Square Enix artık konsola özel oyun çıkarmayacağız, istediğimiz satış başarısına ulaşamıyoruz diyordu, geçenlerde Steam satışları açıklanmış, 300 bin bile satamamış ![]() |
Hocam biraz geç bir dönüş olacak ama ![]() |
Aynı anda çıksa bir milyonu belki görürdü ama FF konsollar ile ilişkili bir oyun PC tarafında tutmamasi çok normal |
20 saati devirdim hala bitmek bilmiyor. İnanılmaz keyifli, yağ gibi akıyor. Hikaye o kadar güzel ki, bırakamıyorum. FF macerama FF VII Remake ile başlamıştım. Yıllardır seriye uzaktan bakıp ön yargılı davranırdım içine girdim bağımlısı oldum. Edit: Hugo Boss'un ikinci sekansı neydi öyle zevkten dört köşe oldum. |
Aksiyon modunda oynuyorum morgol boss da bir kere öldüm, yarıdan biraz az hak ile devam ettirdi, yani öyle çok kolay oyun değil. |
Oyunu bugün bitirdim, kelimeler kifayetsiz final kusursuz o kadar iyi ki, gözlerden yaş geldi ve sonda çalan parça inanılmazdı genel olarak müzikler kusursuz. Eskiden FF serisine ön yargılı birisi olan ben şuan da hastasıyım. Şimdiye kadar 4 tane FF oyunu bitirdim. Bundan sonra çıkacak oyunları da day one akarım. Bu japonlar gerçekten harika müzisyen. Bu oyun sayesinde piyano öğrenme hevesim arttı. Videoyu izlemek için tıklayınız |
final fantasy hiç oynamadım bu 16yı oynamak istiyorum sizce değer mi parasına . aşırı yan görev yaptırıyor mu acnin son oyunları gibi genelde pek yan görev yapmam ama başarım ve romantizm sahneleri varsa yapıyorum bundada var sanırım |
FF 16'yı 70 saat sonunda, Action Focus zorluğunda, tüm yan görevleri ve 2 DLC'siyle birlikte bitirdim. Daha önce bu seride 15 ve 7 Remake'i bitirip buraya incelemelerini de yazmıştım. FF16 şu ana kadar seride oynadığım en iyi yapımdı diyebilirim. Hiç uzatmadan direkt artılarına eksilerine geçeyim çünkü oyunun hem çok iyi yaptığı hem de zayıf kaldığı bir sürü şey var : ++ Hikayesini, lore'unu, yazılan karakterleri ve yaşadıkları tüm yolculuğu deneyim etmeyi son derece sevdim. Ayrıca diğer FF'lerin aksine tonu oldukça ciddi ve karamsar. Japon oyunlarındaki o komik ve tuhaf görevler, cringe diyebileceğimiz sahneler FF16'da yok. Kan, vahşet, cinsellik gibi unsurlar çok daha göz önünde. Zaten bunu yapımcılar kendisi de söylemişti, Game of Thrones'tan çok fazla ilham alınmış ve bu sayede senaryosu da genel olarak sürükleyici bir evren yaratmayı başarmışlar. Sinematik sunumlar da yine gayet kaliteli ++ Lore demişken oyunda Active Time Lore diye bir sistem var ki bayıldım. İster sinematiklerde ister aktif oynanış esnasında tek tuşla o andaki olaylarla, kişilerle ve mekanlarla ilgili istediğiniz bilgileri kısa ve net biçimde öğrenebiliyorsunuz. Bu sistemi kesinlikle daha fazla oyunda görmek isterim ++ Genel gameplay mekaniklerine bayıldım. Tabii ki şöyle olsaydı daha iyi olurdu dediğim yanları var, onları olumsuz taraflarda belirtirim ama temel mekanikler, skill sistemi ve özel güçleri combo'larla birleştirmek acayip eğlenceli. Envaiçeşit yeteneğe sahibiz ve birçoğu hem görsel açıdan hem de efektif olması bakımından tatmin edici. Zaten combat director son DMC'lerdeki abiymiş, kendisinden daha azı da beklenmezdi :) Ayrıca diğer FF'lerin aksine kılıç resmen ete vurduğunu hissettiriyor ++ FF 15'te büyü kullanımının pratik ve keyifli olmaktan ne kadar uzak olduğundan bahsetmiştim. Bunda tek tuşla istediğiniz gibi rahatça kullanabiliyorsunuz ++ Oyunun sanat tasarımını, haritaların farklı ambiyanslarını ve görsel sunumunu sevdim ++ Boss savaşları tek kelimeyle MUAZZAM. Hani normal boss savaşları da zaten enfes ama eski oyunlarda Summon, FF16 literatüründe Eikon olarak geçen tanrısal varlıkların savaşları resmen ''epik nedir''in cevabı gibiydi. Hayatımda oynadığım en iyi boss savaşlarının bazıları tek başına FF16'ya aitti desem yalan olmaz herhalde. Şöyle diyeyim : hem eskiler hem yeniler olsun God of War'a bayılırım ama hani FF16'daki en sıradan Eikon savaşı bile bence vuruculuk açısından Baldur ve Thor boss fight'ları seviyesinde, iyi olanlarını siz düşünün artık. Çıta GOW 3 seviyesinde hatta yer yer onu bile aşıyor ++ Müzikler 7 Remake ve 15'te de olduğu gibi mükemmel. Serinin herhalde her oyununda hiç çizgisini bozmadan harika iş çıkardığı en temel unsur olabilir ++ Ses aktör ve aktrisleri genel olarak yine iyi iş çıkarmış ++ Yan görevlerin çok kötü olduğu ve yapmaya değer olmadığıyla alakalı çok yazı okumuştum. Bir yerde haklılar çünkü oyunun ilk yarısındaki görevler 'fetch quest' dediğimiz boş yapıdaki getir-götürlerden ibaret ve insanların bunları görüp yan görevleri atlaması doğal ancak ikinci yarıdaki (ilk yarıyı bir zaman atlaması kapatıyor bu arada) yan görevler bence yapmaya değer. Bu ikinci yarıdaki görevlerde hem sunum kalitesi artıyor, hem görevlerin sonunda çok faydalı item'lar ve geliştirmeler gelmeye başlıyor, hem de lore'u besleme, karakterleri derinleştirme ve yeni bilgiler sunma konusunda önemli katkılar sağlıyor. Evet temel oynanış olarak çoğu yine bir şeyleri öldürmek veya bir eşyayı bir yerden alıp birine götürmekten ibaret ama içleri güzel doldurulmuş ve oyuncuya amaç verme motivasyonunu sağlamayı başarmış ++ Respec yani skill'leri sıfırlayıp en baştan dağıtabilme olayı aşırı rahat, direkt yetenek menüsünden hiçbir gereksinim olmadan yapabiliyorsunuz ++ DLC'leri sevdim. Echoes of The Fallen 2-3 saatlik, tek bir zindanda geçen kısa bir macera sunuyor ama boss savaşlarıyla olsun, oynanışı çeşitlendirip geliştiren yeni eşyalarla olsun, evrenine ait bazı durumları daha detaylı açıklamasıyla olsun bence oynanmaya değer. İkinci DLC olan The Rising Tide ise oynanış sürenize ve ek içeriklere girmenize göre 5-10 saat arası süren, ilkine göre daha kapsamlı bir ek paket. Ayrıca yeni Eikon skill'leri ve yeni bir Eikon boss fight sağlıyor ki bu iki unsur da son derece keyifli. Yine evrene ait birkaç cevapsız soruya da bu ek pakette cevap buluyorsunuz. Tabii bir CDPR ek paketleri seviyesinde değiller kesinlikle ama bence ikisi de özellikle ana oyunu seven herkesin deneyimlemesi gereken içerikler olmuş Gelelim şimdi de oyunun zayıf taraflarına ki maalesef bunlar da az sayıda değiller: -- Hikaye ve oynanış temposu çok dengesiz. Bunu zaten neredeyse oyunu inceleyen herkes söylemişti ama ben biraz abarttıklarını düşünmüştüm, maalesef haklılarmış. Destansı denilecek anlardan sonra o kadar saçma sapan, filler denilecek, oyun süresini yapay yollarla uzatmaktan başka hiçbir işlevi olmayan gereksiz şeyler yapıyorsunuz ki anlatamam. Bazı sekanslar resmen Amelelik Simulator kıvamında olmuş. Tamam her sahne aşırı epik olsun demiyorum, arada tempo yavaşlatmak iyidir ama yavaşlatacağız diye yerin dibine sokmuşlar ne yazık ki -- Oyun RPG klasmanında gösteriliyor, hatta Game Awards'ta da bu dalda aday oldu ama bu türe ait neredeyse hiçbir unsura sahip değil. Önceki oyunlarda olup FF16'da olmayan şeyleri sayayım: Takım yönetme yok, sadece tek bir ana karakteri oynuyorsunuz. Farklı faydaları ve etkileri olan silah-zırh çeşitliliği yok, hepsi sadece sayısal değerlerden ibaret. Düşman zayıflığı tamamen kaldırılmış, hani o kadar element de yönetiyoruz ama hiçbir düşmanın, yaratığın belli element veya saldırılara karşı zayıflığı veya direnci yok. Yani kabaca oyunda, serinin önceki oyunlarında önemli yer tutan taktiksellik namına hiçbir şey kalmamış -- Yeteneklerimizin kullanım süreleri var ve bu sürelerin dolumu esnasında genelde en temel atakları gerçekleştiriyoruz. Bu en temel atakların son GOW'lardaki gibi biraz daha çeşitlendirilmiş olmasını isterdim -- Baş kötümüz Ultima çok generic ve silik. Serideki Sephiroth, Ardyn gibi adamlardan sonra çok zayıf geldi -- Ek paketlerle birlikte herhalde 40'tan fazla skill'e sahip oluyoruz ama oyun bunların sadece ama sadece 6 tanesini aynı anda kullanmamıza izin veriyor. 5 farklı set oluşturabiliyoruz ama bunları menüye girmeden değiştiremediğimiz gibi savaştaysak menüde bile değiştirilmiyor. Şunu keşke Hogwarts Legacy'deki büyü sistemi gibi setler arasında tek tuşla geçiş yapabileceğimiz şekilde yapsalardı -- Grafikler bazı anlarda güzel ve etkileyici iken bazı anlarda da baya 2010'lar seviyesinde. Texture'lar zaten sanki ekrana birisi vazelin sürmüş gibi görünüyordu ve renkler aşırı soluk ve cansızdı. Neyse ki ReShade'le bunları toparladım ama sonuçta ana oyunda olan bir eksik olduğundan yazma gereği duydum -- Optimizasyona rezalet diyemem ama çok da iyi değil. Hani müzikler için ''serinin herhalde her oyununda hiç çizgisini bozmadan harika iş çıkardığı en temel unsur'' demiştim ya, herhalde optimizasyon için de her oyunda hiç çizgisini bozmadan batırdıkları unsur diyebilirim -- Yarı açık dünya sistemini normalde severim ama FF16'da kötü uygulanmış, ayrıca keşif unsuru da neredeyse hiç yok -- Bazı ana hikaye görevlerinde Max Payne 3 oynayanların aşina olacağı, oynanışın sürekli sinematik tarafından bölünmesi olayı var. Hani bazen o kadar gereksiz yerlerde sinematik giriyor ki... -- Büyü kullanımına pratik dedim iyi güzel ama bu sefer de güçlerini ve etkilerini aşırı kısıtlamışlar -- Chocobo kullanımı da FF15'e göre kötü olmuş. 15'te hayvanların hem bir ağırlığı vardı, hem de hızını hissettiriyordu. 16 ikisinden de yoksun olmuş -- Gri karakter pek yok, çoğu karakter resmen ya melek ya şeytan. Bu gerçi FF oyunlarında hep olan bir şey ama 16'da ciddi bir ton olduğu için bu durum daha fazla sırıtıyor -- Oyunda hikaye gereği bir yerden sonra tüm gökyüzünü bulutlar kaplıyor ve bundan ötürü tüm görselliğe resmen vişne çürüğü renginde bir filtre ekleniyor. Hani bunu kim tasarladıysa kendisinin kulaklarını iyi bir çınlattım :) -- Her önemli düşmanı kestikten veya görevi bitirdikten sonra ''görev tamamlandı, düşman kesildi'' şeklinde bir menü oynanışı bölüyor ve 2 saat kaç EXP aldığımızı, hangi item'ların eklendiğini falan gösteriyor. Normalde oyunlarda bu genelde sağ veya sol altta kısaca belirtilir hani gameplay'i bölmeden. İşte bu da üstte dediğim oyun süresini gereksiz uzatma işlerinden biri olmuş İşte böyle. FF16 son zamanlarda oynadığım pek çok oyunda olduğu gibi iyi yaptığı şeylerde mükemmel iş çıkarıp zayıf taraflarında da ağır batırmış maalesef. Karakterlerde grilik yok demiştim ama oyunun kendisinde de yok ![]() |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle