Fragman çorak topraklarda, kadrajın tam ortasında tek başına duran ve üzerinde "1919" yazan tahta bir kapı ile başlıyor. Sonra bir anda Roland'ın (Idris Elba) çölde durduğu bir görüntüye geçiş yapılıyor. The Dark Tower'ın ilk kitabı The Gunslinger'ın açılış cümlesi ekranda beliriyor: "Siyah Giyen Adam çöl boyunca kaçtı ve Silahşör onu takip etti.

Daha sonrasında ise Roland, ekrandaki Siyah Giyen Adam'a (Matthew McConaughey) "Silahımla değil, kalbimle öldürürüm." diyor ve ateş ediyor. Ancak Siyah Giyen Adam mermiyi arkası dönükken havada yakalıyor ve "Kule düşecek Roland" diyor.
Fragman bu sahneden sonra Jake'in rüyasından devam ediyor. Jake odasında, ama burası korkunç bir şekilde sarsılıyor. Sonrasında ise bir psikolog ile rüyaları hakkında konuşuyor. Sonra fragman bir anda Jake'in odasına geçiş yapıyor ve orada The Dark Tower tadında pek çok çizim görüyoruz. Psikologun ofisinde Overlook Hotel'inin bir fotoğrafını görüyoruz.

Jake daha sonra New York'ta bir eve gitmek zorunda hissediyor. Burasının The Waste Lands'deki (serinin üçüncü kitabı) Dutch Hill Malikanesi olduğunu hemen anlıyoruz. Jake buraya kitaptakinin aksine sakince giriyor ve bir portal buluyor. Portala atlıyor ve kendini başka bir dünyada buluyor. Bu çorak topraklarda gökyüzünde birkaç tane farklı gezegeni de görüyoruz. Hem de oldukça yakın mesafeden. Roland, Jake'i buluyor ve anlaşılana göre Jake de onun kim olduğunu biliyor. "Silahşör"ü daha önce rüyalarında görmüş.

Daha sonra Jake ve Roland'ı bir uzay gemisinin yıkıntıları içerisinde ilerlerken görüyoruz. Jake, Siyah Giyen Adam için "O bir tür şeytan mı?" diye soruyor, Roland da "Şeytan onun tekme atacağı bir köpek olabilir ancak" diye yanıt veriyor. Burada Siyah Giyen Adam'ı birini öldürürken görüyoruz.

Bu sahnenin ardından ise aksiyon dolu görüntüler içeren bir montaj izliyoruz. Bir sahnede Roland'ın silahları ateş ederken mavi mavi parlıyor. Siyah Giyen Adam ve Roland arasında, bir koridorda geçen çatışma ve dövüş sahnesi ekranlara geliyor. Burada Roland düşmanının üzerindeki cama ateş ediyor, ama Siyah Giyen Adam mermiyi durdurup Roland'a geri yönlendiriyor. O da dizlerinin üzerinde kayarak mermiden kaçıyor.

Fragman bu noktada sona eriyor. Ancak olaylar aslında devam ediyor. Bitmemiş bazı görüntüleri de paylaşmışlar CinemaCon'da. Tull ya da Callas olduğu tahmin edilen bir şehrin abluka altına alınışını izliyoruz. Bildiğimiz tek şey şeytani bir güç Jake'i almış ve bu harap bitap düşmüş, alevler içerisindeki şehre getirmiş. Jake burada sürüklenirken Roland olan biteni dinliyor ve bir kan damlasının sesini duyuyor. İngiliz anahtarının sesi kulaklarında çınlıyor. Hemen sonra o da silahlarını kaldırıyor ve bakmadan ateş ediyor. Mermiler pencereden geçiyor, bazı kıyafetleri deliyor ve en sonunda Jake'i kaçıran kişiyi vuruyor. Ek görüntüler de tam bu noktada sona eriyor işte.


Kaynak:http://oyungezer.com.tr/haber/48308-the-dark-tower-in-fragmani-muhtesemmis

Yani Jake ve Roland'ın karşılaşması ve tanışması tamamen farklı. Muhtemelen film de Jake bir şekilde öldükten sonra (kitaptaki gibi olması kesin gerçi, jake'in sözü posterde yazıyor) kapıların olduğu sahilde bitecek ve ikinci film Üç'ün çekilişinde itibaren tamamen kitabı yansıtacak