| Toprak sahada kazanılır Osmanlı'nın son sınırlarını koruyacak gücü yoktu çünkü Osmanlı son zamanlarında 19 devletle 25 cephede 12 küsür sene savaştı. Bu şartlar ... |
|
Toprak sahada kazanılır Osmanlı'nın son sınırlarını koruyacak gücü yoktu çünkü Osmanlı son zamanlarında 19 devletle 25 cephede 12 küsür sene savaştı. Bu şartlar altında da tükendi, yenilgilerin de asıl sebebi buydu ikmalinle, lojistiğinde, askerinle, ekonominle tükenmek. Son sınırlarını nasıl koruyacaksın ki bu şartlarda? Atatürk'ü Atatürk yapan şey Harbiye'de aldığı eğitim ve cephelerde edindiği tecrübedir. Libya'yı Enver Paşa ile beraber kat kat büyük bir orduya karşı milislerle savundu vermediler İtalyanlara, Balkan savaşı başlayınca Osmanlı tükendi orada cepheyi bıraktı. Atatürk burada gayri-nizami harbi öğrendi. Çanakkale Savaşı'nda düşman arşivlerine yenilgi sebebi olarak girecek kadar başarılıydı, Kurtuluş Savaşı'nda ikmalini Ermeni ve Yunan ordusundan yapacak kadar stratejikti. Bütün bu şartlar ve çok daha fazlası Atatürk'ü, Atatürk yaptı. Cepheden uzak sarayda takılarak Atatürk olunmaz, Atatürk Milli Mücadeledeyken padişah 5. karısına nikah kıyıyordu. |
| Gene bir gün Atatürk hakkında bir benzer yorumda bulunmuştunuz ve gene birisi size benzer bir soru sormuştu Atatürk'ün hataları ile ilgili hemen hemen bu arkadaşın sorduğu soru... |
|
Gene bir gün Atatürk hakkında bir benzer yorumda bulunmuştunuz ve gene birisi size benzer bir soru sormuştu Atatürk'ün hataları ile ilgili hemen hemen bu arkadaşın sorduğu soru ile aynı soruydu, siz bu sefer misyoner okullarının kapatılması ile ilgili bambaşka bir cevap vermiştiniz şimdi aynı soruya bambaşka bir cevap veriyorsunuz. Atatürk'ün siyasi hatalarını aramak için sürekli farklı farklı şeylerden bahsedip duruyorsunuz, ortada ne bir tutar var ne bir dayanak. Sadece ve sadece Atatürk'ün büyük hatalarının olduğu iddia edip duruyorsunuz. Kemalizmin saltanat rejiminden demokrasiye geçmek için en iyi yol olduğunu savunan Maurice Duverger neyi gözden kaçırmış da bu çıkarımı yapmış merak ettim yada François Georgeon neden etkisinin Latin Amerikalara kadar uzandığından bahsedip, övmüş, hatta hayranlık derecesinde ilgilenmiş Kemalizm'de? Neden bu siyaset bilimci insanların dedikleri ile sizin iddialarınız tamamen zıt? Atatürk Milliyetçiliğine yarı-faşizm demek, milliyetçilik ilkelerine safsata demek tamamen alt dayanağı olmayan yorumlar. Sizi rahatsız eden şey Türk milliyetçiliği sanırım, milliyetçiliğin şeklinde değil Türk milliyetçiliğinin her ne şekilde olursa olsun, kendisinden rahatsız oluyorsunuz anladığım kadarıyla. |
| Arkadaşlar kusura bakmayında bir tane Neo çöp Osmanlıcı Mısırgil çocuğuna 40 tane mesaj atıp laf anlatmaya çalışıyorsunuz. Kurduğu cümlelerin düşüklüğüne, ... |
|
Arkadaşlar kusura bakmayında bir tane Neo çöp Osmanlıcı Mısırgil çocuğuna 40 tane mesaj atıp laf anlatmaya çalışıyorsunuz. Kurduğu cümlelerin düşüklüğüne, cümlelerindeki anlatım bozukluklarına, gramer bilgisine bakmanız bile yeterlidir. Dunning-Krueger sendromunu bu tipteki insanlar için çok önemli bir psikoanalitik buluştur. |
| Amaç zaten padişahlığı sona erdirmek Osmanlıyı yok etmekti. Dolayısı ile kendisini de tahtan indirirlerdi Ali Velioğlu gelirdi ulu önder derlerdi. |
|
Toprak sahada kazanılır Osmanlı'nın son sınırlarını koruyacak gücü yoktu çünkü Osmanlı son zamanlarında 19 devletle 25 cephede 12 küsür sene savaştı. Bu şartlar altında da tükendi, yenilgilerin de asıl sebebi buydu ikmalinle, lojistiğinde, askerinle, ekonominle tükenmek. Son sınırlarını nasıl koruyacaksın ki bu şartlarda? Atatürk'ü Atatürk yapan şey Harbiye'de aldığı eğitim ve cephelerde edindiği tecrübedir. Libya'yı Enver Paşa ile beraber kat kat büyük bir orduya karşı milislerle savundu vermediler İtalyanlara, Balkan savaşı başlayınca Osmanlı tükendi orada cepheyi bıraktı. Atatürk burada gayri-nizami harbi öğrendi. Çanakkale Savaşı'nda düşman arşivlerine yenilgi sebebi olarak girecek kadar başarılıydı, Kurtuluş Savaşı'nda ikmalini Ermeni ve Yunan ordusundan yapacak kadar stratejikti. Bütün bu şartlar ve çok daha fazlası Atatürk'ü, Atatürk yaptı. Cepheden uzak sarayda takılarak Atatürk olunmaz, Atatürk Milli Mücadeledeyken padişah 5. karısına nikah kıyıyordu. |
|
Atatürk'ün ne yapacağını bilmek zor ama yemen gibi yerlerde Türk askerinin ölmesine izin vermezdi, hatta Yemen türküsü var bilirsiniz ve hatta Türk çocuğu arap çölleri için kanını dökmeyecek dememiş miydi? Atatürk Musul ve Kerkük'ü bırakmazdı Arap ve İngilizlere. Hatta Tunceli isyanı çıkmasaydı oraları almak için ordu hazırlık içindeydi. |
|
Atatürk Musul ve Kerkük'ü İngilizlere bıraktı demiş yukarıdaki arkadaş, doğruluk payı nedir? Ayrıca şu an arap çöllerinde bizim değil İngilizlerin olması bizim oralarda olmak istemeyeşimizin bir sonucu olabilir mi? |
| Bugün "Arap çöllerinde" yer alan Suudi Arabistan'ı hangi devlet kurdu bilen var mı peki? |
| Atatürk padişah olsa idi Osmanlı hanedanlığı farklı olurdu dostum. Bu da fatih gibi önemle padişahlar olmaz demektir. Dediğin şey çok uçukça. Keşke japonların başında cengiz han olsa da onlar fetih yapsa gibi bir şey dedin sen. |
| Atatürk'ü Atatürk yapan kısmen kapalı kutuda yaşayan bir saraylı olmaması, Balkanlarda yetişmiş ve İstanbul dahil gittiği her yeri yakından deneyimlemiş bir harbiyeli ve çeşitli cephelerde görev almış bir subay olması. Atatürk bir Osmanoğlu olsaydı muhakkak ki aynı performansı ve esnekliği gösteremezdi. Bir ilahi monarkın sözgelimi monarşisini lağvedip cumhuriyet kurması bir oksimoron niteliğindedir. Zaten bu alternatif tarih senaryosunda Atatürk bir saraylı olduğu için büyük ihtimalle aynı vizyona ve ideallere de sahip olmazdı. Çar Büyük Petro gibi kökten bir çağdaşlaşmacı hükümdar olsaydı da (ki muhtemelen öyle olurdu) ideolojisi doğal olarak cumhuriyetçi olmazdı; saray ve monarşi endeksli olurdu. |
| padişah düzeninde cumhuriyet olur mu hiç. |
|
İngiltere, Mısır ve Sudan dahil baştan sona Ortadoğu haritasını çizmiş, ama Türkiye'yi çizmemiş mi. |
|
Atatürk'ün işlediği çok büyük günahlar ve siyasi hatalar??? Neymiş onlar acaba? Günah kısmını geç. O tanrısına göre değişir. Siyasi hatası neymiş onu çok merak ettim. |
Yoksa Türkiye için Sevr, ölümden beter bir antlaşmaydı. İngiltere çizseydi tam anlamıyla, bugün hiperenflasyonla 2 farklı dil konuşabilen, her gün pirinç ve hamur yiyen bir nevi Haitililer olacaktık. |
|
|
|
https://seyler.eksisozluk.com/54-belgelik-bir-arsiv-taramasiyla-ingiliz-devlet-belgelerindeki-sevr-gercekleri Al şu belgeleri oku. Sevr'in ne olduğunu adam gibi öğren. Mustafa Kemal'in büyüklüğünü gör. Burası Facebook çöplüğü değil. Belgesiz, delilsiz konuşulmaz. |
