Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir, 1 mobil kullanıcı
7
Cevap
2399
Tıklama
1
Öne Çıkarma
Fatih Sultan Mehmed'in Mahlası ile Yazdığı Şiiirler
T
8 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Arkadaşlar, bu aralar Fatih Sultan Mehmed’in Avni mahlasıyla yazdığı şiirlere merak saldım. Bilmediğim kelimelerin anlamına bakıyorum, şiir yorumlamalarını okuyorum; başarılı bir padişah olduğu kadar tanınması gereken bir sanatçıymış kendisi. Aralarından aşağıdaki şiirini çok beğeniyorum ama orijinal haline rastlayamadım, bilgisi olan varsa yazabilir mi lütfen?

‘‘Hiç kimse yok kimsesiz
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi

Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana 
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu’’

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



E
8 yıl
Yarbay

15.yy'^da böyle bir ifade olmayacağını herhalde edebiyatla az biraz ilgilenen herkes bilir.

Yazma Eserler Kurumunun yayınladığı Divana bakın. İnternetten Fatihin şiirleri diye aratarak bir yere varılmaz.

EK: Orijinalini koyuyorum bakan bulsun;

Her kesî bir kimseyi idindi âlemde kesî
Kimsenem sensin menüm iy kimsesüzler kimsesi

Dede Ömer Ruşeninin. İfade tarzı olarak da yukarıdakiyle alakası yok.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 26 Ocak 2018; 12:33:31 >

Y
8 yıl
Er

GAZEL

İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm
Dîn-i İslâm’un mücerred gayretidür gayretüm

Allah için küfürle cihadın misalini vermektir niyetim
Mücerret gayretim, (sadece) İslâm dini içindir.

Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh ile
Ehl-i küfri ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm

Hakk üstünlüğü ve Allah’ın yücelttiği veliler himmetiyle
Kâfirleri baştan sona kahreylemektir niyetim.

Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm
Lutf-ı Hak’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm

Peygamberlerle velilerdir istindım benim;
Hakk’ın lütfundandır, fetih ve başarı ümidim.

Nefs ü mâl ile n’ola kılsam cihânda ictihâd
Hamdülillah var gazâya sad hezârân ragbetüm

Nefis ve malla cihadıma şaşılmasın;
Hamdolsun, gazaya binlerce rağbetim var.

Ey Mehemmed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile
Umaram gâlib ola a’dâ-yı dîne devletüm

Ey Mehmet, Seçilmiş Ahmed’in mucizeleriyle
Umarım, galip gelir din düşmanlarına devletim.

Avnî (Fatih Sultan Mehmet)





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yeşilpaltoluadam -- 26 Ocak 2018; 16:39:11 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

K
8 yıl
Yarbay

Eger meyl itmese nâza güzeller
Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
İşidürüz görenler şöyle dirler

Dile zülfüñde gamzeñden irişür
Gice içinde korhulu haberler

Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

Aman hey erenler mürüvvet sizden
Öksüzem garibem amana geldim
Şu benim halime merhamet eylen
Ağlayu ağlayu meydana geldim

Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta halim pek müşkül
Koparmadım asla kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

Eger meyl itmese nâza güzeller
Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
İşidürüz görenler şöyle dirler

Dile zülfüñde gamzeñden irişür
Gice içinde korhulu haberler

Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

Aman hey erenler mürüvvet sizden
Öksüzem garibem amana geldim
Şu benim halime merhamet eylen
Ağlayu ağlayu meydana geldim

Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta halim pek müşkül
Koparmadım asla kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim


Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: E-Nazmi


quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

Eger meyl itmese nâza güzeller
Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
İşidürüz görenler şöyle dirler

Dile zülfüñde gamzeñden irişür
Gice içinde korhulu haberler

Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

Aman hey erenler mürüvvet sizden
Öksüzem garibem amana geldim
Şu benim halime merhamet eylen
Ağlayu ağlayu meydana geldim

Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta halim pek müşkül
Koparmadım asla kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim


Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
11 heceli gazel 5 32
8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
7 heceli mâni 10 20

Örnek:

Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
Hatâ ettim günahımı bağışla

Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Hatâyı çağırır aman Enelhak
Münkir kullanndan uzaksın uzak
Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Kraven


quote:

Orijinalden alıntı: E-Nazmi


quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

Eger meyl itmese nâza güzeller
Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
İşidürüz görenler şöyle dirler

Dile zülfüñde gamzeñden irişür
Gice içinde korhulu haberler

Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

Aman hey erenler mürüvvet sizden
Öksüzem garibem amana geldim
Şu benim halime merhamet eylen
Ağlayu ağlayu meydana geldim

Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta halim pek müşkül
Koparmadım asla kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim


Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
11 heceli gazel 5 32
8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
7 heceli mâni 10 20

Örnek:

Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
Hatâ ettim günahımı bağışla

Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Hatâyı çağırır aman Enelhak
Münkir kullanndan uzaksın uzak
Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.

Farkındaysan Nüzhet Ergun sadece bir tane yazmayı yeni yazıya çevirmiş. 60-70 tane gazel var bunda sadece bir o kadar da koşma ve Köprülü'nün kütüphanesinde diyor. Büyük ihtimalle 16. yy'dan değil yazma. Benim attığım makaleyi okursan göreceksin ki 16.yy'dan kalan yazmaların hiç birisinde hece ölçüsüyle şiir yok.

Ek olarak da şunu diyeyim; Şu mesajındaki koşma bile 19.yy özelliği taşıyor Şah İsmail'in olduğu söylenen çoğu koşma gibi ve bariz İstanbullu.

EK: Ayrıca Halk Edebiyatında Karacaoğlan'ın bile şiirlerinin kaçının onun olup olmadığı, kaç şiiri olduğu meçhulken şu şu koşmalar Hatai'nindir demek her şeyden bağımsız olarak çok cesaret gerektirir.

2.EK: Senin için Rıza Tevfik bu işe ne diyor diye baktım. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, Degah Yayınları, sayfa 221'e bakarsan en büyük Halk Edebiyatın uzmanlarından birisinin benimle aynı fikirde olduğunu görebilirsin hiç Hatayi üzerine inceleme yapmamış olmasına karşın(mesela yazmaları karşılaştırmamış yüzyıllara göre).

3.EK: İsmail'in diğer ıvır zıvırı dışında 300-400 gazeli var.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 26 Ocak 2018; 19:52:39 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: E-Nazmi


quote:

Orijinalden alıntı: Kraven


quote:

Orijinalden alıntı: E-Nazmi


quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

Eger meyl itmese nâza güzeller
Göñül aldurmaz idi ehl-i diller

Dehânuñuñ beyânı muhtasardur
Mutavveldür saçuñda muhtasarlar

Harâmî gamzeñ ü tarrâr zülfüñ
Göñül şehrinde bilmem ne ararlar

Señüñ vasluñ metâı cân degermiş
İşidürüz görenler şöyle dirler

Dile zülfüñde gamzeñden irişür
Gice içinde korhulu haberler

Kalur ayakda zülfüñe uyanlar
Saçuñ sevda iden başdan çıkarlar

Gül-i dünyâda yokdur bûy-i rahat
Hemân ‘Avnî irişür derd-i serler

Bu arada yanlış hatırlamıyorsam Fatih'in Avni Divanı'nı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı, hatta internette de olması lazım. Ayrıca Cem Sultan'ın divanına da bakmanı tavsiye ederim, çok güzel şiirleri vardır. Ben şahsi olarak ise 2. Selim'in şiirlerini çok severim.

Leylî zülfün sihr-i gamzen akl u cânum aldılar
Eyleyüp mecnûn beni sahrâ-yı aşka saldılar

Göreli hüsn ile sen Yûsuf-cemâli gözlerüm
Akl u dil çâh-ı zenehdâna düşüben kaldılar

Cân u gönlüm leblerün şevkine kandil mest olup
Sabr elinden şîşe-i nâmûsı yire çaldılar

Leblerün cânâ şarâb imiş görinür su gibi
Şevk ile atşân idüp yok yire cânum aldılar

Dişlerün vasfın Selîmî vasf idelden akl u dil
Baş u cânı terk idüben bahr-ı aşka taldılar.

Bunlar dışında ise Şah İsmail'in şiirleri mükemmeldir hatta birinci sınıf şairdir. Yavuz veya Kanuni ile kıyaslanmaz bile bence.

Aman hey erenler mürüvvet sizden
Öksüzem garibem amana geldim
Şu benim halime merhamet eylen
Ağlayu ağlayu meydana geldim

Şahın bahçesinde men garip bülbül
Efkarım artmakta halim pek müşkül
Koparmadım asla kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim


Şah İsmail'in hiç ama hiç hece ölçüsüyle şiiri yok. Bütün eski yazmalarda aruzla yazılmış şiirler var. Bu koşmalar falan sonradan Anadolu sahasında söylenmiş şiirler. Bu konu üzerine yazılmış bir makale de vereyim;

hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/1281/1265

Yani evet bazı koşmalar güzel falan ama Hatai'nin değil. Zaten İsmail'in makta beyitlerinde uyguladığı formül çok karakteristik. Hiç bir koşmada öyle bir yansıması yok.

