![]() Bu hafta Sony tarafından paylaşılan veriler, Ghost of Yotei'nin ilk ayında 3.3 milyon kopya sattığını ortaya çıkardı. Bu sayı, Ghost of Yotei'yi daha şimdiden PS5'in bugüne kadar en çok satan altıncı oyunu yapıyor. Daha önemlisi, bu sayı Yotei'nin Tsushima'yı bile gölgede bırakabileceğini gösteriyor. Oyun harcamalarının kayda değer ölçüde arttığı pandemi döneminde çıkmasının etkisiyle oldukça etkileyici bir çıkış yapan Ghost of Tsushima, ilk dört ayın sonunda 5 milyon satışa ulaşmıştı. Yotei'nin ilk bir ayın sonunda 3.3 milyon satış yapması, 5 milyon barajını Tsushima'dan daha çabuk aşabileceğini gösteriyor. Elbette aylar ilerledikçe satış hızı düşecektir ama tek başına bu 3.3 milyon sayısı bile oyunun ne kadar iyi bir çıkış yaptığını ortaya koymak için yeterli. Ayrıca Bkz.GTA 6'yı ertelemenin bedeli yarım milyar dolar olabilir Ghost of Yotei, ilk oyunun 329 yıl sonrasında geçiyor ve tamamen yeni bir karaktere odaklanıyor. Ghost of Tsushima'yı özel kılan o etkileyici görselliği koruyan devam oyunu, bununla birlikte ilk oyundaki pek çok mekaniği daha da geliştiriyor. Kaynak:https://www.gamesradar.com/games/open-world/ghost-of-yotei-hit-3-3-million-sales-in-its-first-month-making-it-a-ps5-best-seller-and-putting-it-on-track-to-hit-the-5-million-sales-milestone-that-took-tsushima-4-months/ |
![]() Forbes tarafından aktarılan bilgilere göre, kullanıcıların yazı komutlarla ilgi çekici videolar üretmesini sağlayan Sora'nın OpenAI'ya yıllık maliyeti yaklaşık 5 milyar dolar. Yani şirket Sora için günde 15 milyon doları gözden çıkarıyor. Sora Videolarının Bedeli: 10 Saniye İçin 1,3 DolarMetin tabanlı yapay zekalar yalnızca kelimeler arasında anlam ilişkisi kurarken, video üreten modeller çok daha karmaşık bir veri akışını yönetmek zorunda. Çünkü bir videonun her karesi, üç boyutlu bir sahnedeki hareket, ışık, doku ve fiziksel etkileşimleri saniyede onlarca kez yeniden hesaplamayı gerektiriyor. Sora gibi modellerin “dördüncü boyut” olarak zamanı da işlemesi gerekiyor; yani yalnızca tek bir görüntüyü değil, bu görüntülerin arka arkaya geldiğinde anlamlı bir eylem oluşturmasını da sağlamak zorundalar. Bu nedenle video üretimi, metin üretimine göre binlerce kat daha fazla işlem gücü talep ediyor. Örneğin bir GPT-5 çıktısı ortalama birkaç milyar parametre üzerinden metin üretiyorken, Sora saniyede 24 karelik bir videoda bu hesaplamayı her kare için ayrı ayrı yapıyor. Üstelik her kare, renk, derinlik, hareket yönü ve ışık değişimleri açısından milyonlarca pikselin işlenmesi anlamına geliyor. Sonuç olarak bu tarz modellerin GPU üzerinde harcadığı süre çok daha uzun oluyor; dolayısıyla maliyeti de katlanarak artıyor. Analist Deepak Mathivanan, 10 saniyelik bir videonun OpenAI’ye ortalama 1,3 dolara mal olduğunu söylüyor. Bu rakam, modelin bir videoyu üretmek için harcadığı GPU süresiyle doğrudan bağlantılı. Mathivanan’a göre tek bir video üretimi yaklaşık 40 dakikalık GPU işlem gücü gerektiriyor. Bu işlem