Bu arada İngiltere rahatça mebus tutukluyor, Malta'ya sürüyor, rahatça kışla basıp onlarca askeri şehit edebiliyor ama bizimkilere tek kurşun atmaya gelince atmıyor çekiliyor :) |
| Türkiye Cumhuriyeti devletinin de jure (resmi) ideolojisi her zaman için Atatürkçü prensipler iken de facto (uygulamadaki) ideolojisi iktidarda kimlerin bulunduğuna göre ciddi farklılık göstermektedir. Türk halkının ise bir topluluk haliyle homojen veya monolitik bir yapı olmadığı için net bir şekilde adlandırılabilecek türde resmi bir ideolojisi bulunmaz; "Türk - İslam sentezciliği" ise Mukaddes Roma İmparatorluğu misali yalnızca bünyesinde farklı ideolojik kutupları barındıran bir şemsiye ad olarak kullanılabilir veya çok daha isabetli bir kullanımla MHP'nin - Ülkücülüğün ideolojisinin bir diğer adıdır; Türkçülükle İslamcılık düşün akımlarının esasında aşırı ve radikal bir kombinasyonudur. Türkiye'deki en popüler görüş böylesi şoven ve aşırı uç bir duruştan ziyade "modernist Türk İslam sentezi" olarak adlandırılabilir ama böylesi bir adlandırma dahi çok indirgemeci olacaktır ve bu adlandırmanın siyasi spektrumunun gerek Atatürkçü - Kemalist seküler mevzilere gerekse de aşırı İslamist gayriseküler mevzilere kadar uzandığı gerçeğini kolaylıkla atlamamıza yol açacaktır. Atatürkçülük siyasi öz itibariyle yukarıdaki mesajda lanse edildiği gibi çok militarist, gayri milli ve gayri dini bir ideoloji olsaydı Atatürkçü cumhuriyet Türkiye'de lağvedilir, Atatürk kişiliği ise Rusya'daki destalinizasyon (Stalinsizleştirme) tarzında bir sürece tabi tutulurdu ama böyle bir şey olmadı ve en gayriseküler muhafazakâr fraksiyonlar dahi söylemlerinde ve imajlarında Atatürk'e özel bir yer açmak durumunda kalıyorlar. Bir yandan İzmir İktisat Kongresi'nde ve "vicdanı hür, aklı hür nesiller" söyleminde açık olduğu üzere Atatürk'ün idealde milli (yerli) liberal toplum ve milli (yerli) kapitalizm görüşü vardır ve Atatürk esasında askerin siyaset yapmasının (milletvekili olmasının) yasaklanmasını sağlayarak militarizm değil; açıkça sivillik yanlısı olduğunu belli etmiştir. Cumhuriyet devrinde Atatürk askeri değil sivil giyim tarzıyla da bunu yansıtır. İsyancılara ise 20.yüzyıl Ortadoğusu'nda hiçbir devlet adamının bomba ve kurşun yerine çiçek atması beklenemezdi. Politika bir salt akıl, çıkarları gözetme ve otorite yerleştirme işidir; düpedüz elinde ahlaki edim kılavuzuyla hareket etme mevzusu değil. Faşizm ise Atatürk'ün genel itibarıyla milli - sosyal liberal ve demokrat zihin yapısıyla, Atatürk'ün sivil tarzıyla bağdaşmayan devletperest ve gerçekten de militarist bir İtalyan ideolojisidir. Faşizmin özünü La Dottrina del Fascismo (Faşizmin Doktrini) olarak bilinen ünlü bir kitapta bulabilirsiniz. İkinci Dünya Harbi öncesi ve esnasında İtalya'nın agresif yayılmacılığının temeli olmuş saldırgan devletperest bir ideolojiyle "Yurtta sulh, cihanda sulh" prensibini benimsemiş bir siyasi ilkeler silsilesini bir tutmak mantıksızlıktan başka bir şey değil. "Yurtta sulh, cihanda sulh'tan" Balkan Antantı ve Sadabad Paktı gibi barışa hizmet eden sonuçlar çıkarken İtalyan faşizmi bir dünya savaşına sürükleniyor; Etiyopya, Arnavutluk ve Yunanistan'ı işgal ediyor. Sonunda İtalya'nın kendisi de Batılı müttefiklerce işgal ediliyor. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E19076E5A -- 15 Kasım 2020; 9:47:43 >