Bilim bir stratejidir, metoddur. Dogayi anlamak icin insanligin kullandigi yontemdir. Bilim ile "yeni" bir sey bulunmaz aslinda. Mikrop vardi, Pasteur kesfetti. Yasalar, gozlemler, deneyler ile doga aciklanmaya calisilir. Formulu sudur: Limit ( zaman -> sonsuz ) bilgi = en dogru bilgi. Zaman icerisinde surekli yeni mekanizmalar kesfedilir, yeni fikirler ortaya atilir, tartisilir, curutulur ve cok cok az daha dogru bir kaniya varilir. Bir suru farkli beyinin ayni anda ayni konu uzerine yaklasabilmesine olanak veren, subjektiviteyi minimize eden bir aractir bilim. Felsefenin ayrimi, bilim gibi doga bilimlerine has bir yoneliminin olmamasi. Bir gun evren hakkinda bilmedigimiz yeni bir sey ogreneceksek; bunu bilim gosterecek, felsefe degil. Bilim adamlarinin felsefeye tepkisi de bu sebepten. Nereden kaynaklaniyor bu tepki? Cunku bilim cok katidir. Cok basit bir ornek vereyim, nasil bir tartinin kesinlikle dogru tarttigindan emin oluruz? Dunyadaki hic bir tarti, %100 dogru tartiyor olamaz. Hangisi en dogrusu peki? Bu soruyu cevaplamak zorlastikca, "Bu tarti yanlis tartiyor" demek de zorlasiyor. Kaldi ki bu isin yalnizca "Olcumleme" kismi. Ancak olcmek bilim icin cok onemlidir diye bu ornegi veriyorum. Galile'den sevdigim bir sozu yazayim: "Measure what is measurable, and make measurable what is not so" ( Olculebilir olani olc, olculemeyeni olcmenin bir yolunu bul ). Felsefenin boyle bir limiti yok. Felsefe bos kagida karakalem calismasi yapmak gibi. "En dogru tarti benim, ben de aslinda yokum" derim, bilimle ayni noktaya varirim ama metodlarim farkli olur; felsefe yapmis olurum. Felsefenin en buyuk katkisi, insana dusunme stratejisi kazandirmasi. Herhangi bir konuda dusunup bir seyler iddia edebilir. Bilim gibi elini kolunu baglayan bir mekanizma olmadigi icin de cok rahattir. Bilimin icinde olan kimseler de bu duruma uyuz olurlar. Cunku kendilerinin bin bir zorlukla hakkinda 2 cumle kurabildikleri bir konuda bir felsefeci cayir cayir konusabilir ( Ulkemizde de cok unlu bir versiyonu var bunun, gerci onu kendi alaninda dahi pek sallayan yok ). Cunku o aslinda karakalem calisir. Felsefe akademik bir alandir, dusunsel olarak kalir. Pratik yasama direkt bir katkisi yoktur. Ama ayni sey matematik icin de soylenebilir. O yuzden "Felsefe gereksizdir" demek yanlistir. Ancak felsefe yapmak cok kolaydir. Bunu cok ciddi iddia ediyorum, ince bir kitap okuyarak oturup "felsefe yaparsin". Ama tutup da doga bilimleri ile ilgili bir brans hakkinda ahkam kesemezsin. Soz hakki alma esiginin bu kadar dusuk olmasi da bilim insanlarini rahatsiz eder. Ben felsefeci insanlarla konusmayi cok severim. Alaninda iyi olanlari tartismayi iyi bilirler. Guzel acilardan yaklasirlar. Hele ki sayisal zekasi yuksek birisiyse ki matematikcilerin felsefe alaninda calisma yapmasi ender gorunen bir sey degildir , cok keyiflidir onlarla sohbet etmek. Ama "engilem, olgusal, irkilem, cadde bostan" vs minvalinda jargonla uzun uzun kafa utulemeye baslayip da aslinda hic bir sey anlatmayan gösteriş meraklısı olanlarıyla hayatta konusmam, yazilarini okumam. Sana kisa bir mektup yazacak kadar zamanim yoktu meselesi bu biraz. Felsefe akademik bir branstir ve ne dusundugunu ifade edemeyen kimseden akademisyen olmaz. Sokaktaki adamin felsefesi de kafa utuler yalnizca. |
