Size onlarca ayet ile ortaya koydum ama kişisel inançlarınızı dine ilave etme niyetiyle mantık çıkarımı yapmaya çalışıyorsunuz. Peygamberimiz Kuran'ı yaşamış ve anlatmıştır ama açıklamasını yapmamıştır. Kelimeleri doğru kullanmak gerekiyor. Peygamberin Kuran'ı açıkladığına dair bir ayet yok. Rivayetleri ayetlerden daha üstün görüyorsanız inanmamakta özgürsünüz. |
Kuran'ı elbette anlatmıştır ama bugün ki hadis diye önümüze gelen yazılar ya Kuran'daki dini eksiltir ya fazlalaştırır ya da çelişir. De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?ENAM 50 Ayette görüldüğü peygamber vahiyden başka bir şeyle uyarmamış ve sadece vahye uymuştur.İnşallah aklını kullanırsınız. |
Vay beeee nostalji yaptım iyimi :) |
''Doğrusu Kur'ân, sana ve kavmine bir şereftir. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.'' (Zuhruf 44) İnanan bir insan için bu ayet yeterlidir. İnsanlar tarafından yazılan diğer kitaplardan sorumlu değiliz. Sadece Kuran yeterlidir. |
Ben Allah'ın her an gerçek dinin yayılmasını ve korunmasına yardımcı olduğuna inanırım. Eğer klasik din geleneği (hadisler, mezhepler, alimler, vs) yanlış ise 1000 yıldır İslam dünyasına hakim olmazdı. Hadis kitaplarını yazanlar, mezhepleri kuranlar peygamberden en fazla 200 yıl sonra ortaya çıkmıştır. Eğer klasik din geleneği yanlış ise bu demektir ki, yani Allah'ın gerçek dini ortalama sadece 200 yıl mı yaşanmıştır? Eğer klasik din geleneği hurafeler yığını ise, Allah niye bunu düzeltelecek birilerine nasip etmemiştir 1200 yıldır. Demek ki klasik din geleneği büyük oranda doğrudur, yanlışları vardır, ama ana akım olarak doğru yoldadır. Sadece Kur'an yeter, başka kaynağa gerek yoktur diyenlerin pek çoğuna bakıyorum, genelde mantık sahipleridirler ancak takva sahipleri olmayan kişilerdir. Tüm anlatımlarında sonsuz pozivitizm çizgisi vardır. Konuşmalarına bakıyorum, çok mantıklı şeyler söylüyorlar, her şeyi akıl süzgecinden geçiriyorlar. Mantıksız bir şey bulamıyorum. Kuran sanki fizik bilimiymiş gibi anlatıyorlar. Her tanımlar mükemmel yerine oturuyor gibi geliyor bana. Ama geleneksel bir din alimini dinliyorum, konuştuklarının arasında mantıksız şeyler varmış gibi geliyor bana. Bazen şirk olabilecek şeyler de konuşuyor gibi geliyor bana. Ama gerçek din bu diyenlerin ve her şeyi mantıkla açıklayanların dinin temel kavramında tıkanıyor. O zaman bana şunu açıklasınlar bunlar, madem her şey mantıklı süzgecinden geçecekse o zaman Tanrı kavramını da geçirsinler. Madem bir ilah oldu, başı yok sonu yok. O zaman başka ilah da olabilir. Bir ilah nasıl olduysa başka ila da olabilir. Belki bu ilahlar arasında bir bölüşme de olabilir. Başka evrenlerde oalbilir vs... buna kimse mantıksız diyemez... |
Bir kere ne bir hadiste ne hak bir alimin kitabinda Kurandan baska bir kitaptan sorumlusunuz gecmez. Bu bunlarin aciklamaya gerek olmadigini ve insanlarin birlesip ayetleri daha iyi anlamaya calismasina engel degildir. Kurani kerimde peygamber ayetleri acikladi gibi bir ayete gerek yoktur. Peygamberlerin ayetleri acikladigi insanlara anlattigi tarihi bir gercektir. Hadisler ve ayetlerin aktarim sekli tanamen aynidir. Sahabeler ayetleri ayet hadisleri hadis olarak ezberlemistir. Simdi siz hadislere rivayet derseniz ayetler de rivayettir. Rivayet asla hurafe demek degildir. Kutubi sittedeki hicbir hadis hicbir ayetle celismez. Muslumanlarin hak kabul ettigi hadisler bunlardan ibarettir. Peygamber efenfimizin etrafinda butun hayatlarini ayet ve hadislerin ezberine adamis sahabeler vardi. Peygamberimiz hayattayken yaziya gecirilmedi. Vefatindan sonra once ayetler sonra hadisler yaziya gecirildi. Kurandan sonra en dogru kaynak Hadislerdir. Hadislerin bir kismi Hadis i Serif yani peygamberimize vahiyle gelen ama ayet olmayan sozlerdir. Hadisleri Islamdan hurafe deyip cikarmak tamamen bozgunculuktur. Ornegin Kuranda namaz kilin der ama nasil kilinacagi hakkinda ve gunun hangi saatlerinde ve kac rekat kilinacagi yoktur. Bu peygamberin Kurani aciklamadaki gorevinin sadece kucuk bir ornegidir. Hadislerin Islamdan cikarilmasiyla Islami cok dar bir yola sokmak basli basina bir Islami ve onun peygamberini degerden dusurme egilimidir. Kuranda peygamberine Habibim diye seslenilmesi sadece ayetleri insanlara duyurmasi sebebiyle degildir. Allah bunu bir melekle de yapabilirdi. Ama insanlara onlarin dilini konusan onlardan olan Kainatin en degerli insanini rahmet olarak gonderdi. @Hümiyettin @Escherich |
