Bismilahirrahmanirrahim. Bulunduğum yere geleli 2 sene olacak. Şehir değiştirdim, kişilik değiştirdim. :) Eski ben'e döndüm ama o ne kadar ben bilemiyorum :) Şu an zahirciyim ama içimdeki tüm incelikleri yavaş yavaş yitirdim. Selefiyim. Bu hâlden de genel olarak memnunum hamd olsun... Tüm tağutları ve bidatleri reddediyorum. ALLAH'tan gayrı ilah edinilenlerin düşmanıyım. Tarikatlar da bunların başında geliyor. Kemalizm dininden daha şiddetli tarikat düşmanlığım var. Bunlar şimdiye dek olan kısımlar... İslam olmam ve İslamı noktalar hariç her şey değişime açık. Haricinde country müzik dinlerken yazıyorum bunu. Bazı şeyler kafamı kurcalıyor. ALLAH Teala ile yeniden kuvvetli bir bağ kurmak istiyorum. Hayvanları gördüğümde, onların o sevimli halleri... insanlar dini tek bir noktadan yaşıyor gibi geliyor. Çok fazla öfkeliyiz sanki. Bir şeyleri kaçırıyoruz. Bu kaçırdığımı düşündüğüm şeyleri 'tarikatlar' vaad ediyor. Onların bidatleri yerin dibine batsın ! Ama bizler bir şeyleri kaçırıyoruz. İnsanlar kendi kişilikleri üzerinden dini şekillendiriyor. Garip. Ben de öyle yapıyorum biliyorum. Taklitçi olduğumuz müddetçe, birisi öfkeli din yaşayıp anlatıyorsa ona tabii olur ve dini o sanırız. Hamd olsun artık böyle olmadığını biliyorum. Ben gerçek İslam'ı arıyorum. Şimdi yaşadığımız gerçek İslam değil, bunu hissediyorum ama doğruyu bilmiyorum henüz. Sanırım çok fazla savaş-cihad üzeri şekilleniyor belki şimdiki hâl. Öfke insana gerekli ama doğru bir öfke. Sonra aklıma İbrahim Aleyhisselam geliyor. Peygamber Efendimiz (sav) geliyor. Onlar dini bütüncül yaşıyordu. Hepsinden önce de insanlardı. Eğer büyüteci cihada tutarsan, dini tamamen cihad görürsün. Tarikatlar gibi aşk-sevgi-nefs kısmına tutarsan, dini sadece öyle görürsün. Bunların hepsi nakıs mertebe olmalı. Bunu ruhumda hissediyorum ama çözümleyemiyorum. Artık yöntemim belli, yalnızca Kur'an ve sünnet. Kur'an'daki ve yeryüzündeki -gökyüzündeki ALLAH Tealanın ayetlerine bakarak devam edeceğim. Başımdan hikmetli işler geçiyor... Hamd olsun. Evet, İşte bu konuyu açma sebebimi hatırladım: Elhamdülillahi Rabbil Alemin...Hamd etmek için insanın hamd edeceği ruhi olgunluğa erişmesi lazım. Bu ruhi olgunluk için de çabaması gerekli. İnsan halifelik göreviyle görevlendirildi. Elinden geleni yapmalı. İç ve dış dünyasında; bütüncül, dengeli, olgun insan/KUL profiline ulaşmalı ki Rabbini doğru tanısın ve Rabbine en güzel şekilde kulluk etsin. Selametle. https://www.youtube.com/watch?v=m46iM59wcRc |
haydaa...![]() ![]() |
Develer tellâl, pireler berber iken... |
Yeni bir işim var...Hamd olsun aslında senelerdir çalışmayı hayal edebileceğim mesleklerden birisi, Ama içimde koca bir boşluk var, Chopin dinleyip Dostoyevski okumak istiyorum. Depresiflik yüreğimin en en derininde ufak ufak kökleniyor. İşim de hayatım da depresifliğe uygun değil. Bu yüzden köklerinden salınıp ağaç olmasına müsade yok. Olgunluk sanırım bu, orta yaşın genciyim artık. Bir üst level gibi :) Karakterimiz üzerine bir kalkan almış, kötü renkler hızlıca akıp gidiyor, şükürler olsun. Peki neden bu hâle geldim ? İtikadi bunalım. Ben tam da Sufi olacak bir insandım. Oranın gizemli dünyasında yol almak, o gizemin içinde ALLAH Tealaya yaklaşmak; gel gör ki Selefi oldum :)) İkisinde de mutlu değilim. Şu itikadı mezheplerden arınıp öyle kulluk etmek istiyorum. Dün aklıma geldi :) Bulutların üzerinde dolaşıyordum o günlerde sanırım: Tutiname okuyor, ariflerin satrancı gibi bir oyunla kendi hayatımda ALLAH'a en yakın olacağım günleri hayal ediyordum. İbn Arabi hayranıydım, işte benim en'lerimdennn'di. İbn Arabi diyar diyar gezip 'kutup'ları görüyor onlarla muhabbet ediyordu. Ayaklarım yere basmıyordu aşktan, hayallerim de.... Nihayet öyle şeyler yaşadım ki, ALLAH affetsin şirke düştüğümü fark ettim, Hepsinden iğrenecek dereceye gelip ayrıldım. Hep aynısını diyordum: Keşke Kur'an ve sünnete göre ilerleseydim...Keşke Kur'an ve sünnete göre ilerleseydim... ALLAH'a sonsuz şükürler olsun bu duam da kabul oldu, Uydurma menkıbelerin etkisinden kurtuldum. Üstüne üstelik onlara düşman oldum. Onlara düşmanım. İşte böyle, aşırılıklardan arınamadım. Bir uçtan diğer uca... Çocukluğumdan beri uçlarda savrulmaktan kurtulamadım... Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Rabbim bana yardım etsin. Selametle. https://www.youtube.com/watch?v=IVpuTD-2SEo |
Demiryolu İşçisiydik Gecesi gündüzü belli olmayan iş tempomuz vardı. Eski hayallerimi hatırladım; Belgesel fotoğrafçısı olacaktım, Ya da balinaların izini süren bir okyanus bilimcisi. Tarlaların içinden geçen, sarı otlarla çevrili rayların tamirini gerçekleştirirken İşte hayat, dedim Hayat. Hayallerimi gerçekleştirsem de belki mutlu olamayacaktım, biliyordum. Ne'ye yaklaşıyorsan, Ondan uzaklaşıyordun.... |
Ben kazanım yâr yesin
Nice ki canım sağdır.