Arsamız üzerine bina dikimi için anlaştığımız müteahhit işi yarım bırakmıştı.
Kentsel dönüşüm kapsamında olduğu için belediye bu kişiden teminat mektubu istemişti.
Teminat mektubu için istenen miktar 450 bin liraydı.
Bu paranın 300 bin lirasını ben vermiştim, üstünü müteahhit tamamlayıp belediyeye vermişti.
Tabii bu adamdan 300 bin lira karşılığı senet almıştık.
Neticede müteahhit işi yarım bıraktığı için, büyük bir zarara uğramamıza rağmen bina inşaatını bitirdik.
İskan belgesini belediyeden aldıktan sonra da, senet'i icraya vermek için bir avukatlık firması ile anlaştık.
Lakin müteahhit olacak adam babadan çok zengin olmasına rağmen üstüne kayıtlı hiç bir malvarlığı çıkmadı.
Oturduğu ev, kullandığı araç onun olmasına rağmen üstüne kayıtlı olmadığı için, pek yol katedemedik.
Şimdi bankalardan gelecek haciz yazısını bekliyoruz, bankada da muhtemelen parası yok.
Herhalde daha önce böyle durumlarla karşılaştığı için kendince önlem almış ve üstüne hiç bir almamış, varsa da kardeşine eşine vs satmış diye düşünüyorum.
Benim merak ettiğim, bu adamın zengin olduğunu yaşadığı yerde herkes biliyor.
Kullandığı araç yıllardır kendisinde lakin ruhsatı kendisinin değil, oturduğu ev bile üstüne değil bunları yeni öğrendik.
Bu adamın kullandığı aracın onun olduğunu ispat edebilirsek, haciz koydurabilirmiyiz?
Yoksa ancak babası ölürse buna kalan mirastan ancak senedi tahsil edebiliriz..
Müteahhitin üstüne kayıtlı malvarlığı olmamakla birlikte fiilen kullandığı taşınır ve taşınmazların ona ait olduğu hususu, “muvazaa” (danışıklı işlem) veya “tahsili engellemeye yönelik mal kaçırma” iddiasıyla ileri sürülebilir; bu durumda Türk Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu kapsamında istihkak davası açılabilir ya da İİK m.277 ve devamı gereği tasarrufun iptali davası ile malvarlığı devirlerinin iptali talep edilebilir; özellikle araç ve ev gibi malların fiilen müteahhit tarafından uzun süredir kullanıldığı tanık, fatura, sigorta, sosyal medya vb. delillerle ispatlanabilirse, icra dairesince zilyetliğe dayalı haciz mümkün olabilir; ancak üçüncü kişi adına kayıtlı mallarda, mülkiyet karinesi geçerli olduğundan ispat yükü alacaklıdadır; ayrıca muvazaalı devirlerin iptali için dava süresi ve işlem tarihi önemlidir, bu nedenle gecikmeden dava açmanızı öneririm.
Yanıtınız için teşekkür ederim. Adamın kullandığı araç uzun yıllardır onda, icra takibi başlayınca öğrendik ruhsatın onun üzerine olmadığını. Keza, oturduğu dublex lüks daire de onun üstüne değilmiş. Bu bilinen bir gerçek.
Bunu ispat derken, benim şahitlğim yeterli olmaz mı? Yada bunu tanıyan herhangi birinin şahitliği mi olması lazım?
Borçlunun fiilen uzun süredir kullandığı ancak üçüncü kişiler adına kayıtlı olan malvarlıkları (örneğin araç ve konut), İcra ve İflas Kanunu m.85 gereği fiili zilyetliğe dayanarak haczedilebilir; ancak üçüncü kişi bu malların mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürerse istihkak davası açabilir ve bu durumda ispat yükü alacaklıya geçer; borçlunun mal kaçırma amacıyla hareket ettiği ve malvarlığını başkası adına kaydettirdiği iddiası varsa, Türk Borçlar Kanunu ve İİK m.277 ve devamı gereğince tasarrufun iptali davası açılabilir; bu süreçte sadece alacaklının beyanı yeterli olmayıp, taraf dışı tanık ifadeleri, trafik ve sigorta kayıtları, sosyal medya paylaşımları, ödeme belgeleri gibi fiili kullanım ve ekonomik aidiyeti gösteren delillerle desteklenmiş kuvvetli ispat araçlarına ihtiyaç var
Arsamız üzerine bina dikimi için anlaştığımız müteahhit işi yarım bırakmıştı.
Kentsel dönüşüm kapsamında olduğu için belediye bu kişiden teminat mektubu istemişti.
Teminat mektubu için istenen miktar 450 bin liraydı.
Bu paranın 300 bin lirasını ben vermiştim, üstünü müteahhit tamamlayıp belediyeye vermişti.
Tabii bu adamdan 300 bin lira karşılığı senet almıştık.
Neticede müteahhit işi yarım bıraktığı için, büyük bir zarara uğramamıza rağmen bina inşaatını bitirdik.
İskan belgesini belediyeden aldıktan sonra da, senet'i icraya vermek için bir avukatlık firması ile anlaştık.
Lakin müteahhit olacak adam babadan çok zengin olmasına rağmen üstüne kayıtlı hiç bir malvarlığı çıkmadı.
Oturduğu ev, kullandığı araç onun olmasına rağmen üstüne kayıtlı olmadığı için, pek yol katedemedik.
Şimdi bankalardan gelecek haciz yazısını bekliyoruz, bankada da muhtemelen parası yok.
Herhalde daha önce böyle durumlarla karşılaştığı için kendince önlem almış ve üstüne hiç bir almamış, varsa da kardeşine eşine vs satmış diye düşünüyorum.
Benim merak ettiğim, bu adamın zengin olduğunu yaşadığı yerde herkes biliyor.
Kullandığı araç yıllardır kendisinde lakin ruhsatı kendisinin değil, oturduğu ev bile üstüne değil bunları yeni öğrendik.
Bu adamın kullandığı aracın onun olduğunu ispat edebilirsek, haciz koydurabilirmiyiz?
Yoksa ancak babası ölürse buna kalan mirastan ancak senedi tahsil edebiliriz..
Bu konularda bir bilgisi olan arkadaş var mı?