genellikle aynı anda çalışan dört güçlü GPU üzerinde yürütülüyor, yani her biri ortalama 8 ila 10 dakika boyunca tam kapasite çalışıyor. Şu anda bir GPU’nun saatlik kiralama maliyeti yaklaşık 2 doların hemen altında, dolayısıyla hesaplamalar sonucunda bu üretim maliyeti oldukça tutarlı görünüyor. Asıl dikkat çekici nokta ise bu üretimin ölçeği. Sora uygulamasının şu anda yaklaşık 4,5 milyon aktif kullanıcısı olduğu tahmin ediliyor. SemiAnalysis analisti AJ Kourabi, bu kullanıcıların yaklaşık dörtte birinin günde ortalama 10 video oluşturduğunu belirtiyor. Bu oran, her gün 11 milyondan fazla videonun üretildiği anlamına geliyor. Basit bir hesapla, her biri 1,3 dolarlık üretim maliyetiyle çarpıldığında OpenAI’nin yalnızca Sora videoları için günde yaklaşık 15 milyon dolar, yani yıllık 5,4 milyar dolar harcadığı ortaya çıkıyor. Üstelik bu rakam, telif hakkı ihlali veya içerik politikası nedeniyle sistem tarafından reddedilen, yani GPU gücü harcandığı hâlde yayımlanmayan videoları kapsamıyor bile. Sora’nın baş geliştiricisi Bill Peebles, Ekim sonunda yaptığı bir açıklamada “Şu anda (Sora'nın) ekonomisi tamamen sürdürülemez durumda” diyerek bu tabloyu açıkça kabul etmişti. Ancak OpenAI’nin bu stratejiyi bilinçli olarak benimsediği düşünülüyor. Şirket, kullanıcı kitlesini hızla büyütüp piyasadaki hâkimiyetini sağlamlaştırdıktan sonra ücretli planlara geçmeyi planlıyor. Bu yaklaşım, tıpkı internetin erken dönemlerinde olduğu gibi, önce kullanıcıyı kazanma sonra kazancı düşünme mantığına dayanıyor. Mizuho analisti Lloyd Walmsley, “Öncelikli hedef maliyet değil, kitle oluşturmak. Zamanla bu etkileşimi paraya çevirmenin bir yolunu bulurlar,” diyor. Gerçekten de video modellerinin üretim maliyetlerinin önümüzdeki yıllarda hızla düşmesi bekleniyor. Mathivanan’ın projeksiyonuna göre 2026’ya kadar video üretim maliyetleri beş kat azalabilir, 2027’ye gelindiğinde ise bugünkünün onda birine düşebilir. Ayrıca Bkz.AI Günlükleri: Yapay zeka dünyasında bu hafta (10 Kasım 2025) Tüm bu harcamanın OpenAI’ye bir başka getirisi daha var: veri. Sora’nın ücretsiz kullanımına izin verilmesi, şirketin devasa miktarda video verisi toplamasını sağlıyor. Bu veriler, modelin yeni sürümlerini eğitmek için paha biçilmez bir kaynak niteliğinde. Kullanıcılar, videoları oluştururken yazdıkları komutlarla birlikte görsel bağlamı da sisteme kazandırıyor; bu da OpenAI’ın oldukça zengin bir eğitim setine sahip olmasını sağlıyor. Yine de, Sam Altman’a göre bu durum sonsuza kadar süremez. CEO, Ekim ayında yaptığı bir açıklamada “İnsanlar sadece arkadaşlarına göndermek için eğlenceli videolar yapıyorlar ve bu kadar büyük bir maliyeti hiçbir reklam modeli karşılayamaz,” diyerek ücretsiz dönemin yakında biteceğinin sinyalini verdi. Kaynak:https://www.forbes.com/sites/phoebeliu/2025/11/09/openai-spending-ai-generated-sora-videos/ |
![]() Dispatch'in Yapımcısı: "Artık 2. Sezon Hakkında Düşünmemiz Şart Oldu"Dispatch gibi görece ufak çaplı bir oyun için son derece etkileyici olan bu satış performansı, devam oyununun da önünü açtı. Oyunu yapan Ad Hoc Studios'un kurucularından Pierre Shorette, bu hafta katıldığı bir podcast'te "Şimdi artık 2. sezon hakkında düşünmemiz şart oldu. Oysa üç hafta önce (oyun çıkmadan önce) bu bir soru işaretiydi." diyerek oyunun başarısını bu soru işaretini ortadan kaldırdığını ifade etti. Pierre Shorette, oyunun devamından 2. sezon olarak söz ediyor çünkü Dispatch aynı bir dizi ya da çizgi-roman serisi gibi bölüm bölüm yayınlanıyor. Zaten hikâye de bir süper kahraman çizgi-romanını andırıyor. Dipatch'te oyuncular, süper güçlerini kaybetmiş genç bir adamı kontrol ediyor. Artık süper güçleri olmadığı için sahada görev alamayan genç kahraman, bunun yerine bilgisayar başında ihbarları takip ederek diğer süper kahramanların sahadaki görevlendirmelerini yapıyor. Dispatch'in temel oyun mekaniği de bunun üzerine kurulu. Oyuncuların doğru görevler için doğru kişileri göndermesi ve zaman zaman zor kararlar vermesi gerekiyor. Bu tercihler, hikâyenin gidişatında belirleyici oluyor. Dispatch'in seslendirme kadrosunda Aaron Paul (Breaking Bad) ve Jeffrey Wright gibi sinema dünyasından tanıdığımız isimler bulunuyor. Kaynak:https://www.pcgamer.com/games/adventure/a-dispatch-sequel-is-a-whole-lot-more-likely-now-that-dispatch-season-1-is-such-a-big-hit-were-going-to-have-to-at-least-think-about-season-2-now/ |
![]() Bilim dünyası, bu bölgelerdeki hareketlerin çoğunlukla yatay yönlü, yani levhaların birbirine paralel şekilde kaydığı doğrultu atımlı yapıda olduğunu düşünüyordu. Curtin Üniversitesi öncülüğünde yürütülen araştırma, bu anlayışı kökten sarsacak bulgular ortaya koydu. Yapılan ölçümler, Tuz Gölü Fay Zonu’nun aslında genişleyen, yani iki yöne doğru açılan bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Anadolu'nun Göbeğindeki Yarık Her Yıl Bir Milimetre GenişliyorCurtin Üniversitesi’nden yerbilimci Prof. Axel Schmitt liderliğinde yürütülen araştırma, Anadolu'nun kalbinde yer alan bu dev fay hattının milyonlarca yıldır çok yavaş da olsa genişlediğini ortaya çıkardı. Elde edilen veriler, Anadolu’nun bu bölgesinde yer kabuğunun yılda yaklaşık bir milimetre hızla iki yana ayrıldığını gösteriyor. Bu keşif, kıtaların nasıl yırtılıp şekil değiştirdiğine dair küresel modeller açısından da büyük önem taşıyor. Araştırmacılar, bu sonuca ulaşmak için Hasandağ volkanının binlerce yıl önce püskürttüğü lav akıntılarını inceledi. Söz konusu lavlar, o dönemde Tuz Gölü fayının üzerinden akarak soğumuş, ardından geçen depremlerle parçalanmıştı. Araştırma ekibi, bu lav tabakalarının kırılmadan önceki hâlini yeniden inşa ederek, zaman içinde ne kadar yer değiştirdiklerini hesapladı. Ekip, Curtin Üniversitesi’nin gelişmiş analiz tesislerinde iyon mikroprob ve helyum tarihleme tekniklerini kullanarak, lavların yaşını ve hareket miktarını hassas biçimde ölçtü. Elde edilen sonuçlar, bu fay hattında görülen hareketin yatay değil, dikey bileşenli ve açılma yönünde olduğunu net biçimde kanıtladı. Ayrıca Bkz.Kuantum iletişimde yeni dönem: Dünya’dan yörüngeye foton gönderilebileceği ispatlandı Prof. Schmitt, “Türkiye genelde yatay faylanmalarla bilinir, ancak Tuz Gölü Fay Zonu bu tabloya uymuyor. Burada karasal kabuk gerçekten iki yana çekiliyor. Bu da bize kıtaların nasıl parçalandığına dair nadir bir pencere sunuyor,” diyor. Araştırmanın ortak yazarlarından Doç. Dr. Martin Danišík ise lav içindeki zirkon kristallerinin doğal bir zaman kapsülü gibi davrandığını söylüyor. Danišík, bu kristallerin içinde uranyum ve toryumun bozunmasıyla oluşan helyum miktarını ölçerek, lavın ne zaman soğuduğunu ve ne kadar süre önce kırıldığını belirleyebildiklerini belirtiyor. Çalışmaya katkı sunan bir diğer isim olan Janet Harvey ise uydu görüntüleri ve uzaktan algılama verilerinin, bu genişlemenin yüzey şekillerinde bıraktığı izleri açıkça ortaya koyduğunu belirtiyor. Harvey, “Tuz Gölü fayı, Avrasya, Arap ve Afrika levhalarının karmaşık etkileşiminin tam ortasında yer alıyor. Bu fayın hareketini anlamak, yalnızca Türkiye değil, tüm Alp-Himalaya dağ kuşağı boyunca meydana gelen kabuk deformasyonlarını çözmek açısından da çok kritik,” diyor. Tuz Gölü Fay Zonu Büyük Bir Deprem ÜretebilirHer ne kadar Tuz Gölü Fay Zonu, kuzeydeki faylara kıyasla çok daha yavaş hareket ediyor olsa da bu tür genişlemeli bölgelerin beklenmedik şekilde enerji biriktirip kırılabileceği düşünülüyor. Uzmanlara göre burada tespit edilen yavaş açılma hareketi, uzun vadede bölgedeki jeolojik dengeyi değiştirebilir. Prof. Dr. Naci Görür de Eylül ayında yaptığı bir paylaşımda bu bölgenin büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekmişti. Kaynak:https://scitechdaily.com/scientists-were-wrong-turkeys-crust-is-tearing-apart/ |
![]() Jasmine, 12 Aralık'ta HBO Max'te İzleyici ile BuluşacakHBO Max Türkiye, bugün Jasmine'in yeni afişini paylaşırken, bu afişle birlikte yayın tarihini de duyurdu. Jasmine, 12 Aralık'ta başlayacak. Ayrıca Bkz.HBO, V for Vendetta dizisi için hazırlıklara başladı Asena Keskinci’nin başrolünü üstlendiği Jasmine, ölümcül bir kalp rahatsızlığıyla mücadele eden genç bir kadının hikayesini konu alıyor. Yasemin’in hayattaki tek destekçisi, ona saplantılı bir sevgiyle bağlı olan üvey kardeşi Tufan’dır. Nakil listesine girebilmek için verdiği çaba, Yasemin’i karanlık bir dünyanın içine çekerken iki kardeşi de dönüşü olmayan bir sona doğru sürüklenir. Jasmine, gerek konusu gerekse şu ana kadar yayınlanan tanıtım materyalleriyle BluTV'nin Çıplak dizisini akıllara getiriyor. Zaten dizinin arkasında da aynı yapım şirketi (TN Yapım) bulunuyor. [instagram=https://www.instagram.com/p/DQ6Syi9Dd6b/] |
![]() DC Stuidos, bu diziyi hazırlaması için Dan Perrault ve Tony Yacenda ikilisi ile anlaştı. Perrault ve Yacenda, American Vandal ile övgü toplamayı başarmıştı. Jimmy Olsen Dizisi, Daily Planet'ta Çalışan Gazetecilere OdaklanacakSuperman hikâyelerinde Daily Planet'ta çalışan bir gazeteci olarak karşımıza çıkan Jimmy Olsen, James Gunn'ın Superman filminde de başlıca yan karakterlerden biriydi. Filmde Lois Lane ve Clark Kent'in iş arkadaşı olarak gördüğümüz Olsen, bu yeni dizide de gazeteci kimliğiyle karşımıza çıkacak. Dizi, Olsen ve iş arkadaşlarının, süper güçlere sahip kişilerle ilgili davaları araştırmasını konu alacak. İlk sezonun odaklanacağı ana davanın, Flash çizgi-romanlarının meşhur kötülerinden Gorilla Grodd ile alakalı olacağı söyleniyor. James Gunn'ın yapımcılığını üstleneceği dizide Jimmy Olsen'ı aynı Superman filminde olduğu gibi Skyler Gisondo canlandıracak. Gisondo dışında başka hangi oyuncuların bu dizinin parçası olacağı şimdilik belirsizliğini koruyor. Henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da Jimmy Olsen dizisinin HBO Max için hazırlandığı düşünülüyor. Çünkü Green Lantern ve The Penguin gibi daha prestijli işler HBO dizisi olarak izleyicilere sunulurken, Peacemaker ve Creature Commandos gibi daha az bilinen seriler HBO Max'e gönderiliyor. Jimmy Olsen'ın da HBO Max'te yayınlanacak bu yan dizilerden biri olacağı düşünülüyor. Kaynak:https://www.hollywoodreporter.com/tv/tv-news/superman-tv-spinoff-jimmy-olsen-1236423069/ |
![]() V for Vendetta Dizisini Pete Jackson YazıyorHBO, henüz senaryo aşamasında olan bu diziyle ilgili herhangi bir detay paylaşmadı. Ancak Variety tarafından aktarılan bilgilere göre dizinin senaryosunu Pete Jackson yazıyor. İngiliz bir senarist olan Jackson, BAFTA adaylığı kazandığı Somewhere Boy dizisiyle adından söz ettirmişti; Bunun dışında kayda değer bir işi bulunmuyor. V for Vendetta, bir DC çizgi-romanının uyarlaması olduğu için DC Studios eş başkanları James Gunn ve Peter Safran da bu dizinin yapımcıları arasında yer alıyor. Ancak yapım sürecine ne kadar dâhil olacakları tam olarak bilinmiyor. Alan Moore’un yazdığı, David Lloyd’un çizdiği V for Vendetta, politik alegoriyi, anarşizmi ve bireysel özgürlük temasını bir araya getiren hikâyesiyle bugüne kadar çıkmış en önemli çizgi-romanlardan biri olarak kabul ediliyor. Hikâye, faşist bir rejimin hüküm sürdüğü distopik bir İngiltere’de geçiyor. Maskeli bir özgürlük savaşçısı olan V, hem geçmişin intikamını almak hem de halkı baskıcı düzene karşı uyandırmak için harekete geçiyor. Genç bir kadın olan Evey Hammond’la yolları kesiştiğinde, ikisi arasındaki ilişki bir dönüşüm hikâyesine evriliyor. Kaynak:https://variety.com/2025/tv/news/v-for-vendetta-tv-series-hbo-1236572917/ |
|
Son dönemde gündelik hayatta çok daha yaygın biçimde kullanılmaya başlanan yapay zeka teknolojileri hızla gelişmeye devam ediyor. Neredeyse her gün bu alanda dikkat çekici bir gelişme yaşanırken, önemli eşikler de bir bir aşılıyor. "AI Günlükleri" serimizde, önümüzdeki dönemde dünyadaki hayatı kayda değer ölçüde değiştirme potansiyeline sahip olan bu teknolojik devrimin gelişimini düzenli olarak kayıt altına almaya devam ediyoruz. Yapay Zeka Dünyasında Bu Hafta