Benim elimdeki makale de tam tersini söylüyor. Hatta şöyle diyor:

Şiir nev’i Manzume adedi Beyit yekânn
11 heceli nefes (Koşma tarzı) 61 718
11 heceli gazel 5 32
8 heceli nefes (Semaî tarzı) 38 462
7 heceli nefes (İlâhî tarzı) 1 10
7 heceli mâni 10 20

Örnek:

Mûsâ’ya verdiğin Tûr’un hakkiçün
îsâ’ya verdiğin sûnm hakkiçün
Ol şems ü kamerin nurun hakkiçün
Hatâ ettim günahımı bağışla

Cümle biten çiçeklerin hakkiçün
On iki Ma’sûm’i pâk’in hakkiçün
Sen ganîsin sende ngayrı kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Hatâyı çağırır aman Enelhak
Münkir kullanndan uzaksın uzak
Sen ganîsin senden gayn kimsem yok
Hatâ ettim günâhımı bağışla

Sadettin Nüzhet Ergun'un Hatayi Divanı kitabından aldım bunları bu arada.http://esgici.net/006/Hatayi%20Divani%20%20%20Sadeddin%20Nuzhet%20Ergun.pdf veyahttps://archive.org/details/HatyyDivanaahsmailSafevSEdebHayatVeNefesleri

Hatayi mahlasını kullanan başka Türk şairleri var Azerbaycan coğrafyasında. Osmanlı tarafında ise Hatayi kullanılmıyor. Bunlar ise Şah İsmail'e ait olan şiirler.

Farkındaysan Nüzhet Ergun sadece bir tane yazmayı yeni yazıya çevirmiş. 60-70 tane gazel var bunda sadece bir o kadar da koşma ve Köprülü'nün kütüphanesinde diyor. Büyük ihtimalle 16. yy'dan değil yazma. Benim attığım makaleyi okursan göreceksin ki 16.yy'dan kalan yazmaların hiç birisinde hece ölçüsüyle şiir yok.

Ek olarak da şunu diyeyim; Şu mesajındaki koşma bile 19.yy özelliği taşıyor Şah İsmail'in olduğu söylenen çoğu koşma gibi ve bariz İstanbullu.

EK: Ayrıca Halk Edebiyatında Karacaoğlan'ın bile şiirlerinin kaçının onun olup olmadığı, kaç şiiri olduğu meçhulken şu şu koşmalar Hatai'nindir demek her şeyden bağımsız olarak çok cesaret gerektirir.

2.EK: Senin için Rıza Tevfik bu işe ne diyor diye baktım. Tekke ve Halk Edebiyatı Makaleleri, Degah Yayınları, sayfa 221'e bakarsan en büyük Halk Edebiyatın uzmanlarından birisinin benimle aynı fikirde olduğunu görebilirsin hiç Hatayi üzerine inceleme yapmamış olmasına karşın(mesela yazmaları karşılaştırmamış yüzyıllara göre).

3.EK: İsmail'in diğer ıvır zıvırı dışında 300-400 gazeli var.

Yalnız kitabın başını okursan orada nüshalar arasındaki farklardan bahsediyor. Yani sadece bir tanesini yeni yazıya çevirmiyor. Orada da en iyi nüshanın Londra'da olduğunu, o nüshada da Rubai adı altında hece vezniyle yazılmış 10 dörtlük bulunduğunu söylüyor. Makaleyi de okudum. Orada özellikle Ergun hakkında çok kesin ifadeler yer alıyor ve sadece belli kısımları almış. Halbuki Ergun, daha sonraki kısımlarda o fikre neden vardığını bazı örneklere girerek açıklıyor. Genel itibariyle savı mantıklı dursa da kendi savını desteklemek için bazı ifadeleri seçmiş.

Ha benim vardır veya yoktur diye bir iddiam yok. Nitekim halen daha tartışma konusu bir durum. O yüzden Hatayi mahlasını kullanıp o şiirleri kim yazdıysa, Şah İsmail divanındaki şiirleri seviyorum diyelim. Çünkü kimin yazdığı şu aşamada ilgi alanım değil, şiirin kendisini seviyorum.



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.