Aslında mitolojik olarak hellenlerin mitolojilerine bakmayın domuzların yaşadıkları ortamdan ötürü çok fazla virüs çevreye yayılıyordu buna domuz besiciliği yapan ırklarda özellikle dışa kapalı kentlerde yaygındı veba gbi hastalık daha kolay insanlara bulaşıyordu buda zamanla domuzlara karşı bir nefret ve korkunun doğmasına neden oldu İnsanlar domuzdan korkusunu yaptıkları yaban domuzu avlarını tabletlere işlemeleri ilede göstermiştir Bir domuzun boyu nerede ise aslan boyu kadar yapılmıştır düşünün aslan ile aynı kefeye konan bir hayvan dediğiniz gibi sadece tek bir mitolojidede geçmiyo tanrılar kentlere hep kızdıklarında domuzları musallat ediyorlardı eskilerinin inanışına göre tarihe geçmiş domuz avları blle verdi kallidon domuz avı gibi bu sahneler Perslerin döneminde ege kentleri tarafından kendi sikkelerine basılabiliyordu(hoş görülerinden dolayı) |
saçma bir varsayım olmuş yerleşiklerin ilgilendiği tek hayvanmı varmış diğer hayvanlardan yararlanmıyorlarmıydı |
Konu ile ilgili teorem yürütmek gerekirse türklerin bu hayvanı salladığı yok aynı şekilde Tothemlerde simgesel olarak bu hayvan yine yok şimdi bana tothemleri yemiyolardı demeyin o tothemler sadece yeryüzündei yansımasıydı mesela boğa baba tanrı inanışı ile alakalı idi Türklerde ama onu pekala tanrıya kurban verip kanını tanrıya sunduktan sonra yiyorlardı geri kalan kısımlarını acaba kültür hayatlarında sadece avdan ibaret kalmalasından ve ilk türklerin atla birlikte boğa horoz gibi hayvanları çabuk evcilleştirik domuzu evcilleştirememelerinden dolayımı ileri geldi çünkü kendilerine yararlı olan nesneleri zamanla tanrılaştırmıştır insanlar ilk etapta domuzlar türklere yararlı olmayabilir bilen bilir yabani bir domuzu derisi çok kalındır bir geyik keçi yada boğayı avlamak daha kolaydır kimi domuzların üzerinden kurşun bile sektiğini hesaba katarsak o zamanın şartlarında av da erkekliği simgelemek için aslanla birlikte tutulan boğanın yenmesi saçma olabilir çünkü erkekliklerini diğer doğulu halklar gibi türkler yaban domuz avları ile kanıtlıyorlardı aslında su 5 dakikada bile çok güzel bir teorem ürettim yukarıdaki teorem saçma sonuç basit yaban domuzunun avlanması en az aslan kadar zordur çünkü derileri kalındır domdom kurşunu neden üretildi bunuda bilirsiniz domuzlar ürünleri bozar insanları ağır yaralayabilirlerdi bundan dolayı domuz avları düzenlenirdi Domuz öldüren toplumda baya saygın bir yere sahip olurdu bu doğu toplumundan hellenlere geçmiş bir etkidir ama bir kaç dönem sadece notlarımı bulursam size bir kaç domuz avı resmi koyarım Toplumdaki statüsü avlanmaktan ibaret olduğu için olabilir kısaca |
Bence bu olamaz...Domuz pistir,herşeye zarar verir.Bu yüzden beslememiş olabilirler. |
ne dersek diyelim 20 yıl Türkiyede yaşamış her insan ortalama küçük bi domuz yemiştir bu gerçeği değiştiremeyiz ![]() |
yerleşikler yetiştiriyor diye 1 hayvanı yetiştirmeyip nefret ediyoruz :) yerleşikler at ta besliyordu tavukta keçide |
Domuz eti güzeldir. En azından benim için güzel tadı olan bir kırmızı ettir. |
Çok güzel bir kuram kurdum örnekte verdim ama kimse beni sallamıyor en mantıklısı değilmi sizce ![]() |
İşte,temel soru "Ne için avladığı,bir nevi hazır yiyeceği yememesi?" Bu arada yazılarına noktalama işaretleri koyarsan,rahatça okuyabiliriz. |
Ben hem kokusunu kokladım hemde tadına baktım bence 5 para etmez mis gibi tavuk eti varken |
Ayrıca ülkemizde de oldukça pahalıya satılıyor.
