Eskiden camiye giderdim.Hep inşaatı yarım kalan camiler için para toplarlardı.Rizenin bilmemne ilçesinin bilmemne köyündeki cami.Sanki devlet cami yapmıyormuş ya da ödenek vermiyormuş gibi o camiler hep yarım kalırdı(!).Hep cemaatten para her fırsatta para toplanırdı o paralar hep malum tarikatlara gidiyordu.Sonra camiye siyaset girdi bende ayağımı kesmek zorunda kaldım. Az çok kafası çalışan gözlem yapan bu haberlere şaşırmaz.Kaynağa bile gerek yok inanmak için tezgah malum...
Hadi hadi kıvırma. Sinekte küçüktür ama mide bulandırır.
Sekülerseniz niye dindarız diye kendinizi tanıtıyorsunuz? Seküler dediklerin en azından rol yapmıyor dürüstler siz dindar görünümlü seküler dediğinden daha sekülersiniz. Yeter ki ortamını bul.
" Diyanet'in cuma bağışları " cümlesi , bütünü hedef alan genel ve kapsayıcı bir ifadedir. Haberin içeriğiyle de ilgisi yok. Okumayı bilmeyen kesim çok belli aslında, o halde içeriğie hiç bakmadan başlık üzerinden bütün bir Diyanet kurumunu hedef alan yargıda bulunup ahkam kesenler kim, yorumları da mı oku muyorsun. Ama dert başka bunu biliyoruz...
BAŞLIK : DİYANET'İN CUMA BAĞIŞLARI
İÇERİK : 63 ATİB (Avusturya Türk İslam Birliği) kuruluşunun başı olan Din Hizmetleri Müşaviri bürokrat F.M.K
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, merkezi Viyana’da bulunan Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) bünyesindeki usulsüzlük iddiaları tartışılmaya devam ediyor. Kamuoyuna, “Eskort Skandalı” olarak yansıyan olayın perde arkasında, dernek gelirlerinden elde edilen yüz binlerce avronun, kayıt dışı şekilde harcandığı iddia edildi. BirGün'ün haberinde yer alan iddiaya göre dernek gelirlerinin önemli bir bölümü eğlence mekânlarında ve “eskort hizmetlerinde” kullanıldı. Harcamaların, denetimden kaçırılmak için “imamların oturum izni giderleri” gibi kalemlerle sisteme işlendiği de iddialar arasında yer alırken skandala ilişkin yeni gelişmeler açığa çıktı. BEŞ GÖREVLİNİN İLİŞİĞİ KESİLDİ Dönemin bazı ATİB yöneticilerinin, denetime gelen müfettişlere gezi planı hazırladığı ve denetim sürecinin turistik ziyaretlere dönüştüğü de iddialar arasında sıralandı. Kamuoyunda büyük tepki çeken iddialar nedeniyle Diyanet, beş üst düzey görevlinin kurumla ilişiğini kesti. Görevden alınanlar arasında Din Hizmetleri Müşaviri F.M.K., Ataşe V.H.E., M.Ş., A.T. ve personel M.D.’nin olduğu bildirildi. Görevden alınan bir ismin, eski bir bakanın akrabası olduğu kaydedildi. Diyanet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, soruşturma ilerlerken Diyanet’te görev yapan E. isimli bir kadın personelin adı da dosyaya girdi. E.'nin, soruşturma dosyasında yer alan bazı isimlerle uzun telefon görüşmeleri yaptığı HTS kayıtlarıyla ortaya konuldu. E., kuruma başvurarak hakkındaki iddialarla ilgili, “Müstakil soruşturma” talep etti. 'BAŞKA İSİMLERE UZANIR' DİYEREK KAPATILDI Diyanet kaynaklarının iddiasına göre, özel bir müfettiş tarafından incelen dosya kısa sürede kapatıldı. Dosyanın, “Başka isimlere uzanma” endişesiyle ana dosyadan ayrıldığı ve kapatıldığı belirtildi. Gelişmelerin Avusturya’daki resmi makamlara da yansıdığı, Türkiye’den gönderilen din görevlilerinin, “ATİB skandalı” nedeniyle sıkı takibe alındığı aktarıldı.
Yani başına gelse yine de normal mi diyeceksin?
Zaten hukuki olarak suç Avrupa yasalarına göre.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >