Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
4
Cevap
226
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Wittgenstein ve Düşünceleri Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?
G
2 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Wittgenstein ve düşünceleri hakkında fikirleriniz nelerdir?



N
2 yıl
Moderatör

Analitik felsefeye katkısı var ama dil oyunu düşüncesi katkıda bulunduğu analitik felsefeyi indirgeyici ve kısıtlayıcı. Çünkü felsefe aslında dilden ve kurallarından "bağımsız". Dili oynak ve çok anlamlı addetmek yerine göre çok yanlış olabilir ve yanlış bir kapıya çıkartabilir. "Hukuk evrenseldir" ifadesi mesela. Wittgenstein buradan dilin kuralları çerçevesinde bir bağlam içerisinde bir oyun manevrası (veya dilsel operasyon) yapılmasından hareketle kelimelerde veya ifadelerde çok anlamlılık çıkartır. Varsayımsal uzaylılar "hukuk evrenseldir" ifadesinin neresinde durur? Onlar için hukukumuzun evrenselliği geçerli midir? Peki hukuk evrenselse kainatta insandan bağımsız tanrısal bir hukuk var mıdır yoksa yok mudur? Yoksa tüm insan zihinlerini ortak bir sosyal düzende bağlayacak biçimde ama cansız evreni içermeyen bir "evrensellikten" mi söz edilmektedir bu ifadede? Burada dilin operasyonalize edildiği bağlamı arayıp cevaplar bulmaya çalışabilirsin ama dil oyunu konseptinde dilin kurallarının belirleyiciliğinin abartıldığı ve bağımsız insan düşüncesi / tahayyülünden dikkati çekip aldığı ve kelimelerin / ifadelerin geniş, sınır konmamış, içerden tutarsız, hatta yeri geldi mi de kadir-i mutlak olabilen anlamlarında kaybolup gidildiği şüphesizdir. Hukuk evrenseldir ifadesi dil kuralları çerçevesinde uzaylıları ve cansız nesnelerle dolup taşan bir uzayı da kapsar ama bunu diyen şahıs aslında uzaylıları kastetmemekte ve dışlamakta olabilir bu durumda bariz bağlam ve dil kuralları uyuşmazlığı var. Dil yanlış kullanılıyor komik bir itiraz olur zira özünde dilden bağımsız biçimde bağlamsal tahayyül manasında aslında uzaylıları takan olmamıştır çünkü basitçe varlıkları gözlemlenmemiştir. Alışılmadıklardır. Haliyle uzaylılar bu ifadede dilden bağımsız görmezden gelinmiştir. Bu bizdeki dilsel bir refleksin veya dilsel bir kuralın sonucu değildir. Dilsel refleksin dahil olmasıyla hayat kazanan "dilin oynaklığı" da yanıltıcı biçimde zihni bağlamdan bağımsız gelişmiş kuralcı dilsel bağlamına uzaylıları dahil etmiştir "hukuk evrenseldir" ifadesiyle ama esasında kastedenin zihninde / bağlamında yer almayanı dahil etmiştir. O halde felsefeyi dilin kuralları çerçevesinde bağlamda gelişen bir dil oyununun çoklu anlamsallığına indirgeyen dil oyunu faaliyetiyle (en azından sadece dil oyunuyla) felsefe için pek önemli olan meta-düşünce faaliyeti gerçekleştirilemez. Felsefe hür ve olabildiğince genel düşünme faaliyetidir. Dille veya kuralcı dilsel bağlamla sınırlanmak zorunda değil. Dil ve bağlam zaruri eşdeğerler değiller. Dil "kendi oyununda" bulunduğu bağlamı izlemek zorunda değil.

Kişi olarak peki Wittgenstein nasıldır? Çağının diğer filozoflarını da hedef alabilen saygısız ve mağrur tavrı dikkat çekici. Bir bakıma o da Nietzsche ya da Herakleitos gibi aristokratik kavgacı filozoflar neslinden. Ama bu saydığım filozoflar eski Yunan düşüncesi ve kültüründe önemli yere sahip, kişiyi dalalet ve trajediye sürükleyen hubris (kibir) kavramına karşı uyanıktılar ve kibre karşı - kendilerinden aslında fazla beklenmeyecek biçimde - hep uyarırlardı. Wittgenstein'da bu pek yok görünüyor. Oldukça aleni ve antipatik bir narsisizmi var.



< Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >

P
2 yıl
Yüzbaşı

kant zamanında nasıl düşünceye bir sınır çizmeye çalışmışsa wittgenstein da dile bir sınır çizmek istemiş. amacı kant gibi bilgiye yada bilginin olanağına değil; dilin ifadesel alanına, neyin düşünülüp neyin anlamlı söylenebileceği üzerine durmuş. çünkü tüm felsefi sorunların ortak bi karaktere sahip olduğunu ve felsefedeki sorunların ortaya çıkışının dilin mantığını yanlış anlaşılması sebebiyle ortaya çıktığını düşünüyordu.

ilk döneminde dili dünyanın karşısına oturtur ve dil burada ayna görevi görür. dilin dünyanı yansıtması için bi resim teorisi oluşturur. bu teori önermelerin birer resim olduğunu ve dil-dünya bağlantısını kesin bir örtüşüklükle açıkladığını söyler. önermelerin belirli bir bağlantı içinde yer alan öğelerden(isimlerden) oluştuğunu, isimlerin de aynı etiket gibi nesnelerin yerine geçtiği ve önermedeki isimlerin yerine geçtiği nesnelerin ve olgularında dünyanın ta kendisi olduğunu iddia eder. yani bir önermeyi çözümlemek dünyayı çözümlemektir aslında. böylece bu teori neyin anlamlı söylenebileceği ve neyin söylenemeyeceği hakkında da bi fikir verir. dili evrensel mantık yasaları gibi kullanmakla açık açık hale getirebileceğini ve böylece felsefi problemlerin ortadan kalkacağını düşünmüştür. dilin gerisinde kalanda düpe düz saçma olacaktır.

fakat ikinci döneminde ise resim teorisinden vazgeçer. artık kelimeler ile şeyler arasında ki zorunlu ilişki kopmuştur. dilin dünyayı düzenli bir şekilde ifade edeceği anlayışını terk eder çünkü her şeyi birden bire ifade edecek, her şeye nüfuz edecek bir dil yoktur. hiç bir dil, içinde bulunduğu kültürel kodlardan bağımsız değildir. bu açıdan bakınca dünya tasavurlarımız da birbirinden farklı olacaktır. böylelikle evrensel şeffaf meta bir dil anlayışından vazgeçer. bunun yerine dil oyunları denilen başka bir dil teorisi geliştirir, artık dil yaşam biçiminin bir faaliyetinin parçası olur.

düşünceleri ve felsefesi bana çok şey katmıştır.



S
2 yıl
Binbaşı

Wittgenstein ve analitik felsefenin büyük bir bölümü, felsefeye karşı girişilmiş bir anti-felsefedir.

Anlattıkları şeyleri öğrendiğim kadarıyla analitik felsefe hakikaten hiçbir şekilde ilgimi çekmiyor; salt mantıksal düzlemde didinerek soğuk mizaçlı pozitivizme kayan hiçbir şey ilgimi çekmiyor daha doğrusu. Ayrıca metafiziğin, spekülatif felsefenin kapı dışarı itilmeye çalışıldığı bir yerde ne wittgenstein filozof olarak adlandırılabilir ne de analitik felsefe, felsefi bir akım olarak... Olsa olsa, analitik felsefenin yapmaya çalıştığı şeyin, pozitif bilimsel bir tahayyül olduğu söylenebilir.

Deleuze'ün dediği gibi, "wittgenstein ve takipçileri felsefenin önündeki en büyük tehlikelerden biridir."





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Schwartzenius -- 30 Ağustos 2022; 14:16:40 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
2 yıl
Yüzbaşı

deleuze neden wittgenstein ve takipçilerini felsefenin önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak görüyor?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Schwartzenius
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.