Allah'a yapılan Top 10 iftira listesine 3'üncü sıradan giriş yaptınız tebrikler!!! Bir insan Kuran'dan bu kadar mı habersiz olur? Kurani kerimde peygamber ayetleri acikladi gibi bir ayete gerek yoktur. Peygamberlerin ayetleri acikladigi insanlara anlattigi tarihi bir gercektir. Zaten size göre Kuran'a hiç gerek yoktur,hadis size yeter! Hadisler ve ayetlerin aktarim sekli tanamen aynidir. Sahabeler ayetleri ayet hadisleri hadis olarak ezberlemistir. Hadislerin peygamberimiz ve dört halife döneminde yazımının yasaklandığı biliyor musun? Peygamberden 200 yıl sonra yazıya geçirilmiştir hadis denilen sözler.Kuran hemen Hz.Ebubekir döneminde toplanmış ve yazılmıştır.Üstelik Kuran'da kitabın korunacağı geçmektedir.Ayetlere rivayet demek Allah'a en büyük iftiradır.Allah affetsin Şüphe yok ki, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz. Ve muhakkak ki, onu koruyacak olanlar da bizleriz. 15/9 (Bu ayetin neresinde hadis korunacak yazıyor?) Kutubi sittedeki hicbir hadis hicbir ayetle celismez. Muslumanlarin hak kabul ettigi hadisler bunlardan ibarettir. Buyurun çelişkiler : Kuran : O’nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur 42- Şura Suresi 11 Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.” Müslim-İman 302; Buhari 97/24, 10/29; Hanbel 3/1 -- Kuran: Dinde zorlama yoktur. 2-Bakara Suresi 256 Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.” Nesei 7-8/14; Buhari 12/1883 -- Kuran: Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez. 53-Necm Suresi 38 Hadis: “Ölü, ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.” Buhari-K. Cemiz 32, 33, 34 -- Daha birçok hadis yazarım ama bu kadar yeterli Kurandan sonra en dogru kaynak Hadislerdir. Hadislerin bir kismi Hadis i Serif yani peygamberimize vahiyle gelen ama ayet olmayan sozlerdir. Bu sözlerine tek bir ayet getirebilir misin? Eğer Kuran dışı vahiy varsa bunu Allah'ın söylemesi gerekmez miydi? Hadisleri Islamdan hurafe deyip cikarmak tamamen bozgunculuktur. Ornegin Kuranda namaz kilin der ama nasil kilinacagi hakkinda ve gunun hangi saatlerinde ve kac rekat kilinacagi yoktur. Bu peygamberin Kurani aciklamadaki gorevinin sadece kucuk bir ornegidir. Kuran'da namazın şekli ve vakitleri yazar.Yazılmayan kısımlar hakkında serbest bırakmıştır. 17- Öyleyse akşama erdiğinizde de, sabaha erdiğinizde de tespih (yüceltme, yönelme) Allah’adır. 18- Övgü O’nundur. Göklerde ve yerde, günün sonunda, öğleye erdiğinizde. 30-Rum Suresi 17,18 Onların söylediklerine sabret. Güneş’in doğuşundan ve batışından önce Rabbini överek tesbih et. 50-Kaf Suresi 39 Gecenin bir bölümünde O’na secde et ve geceleyin uzunca O’nu tesbih et. 76-İnsan Suresi 26 Ey iman edenler! Yönetiminiz altındakilerle, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç vakitte izin istesinler. Fecir (sabah) namazından önce, öğle vakti elbisenizi çıkardığınızda, işa (akşam) namazından sonra. Çıplak olabileceğiniz üç vakittir bunlar. 24-Nur Suresi 58 İstersen namaz hakkında bütün ayetleri sana atabilirim.Bu kadarı yeterli Hadislerin Islamdan cikarilmasiyla Islami cok dar bir yola sokmak basli basina bir Islami ve onun peygamberini degerden dusurme egilimidir. Hadisleri çıkaralım yakalım yok edelim demiyorum ama hadisler dinin kaynağı değildir! Hadisler çıkınca din darlaşmaz,saflaşır kendi özüne döner. Kuranda peygamberine Habibim diye seslenilmesi sadece ayetleri insanlara duyurmasi sebebiyle degildir. Allah bunu bir melekle de yapabilirdi. Ama insanlara onlarin dilini konusan onlardan olan Kainatin en degerli insanini rahmet olarak gonderdi. “De ki: “Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.” (İsra, 17/95) Bir melek nasıl Kuran'ı yaşama dönüştürebilir? Söyler misin? |
