quote:

Orjinalden alıntı: set

Teşekkür ederim öncelikle. Aslında isabetli tahminde bulundunuz. Ben 40 küsür yaşındayım... Şimdiye dek çok araba değiştirdim. Renkler ve zevkler kesinlikle tartışılmaz. Tabi gönül isterki gidip en beğendiğimiz otomobili alalım. Ama bu Türkiye şartlarında hakikaten çok zor. Arabayı bi şekilde alsanız bile dediğim gibi istemediğiniz şekilde bakım masrafı adı altında bir sürü cep yakan sorunlar çıkıyor.

Hele birde bi yerlerde memursanız veya sabit geliriniz varsa işte o zaman bu sorunlar vakitsiz olduğu için canınızı sıkıyor. Düşünsenize bi şekilde para biriktirip , peşinle veya vadeyle arabanızı almışınız, gayet mutlusunuz... Ama bakım zamanı geliyor ve siz arabanızı servise götürüyosunuz. Ve süpriiiz. Servis size dünyanın parasını söylüyor. Arabayıda almak zorunda ve o parayıda vermek zorundasınız. İşte o zaman tüm hesaplar alt üst oluveriyor. Ne yapacağınızı şaşırıyosunuz. Yada park ederken dalgınlığınıza denk geliyor ve köşedeki çöp bidonunu farkedemiyosunuz. Arka stop kırılıyor, buyurun bakalım. Arka far dünyanın parası. E yaptırmadığınız zaman canınızı sıkıyor.

Benim başımdan bu tür olaylar çok geçti. Birkaçını anlatayım müsade ederseniz.. 94 senesinde sıfır toyota almıştım büyük bir hevesle. Arabayı kapımın önüne güzelce koydum. Ertesi sabah bir kalktım arabanın caddeye bakan aynası kırılmış. Çok üzülmüştüm. E bi ayna için kaskoyuda deldirmek istemedim. Yine 90 senesinde renom vardı. Sabah bi kalktım arabayı boydan boya çizmişler. O zamanda reno çok iyi arabaydı ve ben yeni almıştım. Sıraya girip bayağı bi beklemiştim arabanın çıkmasını. Çıkınca çok sevinmiştim. O çizik beni çok üzmüştü. Kabul ediyorum, araban varsa derdin var... Ama yinede insanın canı sıkılıyor bu tür olaylarda işte...

İşte, yeni araba alınca insan rahat edemiyor. Camdan dışarı elli kere bakıyor araba nasıl diye. Her çöp kamyonu geçişte dışarı bakıyor. Aman çocuklar çizer diye için gidiyor. Öyle heryere park edemiyosun. Otoparka girsen anahtarını otoparkçıya veremiyosun. Kendin parketsen otopark çok kalabalık oluğundan dolayı başka birisi çizer diye endişe ediyosun.

Ama tabi yeni araba bambaşka oluyor. Yeni arabanın kokusu bile insana ayrı bir haz veriyor.

Şu an bu sıfır araçlar hakkında benim gözlemlediğim bişey var. Aslında sıfır arabaların fiyatları hiç ucuzlamıyor. Yani millet ucuzladı diye sıfır arabaya bu kadar koşmuyor. Peki o zaman millet neden sıfır arabaya koşuyor? Cevap gayet basit; evet araba fiyatları ucuzlamadı ama araba almak için koşullar, vadeler, faizler dahada cazip hale getirildi. Yani bir nevi müşteri çekmek için taktik. Hatta belki bankalar tarafından kurulan tuzak. Bakıyorumda adam sevine sevine 5 sene vade ile araba alıyor. Peki o taksitlerin bi tanesini Allah korusun ödeyemesen ne olur. Bunu hiç düşünen varmı? Banka seni mahveder işte o zaman... Bu devirde git tefeciden para al ama bankaya asla yaklaşma. Bankalar çok tehlikeli. Kredi kartlarındaki borcundan dolayı kaç kişi intihar etti...

Gelelim sorunuzun cevabına... Bu sorunuza kısa ve net cevap vericem. Farkındayım çok uzun oldu, özür diliyorum sizden...


Ben tutulan arabayı severim. Türkiye şartları denen bi olay var. Türkiye şartlarında tutulan arabalar genelde pek üzmez insanı. Zaten üzselerdi tutulamazlardı.

Gelelim megane hacback e ... Bi defa bu araba çok tutuldu ve beğenildi Türkiyede. Gerçektende verdiğin paranın her kuruşuna değer bence. Sağlam ve servisi çok yaygın. Ayrıca bakım giderleri vw den daha ucuz tutacaktır. Bence güzel seçim olur. Satarken çok rahat satarsın. Bi problem çıkarmaz, çıkarsada kolaylıkla yaptırırsın. Hem lüks, hem rahat, konforlu, motoruda gayet tatminkar. Ben kullanmadım ama kullanan arkadaşlarım var ve çok memnunlar.

Bu arada broadway hakikaten çok tatlı arabadır. Ama sana masraf çıkarmaya başladıysa, eskidi ise hemen sat. Arabayı kötü duruma gelmeden önce satacaksın ki zarar etmeyesin. Bu noktaya gelmişsen satman doğru bir karar olacaktır. Tercih senin...

Akşam işden geldim, bi takılayım dedim,konu hoşuma gitti,bende bişeyler yazayım,nasıl olsa vaktim var, dedim ama farkındayım çok ama çok fazla uzattım. Zaten hanımda çocuklarda teyzesine gitti, 11 den önce gelmezler....

Size kolay gelsin. Eğer biraz yardımcı olabildim ise ne mutlu bana....

Hayırlı Akşamlar size.