Hepimiz lise yada ilkokul zamanlarımızda Halide Edibin kitapları hakkında bilgi sahibi olduk yada en azından ismini duyduk... En meşhur kitaplarında biri "Türkün Ateşle İmtihanı" adlı eseridir. Yalnız şöyle bişey var bu eserin orjinali Halide Edib tarafında ingilizce yazılmış olup eserin ismi:"Turkish Ordeal" dir... Yani kitab önce ingilizce basılmış sonrasında Türkçe ye çevrilmiştir... İşte bundan korkun çünkü bir eser yabancı dilden Türkçe'ye çevrildi ise ve 1930 2000 yılları arasında ise muhakkak sansürlüdür... Peki Atatürkçüler ve Kemalistlerin aşık olduğu Halide Edip orjinal eserinde neler yazmış: Bir kaç tanesine bakalım::: "" And again I felt that whatever shortcomings this new form might have, it gave the impression that Mustafa Kemal Pasha was leaving the entire power and responsibility with the people’s representatives, and that the prevalent belief that he wanted to be the sultan or the dictator of the new regime was quite groundless. In a strange way I was beginning to feel that he was to be our George Washington"" ""On August 5, 1921, Mustafa Kemal Pasha was elected as the “Bash-Commandan” (generalissimo) and became a kind of military dictator, invested for a time with the full power of the assembly. The law which made him “Bash-Commandan” reads thus, and it shows the psychology of the assembly at the moment, both its desire to save the situation and also its desire to prevent their chosen leader becoming a real dictator""" ""Unfortunately, those who were the daily companions of Mustafa Kemal Pasha, extremists who boasted of invincible courage, were the first to leave Angora and take their wives and goods to Kaisariya. It is the irony of fate that these very men are now acting as the desperadoes of the dictator. But in those days the dictatorship of Mustafa Kemal Pasha, although conferred by the assembly, did not reassure them when there was still a possibility of danger and defeat. "" |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Ingilizce bilmeyenler olabilir Türkçeye cevirseydin keske![]() |
Ne yazdigini okumadim ama elestiren bi yazi yazdiysa sebebi sey olabilir: halide edip kocasi ilk zamanlar ataturkun partisindeydi sonra baska ondan ayrilip baska party gecmisti belki ondan olabilir. |
İlk metinden anladığım,Atatürk kendini sultan ve diktatör yapmak istiyormuş. edit:hepsini okudum genel olarak bunu anlatıyor. |
Kimlerin yazdığı tarihi nasıl okuduğunuza ve nasıl yorumladığınıza bağlı biraz da bu durum. Yukarıdaki yabancı metinlerde ne denildiğini bilmiyorum lakin bahsettiğiniz gibi söz konusu hanımefendiye bir bağlılık söz konusu değildir. Keza Ulu önder vefat edene kadar memlekete ayak basamamış olan bu hanımefendi ölüm cezasına çarptırılmıştır, af için ne uğraşlar sergilemiştir. Bu vatansever insanların da vatanı vatanda sevdiklerini bir göremedik gitti. Neyse fazla konuşmak istemiyorum. |
cesaret edemen kusura bakma ama bunun geldiği yerden çok var... ![]() |
cevabın 2 yukarda verilmiş |
evet ölüm cesasına çarptırıldığı doğru ama neden bunları yazdı diyemi ölüm cezasına çarptırıldı yoksa ölüm cezasına çarptırıldı diye mi kızgınlıkla bunu yazdı her şey bir tarafa halide edibin ülkesini sevmeyen biri olduğunu iddia etmek bana mantıklı gelmiyor ![]() |
Halide Edip önceleri Amerika mandasını (İngiliz de olabilir hatırlayamadım şu an) savunuyordu. Sonradan fikir değiştirip milli mücadele için yazılar yazmış, konuşmalar yapmıştır. Şu an pek müsait değilim de kitabın çıktığı tarihi filan araştırıp bir bakabilir misiniz, Halide Edip'in hangi dönemine rastlıyor diye. Edit: İmla |
Tabi hangi ülkeden söz ettiğimize bağlı olarak değişecektir son sorunuzun cevabı. |
kastettiğiniz şey manda yada himaye manasında ise mustafa kemal ve inönü dahil bir çok kişinin mandater yönetime meyyal olduğu zamanlar olmuştur... mesela en açık göstergesi araştıra da bilirsiniz: erzurum ve sivas kongrelerinde alınan kararlardır... şaşırmış olabilirsiniz ama şöyle desem yerinde olur bu kongrelerde alınan kararların ders kitaplarında yazılandan çok öte olduğunu düşünüyorum şöyle ki bu kongre kararlarına ait bir belge yoktur yazılan belgeler savaştan ve kongrelerden çok sonra oluşturulan belgelerdir.. buna dikkat kesilebilirsiniz.. |
kitabın çıkış tarihi 1962 diyor ama türkçe basım biyoğrafisinde ise şu var:yani demekki dışarda iken bunu yazdı: "Halide Edip Adıvar 1926 yılından itibaren yurtdışında yaşadığı 14 sene boyunca verdiği konferanslar ve İngilizce olarak kaleme aldığı eserler sayesinde zamanının dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazarı olmuştur." |
Sivas'taki kongre binasını gezebilme, inceleyebilme imkanım olmuştu. Erzurum'u bilemeyeceğim. Lakin ben bu hususta sizden farklı düşünüyorum. |
Halide edip, ülke sorunları üzerinde yazardan çok bir siyasetçi gibi düşünmüştür. Belli bir fikre sahiptir demek çok zor. Bazen mandacı, bazen Kemalist, bazen de feministtir. Ancak şunu söylemek mümkün, eğer eserlerini ıngilizce yazmamis olsaydı biz onun adını şu an bilmiyor olurduk. Prof.Dr Inci Enginün'ün ve Mehmet Kaplan'in bu konu üzerine arastirmaları ve makaleleri var meraklıysanız okumanızı tavsiye ederim. |
Halide edip adıvar ilk kadın onbaşıdır. Atatürk halide hanimi silah ve daha arkadaşı olarak sever ve sayardi. Onları birbirine düşüren mesele yukarda yazildigi gibi manda ve himayedir. |
yukarıdaki metin kısaca ATATURK'un diktatör olmak istediğini söylüyor ve onu george washington a benzetiyor.Ulan ATATURK'u nerden aşağılarız diye uğraştıgınızın binde biri kadar şuan ki hükümetin ne yaptıgıyla ugraşsanız emin olun milyonlarca katını bulabilirsiniz.Artık şu Turk tarihinden kurtulup türk geleceğine bakın.Adamlar robot icat etti, sen hala ibni sinayla,piri reis'in yaptıklarıyla övünüyorsun. |
İngiltere de koca bir dünya savaşından çıkmış bir ülkeydi. İngiliz halkı da meclisi de artık savaş istemiyordu. Lloyd George savaş konusunda yalnız başına kaldı. Ve evet, senin komplekslerin nedeniyle hakir gördüğün , ama rusyayı, fransayı, italyayı, yunanistanı, işgalcilerin tümünü tek tek ülkeden temizleyen on milyonluk Türk'lerden korktu. Savaş sonrasında söylediği şu sözü mutlaka bilirsin. "İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük Asya'da çıktı. Hem de bize karşı.. Elden ne gelebilirdi?" İstanbul'u elinde tutmasının bir yolu yoktu zaten. Arada binlerce km. mesafe varken, lojistik ve askeri destek sağlamak bu denli zor, siyasi destekçisi kalmamışken, kendi halkı bile savaştan bezmişken, bağımsızlık savaşını kazanmış, başkentini geri almaya gelen bir milleti durduramazdı. Eğer diretecek olsalardı, İstanbul yine fethedilirdi. |
küçük ölçekli insanlar,kişileri orta ölçekli insanlar, olayları büyük ölçekli insanlar fikirleri konuşurmuş. |
merak etme biz topluca kemalizm sistemini tartışıyoruz ![]() |
Hocam öyle değil o ingilizce bilenler olabilir. Arkadaş Türkçesini yazsa iyi olur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle