Katılıyorum yazıp yazmamanızı diğer insanların görüşlerine göre belirlemeyin |
Üstat her dediğine harfiyen katılıyorum. Bence 'yazmak' zaten tamamen irade meselesi. Bir yıldır çabalıyorum, kitap yazmaya. Bir kişi dışında kimse bana güvenmedi. Arkadaşlarımın beni ne kadar sevdiklerini de öğrenmiş oldum. ![]() Hatta 10 dakika önce yaşadığım bir olayı dile getireyim. Yakın bir arkadaşıma, 'Geceleyin çok fazla yazı yazdım. Boynum tutulmuş.' dememle birlikte, arkadaşımın, 'Ne yazısı?' diye sormasıyla onu öldürmek istemem örnek verilebilir. ![]() Pes edeceğim zamanlar şu sözü okuyorum ve kaldığım yerden devam ediyorum: "İnsanlar yapamadıkları şeyleri, senin de yapamayacağını söylemek isterler. Bir hayalin varsa onu korumalısın." Gerçi benim için bu 'yazmak' fiili; hayalden çok, zevk aldığım bir şey. Kitaptaki bir karakterim ölümden döndüğünde gözlerim dolmuştu. (Şimdi bunu yazarken bile hatırladım, gözlerim doldu.) ![]() İçimi dökesim varmış be! ![]() |
Başarılı bir konu ve yorumlar umut verici. Aramızda bu işlere sevk edecek kişilerde olmalı... Yazmaya devam ! Konu Yukarı... |
Yazım ve noktalama kurallarını bile bilmeyen birisi yazar olamaz. Yazar olduğunu sanabilir, kendi çapında bir şeyler yazabilir ki eğer amacı buysa sorun yok. Ben, böyle yazar olmayı düşleyen insanları hiç anlayamıyorum. En az birkaç bin kitap bitirmek gerek. Eğitim de şart, kişinin kendi kendini eğitmesi biçiminde de olabilir. Eğitimden kasıt üniversite bitirmek değildir. Günümüzde hiçbir özelliği olmayan insanların yazdığı zırvalıklar kapışıldığı için, bunu onlarının yeteneklerinin bir sonucu olarak değerlendirme yanlışına düşülüyor. Bu tür kitapların çoğu kısa sürede unutuluyor. Bence yazmaya seven kişiler kendilerine karşı dürüst olduktan sonra sorun yok, zaten ünlü olmak için yazıyorlarsa hiç umut yok. |
Birçoğu yerinde olmuş ama hepsine katılmak mümkün değil bana göre. Siz kuralları, olması gerekenleri bir kenara atıvermişsiniz. Başarılı ve sağlam bir eser için sağlam bir Türkçe gerekir. Sonuç olarak herkes kafasında bir şeyler kurabilir, önemli olan bunu kâğıda dökme biçimidir. İşte burada da bana kalırsa Türkçe'ye olan saygı ve onu kullanma yetisi gelir. Sanki yabancı dilden söz ediyormuş gibi boşvermişsiniz dilimizi, her şeyi editörlere yüklemişsiniz. İyi de bu zaten bizim dilimiz, zaten bilmemiz gerekir bunları. Nasıl yürümeden koşulmuyorsa, Türkçe'yi düzgün kullanmadan da yazar olunmaz. Katılmadığım nokta sadece yukarıda belirttiğim düşüncenizdi. Onun haricinde söyledikleriniz oldukça iyi şeyler, katılıyorum. |
Sadece şunu söyleyebilirim, hayal dünyası ciddi anlamda kişiye özgüdür. bunu bir eğitim şekillendiremez. eğer kastını şu ise, mühendislik okumayan bir insanın mühendislik hakında kitap yazma çabası tabi ki saçma olur. Ama bir doktorun aşk hiikayesi yazması çok doğal. Demek istediğim eğitim sadece kısmi kitaplar için geçerli. Okumak mutlaka şart kalıpları bilmeden bir dizgi oluşturmak zor olur. Ama dediğim gibi bu işi yapan editör redaktörler mevcut. Şimdi siz beğenerek okuduğunuz o güzel eserlerini hepsini lisans veya lisansüstü mezunların yazdığını mı düşünüyorsunuz. Kesinlikle hayır içlerinde o kadar çok var ki ortaokul mezunu, lise mezunu. Arkadaşım sen nerden biliyorsun dersen. ;Çok küçük yaştan beri çevremde bolca yazar adayı, yazar, kitabı yayınlanan yayınlanmayan bu süreçleri yaşayan insan oldu ki. sert yorumlardan korkanlar kayboldu gitti direnenler kazandı. Unutulmaktan kastın, yazı unutulmaz kitap unutulmaz. burada da okur insiyatifi vardır. Her zaman derim çılgın bestseller yerine yeni yazarları deneyin emin olun çok daha güzel yapıtlarla karşılaşacaksınız. Gelin Ruslar İtalyanlar Fransızlar gibi yapalım. Yeni yazarları paylaşalım tanıtalım yazar kazanalım basma kalıplardan kurtulalım bakın nasıl zengin bir yazar dünyamız olacak. SAYGILARIMLA |
Kardeşim öncelikle eleştirdiğin için teşekkür ederim. Şunu diyebilirim sende ki beklenti bir edebi eser ise kesinlikle haklısın. o tür durumda birlikte taşlarız yazarı hayattan soğuturuz. Yalnız şunu atlama kurgu ile edebiyat farklı yerlerdedir. insanın kendini ifade etme yeteneği çok ayrı yerdedir. bir insanın sadece güzel türkçe kullanamıyor diye başyapıt olabilecek bir kurguyu çöpe mi atalım? Buna senin için el verir mi? İnsanlar hitabet edebiyatını bilmedikleri için kızman biraz kendini avam sınıfında hissetmene neden olur diye düşünüyorum. Tekrar diyorum sen bir edebi eser mantığıyla çıkıpta zırvalıklar yazısı yazarsan evet kızarım bu konuda da ben sana katılıyorum. ama haricen yazsınlar kardeşim hayal dünyalarını aktarsınlar kazanan gene biz oluruz. |
Durma yazmaya devam et, sürekli başa dön imlalarını kontrol et. okuduğun cümle içine sinene kadar toparla onu. Önce sen bir okur olarak oku kitabını oldu dersen insalara okut. Eleştiriden kaçma eleştirilmeden iyi olanı göremezsin. SAYGILARIMLA |
Ben teşekkür ederim bu güzel cevap için. Ama zaten ilk mesajımda da belirttiğim gibi, sadece kuralları hiçe saymanızı doğru bulmadım. Yani, elbette Türkçe'yi güzel kullanmadan da ortaya bir başyapıt çıkar, yetenek işi, kurgu işi sonuçta bu konu... İşte tam o noktadan sonra onu allamak pullamak, hizaya sokmak gerekir. Başyapıt çıkaracak yetide olan birinin birtakım kurallara dikkat etmesi zor olmaz zaten değil mi? Farklı konuşsak da aslında özünde hemfikiriz. |
sevindim teşekkürler yalnız benden çekeceğin var kitabını sipariş ettim. :) bir kaç gün içinde taaruza geçerim :) |
Konuda da söylediğim gibi, oldukça amatör bir çalışma olduğunu şimdi çok iyi görüyorum. Keşke sipariş etmeseydin de Satılık Ruh'u bekleseydin... (: |
onu da alırım yeni yazar arkdasları incelemeyi çok severim. ama ilk çalışman diğerinden daha önemli benim için :) ne kadar amatör o kadar iyi. |
İlla ki yerden yere vurayım diyorsun yani, peki eyvallah(: |
Elinize sağlık birçok kişiye birden heves getirebilecek bir yazı yazmışsınız tebrik ederim.. ![]() |
inş öyle olur ve gazı gelirler. teşekkürler... |
Tercih meselesi denk gelirsen sardırırım sana da :) |
"yazarlık tecrübe ister." yazmadan kimse tecrübe edinemez.
"herkes yazar olacak diye bir kaide yok." tabi ki böyle bir kaide yok zaten sen böyle bir ön yargıyla yazar olamayacağın için, olmaması muhtemel.
kitaplar "anı" "öykü" "roman" diye bir sırayla gitmez hepsinin farklı dallar olduğunu bilmek lazım.
kitap yazan veye yazmaya çalışan insan eleştiriye açık olmalıdır. yalnız eleştiren kişinin bunu onun şevkini kırmak yerine gaza getirerek hatalarına söyleyerek yapması gerekiyor.
bugün okuduğunuz dev dünya klasiklerinin 1700 1800'lü yıllarda yazıldığını ve o dönemin eğitim sistemini hesap edersen iyi bir yazar olmak için iyi bir eğitim şart değildir. bana kalırsa bu bir yetenektir.
kurgularınızda oluşan sapmalar için asla sıkıntıya düşmeyin siz sadece hayal dünyanızı kağıda dökün redaktörler bu yüzden varlar.
Ve unutmayın orhan pamuk bile ilk kitabını bastıramayıp yayınevi yayınevi dolaşmıştır. sizin de ilk kitabınız ücret karşılığı basılacaktır. bu sizin kötü olduğunuz anlamına gelmiyor. ülkemizde ki yayınevleri risk almayı sevmedikleri için bu politikayı izliyorlar.
İşin kısası yazın arkadaşlar mutlaka şevkinizi kırmaya çalışanlar olacaktır. bunlar sizi üzmesin aksine kamçılasın.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.