kişisel gelişimin neden "işeyaramaz" olduğunu çok net bi örnek ile açıklıyorum:
-> ben kendim aklıma gelen konularla ilgili notlar tutup, sonraki günlerde/haftalarda bu notları tekrar ettim, ve tekrar ettikçe aklıma yeni şeyler geldi. hem eski eklediğim notlarımı sürekli düzenleyip geliştirdim, hem de yeni konu başlıkları ekledim:
sonuç: kişisel gelişim kitaplarını aratmayacak derecede iyi bir içerik çıktı ortaya. adeta kendi kişisel gelişim kitabımı yazmış oldum.
kıssadan hisse: o kitaplarda yazan herşeyi zaten biliyosunuz. dolayısıyla o kitapları okumak size yeni birşey öğretmiyor. sadece içinize atıp "kafa yormadığınız" şeyleri birkez daha zihninize getiriyor ve bunun size bir faydası olmasını beklemek komik.
peki:
madem öyle o zaman ne yapmamız lazım? benim kendim notlar tutup, zamanla geliştirmem ile vardığım sonuç ne?
sonuç şu: sadece yapmak istediğin konuyu seç, ve, yaparak öğrenmeye başlar. tüm olay sadece bundan ibaret: BAŞLAMAK.
hayatta sana müthiş katkısı olacak, tek gerçek şey bu: HAZIR OLMASAN DA BAŞLA, SADECE YENİ Bİ KONU SEÇ VE BAŞLA.
- seçtiğin alanda birşey yapmaya hazır hissetmesen de yine de kıt bilginle birşey yapmaya çabala, yani başla. - o alanda eğitimin yoksa, eğitimi alıp eğitimi yaparken başla hemen. - "ilk önce o alanda araştırma yapmalıyım" diye düşünme, başla, o alanda birşeyler yaparken biyandan da o alanı araştırıyor olacaksın. - "ilk önce doğru alanı seçmek için genel araştırma yapmalıyım" gibi ahmaklıklarla uğraşma ve kısa sürede bi alan seçip başla, o alanı beğenmezsen sonra başka alana başlarsın.
dünyadaki yazılımcıların %95'i hayatta yazılımcı olmayı hayal etmeden o noktaya gelmiş kişilerdir çünkü o kişiler sadece basit bi kodu çalıştırabilmeyi hayal etmişlerdi. sadece o basit kodu çalıştırıp sonra birdaha yazılım ile hiç ilgilenmeyeceklerini düşünüyolardı. o basit kodu çalıştırdıktan sonra ikinci bi basit kodu çalıştırmaya çabaladılar. sonra üçüncü... hedefsizce çabaladıkları bu sürecin ardından baktılar ki 1 ay hep yazılım ile uğraşmışlar. sonra zaman akıp gitti, baktılar ki yazılım işi yapmaya başlamışlar.
bu kişiler farkında olmadan "başladılar" yani evrendeki asıl "sihirli" olan işi yaptılar: BAŞLAMAK. sonrası kendiliğinden geldi.
bu kişiler en baştan "yazılımcı olmaya karar verip" ciddi şekilde "önce yazılım alanını araştırayım" deyip sektörle ilgili yazılar okumaya falan kalksalardı, anlamadıkları terimlerden dolayı bunalacaklardı ve kısa sürede "yazılım benim işim değil galiba, daha başlamadan boğuldum" deyip bırakacaklardı. ama onlar farkında olmadan BAŞLADILAR ve boğulmadılar. ilerlediler. amaçsızca ilerlediler. hep 1 günlük amaç koydular: "şu dandik kodu çalıştırayım yeter, başka da bişey yapmayacam yazılımla ilgili" dediler, ve o dandik kodu çalıştırabilmek her seferinde onlara dopamin sağladı. bu sayede vakitlerini yazılım ile uğraşarak geçirdiler. ve sonuç: büyük bir zaman yatırımı ile, yazılımcı oldular.
tüm alanlarda olay budur. başla, çabalamaya başla, o alanda minik şeyler başardıkça sevineceksin ve daha çok çalışacaksın. "önce sektör araştırması yapayım", "önce doğru alanı seçmek için genel araştırma yapayım" safsatalarını kenara it. minik hedefler koy ve başla.
borsaya mı başlayacaksın, ilk hedef: bi borsa aracı kuruluşuna üye olup, oraya para atmak. ikinci minik hedef: bir hisse alıp satmak. üçüncü minik hedef: grafiklere bakarak minik çaplı hisse alım satımları yapmak. bu yazdığım size çok ahmakça ve amaçsızca geliyor değil mi? muhtemelen borsaya başlayacak birinin kitap satın alıp en ileri düzey grafiklere kafa yorması gerektiğini düşüneceksiniz ama yanılıyosunuz. tek yapması gereken BAŞLAMAK evet "grafik bilmese de" önce o ekosistemin içine girip elle bi işlem yapması gerek, tek ihtiyacı olan bu. SONRA HEPSİNİ KENDİ İSTEĞİYLE AÇIP ÖĞRENECEK ZATEN, SİZİN ONA ÖĞREN DEMENİZE GEREK KALMAYACAK.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.