Siirde bir kiyaslama var hep, olum-yasam, aglamak-gulmek gibi. Uzun cop ile kisa cop arasinda da bu tarz bir kiyaslama var ama mecazi anlamda oldugunu dusunuyorum. Nasil ki yasarken oluyoruz, guldukten sonra agliyoruz, uzun ve kisa cop arasinda da bu tarz bir iliski var. Benim anladigim gun gelicek kisa cop (artik her neyse) uste cikacaktir yada yasanacaktir. |
mutlak adaletin tecelli edileceği yere atıf var belkide güzel türküdür ahmet kayada güzel söyler hani ![]() |
Kimi durumlarda yazı tura atmak yerine, çöp çekmece adı verilen bir işlem uygulanır. Bu uygulama esnasında, malum, daima kısa çöpü çeken farklı muamele görür. Kısa çöp burada ötekidir. Ötekileştirilen, aykırılaştırılan elbet öcün alır denmek istenmiş sanıyorum. |
Keser döner sap döner gün gelir hesap döner demek istemiş bence. |
Bu sözden ne anlarsınız diyor kim söylüyor demiyor. Sizi doğru yola davet ediyorum. |
Yukardakilerden birşey anlamadım! Bende, Sivas, Şarkışla'lı Aşık Serdari'yi anladım! Birçok Halk şiiri Antolojisinde bulabilirsiniz alttaki şiirini! Şiirin hepsini okursanız yukardaki cinli-perili anlamlarından da kurtulursunuz, çok açıktır mesajı! Ahmet Kaya'dan yıllar önce vardı bu şiir! Bilenlerde dinlerdi! Eminim hala vardır sağda solda! Sayeh-Eh Khodah; Ahmet Kaya sevgini biliyorum ama alttakinin kaseti çıkalı en az 40 yıl vardır, ama söyleyenide hiç hatırlamıyorum, genç bir ses ve birde gitar kalmış aklımda o kadar! Sivas'ta sanırım 1820'lerden bu yana söylenmiş saz ile! Sanıyorum senin yazdığında buradan esinlenerek kullanılmıştır! (son cümle kendi düşüncemdir, aksini bilen düzeltsin lütfen! )... BİZİM Nesini söyleyim canım efendim Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim Arzuhal eylesem deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim Sefil ireçberin tebdili şaştı Borç kemalin buldu boynundan aştı İntikal parası binleri geçti Dahi doğrulamaz belimiz bizim Ehl-i fukaranın yüzü soğuktur Yıl perhizi tutmuş içi kovuktur İneği davarı iki tavuktur Bundan gayrı yoktur malımız bizim Çok dilek diledim kabul olmadı Şu yalan dünyada yüzüm gülmedi Hiç kimseye emniyetim kalmadı Açılmadan soldu gülümüz bizim Şu yalan dünyada hoş olamadım Borçludan bir kere baş alamadım Şu küçük öküze eş bulamadım Söylemeden aciz dilimiz bizim Zenginin sözüne beli diyorlar Fukara söylerse deli diyorlar Zamane şeyhine veli diyorlar Gittikçe çoğalır delimiz bizim Fukara halını kimse sormuyor Ehl-i diyanetin yüzü gülmüyor Padişah sikkesi selam vermiyor Kefensiz kalacak ölümüz bizim Evlat da babanın sözün tutmuyor Açım diye çift sürmeye gitmiyor Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor Başımıza bela dölümüz bizim Reçberin sanatı bir arpa tahıl Havasın bulmazsa bitmiyor pahıl Tecelli olmazsa neylesin akıl Hep yokuşa sarar yolumuz bizim Sekiz ay kışımız dört ay yazımız Açlığından telef oldu bazımız Kasım demeden buz tutar özümüz Mayısta çözülür gölümüz bizim Tahsildarlar çıkmış köyleri gezer Elinde kamçısı fakiri ezer Döşeği yorganı mezatta gezer Hasırdan serilir çulumuz bizim Zenginin yediği baklava börek Kahvaltıda eder keteli çörek Fukaraya sordum size ne gerek? Düğürcük çorbası balımız bizim Bir aşka geldik de biz bunu dedik Üç yüz üç senesi bir sille yedik Her nereye varsan sahipsiz Gedik Kime arz olacak halımız bizim Açlıktan benzimiz sarardı soldu Ağlamaktan gözümüze kan doldu Üç yüz üç senesi bir afet oldu Dördü bir okkadır dolumuz bizim Her daim doğrudur aşığın sözü Kör olsun düşmanın görmesin gözü Bir parça seyredi istibdat sözü Geçer mi düşmandan kinimiz bizim Açılmadı ikbâlimiz bahtımız Şen olsun İstanbul pâyitahtımız Tevellüt ellidir geçti vaktimiz Nöbetin gözlüyor salımız bizim Serdari halimiz böyle n’olacak Kısa çöp uzundan hakkın alacak Mamurlar yıkılıp viran olacak Akibet dağılır ilimiz bizim. İreçber: Çiftçi (Rençber). Sikke: Para. Gedik: Şarkışla’nın eski adı. Telef: Yok olma. Ölme. Düğürcük: Bulgurun ince çekilmişi (Düğülcek). Seyredi: Seyrekleşti. Pâyitaht: Başkent. Sal: Salaca. |
Ezilenler,horlananlar bir gün haklarını geri alacaktır.Ezilen,horlanan kesim bir gün kalmayacak anlamı da taşıyor. |
Kısa çöp acı çeken, uzun çöp tuzu kuru olan kişiler için söylenmiştir bence. Onun dışında söylediğiniz gibi bir kıyaslama söz konusu mevcut. Nedir bu kelimeden ünlü atma olayı? Mesela "hakkın". |
Ölçü olayı olabilir mi? Aklıma ilk bu geldi. |
Anlamadığım için sordum valla. |
Hakkın kelimesinde ünlü atma olayı değil aksine ünsüz türemesi var. Hak-ın Hakkın'a dönüşüyor. |
Tamam da sonda "ı" yok. Hakkını olması gerekmez mi? |
hasan hüseyin korkmazgil'in yazdığı ve ahmet kaya gibi güçlü bir sesin seslendirdiği amenna şarkısının son nakaratı. içerisinde derin anlamlar barındaran bir söz... |
Hasan hüseyinin amenna şiiri![]() |
Buaradaki hak o Hak değil. |
Sıyası bır mesaj olabılır mı ? |
" Bu arada radyoda da 'Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor' anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı. Bu programlardan birinde söylediği "Serdari Halimiz Böyle N'olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak" türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi. " http://tr.wikipedia.org/wiki/Ruhi_Su Ruhi Su'nun radyodaki işinden atılmasının nedeni olduğunu bilmiyordum bu türkünün! Kefensiz kalacak ölümüz bizim! ![]() |
Ne haksızlıklar yaşanmış memleketimde. Öğrendikçe insanlığımdan utanıyorum. Eğitim her şeyin başıymış gerçekten. |
bir gün ölür elbette.
ağaçlarla balıklarla,
kuşlarla ben amenna.
ağlayanlar bir gün güler,
bir gün güler elbette.
uyanmakla anlamakla,
bilmekle ben amenna.
kısa çöp uzun çöpten
hakkın alır elbette.
direnmekle kurtulmakla
barışla ben amenna.