Neler Yaşandı?Finansal olarak altı çok dolu olmayan büyümelerin yaşanmasıyla birlikte "AI balonu" endişeleri daha da büyüse de yapay zeka dünyası hız kesmiyor. Bu hafta da dev yatırımlara ve borçlanmalara dair duyurular üst üste geldi. Diğer yandan yapay zekanın giderek artan elektrik ihtiyacı da bu hafta AI dünyasının başlıca gündem maddelerinden birini oluşturdu. Tüm bunlara paralel olarak, her hafta olduğu gibi bu hafta da yeni yapay zeka araçları hayatımıza girdi. İşte yapay zeka dünyasında bu haftanın öne çıkan gelişmeleri: "AI Balonu" Endişeleri Büyüyor; 2008 Krizinin Kâhini, Yapay Zeka Şirketlerine Karşı Pozisyon Aldı![]() Yapay Zekaya Elektrik Yetmiyor; Çözüm Fezada Olabilir![]() Çin'de şimdilik elektrik temini konusunda sorun yaşamıyor olsa da orada da yapay zeka şirketlerinin artan elektrik maliyetleri endişe yaratıyor. Nitekim bu hafta Çin yönetimi yeni bir karar alarak, bu şirketlerin elektrik faturalarına %50 indirim yapacağını açıkladı. Yaşanan bu sorunlar, şirketleri alternatif arayışına itmiş durumda. Bu noktada öne çıkan çözümlerden biri ise veri merkezlerini Dünya'ya değil yörüngeye kurmak. Bu konu son dönemde ciddi ciddi gündeme taşınıyor. Nitekim bu hafta Google da bu konuda somut adımlar atmaya başladı. Şirket, Project Suncatcher adını verdiği yeni girişimle, uzayda veri merkezleri kurmayı hedefliyor. Bu vizyoner proje, Google’ın yapay zeka işlemcilerini Dünya yörüngesine yerleştirerek uzayın sınırsız güneş enerjisinden kesintisiz biçimde yararlanma fikrine dayanıyor. Google, projenin ilk adımı olarak Planet adlı uydu görüntüleme şirketiyle iş birliğine gitti. İki şirket, 2027 yılına kadar iki adet prototip uydu fırlatarak donanımın yörüngedeki performansını test etmeyi planlıyor. Xpeng'in Yeni Nesil İnsansı Robotu Büyük Ses GetirdiNormalde elektrikli otomobilleriyle adından söz ettiren Çinli teknoloji şirketi Xpeng, bu hafta ise insansı robotuyla gündeme geldi. Şirketin tanıttığı yeni insansı robotu Iron'ın insansı hareketleri, tanıtım etkinliğine katılanları bir hayli etkilerken, sosyal medyada ise bu robotun aslında kostüm giymiş bir insan olabileceği iddiaları dolaşmaya başladı. Çünkü Xpeng'in robotu gerçekten son derece akıcı hareketlere sahipti. Xpeng daha sonra aynı robotun giydirilmemiş hâlini de paylaşarak, bu hareket kabiliyetinin gerçek olduğunu ortaya koydu. Nvidia ABD’yi Uyardı: Yapay Zeka Yarışını Çin Kazanıyor![]() İnternetteki Bot Trafiği Giderek Artıyor![]() Akamai’ye göre AI bot trafiğindeki bu patlama, çevrim içi işletmelerin çalışma ve gelir elde etme biçimlerini kökünden değiştiriyor. Bu botlar, web sitelerinden hiçbir karşılık sunmadan veri toplayarak, hem analitik verileri bozuyor hem de reklam gelirlerinde büyük düşüşlere neden oluyor. Microsoft, Doktorları Geride Bırakacak "Tıbbi Süper Zeka" Geliştiriyor![]() Yapay Zeka, Doğada Var Olmayan Antikorlar Tasarladı![]() Yapay Zeka Beklentileri Karşılamadı: Şirketler Eski Çalışanlarını Geri Çağırıyor![]() İnsanın Görsel ve İşitsel Algısını Taklit Eden Bilgisayar Modeli Geliştirildi![]() Anthropic'ın Hızlı Yükselişi Sürüyor![]() Bu yatırımlarla birlikte şirketin değeri daha da artıyor. 2028’e kadar yıllık gelirini 70 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen şirket, bir buçuk ay gibi kısa bir sürede değerini 2.5 katına çıkardı. Amazon, Eylül ayında 13 milyar dolar yatırım yapıp şirketteki hissesini arttırdığında, Anthropic'in değerlemesi 138 milyar dolar üzerinden yapılmış ve Amazon'un hisseleri de buna göre dağıtılmıştı. Google'ın bu yeni yatırımı sırasında ise şirketin değerlemesinin 350 milyar dolar üzerinden yapılacak. Japon Şirketlerden OpenAI’a: “İçeriklerimizi İzinsiz Kullanmayın”![]() Ayrıca Bkz.Samsung Galaxy AI ile hayatınızı kolaylaştıran 10 özellik Bu Hafta Tanıtılan Yapay Zeka AraçlarıBugüne kadar çıkan en etkileyici açık kaynak kodlu yapay zekalardan olan Kimi'nin yeni versiyonu geldi. Kimi K2 Thinking adını taşıyan bu model, sadece diğer açık modelleri geride bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda ChatGPT ve Gemini gibi kapalı modellerle de kafa kafaya yarışacak bir performans sunuyor. Akıl yürütme konusunda epey iddialı olan Kimi K2 Thinking, belli başlı görevleri otonom olarak yerine getirmede piyasadaki en iyi modellerden biri olarak dikkat çekiyor. https://x.com/Kimi_Moonshot/status/1986449512538513505 Microsoft, kendi bünyesinde geliştirdiği ilk görsel üretim modeli olan MAI-Image-1’i kullanıma sundu. MAI-Image-1, şu anda Bing Image Creator ve Copilot Audio Expressions platformlarında aktif olarak kullanılabiliyor. https://x.com/mustafasuleyman/status/1985777196460622327 ByteDance (TikTok'un arkasındaki şirket) tarafından yayınlanan BindWeave, fotoğrafını verdiğiniz kişiyi istediğiniz videoya ekleyebiliyor. https://x.com/wildmindai/status/1986014939639869454 MotionStream, kullanıcıların gerçek zamanlı komut ve düzenlemelerle video oluşturmasına olanak sağlıyor. Kullanıcının fare ile verdiği direktifler, oluşturulan videoya aynı anda yansıyarak gerçek zamanlı olarak şekillendirilmesini sağlıyor. https://x.com/xxunhuang/status/1985806498811789738 Yapay Zeka Dünyasından Kısa Kısa
|
![]() Bu yeni nesil mutfağın merkezinde, Münih çıkışlı robotik şirketi Circus SE tarafından geliştirilen CA-1 Series 4 sistemi bulunuyor. CA-1, camla çevrili kompakt bir mutfak kabini içinde tüm pişirme sürecini baştan sona kendi başına yürütüyor. Kendisine önceden temin edilen malzemeleri siparişlere göre topluyor, pişiriyor, tabağa yerleştiriyor ve ardından ekipmanını temizliyor. Sistem, Circus’un kendi geliştirdiği yapay zeka platformu tarafından yönetiliyor. Müşteriler mağaza içindeki ekrandan siparişlerini veriyor; ardından robot birkaç dakika içinde hazırlıyor. CA-1, saatte 120 öğün pişirebiliyor ve her tabak ortalama 6 avrodan satılıyor. CA-1, Farklı Yemeklere Göre Farklı Pişirme Teknikleri KullanıyorCA-1, yeni nesil indüksiyon sistemi sayesinde tencereyi yalnızca gerekli noktalardan ısıtabiliyor. Dâhili sensörleri, malzeme değişimini anlık olarak algılıyor ve karıştırma hızını yemeğin türüne göre otomatik biçimde ayarlıyor. Ayrıca her pişirme döngüsünden sonra kendini yıkayan endüstriyel bir bulaşık sistemi de entegre edilmiş durumda. Bu sayede robot, hiçbir dış müdahâle olmadan sürekli çalışabiliyor. Sistem, gıda israfını azaltmak için tahmine dayalı algoritmalar kullanıyor. Gerçek zamanlı sipariş yoğunluğunu analiz eden yapay zeka, yalnızca gerekli miktarda malzeme hazırlayarak üretim dengesini koruyor. REWE ve Circus ortaklığı, önümüzdeki dönemde iki yeni pilot lokasyonla genişletilecek. Şirket, bu sistemin sadece marketlerde değil; hastaneler, üniversiteler ve fabrikalar gibi yüksek hacimli yemek servislerinin yapıldığı alanlarda da kullanılabileceğini belirtiyor. Hatta Circus, Ukrayna’nın BRAVE1 savunma teknolojisi programıyla iş birliği yaparak askeri sahada otonom yemek hazırlama testleri yürütüyor. Ayrıca Bkz.İlaç geliştirmede yeni dönem: Yapay zeka, doğada var olmayan antikorlar tasarladı Bu tarz yenilikler heyecan verici olsa da beraberinde belli başlı problemleri de getiriyor. Bugun mavi yaka için başlıca iş kollarından birini oluşturan yemek sektörünün de otonom sistemlere geçişi, yapay zekanın yükselişi ile ciddi bir kaygı unsuru hâline gelen işsizlik sorununu daha da büyütebilir. Bu yüzden bu tarz yenilikleri, sebep olabilecekleri dönüşümden bağımsız olarak ele almak pek mümkün olmuyor. Kaynak:https://interestingengineering.com/innovation/autonomous-ai-robotic-cooking |
Türk tarihi ve mitolojisinden olay, karakter ve motiflerin yer alacağı bu epik serinin ilk parçası olacak İlk Göktürk: Önsöz, önümüzdeki yıl HBO Max'te izleyici ile buluşacak. Seri daha sonra beyaz perdeye de taşınacak.
İlk Göktürk: Önsüz, 2026'da HBO Max'te Yayınlanacak
Seride Göktürk devletinin kuruluşu, Kürşat ve 40 Çerisi ile Kultuk Kağan’ın hikâyeleri anlatılacak. Olaylar tarihe uygun olarak işlenecek ancak mitolojik eklemeler de yapılacak. Çağlar Arts'ın İlk Göktürk: Önsöz için paylaştığı tanıtım yazısı şöyle:
"İlk Göktürk: Önsöz, uzun senelere yayılmış 4 saatlik İlk Göktürk sinema filminin birinci perdesi. Türk bağımsızlığının kayıtsız şartsız ilan edildiği ve tarih sahnesinde emsal teşkil ederek Türk adını devletlerine verdikleri Göktürk Kaganlığının destansı kuruluş öyküsünün girizgâhı olan İlk Göktürk: Önsöz, Türklerin Aşina boyundan Bumin ve İstemi kardeşlerin çıktıkları karanlık, kanlı ve kahramanca öyküyü sizlere sunacak."
Ayrıca Bkz.HBO Max Türkiye, yeni yerli dizisi Jasmine'in yayın tarihini paylaştı
İlk Göktürk'ün başrollerinde Volkan Keskin, Arif Diren, Murat Serezli ve Esra Kılıç yer alıyor. Onlara Gaziza Tanşolpan Tleubay, Sungho Choi, Mert Öcal, Selçuk Gülderen, Ehsan Saberi, Burak Koçoğlu, Ahmet Aytaç, Efe Öcel, Cevher Hikmet Güzey, Dulguun Odghuu, Şira Sahilli ve Cansel Elçin gibi isimler eşlik ediyor.
http://www.youtube.com/watch?v=ZDgWKSfpWS0