Diğer hiçbir kız arkadaşımla, bu arkadaşımla ilgilendiğim kadar ilgilenmedim. Hiçbiri bu arkadaşımın bende yarattığı heyecanı yaratmadı, dolayısıyla bunu onlardan ayırıyorum. Tabii, gerçek karakterini, kişiğini öğrenmek için tanımak lazım. Zaman her şeyi gösterecektir. |
Bu konuyu düzenli okur, arada yorum yaparım. Duygusal yorum için Donanımhaber doğru bir yer değil ama yine içimi dökeyim. Yakışıklıyım demem ama elim yüzüm düzgündür, ağzım laf yapar. Allah biliyor hep de güzel kadınlarla yolum kesişti. Ama evlilik olayı ciddi bir maddi güç ve güven gerektiriyor. Birçok şeyden vazgeçmeyi ve birçok şeyi kabullenmeyi gerektiriyor. Özgürlüğünden, rahatından vazgeçiyorsun. Evlendiğin kişinin işini, hayatını, akrabalarını hayatına dahil ediyorsun. Özetle, bunlar beni çoğu zaman korkutmuştur. Ama içten içe de hep bir sevme-sevilme dürtüm olmuştur. Sosyal medya çağında mide bulandırıcı çok fazla olay oluyor ve bir çoğumuz istesek de istemesek de günlük yaşantımızda buna denk geliyoruz. Bu gibi olaylar da güvensizliğimizi tetikliyor. Neyse, ağlayacak bir durum yok ama gerçekler bunlar. Yakın zamanda bir kız arkadaşım oldu. Benden 2 yaş küçük, aynı işi yapıyoruz. İletişimimiz başta o kadar güzeldi ki. "Her şey nasıl bu kadar mükemmel olabiliyor?" diyordu. Zaman geçirmeye başladıkça her şeyimi eleştirmeye başladı. Dengesiz davranışları hızlı başlayan ilişkimizi yormaya ve dengesini bozmaya başladı. "Düğün masrafı yapmayız ama güzel bir gelinlik isterim. Onu da ben ödeyebilirim" diyordu. Fakat gün içinde o kadar küçük şeylerde maddiyattan bahsediyordu ki; ister istemez samimiyeti azaldı. Anlaşamadık. Zorladık ama olmadı. Ben vazgeçmedim aslında ilk sorunda kaçan o oldu. Hakkını yemeyeyim, çoğunlukla dingin ve sakin konuşur. Tartışmalarda uzatmadığı da çok olmuştur. İlk ayrıldığımızda rahatladım. Üzerimden yük kalktı. 1 ay sonra özledim. İçime sinmeyen şeyler olsa da alışmıştım, varlığı iyi geliyordu. Sonra biraz peşinden koştum. Yine bir öyle, bir böyle davrandı. Bir gün engel, bir gün sağdan soldan ekleme ile geçti. Instagram'ımı açtım ve oradan takipleşmeye başladık. Paylaşımları tadımı kaçırdı. Normalde kızmayacağım kılık kıyafetini yadırgadım. Biraz daha zorladık, olmadı. Evin içinde geçirdiğimiz birkaç günlük süreçte zaten anlaşamayacağımız belliydi. Ama iyi yanları da vardı, ben onun hep iyi yanlarını görmeye çalıştım. Kötü konuşmak için demiyorum ama arkama baktığımda beni eleştirdiği şeyler inanılmaz rahatsız edici geliyor. O kadar eleştirmesine izin verdiğim için kendime kızıyorum. Sırf evlenmek istediği için kendini zorladığını düşünüyorum. Ben çoğu zaman yalnızlığın tadını çıkarırım. Bazen anlamsız seviyede keyif alıyorum yalnızlıktan. Tatile giderim, yurtdışına giderim. Evde biramı açar, filmimi izlerim. Ama son zamanlarda çok sıkıldım. Yalnız olmaktan değil, yalnız olmak istemediğim zaman yanıma çok sevdiğim arkadaşlarımı alamadığım için. Herkesin hayatı var, saygı da duyuyorum. Ama herkesin hayatı devam ederken, ben görünmezmişim ve birçok şeye geç kalımşım gibi geliyor. Biriyle tanışmaya da evlenmeye de soğuk değilim yani. Ha evlenmeyelim, sevgili olalım; o da olur. Güzel havalı hafta sonları bir şeyler yapabileceğim, paylaşabileceğim biri olsun.Yakın zamanda sevdiğim bir arkadaşım birine benden bahsettiğini söyledi. Fotoğraflarımı görmüş, beğenmiş. O fotoğraflardan 10 kilo eksiğim olduğunu söylesem de; sorun olmayacağını söylediler. Kızı ekledim, konuşmaya başladık. Niyeti evlenmek. Çok güzel kız. Diğeri de güzeldi de; bu daha benim tipim. Gösterişsiz bir Instagram profili var. Öğretmen. Yazışmak biraz eziyet gibiydi. Sanki günde 20-25 dakikasını bana ayırıyor, sonra normal yaşantısına devam ediyor. Ha hakkıdır bu arada. Ama yeni tanıştığın birini merak edersin. "Kedin olduğuna sevindim" diyorum. "Senin de mi var?" diyor. Profilime bakmamış bile. Yahu kadın daha çok merak etmez mi? Benim bildiğim kadınlar kimi takip ettiğini bile didik didik ediyor. Neyse, mesajlaşma kopuk kopuk olduğu için görüşelim dedim. Görüşünce de mesajlaşma