|
eger milyarlarca insan yiyorsa bence yemek lazım, bana göre islam aleminde geri kalma sorunu var her konuda, et yemeyerek yada az yiyerek beyinlerinin geldigi hale bakınız. |
İlk çağlarda domuzun evlanmasının zor olması Domuzun ekinleri mahfetmesi özellikle yaban domuzunun dişleri ile hayvanlar öldürecek bir durumu olmasından dolayı Avlanmalara çıkma sırasında sadece Avcılıkta erkekliği kanıtlama hayvanı yani Aslana yükledikleri Yüce kavramı yüklemiş olabilirler buna doğu halklarında bir çok örnek vardır pers sikkelerinde duvar kabartmalarında domuz ve aslan avları resmedilmiştir nedeni bu olsa gerek |
Yerleşiklerin birçok çeşit yiyecekleri olmasına rağmen, biz göçebe Türklerin sadece "domuzdan nefret etmesi" bence bütünüyle mantıksız. |
yahu bu geri kalmışlığın ne alakası var domuz etiyle. Afrika'daki çoğu ilkel kabile domuz eti yemişlerde bugün dünyanın süper gücü mü olmuşlar??? ya da tam tersi Osmanlı vb. İslam devletleri de dünyanın süper gücü olduğu zamanlarda yine domuz eti yemeden bu başarıyı sağlamışlardı. |
İslam öncesi göçebe Türk toplulukları için domuzun yetiştirilmemesi bence anlaşılır bir durum. Koyun, keçi ve domuz yanyana konuldunda, insanlara faydaları açısından domuzun hiç de tercih edilesi bir hayvan olmadığı açıkça görülebilir. |
Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Ben göremiyorum da.
|
Sadece göçebe bir hayat sürdüğünüzü hayal edin. Ya da halihazırda örneğin güney Toroslardaki yörüklerin yaşamlarına bir göz atın. |
efendim huuuu, bence çok alakası var, bilimde ileri olmak istiyorsak et yememiz lazım protein lazım ve en ucuzuda domuz etidir, afrikalılar domuz yiyorlar ha hemde bol ha sadece hahahahaha hahahaha,onlar yüzyıllarca topraklarını bile özgür iradeleri ile bile kullanamadılarki ne eti yahu,. |
Türkler neden domuz eti yemiyor
Soruyu hemen, “Haram” diye yanıtlamayın; Türkler İslam dinini seçmeden önce de domuz yemiyordu. Yeme-içme kültürümüze ilişkin çok az araştırma var. Oysa yanıtını bir türlü bulamadığımız çok sorumuz var. Örneğin Alevilerin tavşan, Yezidilerin ebegümeci, marul yememelerinin sebepleri nedir? Grip salgınıyla gündeme gelen domuzun yenilip yenilmemesi meselesine farklı bir açıdan yaklaşalım...
RAHMETLİ Mustafa Ekmekçi, 1980’li yıllarda Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinden sıklıkla domuz etinin yararlarından bahseder ve domuz etinin yenilmesini savunurdu. Çok tepki almasına rağmen Türkiye gibi yoksulu çok bir ülkenin mutlaka domuz besiciliği yapmasını ve ucuz domuz eti yemesi gerektiğini yazardı.
Bugün aynı makaleleri yazmak cesaret ister hale geldi. Bu durum bile aslında Türkiye’nin ne kadar muhafazakârlaştığını göstermiyor mu?
Neyse...
İnsanoğlu belirli zaman ve coğrafyada bazı yiyecek ve içeceklerden kaçındı. Bunları yasakladı. Bizim topraklarda özellikle domuza karşı inanılmaz bir tepki var. Bunun sebebi nedir?
Semavi dinlerden önce
Sanıldığı gibi domuz etinin yasaklanması, Musevilik, Müslümanlık gibi Semavi dinlerin ortaya çıkışıyla gerçekleşmedi.
Artık biliniyor ki, çoktanrılı dini yaşayan bazı kavimlerde de domuz eti yenilmesi yasaktı. Bırakın yemeyi bazı şehirlere (Pontus/Komana gibi) domuz sokulmasına izin bile verilmiyordu.
Eski Mısır’da domuz değen bir kişi hemen elbiseleriyle birlikte nehre atlayıp temizlenirdi. Domuz çobanları hiçbir tapınağa sokulmazdı. Bunlara kız verilmezdi.
Bilindiği gibi sadece Müslümanlar değil, Yahudiler de domuz eti yemiyor. Gerek Kuran-ı Kerim gerekse Tevrat/Ahd-i Atik, çift tırnaklı ve geviş getiren hayvanların yenileceğini belirtir. Bakara Suresi ve Levililer (117) çift tırnaklı olmasına rağmen geviş getiremediği için domuz etinin yenilmesini haram kılmıştır.
Peki, bunun rasyonel bir nedeni var mıydı?
Sorunun yanıtını bulmaya çalışalım...
Neden insan sağlığı mı
Sağlık nedenleri ileri sürülmektedir.
Domuz eti çok yağlı olduğu için sıcak iklimlerde çabucak bozularak trişin gibi hastalıklara neden oluyordu. Hatta bazı topluluklar domuzun cüzama bile neden olduğunu iddia etmişlerdi!
Ancak bu olasılık pek güçlü görünmüyor. Çünkü domuz etine yasak getirildiğinde bu hastalıkların hiçbiri bilinmiyordu bile.
Ayrıca...
Ağır yağlı yiyecekler sıcak havalarda bazı alerjik hastalıklara, mide bozulmalarına neden olsa da, bu salt domuz eti için geçerli olamazdı. Çünkü eti yağlı olan tek hayvan domuz değildi kuşkusuz.
Zaten sağlık nedeniyle yenilmesi haram olsa, bu hal mutlaka kutsal kitaplarda belirtilirdi.
Yiyecek-içeceklerin sağlık ile ilişkisini (bozulmuş yiyeceklerin hastalıklara neden olduğu gibi bilgileri) insanoğlu daha 2500 yıl önce öğrendi.
Sorumuzun yanıtını aramaya devam edelim...
Domuzun önüne ne gelirse yemesi de haram sayılmasına neden olarak gösteriliyor. Yediklerinden yola çıkılarak domuzun pek temiz olmadığı ileri sürülüyor.
Bu tezin doğruluğu tartışma götürür; çünkü birçok hayvan da (örneğin tavuk-horoz-hindi) yiyecek konusunda domuzdan farklı değildir. Hayvanların yedikleriyle temiz oldukları arasında pek doğru orantı yoktur.
Yani...
Özellikle halkın ileri sürdüğü nedenler pek inandırıcı değildi.
Devam edelim; bakalım domuz etini kimler, niye yemiyor?
Mitolojide bile var
Evet, domuzun adının kötüye çıkması ne zaman nasıl oldu?
Bu duruma sebep olarak bir mitolojik hikâyeden de bahsediliyor:
Aşk tanrıçası Afrodit’in âşık olduğu Adonis’i domuz kılığındaki Aras öldürmüştü.
Ve bu cinayet nedeniyle kadınlar her ilkbahar sonunda matem tutup domuza lanet yağdırıyordu.
Bu mitolojinin sorumuza yanıt oluşturacağını düşünmek çocukça olur.
Domuz “düşmanlığının” nedenleri arasında cinsel sebep de vardı.
Güya dişisini kıskanmayan tek hayvandı domuz.
Domuz etini yiyenlerin de dişisini kıskanmayacakları hurafesi hayli yaygındı.
Kuşkusuz bunun bilimsel hiçbir açıklaması yoktu.
Bu olsa olsa tarihçi Herodotos’un Mısırlıların neden domuz yemediklerini yazarken, “Bunu açıklayan bir sebepleri var ve ben de biliyorum, ama yakışık almaz” sözleridir.
Herodotos “ayıp” olduğu için gerekçeyi yazmamıştı!
Günümüzde domuz eti ile cinsellik arasında ilişki kuran uzmanlar yok değil.
Onlara göre domuz eti A vitaminini öldürüyor ve böylece cinsel isteği azaltıyordu. Vitaminlerin bilinmesi şurada kaç yıllık bir süreçtir. İlkel kavimler nereden bilecekti vitaminleri filan...
Uzatmayalım...
En akla yakını neden; totemizm idi.
İnsanoğlu soyundan geldiğini düşündüğü hayvanı totem yapıp tapıyordu. Kuşkusuz taptığını da yiyemezdi.
Bu sebep bile sorumuzun yanıtını tam olarak açıklamıyordu.
Belki sorumuza yanıtı, Türklerin neden domuz eti yemediğini ortaya çıkararak verebiliriz.
Evet gelelim Türklerin neden domuz eti yemedikleri meselesine...
İçkiye evet domuza hayır
Türkler İslam öncesi dönemde ne domuz besliyorlardı ne de domuz eti yiyordu.
Yani Türklerin bu hayvana neredeyse nefret düzeyinde yaklaşmalarıyla İslam’ın domuz etini haram sayması arasında pek bir ilgi yoktu.
Öyle ki, Müslüman olmayan Uygurlar da hâlâ domuz eti yemiyor!
Üstelik hepimiz biliyoruz ki tüm Türkler eti çok sevmektedir ve sofralarında mutlaka bulundurmaktadır. Buna rağmen domuz etine düşmanlık niye idi acaba?
Bu domuz karşıtlığına bir örnek vermeliyim ki mesele daha iyi anlaşılsın:
Ruslar güç kullanarak, Kazak-Kırgız halklarını domuz beslemeye zorlamışlar; her iki halk da canlarını vermişler, yine de onca zulme rağmen domuz besiciliği yapmamışlardır.
Yani mesele Türkler açısından bu derece önemlidir.
İster istemez düşünüyorsunuz...
Müslüman Türklerin haram sayılmasına rağmen içki yasağına pek uymadıkları bilinir. Ama mesele domuz olunca neden akan sular duruyordu?
Artık gelelim asıl sebebini yazmaya...
Asıl neden
Bunun birincil nedeninin totemcilik olduğu ileri sürülüyor. Çünkü bilindiği gibi totem eti yenmiyor. Bu ancak bazı şartlarda mümkün olabiliyor. Örneğin Mısır’da sadece dolunay zamanında ve törenlerde yenmesi gibi.
Ancak totem küçük klanlar için geçerliydi. Geniş alanlara yayılmış büyük kavmin bir tek domuz totemi olamazdı.
Bu nedenle totemcilik de meseleyi tek başına açıklamaya yetmiyor.
Meselenin iktisadi boyutu vardı:
Türkler göçebe bir toplumdu ve göçebelik domuz yetiştiriciliğine uygun değildi. Domuz fazla yürüyebilen bir hayvan değildi. Bu nedenle domuzların bir yerden bir yere götürülmeleri imkânsızdı. Ayrıca salt otlayarak beslenmeleri de söz konusu olamazdı.
Göçebe hayat tarzını benimsemiş Türklerin bu nedenle domuz beslemedikleri iddia ediliyor. Domuzu sadece yerleşik toplumlar (Çin gibi) besliyorlardı, yiyorlardı!
Fakat bu tez de Türklerin domuza olan nefretini açıklamıyor.
Göçebe Türkler domuz beslemeseler bile, avladıkları yaban domuzlarını niye yememişlerdi?
Demek ki bir başka neden vardı.
Evet vardı.
Ve bu neden günümüzde kabul gören bir tezdi:
Deniyor ki:
Göçebeler ile yerleşikler arasında hep nefret ilişkisi olmuştur.
Yerleşikler, göçebeleri vahşi, barbar, haydut olarak görmüşlerdir.
Göçebeler de evlerinde, dükkânlarında oturan yerleşikleri hiç sevmemişlerdir. Onlara “yatuk”, tembel diyorlardı. Yani aralarında nefret ilişkisi vardı.
Göçebeler, yerleşiklerin her şeyinden nefret ediyordu.
İşte domuzdan nefret etmelerinin nedeni buydu.
Domuz yerleşiklerin hayvanıydı ve göçebeler yerleşiklerin hayvanından da nefret ediyorlardı.
Zaten bunca hurafeyi çıkarmalarının nedeni de buydu.
Evet kabul edersiniz ya da etmezsiniz; bilim insanının açıkladığı durum budur.
Kuşkusuz bu arada bilim insanlarının araştırması hâlâ sürüyor. Bakalım önümüzdeki günlerde başka nedenler üzerinde de durulacak mı?
Bakınız dünyayı sarsan domuz gribi bizi nerden nelere götürdü...