1. sayfa
| Acaba İlhan uzaylı mı ve Dünyalılar uzaya ulaşamasın diye bilerek mi yörüngeyi çöplüğe dönüştürüyor. Haddiiie bakalım buzz gibi kompulo teorisi size. fdsagagfag |
|
"Şiddetli Bir Güneş Fırtınası, Dünya'ya Uzayın Kapılarını Kapatabilir" ama biz 1960larda uzaya gittik değil mi? inandım ben. yaşaşın marxist amerikancı yeni dünya düzeni. |
| Güneş fırtınaları sürekli olgular değildir, güneşin yüzündeki yüksek enerjili radyoaktif şok dalgalarıdır ve patlama gerçekleştikten sonra yayılım gösterir. Yani iki farklı şeyi değerlendirmişsiniz. |
|
hayır. hem cihaz teknolojisi hem de insan sağlığı için tehlikeli. mars'a 12 13 ayda nasıl gideceksin? üst uzay bizim için şu anda hala aşılamaz. tesla uzaya araç gönderdi. 12 saat görüntü alıcaz dedi. ama 4 saat bile sürmedi! ama sen ay'da 1960larda canlı yayın çektin bremın :) ben inanıyorum gerçekten Allah belamı versin Allah seni inandırsın süper über amerika kesin ay'a gitti. |
|
Bu tarz polemiklerde sıkıntı şudur, sen gibi arkadaşlar verilen cevaba yönelik bir karşı tez üretmek yerine; - Tehlikeli olmadığı yönünde bir şey söylemim olmamasına rağmen rağmen; "hayır. hem cihaz teknolojisi hem de insan sağlığı için tehlikeli." gibi, - 1960' larda kesin Ay' a kesin gidildi gibi bir iddiaam olmamasına rağmen; "ama sen ay'da 1960larda canlı yayın çektin bremın :)" yine konuyla alakasız başlıklarla geliyorsun. 2003' teki büyük Hallowen güneş fırtınası bir çok uzay sondasının içinden geçmişti örnek olarak. Uzay ile bağımız kesilmişti. Bu arada uzaya gidilip gidilmediğine inanmak her bireyin kendi tercihi pek tabii, Dünyanın düz olduğuna, kutularda gocuman bir delik olduğuna inanmak gibi. ;) |
| dünya düz müş yuvarlark mış puroymuş vs... bunlar ancak cahil eğlendirir. ben amerikancı üzüyorum :) |
|
Ben bunu bir astronot tarafından dinledim , uzayda savrulan sıradan bir vida ( 4 cm'lik standart...) , 3m kalınlığında bir betonu delip geçebiliyor . Geçmiş bebişim , sizleri Marsa değil Kars'a bekleriz. |
| Yılan Maske sağolsun |
|
Netflix'te Space Sweepers adında bu uzay çöpleriyle ilgili bir bilimkurgu filmi var, ailecek izlenebilecek güzel bir yapım tavsiye ederim. https://www.imdb.com/title/tt12838766 |
| Siz endişe etmeyin. Sonuç olarak uydular birbirine çarpıp atmosfer de yanarlar. Uyduyu atan zenginler düşünsün. |
1. sayfa
Araştırmanın temel dayanağı oldukça çarpıcı sayılara dayanıyor. Alçak Dünya yörüngesindeki tüm uydular hesaba katıldığında, iki uydunun birbirine 1 kilometreden daha fazla yaklaştığı “yakın geçişler” ortalama her 22 saniyede bir yaşanıyor. Sadece Starlink uydularına bakıldığında bile bu tür bir yakınlaşma yaklaşık her 11 dakikada bir gerçekleşiyor. Starlink filosundaki her bir uydu, çarpışma riskinden kaçınmak için yılda ortalama 41 kez manevra yapmak zorunda kalıyor. İlk bakışta bu, sorunsuz çalışan, iyi mühendislik ürünü bir sistem gibi görünebilir. Ancak mühendislik dünyasında asıl sorunlar genellikle nadir görülen ama etkisi çok büyük olan uç durumlarda ortaya çıkıyor.
Şiddetli Bir Güneş Fırtınası, Dünya'ya Uzayın Kapılarını Kapatabilir
Araştırmaya göre bu uç durumların en tehlikelilerinden biri güneş fırtınaları. Güneş fırtınaları uyduları iki temel şekilde etkiliyor. İlk olarak, Dünya atmosferinin üst katmanlarını ısıtarak atmosferik sürtünmeyi artırıyorlar. Bu da uyduların yörüngelerinde beklenmedik sapmalara, konum belirsizliğine ve daha fazla yakıt harcamalarına yol açıyor. Örneğin Mayıs 2024’te yaşanan Gannon Fırtınası sırasında, alçak Dünya yörüngesindeki uyduların yarısından fazlası yalnızca konumlarını koruyabilmek ve çarpışmadan kaçınabilmek için ek manevralar yapmak zorunda kalmıştı.
İkinci etki ise çok daha yıkıcı olabilir. Güçlü güneş fırtınaları, uyduların haberleşme ve navigasyon sistemlerini doğrudan devre dışı bırakma potansiyeline sahip. Bu tür bir senaryoda uydu, yaklaşan bir tehlikeyi algılasa bile kaçınma manevrası yapamaz hâle gelebilir. Artan sürtünme, konum belirsizliği ve kontrol kaybı bir araya geldiğinde ise zincirleme çarpışmaların önü açılıyor. Bu da akıllara Kessler Sendromu olarak bilinen senaryoyu getiriyor.
Donald J. Kessler ve Burton Cour-Palais’in 1978’de NASA bünyesinde yürüttükleri çalışmalara dayanan Kessler Sendromu, yörüngede oluşan her yeni çarpışmanın daha fazla enkaz üreterek sonraki çarpışmaların önünü açtığı bir senaryoyu tanımlıyor. Yani yörüngede oluşan yoğun enkaz bulutlarının, yeni fırlatılan her aracı kaçınılmaz olarak yok ettiği ve uzayı onlarca yıl boyunca kullanılamaz hâle getirdiği felaket senaryosunu. Araştırmacılar, Kessler Sendromu’nun daha uzun vadeli bir sonuç olduğuna dikkat çekerek daha acil bir tehlikeyi ölçmek için yeni bir kavram ortaya koyuyor: Çarpışma Saati (CRASH Clock). Nükleer felaket ihtimaline vurgu yapan Kıyamet Saati'ni andıran Çarpışma Saati, alçak Dünya yörüngesinde bir çarpışmanın gerçekleşme ve ciddi hasar oluşturma ihtimaline işaret ediyor.
Ayrıca Bkz.Komplo teorilerine konu olan 3I/ATLAS, bu hafta Dünya'nın yakınından geçecek
1859'daki Meşhur Güneş Fırtınası, Önümüzde Çarpıcı Bir Örnek Olarak Duruyor
Sorunun bir diğer boyutu ise güneş fırtınalarının öngörülemezliği. Bu tür olaylar genellikle en fazla bir-iki gün önceden tahmin edilebiliyor; dahası, gerçekleştiğinde yapılabilecekler oldukça sınırlı. Oysa araştırmacılara göre, böylesine dinamik bir yörünge ortamında güvenliğin sağlanabilmesi için sürekli, gerçek zamanlı kontrol şart. Bu kontrol zinciri koptuğunda, sistemi ayakta tutan iskambil kâğıtları çok hızlı bir şekilde dağılabilir.
Sarah Thiele ve ekibi tarafından dikkat çekilen bu felaket senaryosu sadece teorik tehlikelere dayanmıyor. Geçmişte, bu boyutta güneş patlamalarının yaşandığı biliniyor. 2024’teki Gannon Fırtınası, son on yılların en güçlü güneş olaylarından biriydi. Ancak tarih, çok daha yıkıcı bir örnek sunuyor: 1859’daki Carrington Olayı. Araştırmacılar, bugün benzer şiddette bir güneş fırtınası yaşanması hâlinde uyduların kontrolünü üç günden çok daha uzun bir süre kaybedebileceğimizi belirtiyor. Bu da insanlığın uzaya erişimini belki de on yıllar boyunca tamamen kaybetmesi anlamına gelebilir.
Alçak Dünya yörüngesindeki uydu ağlarının sunacağı teknik imkânlarla, uzun vadeli riskler arasında hassas bir denge bulunuyor. Araştırmacılar, bu dengenin ancak risklerin gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesiyle kurulabileceğini savunuyor. Tek bir güçlü güneş fırtınasının insanlığı nesiller boyunca Dünya’ya mahkûm etme ihtimali varken, bu riskleri görmezden gelmek pek de akılcı görünmüyor. Bu çalışma, tam da bu yüzden dikkate alınmayı hak ediyor.
Kaynak:https://phys.org/news/2025-12-days-disaster-earth-orbit.html
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Haberi Portalda Gör