Hicbir ayet hicbir hadisle celismez. Sadece size en anlamasi zor geleni aciklayayim ; Hadiste gecen " baldirini acmak " tabiri ayni kelimeyle Kalem Suresi 42-43. ayetlerde gecmektedir. Cevirilerde baldir yerine incik de gecebilir ama Arapcada ayet ve hadiste ayni kelime kullanilmistir.Arapca bir deyimdir ve gerceklerin aciga cikmasi demektir. Iste hem ayetlerin hem hadislerin sadece ceviri manasina baktiginizde ne kadar yanilabilecegimiz ortada. Diger meselelere gelince ; Oncelikle ayetler hadislerle ayni gun yaziya gecirilmis demedim. Ayni sekilde yaziya gecirilmis dedim. Yani peygamberimiz hayattayken ayet ve hadisler ezberlenmistir. Her ikisi de peygamberimizin vefatindan sonra yaziya gecirilmistir. Bu durumdan hadislere hurafe diyen bir kisinin ayetlere de ayni sebeblerle hurafe demesi mumkundur. Kurani biz indirdik biz koruyacagiz ayeti de sizin fikrinize gore hurafe olabilir. Ayrica Kuranda namazin nasil kilinacagi gecmiyor diye nasil kilinacagina siz karar verin sonucunu cikaramazsiniz. Peygamber ayetler geldikten sonra namazin nasil kilinacagini insanlara ogretmistir. Hadislere hurafe demek donem sahabelerini yalancilikla suclamak demektir. Ashabi suffa butun hayatlarini peygamberimiz sozlerini ve yasam bicimi kaydetmek ve bize aktarmak icin sarfetti. Kuranda peygambere itaat edin emredilmistir. Her sozu ve hareketinin dogru oldugu her hareketinin muslumanlara ornek oldugu belirtilmistir. Ayet bulmada ustagilindan dolayi bunlari sana havale ediyorum. Son ornek verdigin ayette kendin acik acik peygamberin insan olarak gelmesinin sebebi Kurani yasama donusturmek demissin. Biz peygamberimizi gormedik. Nasil yasadigini ne soyledigini nasil bilecegiz ? Tabiki hadislerle. Bunun ornegi senin herkes istedigi gibi kilsin dedigin namazdir. Nasil kilinacagi hakkinda yuzlerce sahabeden rivayet edilmis ayni sekli anlatan hadis vardir. Simdi bunlara hurafe deyip Peygamberimizin hadislerini yalanlayip herkes istedigi gibi namaz kilabilir demek iftiradan baska bir sey degildir. @Escherich |
Escherich bazı ayetlerle gerekli cevabı vermiş fakat aksini iddia ettiğiniz halde tek bir ayet ile fikrinizi desteklemiyorsunuz. Alim denilen kişilerin ve rivayetlerin Kuran ayetlerinin tersini söylediği durumlarda hükmü geçersizdir. Allah Kuran'dan sorumlu olacağımızı söylüyor ve başka bir hadise gerek olmadığını belirtiyor : ''Doğrusu Kur'ân, sana ve kavmine bir şereftir. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.'' (Zuhruf 44) Hatta ''ahsen-ül'' hadis yani ''hadislerin en güzeli'' olduğunu da vurguluyor: ''ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi...'' (Zumer 23) ''Göklerin ve yerin egemenliğine ve ALLAH'ın yarattığı şeylere bakmazlar mı? Son anlarının yaklaşmış olabileceğini hiç düşünmezler mi? Bundan sonra artık hangi hadise (söze) inanırlar?'' (Araf 185) ''Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?'' (Casiye 6) ''Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar?'' (Murselat 50) Gördüğünüz gibi Kuran dışındaki hadislere inanmamamız gerektiği söyleniyor. Kuran eksiksiz ve tamamlanmıştır. Her örneğin detaylı olarak açıklandığı ayetlerde belirtiliyor. Tarih, bir bilim dalıdır. ''Hadis'' denilen rivayetler ise belirli yönteme bağlı olmaksızın alimlerin (!) kendi yöntemlerine göre ayıklanıyor. Böylece Allah'ın kitabı yerine seçtikleri rivayetlere göre kendilerine mezhep denilen yeni bir din oluşturuyorlar. Bunun sonucunda da Müslüman olduğunu söyleyen ama farklı mezhepten olan kişiler savaşıyorlar. Birbirlerini dinden çıkarıyorlar. Bir mezhebe göre Müslüman olduğunu iddia ettiği halde diğer mezhep cehenneme gidiyor. Peygamberin ayetleri insanlara açıkladığı Kuran tarafından desteklenmiyor. Aksine görevinin sadece elçilik olduğu belirtiliyor. Doğruluğu belirsiz rivayetleri Allah tarafından korunacağına dair söz verilen Kuran ayetlerinin yerine değişmemelisiniz. Mütevatır denilen hadislerin bile kesinliği belli değil. Her alim denilen kişi farklı bir yöntem belirlemiş. Sözün doğru olması için bazıları 7 kişi yeterli derken, bazıları binlerce kişinin olması gerektiğini düşünmüşler ve buna göre rivayet ayıklaması yapmışlar. Buna tarih ve bu rivayetlere de tarihi gerçek demek akla ve bilime aykırıdır. “O Zikri (Kurân’ı) biz indirdik. Ne olursa olsun onu koruyacak olan da biziz.” (Hicr 15/9) Peygamber açıklamış olsaydı buna dair ayet mutlaka yer alırdı. Çünkü Allah kitabın tamamlanmış olduğunu söylüyor. Kendi düşüncenize göre gerek olmadığını söylüyorsunuz. Allah tarafından peygambere söylenen bir sözün Kuran'da yer almasına gerek olmadığını ispatlayan bir ayet koyarsanız memnun olurum. Ayetler doğrudan peygamberin ağzından aktarılmıştır ve onun gözleminde yazıya geçirilmiştir. Rivayetler ise asırlar sonra güvenilir olmayan yöntemlerle birkaç kişi tarafından toplanmıştır. Yüz binlerce kişinin dinlediği Veda Hutbesi'nin bile birkaç farklı hali olduğu söylendiğine göre diğer rivayetlerin doğruluğuna inanmamakta haklı olduğum ortadadır. Kuran ayetleri asırlar sonra rivayet silsilesi sonucu kitaplara geçirilmemiştir. Tarihi bir belge olarak Kuran rivayet değildir. Eğer Kuran rivayet ise tüm tarihi yazıtlar rivayet olur. Bu da doğru değildir. Tarihi belge inceleme yöntemlerine uymayan, kişisel ve güvenilmez yöntemlerle aktarılan sözler rivayettir. Not :http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=RİVAYET Allah sadece Kuran'ın korunmuş olduğunu söylemiştir. Kütüb-ü Sitte ismindeki kitap ise korunmamıştır. İçindeki doğru hadislerin oranından daha yüksek oranda yanlış hadis olduğunu düşünüyorum. Eğer doğruların olduğunu söyleyerek savunursanız o halde İncil veya Tevrat'ta da doğru sözler olabilir. Tamamı değişmemiş olabilir ama zan ile hüküm vermek doğru olmadığı için kabul etmiyoruz. Doğrudan okumadım ama onlarca Kuran'a aykırı, Allah'a ve elçisine iftira niteliğinde hadislerin yer aldığı söyleniyor. Hatta Tirmizi kitabında tam olarak metni bu şekilde olmasa da ''benden hadis yazmayın'' şeklinde bir hadis yer aldığını okumuştum. '' Onlara bir âyet getirmediğin zaman, “Sen bir tane derleseydin ya!” derler. De ki: “Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu kitap, Rabbinizden gelen göz açıcı belgeler olup, inanmış bir topluma rehber ve rahmettir.” (Araf 203) Vahyin bir kısmı Kuran'da, bir kısmı da Kuran dışındadır demek Kuran'ın eksik olduğunun açık ifadesidir. Peygamberin her söylediği Allah'ın sözü değildir. Kuran ayeti olmayan vahiyler ise bizim sorumluluğumuz değildir. Allah sadece Kuran'dan sorumlu olduğumu söylüyor. Abese suresinin ilk 10 ayetini okursanız peygamberin hatalı davrandığını görebilirsiniz. Allah tarafından eleştiriliyor. Eğer tüm sözleri Allah tarafından söyletilmiş olsaydı bu ayette Allah kendini suçlamış olurdu. Şu ayetlerde de elçiliğinden önceki yaşamında sapkın olduğu belirtiliyor : ''Şaşkın halde bulup da yol göstermedi mi?'' (Duha 7) ''İşte sana da böyle, emrimizden bir ruh/can vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz Kur'ân'ı, kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ilettiğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz sen doğru yola götürüyorsun.'' (Şura 52) Peygamberin hadisleri olduğu iddia edilen rivayetler dini hüküm olarak değil ama tarihi birer kaynak olarak incelenebilir. Dinin özüne dönmek bozgunculuk değildir. Şu namaz konusunu her tartışmada aynı şekilde gündeme getirmeniz Kuran'ı okumadığınızın en açık delilidir. Escherich isimli arkadaşın koyduğu onlarca ayette Allah namazı açıklıyor. Abdesti de açıklıyor. Bunları bozan halleri ve istisnai durumlar da açıklanıyor. Bu durumda rivayetlerin gerekliliği yoktur. Allah tamamlanmış olduğunu söylediği kitabında bunları açıklamayı yeterli görmüşse onu eksik görerek mezhep adı altında onlarca ek hüküm koymak Allah'ın unuttuğunu ima etmektir. Bu söylediğiniz yanlış örneğin Kuran'ı açıklamak ile alakası söz konusu değil. Bu hadisler İslam'dan çıkarılarak Allah'ın emrettiği dinin özüne geri dönmek ve sapkınlıktan kurtulmak mümkün olacaktır. Bununla birlikte Müslümanlar arasında refah yükselecektir. Bu rivayetler ile Hz. Muhammed tıpkı Hz. İsa gibi Tanrı ilan edildiği için onu elçilik görevi