kopuk kopuk oluyor cümlesi ağzımdan çıktı. Çıkmaz olaydı. Bütün gün mesajlaşamazmışız diye uzun uzun tartıştık. Yahu istediğim bütün gün mesajlaşmak değil, zaten ikimizin de işi gücü var. İkna edemedim. Kendini buna odaklamış ve ne dediğimin hiçbir önemi yoktu. Dinlemedi bile. Hani insan ilk tanıştığında mesajlaşmak ister, konuşmak ister, merak eder ya; gram o hissi alamadım. Uzun uzun tartıştık, sabahında veda mesajı attı. Benden 3 yaş büyükmüş bu arada, hiç göstermiyordu. Evlenmek isteyen, hayalleri ve beklentileri benzer olan insanlar bile birbirine tahammül edemiyor artık. Kimse mükemmel değil ama herkes kusursuz davranmak zorunda. Herkesin beklentisi var ama kimse karşısındakinin beklentilerini umursamıyor. Herkes almak istiyor ama kimse vermek istemiyor. En küçük sorunda da ilk kadın çekip gidiyor. Instagram yüzünden yalancı bir "nasıl olsa başkaları da var" hissi var. O başkaları yüzünden insanlar elindekinin, onu sevenin ve saygı duyanın kıymetini bilmiyor. İçimden atamadığım iki hissiyat var. Saçlarım ve sakallarım beyazladı. Saçlarım ve sakallarım yine beyazlasaydı ama evlendiğim kadın siyah halini de görmüş olsaydı. Beraber yaşanmışlıklarla beyazlatsaydım. Bir de; hala evleneceğim insana karşı sorumlu hissediyorum. Bazen bir boklar yeme imkanı oluyor. Daha tanışmadığım kadına sorumlu hissediyorum. İleride açıklama yapamayacağım bir şey yapmak istemiyorum. Bunu sadece cinsel manada söylemiyorum, zaten bir kadının 35 yaşında bir adamın geçmiş cinsel yaşantısını sorgulayacağını pek düşünmüyorum. Evlenme olaylarının bitiyor olduğunu düşünsem de; yalnızlıkla baş etmek bazen yıpratıcı olabiliyor. Bu yüzden; evlenebileceğiniz birini bulduysanız evlenin derim. Ha ama sakın ha bir kadın sırf evlenmek istiyor ve sizi buldu diye evlenmeyin. |
Sorunların birinci kaynağı feminizm ve getirdigi ahlak. Bunu acmicam yazmak zor. Sende gördüğüm eksik, kadinla evlenmek icin ilişkiye giremezsin. Onunla partner sevgili olursun. Seni rahatsiz eden seyler, senin katlanacagin devam edebilecegin durumdaysa, yani surdurulebilir bi ilişki vaad ediyorsa, evlenebilirim diyebilirsin. Gerci ben bunada ok demiyorum ama sen ve senin gibi olanlar için söyledim. Yani evlilik ilişkinin sonucudur. Ilişki baslatmak evlilikle sonuçlanmak zorunda değildir. Bu pencereden bakarsan işler senin için kolaylaşır. Daha az edilgen olursun. Partnerin daha istekli olur. Ikinci kadinda bunu gördüm mesela. Seni istememiş. Bunu ilişkinin içindeki erkek iken görmen zor. Ben alakasız 3. Kişi olarak gördüm. Kadinlar istemem sevmedim demezler. Erkegin aksine. Bu arada bekar hayatının zenginligini daha fazla farketmelisin. |
Bu zamanda evlilik mi kaldı artık.... Ben 42 yaşındayım hiç evlenmedim cinsel hayatım aktif oldu ama sevgililik anlamında hep mesafeli oldum... Bir kıza en fazla 1 hafta dayanabilirim sonrası sıkar herşeye karışır surat asar kapris yapar vs çekemem ben bu saatten sonra... Yalnız kalmak güzeldir değerini kıymetini bilirsen... Birde evlemmediğim fazla stres dert çekmediğim için mi bilmiyorum beni gören 31-32 yaşında sanıyor daha :) |
Yaşıt sayılırız, bu zamana kadar evliliği bir kez bile düşünmedim. İki haftadır yeni bir kızla tanışık durumdayım, bu kız bana hayal kurduruyor, sanki isteklerimin hepsi bir kişide toplanmış gibi. Bu kadar ilgili, bu kadar düzgün, bu kadar sevecen. İlgisini de hissettiriyor. Hiçbir şekilde evlilik düşünmeyen ben bu kişiyle evlilik hayalleri kuruyorum. İnanılmaz heyecanlı ve tatlı geliyor. Henüz çok yeniyiz, zamana yayacağım arkadaşlığı ve kafama yatarsa, kız da isterse evleniriz. Evlenmek veya evlenmemek tabii ki başarı değil ancak insanın sevdiği insanla anı biriktirmesi, ortak şeyler yaşaması, ilgi alaka görmek, bence en önemlisi sevilmek, çok önemli şeyler. Hem bence her insan anne ve bana olmayı da tatmalı. Forumda Catcheee abimiz var mesela, adam 41 yaşında, evlenmeyi istiyor, millet ona abi çekiyormuş, hoşnut değil bu durumdan. Her şey zamanında güzel. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @GenelKültürAbidesi