Söylenmesi gerekenler söylenmiş gerçide, Bilim kısıtlıdır insanın bilgisiyle sınırlıdır. Felsefe metafizikle ilgilenir birazda nedeni sorar ki asıl güzel olan budur, dünya neden var, herşey neden yaratılmış filan, beyni zorlar yakar:) |
Ahmet Arslan'ın felsefenin dünyayı değiştirmek gibi bir görevi yoktur sözünü tv de Celal Şengör'le beraber çıktıkları programda duymuştum. Sanıyorum Marksizme yönelikti, Marks'ın filozofların dünyayı değiştirmesi gerektiğine yönelik sözüne yani. Benzer düşünceyi bilim adamları içinde söylemişlerdi . Marks haklıdır demiyorum ama burada Ahmet Arslan'a katılmıyorum . Marks filozofları sokağa çağırıyor , Ahmet Arslan'da evde oturun diyerek başka bir görev yüklüyor. Uygarlığı kimin eline teslim edelim , Donald Trump'ın eline mi? :) |
Bugün felsefenin itibarını kaybettiği doğru. Ancak aynı şey bilim için de geçerlidir. Yeniçağ Avrupasında felsefe bir çok açıdan yerini bilime bırakmıştı. Sanayi devriminin çıkardığı gelişmelerle, daha 20. Yya geçmeden bilim de yerini teknik e bıraktı. Teknolojiye yani. Üretime. Bugün bilim diye düşünülen şey, bilim adamlarının meşgul olduğu şey, vizyon açısından büyük bir oranda pratik yaşama ve endüstriye yöneliktir. Geçmişte bilim diye tanımlanan alan ise teorik bir alan olup insan merakını gidermek, bir evren ve dünya tasavvuru oluşturmak gibi amaçlar içeriyordu. Bugün bir evren tasavvurumuz var mı mesela? Üzerinde ittifak edilmiş net bir model yok. Bilim yine o teorik karakterini hala taşıyor bir yerlerde bir şekilde. Ama genele bakarsak bugün hem felsefe hem bilim ölüdür. Bu durumdan memnun olup olmamak ayrı bir mesele tabii. Bunların ölmesi iyi oldu demiyorum elbette. |
Uygarlık akıllı adamların eline teslim edilmelidir fakat onların felsefik görüşlerine değil. Çünkü herkesin anlayışı bir değil. Marx'ın, Engels'in söylediklerini yahut Nietzsche'nin, Heidegger'in vesaire söylediklerini başucu yapıp katliam devletleri kuranlar var. Ki bu adamlar gerizekalı falan da değil, baya kafası çalışan adamlar. |
Uygarlığı akıllı adamlara teslim edelim demedim, akıllı adamların hiç bir şey yapmadan izlemesi gerekir söylemine karşı çıktım. |
Ters bir şey söylemiyoruz esasen. Ahmet Arslan'ın da dediğiniz gibi bir şey demek istediğini zannetmiyorum. Öyle düşünse Aristotelesçi bir yönetim biçimini savunmazdı herhalde ![]() |
Diyor gibi, videoda 3:01:00 dan itibaren. https://www.youtube.com/watch?v=TAIOSG0HfbE |
Bence burada filozofluk görevlerinden bahsediyor; ben kişisel olarak yönetimde etken olmasınlar, evde otursunlar gibi bir mesaj algılayamadım. |
Felsefe bilimin atesini yakan kibrittir. Ates yandiginda kibrite gerek kalmaz. |
Ya o ateş, yıldırım gibi tamamen doğal sebeplerden ötürü çıkıyorsa. < Resime gitmek için tıklayın > |
Felsefe beşeri bilimleri çok etkilemiyor mu zaten? Yani felsefesiz beşeri bilim düşünülebilir mi? Bu alanlarda eser veren önemli insanların çoğunu bugün filozof diye nitelemiyor muyuz? Beşeri bilimler olayı sistematikleştiriyor ama felsefeden de besleniyorlar. Pozitif bilimler hususunda eskiden , bilimsel yöntem yokken felsefe yaparak sonuca ulaşılmaya çalışılırdı. Antik felsefeden günümüze gelen pek çok öğreti hala tartışılıyor , ben bunu zaman kaybı olarak görüyorum. Günümüzde felsefenin pozitif bilimlere katkısı neredeyse yoktur. Fakat felsefe işlevsiz değildir. Bugün felsefe işlevsiz diyen insanlara sormak lazım , siz ile Babil'de yaşamış biri arasındaki fark nedir? Bilim mi? İnsanlığın o zamandan beri ürettiği tüm kültür ( milliyetçilik , kapitalizm , sosyal haklar , kölelik , köleliğin kaldırılması , serbest piyasa ekonomisi , ırkçılık , anti ırkçılık , bilumum sanat ve edebiyat akımları , bilimsel yöntem - bu da bir kültürdür - vs.) gökten gelmedi , felsefe ile oluştu. Bilim bir şey keşfeder mesela sanayi inkılabı felsefe ise bunun arkasını doldurur. Marx bir şey der Adam Smith bir şey der vs. Felsefi düşünme insanlığına verilmiş bir nimettir , sadece faydacı olması gerekmez. Ki faydacılıkta bu öğretinin bir görüşüdür. |
bilim nesnel,felsefe öznel. |
Öncelikle insanın yapabileceği en önemli şey felsefedir. Bilim ise felsefeden doğmuş, mantığa dayalı, kendi içinde tutarlı bir fenomendir. Bilim yapmak gün geçtikçe zorlanacakken(birikim arttığı için) felsefede hiçbir şey bilmeyen bir insan bile yorum yapabilir. Bilim sayesinde dünyayı değiştirebilirken felsefe ile sadece konuşabilir ve düşünebiliriz. Bu yüzden bilim, geleceğimiz için daha değerli olur. Ancak bilimin objektif yapısı gereği değinemediği alanlar mevcuttur. Örneğin son zamanlarda psikoloji, nöroloji gibi alanlar spiritüalizmi incelemesine rağmen insanları neden rahatlattığını açıklayamaz. Bu metafizik ögeleri inceleyebilecek bir alan olmadığından astroloji, mitoloji gibi batıl inançlarla dolu bir gelenek meydana gelir. Bunların tamamından kurtuluş ise bilimin felsefenin ve metafiziğin sorularını bile cevaplayacak seviyeye gelmesiyle mümkün olabilir. Analitik felsefe akımını ve modern filozofları araştırabilirsin. Bu yüzden ben bilim adamı olup felsefeyle sanat dalıymış gibi ilgilenmek zorundayım. Eşit ağırlıktan sayısala geçmemin sebebi de bu. |
Bilim ve felsefe ayrılmaz ikilidir.Felsefe aslında eski zamanlarda bilimin başlangıcıydı. |
Felsefe, rasyonalisttir akıl (us) yoluyla cevaplar arar ve bulur. Bilim, materyalisttir fiziki maddi delile kanıta ihtiyaç duyar. Saygılar |
Felsefe daha çok soru sorar, cevapları bulur veya bulamaz o ayrı mesele. Rasyonalizm başka bir şeydir. Bilim, materyalist değildir, bilim bilimsel yöntemi takip eder. Bu yöntemin içinde sadece maddi deliller yoktur, usavurma biliminde ilerleme gerekliliklerinden biridir. |
Yalnız bunda felsefecilerin de direkt olarak suçu var. Bu konuda Ahmet Arslan'ın görüşlerine iştirak ediyorum. Felsefenin "dünyayı değiştirmek" falan gibi bir görevi yoktur. Bilimin alanına sızarak onun bulgularını şüpheye düşürmek gibi bir görevi de yoktur. Ama bazı felsefeciler olduğunu iddia ediyor. Bu da doğal olarak bazı kesimlerin felsefeye cephe almasına sebep oluyor.
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @savarog , @Mutatio