olan bizim gibi bir insan seviyesine indirmek bazılarının gözünde değerini düşürecektir. ''Kainatın efendisi'' durumundan ''Allah'ın kulu ve elçisi'' gibi değersiz bir seviyeye düşürüyoruz değil mi ? Kuran'da ''habibim'' diye hitap edilen tek bir ayet bile yoktur. Bu da Kuran tarafından iddianızın çürütülmesi anlamına gelir. Allah yukarıda koyduğum ayetlerde söylediği gibi sadece Kuran'a uymamızı, Hz. Muhammed'in sadece bir kul ve elçi olduğunu ve fırkalara (mezheplere) ayrılmamamız gerektiğini söylüyor. Aşağıdaki ayetlerde Allah sadece Müslüman olmamızı emrediyor : ''Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nûh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey , Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah, ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.'' (Şura 13) ''Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.'' (Ali İmran 103) ''Allah'ın indirdiği kitabın bir kısmını gizleyenler ve onu az bir değere değişenler, karınlarına ateşten başka bir şey tıkmış olmazlar; kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temize çıkartmayacaktır; onlara acıklı bir azap vardır. Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, bağışlanmaya bedel olarak da azabı satın almışlardır. Onlar ateşe ne kadar dayanıklıdırlar! Bu azabın sebebi, Allah'ın kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır. Kitap hakkında anlaşmazlığa düşenler elbette derin bir ayrılığa düşmüşlerdir.'' (Bakara 174-176) '' İnsanlar bir tek ümmetti; Allah onlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberler gönderdi. Peygamberler aracılığı ile insanların anlaşmazlığa düştükleri konular hakkında aralarında hüküm vermek için hak kitap da indirdi. Halbuki, o konularda anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilafa düşen kitap ehlinden başkası değildi. Bunun üzerine Allah, kendi iradesiyle, inananları ihtilafa düştükleri hakikate eriştirdi. Çünkü Allah, dileyeni doğru yola ulaştırır.'' (Bakara 213) '' İman etmiş olan kişi dedi ki: “Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için, Nûh kavminin, ‘Âd, Semûd ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi toplulukların başlarına gelen bir sonuçtan korkuyorum. Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir.” (Mümin 30) '' Hakikatin bütün kanıtları kendilerine geldikten sonra ihtilafa düşüp parçalananlar gibi olmayınız. İşte bunlar için feci bir azap vardır.'' (Ali İmran 105) Şu son iki ayet ise günümüzü tam olarak tarif ediyor : ''Fakat onlar, (dînin) emirlerini kendi aralarında kısımlara (fırkalara) ayırarak böldüler. Grupların hepsi, kendilerindeki (kabul ettikleri) ile ferahlanırlar.'' (Müminun 53) ''Dinlerini parçalayan ve gruplara ayrılanlardan olmayınız! Her grup, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.'' (Rum 32) Tartışmanın başından beri onlarca ayete rağmen kendi iddianızı destekleyecek ayet koyamadınız. Sadece fikrinizi desteklemek için alimlerin, hadis kitaplarının söylediklerini Kuran'a karşı savundunuz. Dine uymak yerine uydurulmuş sözleri dine uydurmaya çalışıyorsunuz. Müşrikler de Allah'a inanıyorlardı ama Allah dışında hüküm koyucular kabul ediyorlardı. ''Dikkat ediniz, saf din Allah'a aittir. O'ndan başkasını tanrı edinenler; “Bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye onlara kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz ki Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Elbette Allah yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.'' (Zumer 3) Videoyu izlemek için tıklayınız ''Sizin merhametiniz ile ayakta duruyorum.'' |
Artik konusulanlarin ana konuyla alakasi yok. Kimseyi ikna etmek gibi bir sorumlulugum da yok. Kendi fikirlerimi yorumlarimi degil 14 asirdan fazla bir surede yasamis minyonlarca muslumanin ortak kanaatini soyledim. Siz de kesinlikle aciklamaya gerek duymayan bir kitabin aciklamaya gerek duymadigini aciklamak icin yeterince caba sarfettiniz. Konu hakkinda internette yeterli aciklamalar ayetlerle birlikte verilmis. Iki dusunceyi gorup karar vermek vicdanidir. Guya forumda din ile ilgili konular yasak. Din basligi acilirsa ya da din ile ilgili serbestiyet gelirse konu acilir tartisilir. |
Konunun dışına kesinlikle çıkmadık. Burada ikimiz de farklı düşündüğümüz için fikirlerimizi ortaya koyarak tartışıyoruz. Kendi fikirlerinizin olmasını tercih ederdim. Birilerinin sözlerini ezbere tekrar ederek, sorgulamadan gerçeğe ulaşamazsınız. Sayının çoğunluğu fikrin doğruluğunu kanıtlayıcı değildir. Kitabın açıklamaya gerek duymadığını savunduğum doğrudur. Şu ana kadar sadece fikirlerimi söyledim ve ayetleri açıkça ortaya koydum fakat onların tek bir açıklamasını dahi yapmadım. Çünkü yeterince açık bir şekilde anlatılıyor. İnternette iki tarafında yaptığı birçok açıklamayı okudum. Karşılıklı olarak tartışmak yeni fikirlerin kıvılcımını tetikler. İnsanın kendini sınamasını ve eksik yönlerini fark etmesini sağlayabilir. Satırlarca tartıştıktan sonra dini konular yasak olduğu için tartışmak istemediğinizi söylemeniz samimi gelmiyor. Tüm fikirlerimi Kuran'a dayanarak, ayetler ile ispatladığım halde bana karşı çıkmanıza rağmen ispat ortaya koyamıyorsunuz ve tartışmak istemediğinizi söylüyorsunuz. Her insan hata yapabilir. Asıl önemli olan dürüst ve samimi olarak gerçeği aramaktır. Yanlışlardan vazgeçmek için hala geç değil. Umarım doğru yola dönersiniz. Allah hidayet versin. |
Hatali oldugumu dusunmuyorum. Bana mantikli gelen fikirleri yeterince yazdim. Bunlar minyonlarca musluman gibi benim de dusuncelerim ve dogru fikirlere illaki kendimiz ulasacagiz diye bir sey yok. Su an kadar duydugum hicbir hadiste Kurana aykiri bir sey gormedigim ve peygamberimize ve sahabelere de guvenim tam oldugu icin Kutubu Sitteyi Kurandan sonra en dogru kaynak olarak gorurum. Tam konuya uygun bir baslik acilirsa dusuncelerimi konuya uygun sekilde daha rahat savunabilirim. DH yi taniyali sadece 1 ay oldu. Bu ikinci hesabim ve ilk hesabimi faceebok ile baglayip duzeltemedigim bir kac hata yaptim. Dolayisiyle forum kurallari hakkinda pek bir bilgim yoktu. Forumda dini tartismanin yasak oldugunu da yine senin konundan ogrendim ve kendi fikirlerimi orada da beyan ettim. |
Milyonlarca Müslümanın düşünceleri olduğu için doğru olduğuna kanaat getirmenin yanlış olduğunu ifade ettim. Doğru fikirlere ancak kendi aklımız ile ulaşabiliriz. Kendi aklımızı kullanmadığımız sürece sadece bize söylenenlere inandırılmış oluruz ama doğru olduğunu bilemeyiz. Ayrıca hadislerin Kuran'a aykırı olması gerekmiyor. Peygamberi övmek, dini yüceltmek için söylenen sözleri peygamberin ağzından çıkmış gibi aktaran kişiler de olabilir. Dolayısıyla hepsi zıt olmak zorunda değil. Hadisleri kaynağından okuduysanız o konuda benden daha bilgili olmanız muhtemeldir ama Kuran konusunda eksik olduğunuzu düşünüyorum. O hadisleri Kuran süzgecinden geçirmiyorsunuz. Şu ana kadar Kuran'a karşı birçok söyleminiz var. Önceki mesajlarda da ayetler ile ortaya koydum. Peygamberimize, sahabelere ben de güveniyorum ama rivayet edenlere güvenemiyorum. Peygamberden 200 yıl sonra herhangi bir sahabenin yaşaması mümkün olmadığı için birinci ağızdan bile değil. Dediğim gibi bu hadisler belirli bir yönteme göre seçilmiyor. Tarih bilimi ile aynı kefeye koyulamaz. Tamamen yöntemsiz, karmakarışık bir şekilde rivayet aktarılıyor. Bu söylediklerime karşı iddialarınızı ayetler ile ispatlamanız gerekir. Eğer karşıt bir fikir öne sürüyorsanız onu delilleri ile birlikte beyan etmelisiniz. Şu ana kadar konuda herhangi bir sorun olmadı. Rahatça tartışıyoruz ve mani olan da yok. İsterseniz özel mesaj yoluyla da konuşabiliriz. |
"Vahyin bir kısmı Kuran'da, bir kısmı da Kuran dışındadır demek Kuran'ın eksik olduğunun açık ifadesidir. Peygamberin her söylediği Allah'ın sözü değildir. Kuran ayeti olmayan vahiyler ise bizim sorumluluğumuz değildir. Allah sadece Kuran'dan sorumlu olduğumu söylüyor. Abese suresinin ilk 10 ayetini okursanız peygamberin hatalı davrandığını görebilirsiniz. Allah tarafından eleştiriliyor. Eğer tüm sözleri Allah tarafından söyletilmiş olsaydı bu ayette Allah kendini suçlamış olurdu. Şu ayetlerde de elçiliğinden önceki yaşamında sapkın olduğu belirtiliyor:" Aslında konuya müdahil olmak istemiyordum fakat buraya kadar yeter.Hadis meselesini böyle sığ bir örneğe sınırlamak sadece sizin işiniz olabilir.Peygamberimizin sözlerinin tamamının Vahiy olmadığını herkes biliyor.Hadislerin sıhhatini eleştirmek için önce bir arkaplanın olması lazım.Her konuda onu okumadım,buna bakmadım,şunu görmedim diye anlatıyorsun.Arkadaşım sadece internetten video izleyerek mi öğreniyorsun bu dini? Hiçbir ilim dalına bakmıyorsun biraz biyografi,biraz dönemin tarihini oku yahu.İslamiyet nasıl yayılmış,Irak-Şam-Ortasya İslamiyet ile nasıl buluşmuş bir oku yahu.Daha oraya gelmeden Mekke-Medine dönemi İslamiyetin ilk zamanları ve Peygamberden sonrasınu oku yahu.Ashabı Suffa kimdir,necidir,ne yerler,ne yaparlar,misyonları nedir bir araştır yahu.Peygamberimizin hayatının belli dönemine SAPKIN diyorsun EDEP YA HU!!! "Tüm fikirlerimi Kuran'a dayanarak, ayetler ile ispatladığım halde bana karşı çıkmanıza rağmen ispat ortaya koyamıyorsunuz ve tartışmak istemediğinizi söylüyorsunuz. Her insan hata yapabilir. Asıl önemli olan dürüst ve samimi olarak gerçeği aramaktır. Yanlışlardan vazgeçmek için hala geç değil. Umarım doğru yola dönersiniz. Allah hidayet versin." Diğer yazdıklarının temeli işte bu paragraf.Az önce dedim ya oku yahu diye.Hakikaten oku.Ortadoğu'yu Peygamberimizin vefatından sonra "Haricilerden" tutta bugün IŞİD'e kadar fikirlerini Kur'an'a dayandırmayan tek bir toplum var mı git araştır bakalım.Hadi git araştır.Sanıyorsun ki ben Kur'an'a bak yazıyor diyince seni doğru mu kabul edeceğiz.Hariciler Hz.Ali'yi şehit ederken "Ben Rabbimden apaçık bir delile dayanmaktayım, siz ise onu yalanladınız. O çabuk gelmesini istediğiniz azab benim elimde değildir, hüküm ancak Allah'a aittir, gerçeği O anlatır ve O, hakkı bâtıldan ayırdedenlerin en hayırlısıdır(En'âm 57)" ayetini göstererek yola çıkmadılar mı? Geçen AKP milletvekili Nahl 90'da "....akrabaya yardım..." kısmını kanıt göstererek torpili hak saymadı mı? ve daha niceleri.Kur'an'ı yalnız bırakarak binbir türlü yorumlar ile bu dini esnetmeye,eğmeye,bükmeye kalkışmayın.. Kur'an da Nisa 23.ayette Evlilik ile ilgili hükümler belli iken Dede-Torun evliliği neden geçmemiştir? Kur'an da bu hüküm olmadığına göre Dede(Nine)-Torun evliliğine caiz diyebilir miyiz? Helal midir? Bu sorunun cevabını senden istiyorum.. |
Arkadaş sanırım şöyle düşünüyor; "Kur'an o zamanki sahabe ve yaşayanlar sayesinde bu güne geldi ve değiştirilmedi" yani hadisleri attığımız zaman birçok kişinin kafasında Kur'an'ında güvenilirliği gidiyor. |
Butun dogru bilgiye akilla ulasilamaz. Duyduklarimizi akil suzgecinden gecirir mantigimiza uygunsa kabul ederiz veya etmeyiz. Dediginiz gibi olsa ayete de gerek kalmazdi. Insan akliyla Allahin bir olduguna inanabilirdi. Allah bizi bu yolla da sinayabilirdi. Inananlari cennete inanmayanlari cehenneme atabilirdi. Ibadetler konusunda zaten ihtiyaci yoktur.Allah rizasinin tek sartini inanc da yapabilirdi. Mesajinda sanki ben her duyduguma dusunmeden inaniyormusum gibi ifade etmisissin. Ustune bir de aklimi kullanmami tavsiye etmisissin. Sen ve senin gibi bir cok kisi Islam hakkinda farkli bir cok gorus one suruyor ve duyuyorum, duyuyoruz. Bunlar da benim mantigima, aklima uymuyor ve kabul etmiyorum. Cokluk bir seye kesin kanit olamaz ama hakli oldugunu dusundugumuzde ortaya adeta bir kaos cikar. Muslumanlarin %99 u -hadi ister 90 de ister 80 de -hadislere ve sunnetlere inanir. Bunlar hurafeyse Allahin hak dini sadece bir avuc insana nasib olabilmis denilir mi? Aklinizi kullanmayin demiyorum. Duyduklarini akil suzgecinden gecirmek her muslumanin gorevidir. Ama bunu yaparken kendini tek akil gormek egoistliktir. Olaya bir de soyle bakin ; Edebi eserlerin ifade ettigi her manayla birlikte bir dilden bir dile ayni sekilde cevrilmesi bilimsel olarak imkansizdir. Arapca edebiyat konusunda cok gelismis bir dildir. Ayetlerin de sanat olarak insanlarin ulasamayacagi bir seviyede indirilmis oldugu ayetlerde vardir. Ayetlerin her asrin insanina bakan mukemmel ifadelerini arapca dil kurallarini bilmeden, sadece basit ve tek bir anlamini iceren kelimelerle Turkceye cevirip bununla butun meseleri acikliga kavusturmaya calismak baska kaynak kabul etmeyip , Arapca ve Islamin anlasilmasina hayatini feda etmis insanlarin dusuncelerini onlarin yorumudur deyip bir kenara itmek sadece kendine zarardir. Bu dusunceyi kendi aklini ve bilgisini herkesten ote gormek olarak goruyorum. Ayrica kanit olarak gosterdigin hicbir ayetten peygamber ayetleri aciklamamis oldugu cikmaz. O ayetlerdeki amac peygamberin insanlara teblig ettikten sonra onlari hidayete erdirme gorevinin olmadigidir.Hem de ayetlerin Turkce mealindeki bir kelimenin tdk dan anlamini gostermek boyle bir seyi isbatlamaya yetmez. Bu konu hakkinda yeterince ayet de hadis de gosterdim. Kendi fikirleri mi de yazdim. Daha fazla ayni seyleri tekrar etmeye gerek duymuyorum. |
Peygamberin her söylediğinin vahiy olmadığını herkes bilmiyor. Bunu iddia eden kişilerle karşılaştığım için cevapladım. Önceki konularda da hadis derlemesi yapılan kitapları ''ana kaynağından'' okumadığımı söylemiştim. İslamiyet tarihini de pek araştırmadım. Çoğunlukla Kuran üzerine araştırma yapıyorum. Ayetler ile ortaya koyduğum iddialarıma karşı cevap vermek yerine cehalet ile yaftalayarak dolaylı yoldan eleştiriyorsunuz. Diğer kişi de aynısını yapıyordu. O kişilerin ayetleri bir arada bulunduğu diğerler ayetler arasından cımbızlayarak çarpıtması benim görüşlerimin aksini ispatlamıyor. Hepsinin Kuran'a sıkı sıkıya bağlı olduklarını söylediklerini biliyorum ama o kişiler çoğunlukla rivayetlere dayanarak hüküm veriyor. Sadece Kuran okuyan birisi mezhep ortaya atamaz. Asırlardır din yeterince esnetilmiş. Benim yaptığım ise asıl hacmine geri döndürmeye çalışmaktır. ''Binbir türlü yorumlar'' demişsiniz. Sadece Kuran anlayışı tek bir yorumdur. Oysa bahsettiğiniz ''binbir türlü yorum''u mezhepçilik ile yapıyorlar. Son sorunuzda ise dede ile ilgili değil ama babaanne ilgili olarak Nisa 24'ü gösterebilirim. Dede ilgili sorduğunuz sorunun cevabını bilmiyorum. Peki Nisa 23'te kadınlar ile ilgili söylenenler erkekler için de geçerli midir ? |
Durum şu ki hiçbir dil Türkçeye direkt olarak çevrilmez, mutlaka anlam kayması yaşanır öyle ya da böyle. Kur'an ise mana bakımından çok geniş bir kitap olduğu için en ufak bir anlam kayması bile dinde yanlış anlaşılmaya sebep olabilmektedir. Sözgelimi Hz. Ömer döneminde Kur'an başka dillere çevrilmiş ancak anlam kaymasından ve dolayısıyla insanların Kur'an'a farklı bakmaları ve yanlış anlamalarından dolayı tekrar eskisi gibi yapılmaya başlanmıştır. Bu yüzden en iyisi Arapça öğrenip okumaktır. Ama bunun en iyisi olmasına rağmen şöyle de bir gerçek vardırki realitede herkesin Arapça öğrenmeye yetecek vakti yoktur. Bu yüzden bu seçenekten sonra en doğru okuma biçimi tefsirle okumaktır. Yalnız tefsirle okumak derken öyle ha bu da böyleymiş deyip körü körüne tefsire bağlanmak değil, burada âlim niçin bu ayeti böyle yorumlamış neye dayanmışsa demiş, Arapçadaki bu kelimenin hangi anlamına göre yorumlamış falan bunları araştırmak, tefsirleri buna göre karşılaştırıp doğru olanı bulmak gerekir bu sayede hem çeviriden ve bilgisizlikten kaynaklanan yanlış okuma olayı ortadan kalkar hem de Kuran'ı Arapça okuyup hiç bir şey anlamama ortadan kalkmış olur yani Arapça bilmemek bu şekilde telafi edilebilir bence. |
Tüm bilgi için geçerli olabilir ama Kuran'ı anlama konusunda Allah defalarca aklımızı kullanmamızı söylemiştir. Demek ki akıl ile anlamak mümkündür. Orada doğrudan size söylemedim. Genel olarak yanlış olduğunu ifade ettim. Kabul etmemek sizin kararınızdır ve saygı duyarım. Belki de öyledir :
Kuran dili gelişmiş olabilir ama mesele zaten Kuran değil, Kuran dışı rivayetlerdir. Arapça'nın da farklı lehçeleri var. Hepsinin Kuran dili gibi olduğunu düşünmüyorum. Özellikle günlük hayatta edebi bir dil kullanmıyorlardır. O ayetleri yanlış anlamış olabilirim. Doğrusunu ayetler ile birlikte gösterirseniz memnun olurum. |
zira kafa olmayınca ışid olunuyor.
zeki olup da kuran okuyanlar zaten genelde ateist oluyorlar.