Dinler olmasa bile bir yaratıcıya ihtiyaç duyma fikri herkesin aklına gelebilir. Yaşanan farklı bölgelerdeki kültürel geleneksel etkenler zamanla bu fikirleri ve düşünceleri "yoğurarak" din haline getirmektedir ve eski medeniyetlerin (dini) tarihi kanıtları bunun ıspatıdır.
İnsanlık tarihinde yüzlerce din gelip geçmiştir, unutulmuştur ve bu hala da devam etmektedir. Bunlar hep maneviyat algısının beyinde oluşan kimyasalların etkisinden kaynaklanır (bir şeylere inanma isteği).
Asıl önemli olan yüce bir varlığa inanıp inanmamak değil, umudumuzun ve beklentilerimizin neye (nelere) göre sekillendiğidir.
Esaretin bedeli filminden üç replik ile bitireyim
Red: Umut tehlikelidir. Umut bir insanı deli edebilir. Bu iyi değildir.
Andy Dufresne: Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez.
Burada tek amacın "cahil" ateistlerin saf güzel kalpli müslümanları kandırmalarını engellemek fakat diyelim ki sen bu dediğin cehalete sahip olansan, buraya gelen müsl...
Burada tek amacın "cahil" ateistlerin saf güzel kalpli müslümanları kandırmalarını engellemek fakat diyelim ki sen bu dediğin cehalete sahip olansan, buraya gelen müslüman insanların senin gibi müslüman üyeleri görüp, her şeye cevap olarak "bilmiyorsunuz" mesajını gördüklerinde müslümanlar ve islam için yapacakları genel bir yargıda senin payın olmayacak mı? Düzelteyim derken daha batırıyor olmayacak mısın? Oku demek yerine okuduklarını paylaşan insanları görmek her zaman daha faydalı sonuçlar verir. O yüzden laf kalabalığı yapacağına, egonu bir kenara koyup insanlara değil fikirlere sataş. Bunu da bilginle yap. Aksi takdirde bu cehaletin sorgulayan müslümanları daha da dinin dışına yönlendirecektir.
Dinler olmasa bile bir yaratıcıya ihtiyaç duyma fikri herkesin aklına gelebilir. Yaşanan farklı bölgelerdeki kültürel geleneksel etkenler zamanla bu fikirleri ve düşünceleri "yoğurarak" din haline getirmektedir ve eski medeniyetlerin (dini) tarihi kanıtları bunun ıspatıdır.
İnsanlık tarihinde yüzlerce din gelip geçmiştir, unutulmuştur ve bu hala da devam etmektedir. Bunlar hep maneviyat algısının beyinde oluşan kimyasalların etkisinden kaynaklanır (bir şeylere inanma isteği).
Asıl önemli olan yüce bir varlığa inanıp inanmamak değil, umudumuzun ve beklentilerimizin neye (nelere) göre sekillendiğidir.
Esaretin bedeli filminden üç replik ile bitireyim
Red: Umut tehlikelidir. Umut bir insanı deli edebilir. Bu iyi değildir.
Andy Dufresne: Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez.
< Resime gitmek için tıklayın >
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Cheritto -- 24 Aralık 2019; 20:46:40 >