1. sayfa
Yil 2008 galiba hocam![]() |
insanlara güvenmeyi öğrenip her şeyi akışa bırakmanın güzelliğini tattığımda pek çok şeye karşı bakış açım değişti. aslında sorun kontrolcü olmammış ben olmadan akışın devam edebileceğine inanmamammış bunu anlamak bir dönüm oldu benim için |
şöyle söyleyeyim ne olursa olsun ne kadar güvensen bile mesafeli olmak iyidir bişey olduğu zaman çok şaşırmamak istiyorsan mesafe her zaman iyidir |
Eski eşimle, tam da Covid karantinaları başarken ayrıldık. Bir süre çok yalnız kaldım, ve bu süreç hayatımda o ana kadar verdiğim kararları gözden geçirmeme sebep oldu. Finansal kararlarımı, sosyal yaşamımı, hobilerimi... Her şeyi didik didik ettim. O günden beri, her sene dönüp bir önceki senenin fotoğraflarına bakarım. Aradan kaç yıl geçti, hala her sene o zamankinden daha genç, daha mutlu görünüyorum. |
hayatım dönmedi aynı devam ![]() |
Konu dışındaki tek chad |
Hakkâri’de askerdeydim, devriye geziyorduk. Sınır hattına yakın bir bölgeydi. İki aydır her şey rutindi. Soğuk, uykusuzluk, sessizlik… Alışırsın sanıyorsun ama bazı geceler seni susturur. O gece, komutan “Son devriye, sonra içtima,” dedi. Sekiz kişilik timdik. Aramızda en genci Er Musa’ydı. 19 yaşında, hâlâ yüzünde tüy yoktu. Sürekli ailesinden bahsederdi, “Ben dönünce annem bana baklava yapacak,” derdi. Kimse gülmezdi. Sadece dinlerdik. Çünkü içimizde bir his vardı. O hissin adı bilinmez ama tarif edilir: sanki biri eksilecek. Gece saat 02.45. Dar bir geçitten geçiyorduk. Ay yoktu, karanlıktı. İlk patlama Musa’nın altındaydı. Gövdesi ikiye bölündü, sesi çıkmadı. Ardından tarandık. Panik yoktu çünkü korkmaya bile zamanımız olmadı. Kurşunlar geldi, düşenler oldu. Herkes bağırıyordu, herkes susuyordu. Ben bir kayanın arkasına düştüm. Sol bacağım paramparça. Yanımda Onbaşı Halil vardı. Ağzı kan doluydu, “Annem... annemi çağır...” dedi. Son sözü o oldu. Sessizlik sonra geldi. Takviye birlik sabaha karşı ulaştı. Sekiz kişiden yalnızca ben hayattaydım. Ölmeyi beklerken yaşamanın utancıyla indim dağdan. O günden sonra hayat devam etti. İnsanlar işe gitti, kahveler içildi, diziler izlendi. Ben ise her gece aynı geçitteyim. Aynı çığlık, aynı sessizlik. Musa’nın, Halil’in, komutanın isimlerini mezar taşlarında değil, kulaklarımda taşıyorum. Sadece ben döndüm. Ama dönen ben değilim. Ölmek kolaydı. Asıl ceza, hâlâ nefes almak. |
Babanızın hikayesi mi bu |
bazende yanlız kalmak iyidir hocam insanı diri tutar yaptığın hataların verdiğin kararların geleceğin ve geçmişine yönelik daha mantıklı kararlar almana sebep olur |
hayatında bişeylerin gelişmesine sebep olduysa ne mutlu sanada onada |
2015 Evlilik. Ben o eski ben deyilim. Burnumuza toprak kokardı. |
1. sayfa
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.