Ne acidan suanki seviyede olduguma gore degisir bunun cevabi. Dedigim gibi, universite egitimi nerede okursaniz okuyun is hayatina yetecek seviyede degil, her turlu ogrencinin kendisine kaliyor. Dogrudan Koc'un bana kattiklari daha cok sosyal seviyedeydi, Koc mezunu herkes avrupa tarihi, guncel tarihimiz, sosyal esitsizlikler, arastirma gibi konularda bilgili bir sekilde mezun oluyor okudugu bolumden bagimsiz olarak, ve yine dersleri ezber uzerine degil projeler uzerine, ama olaya saf yazilim olarak bakarsak okul okumaya bile gerek yok, biraz kafasi buna basan, caliskan, disiplinli bir lise mezunu da ayni seviyeye gelebilir. |
Hocam konudan biraz bağımsız fakat görüşlerinizi almak isterim. Çok yüksek ihtimal İTÜ elektronik haberleşme mühendisliğine girebileceğim. Sorun şu ki bölüm %30 İngilizce. Mühendislikte İngilizce çok önemli. Bu bölüme gittiğimde İngilizce konusunda sıkıntı yaşar mıyım? Eğer gidersem akranlarımla teknik İngilizce farkımız olmaması için öneriniz var mı? |
|
Hocam elektrik-elektronik mühendisliğinden arkadaşlarınız var mıydı ? Şu an ne durumdalar, nerelerde çalışıyorlar ? |
Bir kere puanları sadece ama sadece öğrenciler belirliyor, bunların çoğu henüz reşit bile olmayan ya da yeni 18 olmuş gençler, o yüzden inanılmaz farklar olmadığı sürece puanlara göre yorumlamak mantık işi değil. Daha önemlisi de puanların artmasıyla buradaki öğrencilerin gerilmesi. Çok garip bir düşünce mevcut, puanlar arttı diye çok fazla bilgisayar mühendisi ortaya çıkacağı düşünülüyor, halbuki ha 5000. olup girdin, ha 50000. olup girdin aynı okula, ne fark eder, kontenjan aynı, mezun sayısı aynı Bana biraz komik geliyor bu durum. Yetişkinler arasındaki kültür ile sınava hazırlanan öğrenci kitlesindeki kültür farklı, öğrenciler çok ama çok daha fazla anlam yüklüyor üniversiteye dışarıdan bir insana göre, ki bu normal, çünkü 1-2 sene sırf buna çalışıyorsunuz, hayatınız sınav oluyor, ama gerçekten hayat bunun sonrasında başlıyor. Bence İTÜ güzel bir okul, şuanki şirketim de İTÜ sınırları içerisinde ve keşke ben okurken de kampüsümde bir teknokent olsaydı diyorum, stajlarım çok daha keyifli geçerdi muhtemelen. Yeri, ulaşımı çok iyi, Koç'ta Sarıyer'e bile 1 saatte indiğimiz oluyordu. İki okulda da kendi okumamış bir insanın eğitimleri üzerine gerçekçi bir karşılaştırma yapabileceğini düşünmüyorum, bu forumda gördüklerinize, özellikle yaşıtınız insanlar tarafından yazılmış mesajlara kuşkuyla yaklaşın her zaman, çünkü doğrudan deneyimleri olmadan, internet araştırmalarıyla cevap veriyorlar sadece. Eğer doğru anladıysam ilk mesajında söylediklerin doğru, iş daha çok öğrencide bitiyor, ilk 300'e girip okulda hiç çalışmayıp ilk matematik dersini bile geçemeyen oda arkadaşım oldu yurtta. |
Hocam okul için önerebileceginiz laptop var mıdır? Sadece dersler-projeler için degil Kendi kendime gelistirecegim projeler uygulamalar için de en uygun bilgisayarı almak istiyorum. |
Hocam kolay gelsin çok klasik birkac sorum olacaktı : 1- hocam ben yazılımla uğraşacağım ama şuan PC mühendisliği veya yazılım mühendisliği mi seçeyim diye kararsızım 2- tam istediğim gibi gecmedi sınav ortalama bir okulda okuyacağım bu beni çok etkilemez diye düşünüyorum hatta yatay geçiş düşünüyorum ne diyorsunuz ? Teşekkür ederim şimdiden aklıma gelenler bunlar |
