Sorun menzil değil, şarj süresi ve altyapı erişilebilirliği. Yani elektriğin akaryakıt gibi kolay temin edilemiyor oluşu. Yoksa araç alırken kim deposuna göre seçiyor ki...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CWaRRioR -- 10 Temmuz 2025; 13:24:09 >
Elektrikli aracım yok, alırsam da sadece ötv'sinden dolayı alacağım. Yoksa kim arabasını 20-30 dakikada şarj etmek ister, kim istasyon kovalamak ister, kim kaza yapınca aracı alev alsın ister... İnsanlar kötülüyor, çünkü bunlar ciddi dezavantajlar.
Diğer taraftan elektrikli araçların ivmelenmesi, sabit tork verebilmesi, sessiz olması, atık gazı olmaması tabiki güzel artılar. Ancak beğendiğim aracın hem benzinli hem elektrikli versiyonları aynı donanımlara ve fiyatlara sahip olsa benzinli tercih ederim. Çünkü elektrikli araçların içten yanmalı yerine geçmek için belirttiğim nedenlerden dolayı hala zamana ihtiyacı var. Aynı pratiklik ve güvenliği sağlamıyorlar şu an. Güvenlikten kastım da sadece yanma olayı değil aslında, menzil konusu da tam bir soru işareti. İçten yanmalı kadar tutarlı tahminler vermiyorlar.
1000km hangi araç gidebiliyor acaba? ben bir dizel aracın tek depo ile 1000km gidebildiğini görmedim. Kaldı ki 2000km neyin saçmalığı? Yollarda şarj istasyonları görebiliyorum birkaç yıl önce hiçbirinde yoktu. Zaten 4 saatte 1 mola vermek zorundasın yarım saat dinlenirken araç zaten şarj olmuş olacak ve kaldı ki 2 saatte bir ara vermek zorundasın. Hareketsizlik uyku yapar ve vücut için de tehlikeli. Kalp krizine kadar gidebilir.
Sadece araba yapmak yetmiyor artık batarya, motor, yazılım, malzeme bilimi gibi her konuda ARGE de yapmak lazım ...Bakın biz hala Alman teknoloji ile devam ediyoruz
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >