1963'te Fenerbahçe Kulübü Türkiye radyolarına ilanlar vererek taraftarlarını kulübe para yardımına çağırdı. < Resime gitmek için tıklayın > Fenerbahçe yönetimi Birol, Şenol, Ogün ve Aydın'ın transferleriyle yaklaşık 1 milyon liralık (o günkü kurdan 111 bin dolar) yatırıma girmiş ancak bunu bütçeden karşılayamayınca radyolara ilan vererek "Türkiye'nin en çok sevilen takımı Fenerbahçe'nin büyük mali külfetlere girdiği ve taraftarlardan yardım beklendiği" duyurulmuştu. Bu kampanyadan 13 yıl kadar sonra da Beşiktaş "Bir kibrit de sen çak" kampanyası ile kulübe maddi kaynak yaratmaya çalışmıştı. Sabah
Not : Kişisel saldırılar yüzünden konu tekrar buhar olmasın. Derdi olan ÖM ile bana ulaşabilir.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
sarı907 geçenlerde açtığın topicte sade bir vatandaştan alıntı yazmışsın.... Bu sade vatandaş Antu mu??? Sen ilk önce alıntı yaptığın yerleri düzgün yaz sonra millete çat olur mu???
Bir aklı evvel bir başka konuda aşağıdaki resmi öne sürerek Galatasaray için vatan hainleri (sarı907) bir başkası ise Atatürk'ün Mekteb-i Sultani'den nefret ettiğini ve lanetler yağdırdığını ifade etmiştir (turkl82).
İlgili yazı şöyle : " Hala bugün Sultani Mektebi'nin (Galatasaray Lisesi) salonlarını bize karşı konferans verdirmek için yabancılara açık bulunduranlar var bu gibilere lanet... "
Cevap : Burada Atatürk'ün dile getirmek istediği şey Galatasaray Lisesi kurumu ya da kurumun çalışanları değil okulun salonunu yabancılara açıp onlara destek verenleri eleştirmektir. İşgal yıllarında İstanbul İngilizler tarafından işgal edilmiştir ve tüm yetkiler onların ve sarayın elinde olmuştur.
O yıllarda padişahın veya sarayda yüksek mevki sahibi birinin emrine rağmen Galatasaray Lises'nin salonlarını açmamak gibi durum söz konusu olabilir mi? Burada eleştirilen o tarz konferanslara çatı olan Galatasaray Lisesi değil orayı düşmana açan kişilerdir ki bu kişilerin de muhtemelen ve kuvvetle ingiliz sempetizanı saray kökenli kişiler olduğunu görmek çok zor değildir.
Galatasaray Lisesi, eski Feriye Karakolu (Kabataş Erkek Lisesi) gibi stratejik ve prestijli okullar kurulduklarından bu yana tarihin bir çok olaylarına tanıklık etmiş ve hatta olayları bizzat yaşamışlardır. Yaşadıkları talihsiz olaylar okulların veya kurumların suçu değil o çatı altında o fiili gerçekleştirenlerdir.
Tarihe hangi açıdan bakarsanız öyle görürsünüz. Vakti zamanında Adnan Menderes vatan haini kabul edilip asıldığında kurum olarak T.B.M.M.'nin de dağıtılması gerekirdi. Çünkü Adanan Menderes o çatı altında (TBMM) vatan hainliği yapmıştı. TBMM'nin diğer çalışanları da onun dediklerini yerine getirmişti. Olaya böyle saçma bir şekilde bakarsanız suçlu olarak TBMM'ni görebilirsiniz. Amma tabiki bu görüş yanlış olacaktır.
Nitekim Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ni defalarca ziyaret ettiği tarih belgeleriyle de sabittir. Gazeteci Metin Toker'in veciz sözleri zaten herşeyi anlatmaktadır.
"Hiçbir lise Atatürk'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' değil, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur. Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."
Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ni ziyareti hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler Galatasaray Müzesini ziyaret edebilirler. Müze her Çarşamba saat 13.00 - 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Yine çarpıcı bir örnek olması açısından şu olayı da kaleme almakta fayda var. Geçen sene (2005) Ağustos aylarında Cumhuriyet Gazetesi'nde 'Ölümünün 90. yılında Tevfik Fikret' başlıklı bir dizi yayımlandı. Değerli araştırmacı yazar Orhan Karaveli'nin bizlere aktardığı bilgilere göre Atatürk 1930'lu yıllarda sık sık Galatasaray Lisesi'ni ziyaret etmiştir.
Hatta bir ziyaretlerinde Atatürk ile zamanın İçişleri Bakanı, Galatasaray Lisesi mezunu Şükru Kaya arasında okulun müdür odasında şu diyolog geçmiştir. Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yazıdan aynen aktarıyorum.
Şükru Kaya müdür odasında ağırladığı Atatürk’e sorar: - İstanbul'da bunca okul varken neden özellikle burası Paşam? Yoksa siz de 'bizden' misiniz? - O da ne demek çocuk? - Yani Galatasaraylı msınız? - Ben kulüp tutmam, çünkü hepsi 'benimdir'! Sivil ve özellikle asker, toplumun tamamına hizmet edenler bir kulüp tutsalar bile bunu açıklamazlarsa isabet ederler. Aksi halde otoriteleri sarsılır. Tavsiye etmem. - O halde niçin buradayız? - Çünkü burada Tevfik Fikret'i görür gibi oluyorum. Fırsat bulursam gene geleceğim, 'onun' öğrencisi olduğu ve müdürlük yaptığı bu irfan müessesesine... Hele 'odası'... Olduğu gibi korunması gereken paha biçilmez bir müzedir benim gözümde.
Yukardaki bu yazı 12.08.2005 tarihinde Fanatik Gazetesi yazarı Metin Tükenmez tarafından da kaleme alınmıştır. Bu yazıya ister Fanatik Gazatesi isterse Cumhuriyet Gazetesi yayınlarının arşivlerinden ulaşabilirsiniz.
Bir kalemde tarihi çarpıtmak mümkündür ama göründüğü üzere bir hatayı düzeltmek satırlarca belki de sayfalarca emek istemektedir.
< Resime gitmek için tıklayın >
Fenerbahçe yönetimi Birol, Şenol, Ogün ve Aydın'ın transferleriyle yaklaşık 1 milyon liralık (o günkü kurdan 111 bin dolar) yatırıma girmiş ancak bunu bütçeden karşılayamayınca radyolara ilan vererek "Türkiye'nin en çok sevilen takımı Fenerbahçe'nin büyük mali külfetlere girdiği ve taraftarlardan yardım beklendiği" duyurulmuştu. Bu kampanyadan 13 yıl kadar sonra da Beşiktaş "Bir kibrit de sen çak" kampanyası ile kulübe maddi kaynak yaratmaya çalışmıştı.
Sabah
Not : Kişisel saldırılar yüzünden konu tekrar buhar olmasın. Derdi olan ÖM ile bana ulaşabilir.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.