|
Teşekkür ederim, ne güzel bir konu açmışsın. |
Derslerde, projelerde vs. hiçbir zaman güçlü bir laptopa ihtiyacın olmayacak, daha basit işler yapacaksın hep. Mutlaka olması gereken şeyler: Düzgün bir SSD. Bu kendine yapabileceğin en iyi şey, bilgisayarın saniyeler içinde açılması, her türlü programın bekletmeden açılması, bir programa bir projeyi yüklerken bile beklememen vs. inanılmaz artı, insanın hayat kalitesini sıçratıyor. Şanslısın ki ssdler çok ucuzladı, 2013'te SSDLİ BİLGİSAYAR diye bir şey vardı, şimdi standart oldu zaten. Kapasitesi de iyi olmalı, eski bilgisayarımda 240 gb ssd'nin 200'ü dolu ve içinde oyun, müzik, film hiçbir şey yok. Düzenli olarak geçici dosyaları temizlerim ve hiç gereksiz, silemeyeceğim bir şey bırakmam, ama yine de sırf C, C#, Java, Python için gereken kütüphaneler, programlar vs. bunu doldurdu. Tabi ki Windows 10 ve gerekli dosyaları da önemli bir yer kaplıyor, ama bu zaten her bilgisayarda olduğu için hesaba katmıyorum. 16 gb ram. 8 gb kullanan vardır illa, ama keyif kaçırır, 16 gb olmalı. Aynı anda bir yandan kendi yazdığın bir program çalışırken onu yazarken kullandığın program, database editlemek için kullandığın program, zoom (malum korona) + bir sürü browser tab'in açık olabilecek. Ramler bu kadar ucuzken seni sınırlayan şeyin ram olmasını istemezsin. Çözünürlük. Kesinlikle 1080P olmalı. Full HD, FHD, 1920 x 1080 ya da 1080P olarak geçer. Monitöründe ikonların, yazıların vs kapladığı yer sabit piksel olarak, o yüzden gelip de düşük çözünürlüklü bir laptop alırsan her şey çok büyük gibi gelir ekran boyutuna oranla, kod yazarken kullandığın programda birden bire sağda solda açılan konsol ıvır zıvır yüzünden kod yazmak için sadece bir avuç yer kalabilir, devamlı bir satır kodu görebilmek için sağa sola scroll etmek zorunda kalırsın, aynı anda göremezsin. Ekonomik işlemciler var, intelde U serisiydi mesela, bunlar gerektiğinde, mesela bi program açarken, turbo moduna geçip hızlı açabilir ama onun dışında düşük clock speede sahiptir ve o yüzden fanı ses çıkarmaz, soğuktur, bir oyun bilgisayarının 3 te 1 i kadar enerji tüketir (15 Watt vs 45 Watt gibi). Bu laptoplar şarja takılı değilken uzun süre dayanabilir ve kucağına koyduğunda yakmaz, böyle bir şey tercih edebilirsin. Merak etme, güçsüz kalma gibi bir ihtimali yok, güncel bir laptop ne seviyede olursan ol bir öğrencinin programlama ihtiyaçlarını tamamen karşılar. Lenovo'nun ideapad, thinkpad gibi modelleri hoşuma gitmişti benim, ama kendin detaylıca araştırman en iyisi. |
Bilgilendirme için teşekkürler hocam. Elimde hali hazırda hp nin 2011 model laptopu var ama bir zamanlar Android studio da uygulama gelistirmeye çalışınca sinirden kendimi zar zor tutuyordum. Projeyi simüle ederken coook bekliyordum hâliyle alacaksam en hızlı çalışan bekletmeyen bir pc almam gerektiğini anladim. Hocam izniniz olursa özelden mesaj gönderebilir miyim acaba size danışmam gereken bir sorun var da (yaş konusu ile ilgili biraz :'( ) |
Hocam ben sene başında bilgisayar okumak istesem de şu anda ibre matematiğe kaymış gibi biraz konudan bağımsız olacak ama matematik mezunlarının da bilgisayar alanında vs iş bulma imkanı nedir şahsen koç ya da boun yazmayı planlıyorum ama matematiği yazdıktan sonra da yine bilgisayar ve yazılımla ilgilenmeyi planlıyorum yani gidip ekonomi üzerine çalışmalar yapmayacağım en azından böyle planlıyorum sizce direkt mühendislik yazmayıp matematik okumak bu durumda mantıklı mı yani gönlümden geçen bu ama sizin gibi tecrübeli birine sormak istedim |
CS ile ilgili değil ama Koç ile ilgili bir sorum var eğer cevaplarsanız. Ülkedeki en iyi vakıf okullarından biri olarak gösteriliyor, burası zaten malum. Fakat yine de rakipleri yok değil. Size göre bir insan neden devletteki alternatifleri ya da diğer vakıfları değil de Koç'u yazmalı, sizce Koç'u ne öne çıkarır? |
Tam beklediğim yorum 200binden de girsen 2 binden de girsen o bölümde başarılı olma şartın yok. Çünkü sınavlar ile ünideki dersler arasında bağlantı yok ve yurtdışına giderken okulun da hiç önemi yok. Asıl etkeni belirleyen öğrencinin kendisi ve agnosu(yurtdışı) Türkiye için öğrencinin nr kadar geliştirdiği önemli yok o okul yok şu okul iyi demesi mantıksız oluyor. Nerdeyse her okul aynı eğitim veriyor en önemli olan öğrencinin kendini ne kadar geliştirdiği en önemlisi bu |
|
Koçun konumu gözüktüğü kadar etkiliyor mu sosyal yaşamı? Sonuçta Boğaziçi veya ankara için bakarsak bilkent gibi merkezi bir konumu geçtim, sabancıdan sonra şehre en uzak top class üniversitelerden biri. Bir de koçta çap yapmak diğer ünileri bitirmekten daha kolay olayı doğru mu? Çünkü yanlış bilmiyorsam ee dekilerin %40ı cs ile çap yapıyormuş ki bu inanılmaz fazla bir rakam. |
|
Onun dışında hocaları kaliteli, çok ince eleyip sık dokuyorlar, fakat bunun dezavantajı da var, bu konuda titiz oldukları için ayrılan hocalar olursa yerlerinin doldurulması uzun sürebiliyor, mesela benim son senemde anca android programlama açılmıştı, önceki senelerde yoktu birkaç senedir. Zorunlu tarih dersi dışında benim hiç ezber yapmam gerekmedi. Mesela Bilgi'den bizim okula geçiş yapan bir lise arkadaşım vardı, anlattığına göre kağıtta kod yazma gibi çağ dışı işler yapıyorlardı ve noktalamasına kadar dikkat ediyorlardı. Bizim okulda yazdığın şeyin mantığına, algoritmana vs. bakıyorlardı, kağıtta sadece pseudo kod yazıyorduk, yani ingilizce yazı yazar gibi bilgisayarda çalışmayacak, sadece yapması gereken şeyi anlattığın bir kod gösterimi. Programlamaya giriş dersi ve onu takip eden programlama dersinde hiç yazılı sınav yoktu, 2 haftada bir quiz oluyorduk 2 saatlik programlama üzerine bilgisayar başında 2. haftadan itibaren ve bu notlar puanımızın %70 ini oluşturuyordu. Geri kalan %30'luk final de 2.5 saatlik programlama sınavıydı yine. 2-3 tane program yazmanızı istiyordu şunları şunları yapacak, nasıl yaptığına takılmıyorlardı, şu şekilde yazacaksınız! diye zorlama yapmıyorlardı, sadece program yapması gerekeni yapıyor mu ve yeterince hızlı çalışıyor mu diye bakıyorlardı, ve tabiki kodda çakallık yapamıyordun. Dh yazılım bölümünde bakıyorum ki bir sürü bilgisayar mühendisliği öğrencisi lise ödevi yapar gibi kağıttan sorular cevaplıyor, absürt absürt ezber bilgiler öğreniyorlar gerçek hayatta hiçbir işe yaramayacak. Bu önemli bir artıydı. Hangi okullar böyle, hangi okullar değil dersen hiçbir fikrim yok. |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kara Komite -- 2 Temmuz 2020; 11:21:59 >
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle