Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
4305
Cevap
92735
Tıklama
161
Öne Çıkarma
Cevap: ::DH RAMAZAN SOHBETLERİ ANA KONUSU:: (RAMAZAN 2023) (2. sayfa)
I
8 yıl
Binbaşı

https://www.youtube.com/watch?v=5PwcKr-6D_w

o eski ramazanlar nerde





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi IntZTü -- 2 Mayıs 2016; 21:37:21 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
8 yıl
Yarbay

DİB gece karanlığında sahura başlatıyor. Kuran'a göre gözle görülür bir aydınlanma olması gerekiyor ama zifiri karanlıkta oruç tutuluyor.

''...fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun...'' (Bakara 187)

Süleymaniye Vakfı bunu dikkate alarak imsakiye takvimi hazırlamış :

http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com


Bu mesaja 3 cevap geldi.
M
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Hümiyettin

DİB gece karanlığında sahura başlatıyor. Kuran'a göre gözle görülür bir aydınlanma olması gerekiyor ama zifiri karanlıkta oruç tutuluyor.

''...fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun...'' (Bakara 187)

Süleymaniye Vakfı bunu dikkate alarak imsakiye takvimi hazırlamış :

http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com

Yine basladiniz bu sacma sapan tartismalara.Ben sana Litvanya/Kaunas icin gosterilen vakitler ile disarinin goruntusunu atsam oturur aglarsin.Iftar mi yapiyoruz sahur mu belli degil.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr.Lucky -- 5 Haziran 2016; 23:01:12 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
8 yıl
Yarbay

A
8 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Utkuhan

quote:

Orijinalden alıntı: airnavy

Her ramazan değişik olaylar geliyor başıma . bakalım bu ramazan ne bekliyor bizi

Sahur kaça kadar hocam ilk defa istanbulda sahur yapacamda

valla bilmiyorum ki izmirdeyim ben ama sizin için internetten baktım buyrun vuradan öğrenirsinizhttp://www.internethaber.com/sahur-vakitleri-imsakiye-2016-diyanet-iftar-saatleri-1598632h.htm



H
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Mr.Lucky

quote:

Orijinalden alıntı: Hümiyettin

DİB gece karanlığında sahura başlatıyor. Kuran'a göre gözle görülür bir aydınlanma olması gerekiyor ama zifiri karanlıkta oruç tutuluyor.

''...fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun...'' (Bakara 187)

Süleymaniye Vakfı bunu dikkate alarak imsakiye takvimi hazırlamış :

http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com

Yine basladiniz bu sacma sapan tartismalara.Ben sana Litvanya/Kaunas icin gosterilen vakitler ile disarinin goruntusunu atsam oturur aglarsin.Iftar mi yapiyoruz sahur mu belli degil.

Siz hangisine uyuyorsunuz?



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
8 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Hümiyettin


quote:

Orijinalden alıntı: Mr.Lucky

quote:

Orijinalden alıntı: Hümiyettin

DİB gece karanlığında sahura başlatıyor. Kuran'a göre gözle görülür bir aydınlanma olması gerekiyor ama zifiri karanlıkta oruç tutuluyor.

''...fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun...'' (Bakara 187)

Süleymaniye Vakfı bunu dikkate alarak imsakiye takvimi hazırlamış :

http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com

Yine basladiniz bu sacma sapan tartismalara.Ben sana Litvanya/Kaunas icin gosterilen vakitler ile disarinin goruntusunu atsam oturur aglarsin.Iftar mi yapiyoruz sahur mu belli degil.

Siz hangisine uyuyorsunuz?

Görsellerle anlatayım bence hangisine uymam gerektiğine sen karar ver.
Diyanet diyor ki 3.21 imsak - 22.03 iftar
< Resime gitmek için tıklayın >

Süleymaniye diyor ki 4.25 sahur'a kalkış, 5.22 imsak - 20.37 iftar
< Resime gitmek için tıklayın >

Peki bu saatlere göre şimdi bir de çekilmiş görüntüleri atayım;

Saat 4.17 ve dışarı ışıl ışıl.Oysa ki Süleymaniye diyor 4.25'de sahura kalkabilirsiniz.Sence hava böyleyken 5.22 imsak olur mu?
< Resime gitmek için tıklayın >

Saat 21.23 ve dışarı yine ışıl ışıl.Güneş batmaya yakın.Ama halen daha görülüyor.Sence 21.23'de güneş daha halen görülüyorken 20.37'de iftar nasıl yapılır?
< Resime gitmek için tıklayın >

Diyanet'in imsak vakti ile burda fecr arasında yaklaşık olarak 30 dk - 1 saat var.Ben bunda bir mazur görmüyorum.Çünkü namazı ona göre kılarım bir problem çıkmaz.Peki gün ağarmış veya güneş daha batmamış oruca başlasam veya oruç açsam bunun vebali kimdedir? Saat yanlış,erken tutuluyor,yok ayet var diye ortalığı ayağa kaldırıp böyle bir imsak yayınlamak nasıl açıklanabilir?


Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
8 yıl
Çavuş

Orucunda sorun yok; fakat bir an bile cünup durmamaya özen göstermeli, gusül abdesti almak için tüm şartları zorlamalısın. Gerekirse sahur için ayırdığın vaktinde gusül abdesti almalısın. Cünupluk, vakit namazlarını kılmamak için bir bahane teşkil etmemektedir. Su yoksa teyemmüm ile abdest (gusül yerine geçer) alınır.

Hayırlı ramazanlar.

http://www.fetvameclisi.com/fetva-cunup-olanin-oruc-hali-10102.html
https://www.youtube.com/watch?v=QnEpcfo7RBc





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ascyuby -- 6 Haziran 2016; 14:00:02 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @huseyinadukeeee
S
8 yıl
Yüzbaşı

< Resime gitmek için tıklayın >



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

S
8 yıl
Binbaşı

Hayırlı sahurlar hayırlı Ramazanlar hepinize.

Bu yıl ilk defa Ayasofya'da yapılan bir sahur programı olmasını önemsiyorum.

TRT Diyanet'te yayınlanıyor.
ilgilenenler için,
http://www.diyanet.tv/bereket-vakti/





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serrrrro -- 7 Haziran 2016; 3:40:22 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
R
8 yıl
Yarbay

Açız açç

< Resime gitmek için tıklayın >





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RaymonD7 -- 7 Haziran 2016; 19:55:14 >

G
8 yıl
Binbaşı

Beyler, zaman geçirmelik güzel bir oyun buldum , hatta uzun süredir oynuyorum.

FPS tarzı online, ve grafikler de oldukça iyi.

Normalde Android ve App store da bulunuyor cihazından da oynayabilirsiniz.

Oyunun Adı SHADOWGUN Deadzone

Şu adresten Facebook ile bağlanıp browser den oynayabilirsiniz.https://apps.facebook.com/shadowgun-deadzone/



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

S
8 yıl
Binbaşı

Hayırlı ramazanlar kardeşlerim

Bir konuya değinmek istiyorum malumunuz internet ortamı ve sosyal medya aracılığıyla sürekli bir çatışma ortamı mevcut ve hakaretler küfürler havada uçuşuyor bir çok zaman bu hususta dikkat edilmesi gerektiğini size hatırlatmak istediğimiz Allah c.c Kur'an-ı Kerimde buyuruyor ki:
"Onların Allah’tan başka yalvardıkları tanrılarına hakaret etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini aşıp Allah’a hakaret etmesinler! Böylece her ümmete, yaptıkları işi güzel gösterdik. Sonra dönüşleri yalnız O’na olacak ve O da yaptıklarını kendilerine bir bir bildirip karşılığını verecektir." (En'am, 6/108)
Bu ayette Allah-u Teala, inançsızların taptıkları ilaha küfredilmesini yasaklamaktadır. Katâde rivayetinde de Müslümanların, müşriklerin putlarına sövdükleri, buna karşılık olarak müşriklerin de Allah'a sövmeleri üzerine Allah-u Teala, Müslümanlara, Allah'ı bilmeyen (tanımayan) bilgisizlerin Allah'a sövmelerine sebep olmalarını yasakladı.(Taberî, Câmiul-Beyân, ilgili ayetin tefsiri)

Tartışmaya girseniz dahi en sonunda demeniz gereken hadi Allah yoksa ikimizinde sonu aynı yok olup gideceğiz bende şu an hayattan zevk alıyorum sende her ne kadar helal günah kavramı olmadan her istediğini yapıyor olsanda hiçbir zaman tatmin olamayacak huzura
kavuşamayacaksın herşeyi yapsanda bunaldığın sıkıldığın zamanlar olacak ki insanoğlunun maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçları vardır olgunlaşmamış birey bunu reddetsede o manevi boşluğu doldurmak gerekir o da inanan insanda mevcuttur ama ya VARSA! işte o
zaman sonunu bi düşün önyargısız bi Kur'anı Kerim'i al eline bi oku eğer başta anlam olarak ağır gelecek olursa size şu kitabı öneriyorumhttp://www.kitapyurdu.com/kitap/islama-giris/1793.html

Allah'a emanet olunuz sevgili dostlar şunu unutmayınız ki ölçünüz elalem ne der değil Allah ne der olsun haramda huzur ararsan huzur sana haram olur ve kusursuz olan İslam'dır müslümanlar değil sakın ola bir kesim adı müslümanlar bakıpta dini yargılamaya kalkmayınız İSLAM'ı önyargısız öğrenmeye bakınız hayırlı ramazanlar





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Striknin -- 8 Haziran 2016; 14:55:05 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
A
8 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: MarjinaL_Kedi

kafa ağrısına çözüm varmı fena kafam çatlıyor 2 gündür

http://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/ilacsiz-bas-agrisi-nasil-gecer/?_szc_galeri=1



B
8 yıl
Binbaşı

Iftarda neler yiyorsunuz?

Ekmek, pide, beyaz pirinç, patates, karpuz, tatlı gibi glisemik indeksi yüksek yiyecekler uzun süre ve bolca tüketildiğinde çok hızlı kana karışır ve insülini yükseltir, işte o zaman uyku başlar. Bende sizin gibiydim artık glisemik indeks tablosuna göre yiyeceklerimi seçiyorum elhamdulliah artık yemeklerden sonra uyku sorunum olmuyor.

Tablo;
http://blog.milliyet.com.tr/besinlerin-glisemik-indeks-tablosu/Blog/?BlogNo=447663



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @LG OPTIMUS
Z
8 yıl
Yarbay

https://tr.wikipedia.org/wiki/Finlandiya%27da_%C4%B0slam
20 bin müslümanın yaşadığı finlandiyada nasıl oruç tutulur bilen var mı ? fillandiyada yazın bazı günler 23.5 saat gündüz ve yarım saat gece oluyormuş. kuranda açıklanmış mı bu durum ?

"..Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.. " EN'AM Suresi 38. ayet

http://www.kuranmeali.org/6/enam_suresi/38.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

http://www.hamariweb.com/islam/utsjoki_ramadan-timing63189.aspx bu siteden anladığım 20 dk oruç tutacaklar bu sene.


Bu mesaja 2 cevap geldi.
S
8 yıl
Er

Ramazanda Kötü ağız kokusunun sebepleri ve önlemek için yapılması gerekenler

Beslenme sonrasında ve sabah uyandığımızda oluşan ağız kokusu, fizyolojik ağız kokusu olarak tanımlanır ve bir hastalık belirtisi değildir. Bunun dışında meydana gelen ağız kokusu diğer hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkar ve patolojik ağız kokusu olarak tanımlanır. Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar, şeker hastalığı (aseton kokusu gibi) ve karaciğer yetmezliği gibi birçok sistemik rahatsızlık, ağız kuruluğu, yetersiz ağız hijyeni, tütün ve alkol ürünleri, dişeti hastalıkları ve diş çürükleri ağız kokusunun başlıca nedenleridir. Ağız kokusu; %90 oranında ağız kaynaklı sebeplerden bunun dışındaysa, %8 üst solunum kaynaklı, %1 oranında sindirim sistemi, %1 oranında metabolik sebeplerden kaynaklanır.
Patolojik sebepli ağız kokusu için diş hekiminin yönlendirmesi ile hastaların uygun tedaviyi olması altta yatan hastalığın da tespitini sağlayacaktır. Bunun dışında fizyolojik kaynaklı olarak meydana gelen geçmeyen ağız kokusunun nedenleri ve ağız kokusunu gidermek için yapılması gerekenler ise şöyle:

Ağız kokusunun sebepleri
Diş aralarında, dil üzerinde ve diğer çevre dokularda kalan yiyecek artıklarının ağız içindeki bakteriler aracılığı ile kötü kokulu bileşiklerin oluşmasına sebep olmaktadır.
Ayrıca; ağız bakımı eksikliğine bağlı olarak oluşan bu ortamda, diş çürükleri ve dişeti hastalıkları da meydana gelerek tabloyu ağırlaştırmaktadır.
Karaciğer yetmezliği ve benzeri karaciğer hastalıkları ağız kokusuna neden olabilir.
İyi temizlenmeyen protezler de benzer şekilde ağız kokusunun daha şiddetli hissedilmesine neden olmaktadır.
Tükürük ağızda kokuya neden olan gıda artıklarının temizlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bazı ilaçların sürekli kullanımında, tükürük bezleri ile ilgili hastalıklarda veya sürekli ağız solunumu yapan kişilerde, tükürük azlığına bağlı olarak ağız kokusu gelişebilir.
Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar sonucunda ağız kokusu meydana gelebilir.
Ağzınızda aseton kokusuna benzer bir ağız kokusu varsa bunun muhtemel sebebi şeker hastalığıdır.
Yediğimiz bazı yiyecekler de (soğan, sarımsak, et, balık, peynir vb.) nefesimizin kötü kokmasına neden olabilir. Dişlerin ve dilin temizlenmesi ile bu koku ortadan kalkmaz. Kokuya neden olan yiyecek vücuttan bütünüyle atılana dek koku devam edecektir.
Böbrek yetmezliği rahatsızlığı balık kokusuna benzer bir ağız kokusuna neden olabilir.
Benzer şekilde tütün ürünleri ve alkol de ağız kokusuna neden olurlar.
Bu alışkanlıklardan bütünüyle vazgeçmedikçe ağız kokusu devam edecektir ayrıntılı bilgi için :www.drdental.com.tr


Bu mesaja 1 cevap geldi.
A
8 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Hümiyettin

DİB gece karanlığında sahura başlatıyor. Kuran'a göre gözle görülür bir aydınlanma olması gerekiyor ama zifiri karanlıkta oruç tutuluyor.

''...fecrin beyaz ipliği siyah iplikten sizce seçilinceye kadar yiyin, için, sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun...'' (Bakara 187)

Süleymaniye Vakfı bunu dikkate alarak imsakiye takvimi hazırlamış :

http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com

İmsak vakti ve sabah namazı vaktı konusunda kafa karışıklığı var. Bu belirttiğiniz Bayındır Hoca'nın görüşüne katılmak mümkün değil. Adam nerdeyse güneş doğuncaya kadar yiyin diyecek utanmasa!

Arkadaşlar imsak vakti sabah namazının girişinden 20 dakika öncedir. Yani Normalde olması gereken imsak kesildikten sonra 20 dakika sonra sabah namazı kılınabilir.

Yani çoğumuzun şimdi yaptığı gibi imsak ezanla başlamaz! Bunu malesef herkes yanlış biliyor ve ezana kadar yemek yiyor, hatta ezandan sonra da yemek yemeğe devam edenler var. Tabi bunun sorumlusu Diyanettir.

Yani arkadaşlar imsak ve namaz vakitlerinde bu temkinli zamanlara uyulması çok önemlidir. Eğer sabah ezanı okunana kadar yemek yemeğe devam edersek Allah korusun orucumuz sakatlanabilir. Ezandan 20 dakika öncesinde yeme içme kesilmelidir.

Ama diyelimki sahura geç kalktık ve imsak vakti de geçmiş veya tam sonunda, o zaman acele birkaç lokma alıp su içip, orda bırakmalıyız. yani en geç ezana 10 dakika kala kesilmesi gerekir, yoksa oruçlar sakata gelebilir.

12 Eylüle kadar ülkemizdeki takvimler temkinliydi. Yani namaz vakitlerinde 5-10 dakika temkin ekleniyordu herhangi bir sakatlık olmasın diye. Ama 1982'den sonra Diyanet, kimbilir 12 Eylül idaresinin zoruyla mı bilmiyorum bu temkin uygulamasını kaldırdı ve günümüzdeki karmaşa ortaya çıktı.

Yani imsak vakti aslında şu anki Diyanetin takvimindekinden 20 dakika daha önce olması lazım. Sabah namazı da bu imsak saatinden 20 dakika sonra kılınabilir.

Takvim konusunda ben Fazilet takvimi vakitlerini esas alıyorum. En güvenilir ve temkinli vakitler bu takvimde. Kullanılışı çok pratik ve faydalı blgiler veriyor. Ayrıca temkinle ilgili açıklamasını da aşağıya alıyorum. Buyrun;

http://www.fazilettakvimi.com

Muhterem okuyucularımız; takvimimizdeki namaz vakitleri dört hak mezhep -öncelikle hanefi mezhebi- imamlarının ictihatlarına dayanmaktadır. Bu fıkhî esaslarla beraber hesaplama yapılırken enlem, boylam, saat dilimi, yükseklik, arazi genişliği gibi birçok astronomik, klimatolojik ve jeolojik unsurlar kullanılmaktadır.

Bir yerin namaz vakitlerinin doğru olarak hesaplanabilmesi için; küresel üçgen formüllerinin ve diğer astronomik formüllerin fıkhî esaslara tam olarak tatbîki gerekmektedir. Bunun için hesaplamalarda sadece “geometrik değer” sonuçları değil, fıkhî ölçülere uygun olan “görülen değer” sonuçları esas alınmıştır. Mesela, güneşin doğuş-batışı için 'geometrik doğuş-batış' değil, çıplak gözle gözlenebilen 'görülen doğuş-batış' asıldır. Sadece geometrik değerlerin hesaplanması ile elde edilen değerler -bunların sapmasına sebep olan pek çok unsurdan dolayı- gerçek değerleri karşılayamamaktadır. Bu sebeple namaz vakitlerinin hakiki değerlerini koruyabilmek için İslâm âlimleri bazı zarurî tedbirler almışlardır. Bu tedbirler; geometrik değerlerin yine astronomi otoriteleri tarafından yaygın kabul gören ilmî teoriler, kurallar ve metotlar çerçevesinde düzeltilmesidir. İşte bu hakiki değerleri elde etmek için yapılan düzeltmelere “Temkin” adı verilmektedir. Temkin, daha ihtiyatlı olmak için yapılmış bir düzeltme değil, fıkhî olarak yapılması zarûrî bir düzeltmedir. Bu düzeltmelerden sonra ortaya çıkan değerler fıkhî ölçülere uygun hale gelir. Binaenaleyh temkinsiz vakitlerin kullanılması sakıncalıdır.

Temkin ve diğer ilmî yollarla sapmaları zarûrî olarak düzeltilmiş vakitler, asırlardan beri İslam aleminde kullanıldığı gibi Türkiye'de de 1982 yılına kadar -Diyanet dahil- bütün takvimlerde kullanılmıştır. Fazilet takvimi de bunu kullanmaya devam etmektedir.

Bu kadar önemli olan ve asırlardan beri İslâm âlemi takvimlerinde kullanılagelmekte olan ve zamanın âlim ve fakîhleri ile mü'minlerin emîrleri tarafından tasvîp edilmiş bulunan temkin vakitleri 1983 yılından îtibaren Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 21.01.1982 gün ve 6 sayılı kararı ile Diyânet İşleri Başkanlığı tarafından kaldırılmıştır. Diyânet İşleri Başkanlığı'nın bahis mevzuu tasarrufuna uymamız, her ne kadar kanûnî bir mecbûriyet değil idiyse de, her hangi bir ihtilâfa sebep olmamak için, 1983 ve 1984 yıllarında çıkarmış bulunduğumuz takvimlerimizde buna, istemeye istemeye biz de uymuştuk.

Ancak, bu tatbîkâtın büyük bir vebâli mûcip olacağını ilk anda görmüş ve bütün Müslümanların bilhassa Ramazan günlerinde çok dikkatli olmalarını ve takvimde gösterilen imsak vakitlerinden itibaren yeme-içme ve sair orucu bozan şeylerin derhal kesilmesi gerektiğini, vakitlerde artık en ufak dikkatsizliğin büyük vebâl olacağını; ayrıca günlük namazlarda, takvimlerde gösterilen vakitlerden hangisine kaç dakika ilâve edilip, hangisinden kaç dakika çıkarılması icap ettiğini her ayın sonunda, büyük hassâsiyetle ve tekrar tekrar îzah etmiş ve bununla da iktifâ etmeyerek, her türlü mânevî vebâlden sakınmak için, Diyânet İşleri Başkanlığı'nın kaldırdığı temkin vakitlerini, takvim yapraklarının ön yüzün alt satırında göstermiştik.

Fakat maalesef, bütün bu gayretlerimizin istediğimiz netîceyi hâsıl etmekten çok uzak olduğunu, okuyucularımızın gerekmektup ve gerekse şifâhî olarak bu iki sene (1983-1984) içinde bize yapmış oldukları mürâcaatlardan tesbît ettik.

Zîra Müslümanlardan pek çoğu, eskiden beri hâsıl olan bir alışkanlıkla, “Nasıl olsa müsâadesi vardır!” diyerek imsaktan sonra beş-on dakika daha yemeye-içmeye devam ediyor. Oysa temkinli vakitlerin kullanıldığı takvimlerde bile böyle bir şey caiz değilken temkinsiz gösterilen imsak vakitlerinde hiç caiz olamaz. Çünkü beldenin arz üzerindeki yayılma durumu ve irtifa farklılıkları sebebiyle vakitleri çok kesin bir şekilde tesbit etmek de mümkün olmadığından temkinsiz vakitleri kullanmak hatalıdır.

Bu durum karşısında, Diyânet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun mezkûr kararına uymaya devam etmeyi son derece tehlikeli ve o nisbette de mânevî bakımdan mes'ûliyetli bulduk. Bu mes'ûliyetten kurtulmak için, 1985'ten îtibâren takvimimizde 1982 ve daha evvelki yıllarda Türkiye'de yayınlanan -Diyânet takvimi de dâhil- bütün takvimlerde gösterilen ve asırlardan beri kullanılagelmekte olan temkinli vakitler kullanılmıştır.

Yatsı vakti için güneşin 17 derece ufkun altına indiği, imsak vakti için de 19 derece ufka yaklaştığı anlar hesaba esas alınmış, ayrıca, beldenin arz üzerindeki yayılma durumu ile irtifâ farklılıkları da nazar-ı dikkate alınarak lüzumlu temkinler vakitlere ilâve edilmiş veya çıkarılmıştır.

Tatbik edilmiş bulunan bu temkinlere göre; öğle, ikindi ve yatsı namazı vakitlerine 10'ar dakika, akşam namazı vaktine 7 dakika ilâve edilmiş; imsaktan 10 dakika, güneşin doğuşundan da 5 dakika çıkarılmıştır.

Müslümanlara, takvimimizde verilen vakitlere riayette titizlik göstermelerini,

Namazlarını vaktin sonuna kadar geciktirmemelerini,

Oruca başlarken takvimimizdeki imsak vakitlerini kullanmalarını tavsiye ediyoruz.

Büyük Haydar Efendi'nin Usûl-i Fıkıh Dersleri kitabında, “Vaktinden evvel kılınan namaz sahih değildir. Musallî, vaktin hulûlünden (girmesinden) evvel namaz kılarsa, o namaz edâ edilmiş olmaz.” buyrulmuştur.

Kezâ Ahmed Bîcan Hazretleri'nin Envâru'l-Âşıkîn isimli eserinde de, “Vaktinden evvel kılınan namaz, gönül nûrunu söndürür; yerine zulmet girer.” buyrulmaktadır. Vakti girmeden bir namazı kılmak Allâh'ın emrine aykırı olduğundan, insanın rûhunu ifsad eder ve -vakti içinde kılmadığından- o namazı kılmamış olur.

Nisâ Sûresi'nin 103. âyet-i kerimesinde (meâlen) şöyle buyuruluyor: “Şüphesiz namaz, mü'minlere belirli vakitlerde farz kılınmıştır.”

Namaz vakitleri:

Câbir bin Abdullah, İbn-i Abbâs ve Ebû Hüreyre (r.anhüm)‘den rivâyet edilen hadîs-i şerîfte Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki: “Cibrîl (a.s.) bana iki defa (yani iki gün) Beyt-i Muazzam'ın yanında imam oldu.

İlk def'a güneşin gölgesi bir nâleyn tasması kadar uzadığında bana öğle, her şeyin gölgesi birer misli uzadığında ikindi, oruçlu orucunu açtığı vakitte akşam, şafak kaybolduğunda yatsı, oruçluya yemek-içmek haram olduğu vakitte sabah namazını kıldırdı. Ertesi gün öğle namazını her şeyin gölgesi bir misli, ikindi namazını iki misli olduğu, akşam namazını oruçlu iftar ettiği zamanda, yatsı namazını, gecenin sülüsüne doğru, sabah namazını da ortalık iyice aydınlandığı vakitte kıldırdı. Sonra da bana:

'Yâ Muhammed, bu, senden evvelki peygamberlerin vaktidir. Namaz vakti işte bu ikişer vakitler arasındadır' dedi.”

Ehl-i Sünnet âlimlerinin ve râsıdlarının (Allah onlardan râzı olsun) asırlar boyu bitmek tükenmek bilmeyen gayreti, çalışmaları, araştırmaları neticesinde astronomi esaslarına uygun olarak tesbit ettikleri namaz vakitlerine ait güneş'in derece değerleri ise, aşağıda beyan edilecektir. Bu vakitlerin dışında indî olarak vakit îcad etmek, uydurmak -Allah korusun- çok büyük mes'ûliyeti mûciptir.

ÖĞLE NAMAZI VAKTİ

Cebrâil aleyhisselâm'ın namaz vakitlerini bildirmek için nüzûlü, Mîrac Gecesi'nin hemen akabindeki günde vukû bulmuş ve ilk kıldırdığı namaz salât-ı zuhur (öğle namazı) olduğundan bu namaza, salât-ı ûlâ (birinci namaz) denilmiştir.

Astronomide öğle namazının vakti diğer vakitlerin mebdei; başlangıcı olmuştur. İlk olarak öğle namazının vakti hesap edilir, diğer vakitlerin hesabı ondan sonra ve ona istinâden yapılabilmektedir.

Gündüzün tam ortasında güneşin en yükseğe çıktığı noktadan alçalmaya başladığı zaman -ki, buna zevâl vakti denir- öğle namazı vakti başlar ve ikindi namazının vaktine kadar devam eder. İkindi namazının birinci ve ikinci ikindi olmak üzere iki vakti vardır. Bu vakitlerle alâkalı tafsilât ikindi namazı vakti izah edilirken verilecektir.

İKİNDİ NAMAZI VAKTİ

Güneş gündüz en yüksek noktaya çıktığı anda, Nısfü'n-Nehâr Kavsi (yani, bulunulan yerin meridyeni) üzerindedir ve bu anda her şeyin gölgesi en kısadır. Her şeyin gölgesinin en kısa olduğu bu zamana “Zevâl” denilir, gölgeye de “Fey-i zeval denir.

Bir cismin fey'-i zevâldeki gölgesine o cismin boyu kadar daha gölge inzimam ettiği (eklendiği)nde, yani cismin gölgesi fey'-i zevâl + cismin yüksekliği kadar uzunlukta gölge boyuna geldiğinde, ikindi namazının birinci vakti girmiş olur. Buna “Asr-ı evvel” denir ve bu imâmeyn kavlidir.

Cismin fey'-i zevâldeki gölgesine o cismin boyunun iki misli kadar daha gölge inzimam ettiği (eklendiği)nde de ikindi namazının ikinci vakti girmiş olur ki buna “asr-ı sânî” denir ve bu İmâm-ı A'zam'ın kavlidir.

Bir kimse öğle namazını birinci ikindi vaktinden on dakika evveline kadar kılamaz ise, ikinci ikindi vaktine on dakika ka-

lıncaya kadar kılabilir ve ikindi namazını da ikinci ikindi vakti girdikten sonra kılar.

Takvimimizde asırlarca Osmanlı Devleti'nde müftâbih (kendisiyle fetva verilen) ve mâ'mûlünbih (kendisiyle amel edilmiş) olan birinci ikindi, yani asr-ı evvel kullanılmıştır.

AKŞAM NAMAZI VAKTİ

Eimme-i Erbaa (İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve İmam Ahmed bin Hanbel rahimehümullah) indinde, güneş ufukta battıktan sonra güneşin merkezi, ufuktan bir derece aşağı indiğinde akşam namazı vakti girer.

Akşam namazının son vakti ihtilâflı olduğundan ihtiyâten yatsı vaktinden 15-20 dakika evvel bitirilmiş olmalıdır. Bunun için yatsı vaktinin erken girdiği günlerde15 dakika evvelki, geç girdiği günlerde de 20 dakika evvelki vakitleri kullanmalıdır. Yani, yatsı vakti girmezden 15 veya 20 dakika evvel akşam namazı kılınmış olmalıdır.

Bununla beraber sıkışık durumlarda, yatsı namazının vakti girinceye kadar da akşam namazı edâ edilir, kazâya bırakılmaz.

YATSI NAMAZI VE İMSÂK VAKTİ

Güneş battıktan sonra, ufkun altında alçalmaya devam eder. Bu arada ufuk bir süre kızıl bir renk alır, ardından da kısa süreli bir beyazlık devam eder. Güneş battıktan sonra ve doğmadan önce gökyüzünde güneş ışınları atmosfer içinde kırılma ve dağılması ile atmosfer içinde güneş ışınlarının yansımasından kaynaklanan kızıllık ve beyazlığa Astronomi'de “Tan hâdisesi” denir. Akşam vaktindeki tan hâdisesine “şafak” da denilir. Modern astronomi cihazlarıyla yapılan ölçümlere göre bu hâdise, güneş battıktan sonra güneşin ufuktan -17 derece alçalmasına kadar devam eder. Bu andan itibaren güneş ışınları atmosfere giremez, gözden kaybolur ve gece başlar.

İslâm âlim ve râsıdlarına göre; Akşamleyin güneş ufuktan -17 derece aşağı indiği zaman ufuktaki kızıllık kaybolur, bu vakit, yatsının başlangıcıdır.

SABAH NAMAZI VAKTİ

Gece yarısı güneş, en aşağı noktaya indikten sonra tekrar yükselmeye devam eder. Güneş ufuktan -19 dereceye geldiğinde bu sefer doğu ufkunda tan hâdisesi (fecr) meydana gelir. “Fecr-i sâdık” başlar ve gece nihâyet bulur.

Güneş ufuktan inebileceği en aşağı noktaya indikten sonra, tekrar yükselmeye başlar; ufka -19 derece yaklaştığı anda ise kızıllıktan evvelki beyazlık başlar, fecr-i sâdık doğar; bu an imsâk vaktidir. Güneş ufuktan doğmadan evvel, güneşin merkezi ufka 1 derece yaklaştığı anda sabah namazının vakti biter ve güneş doğar.

Sabah namazı takvimimizdeki imsak vaktinden en az 20 dakika sonra kılınabilir.

Hanefî mezhebine göre sabah namazını, güneşin doğmasından 45 dakika öncesi kılmak müstehaptır.

Şâfiî mezhebine göre ise, fecr-i sâdıkın doğmasıyla birlikte, yani imsaktan en az 20 dakika geçtikten sonra kılmak efdaldir. Maamâfih Hanefî mezhebi mensupları da, Ramazan ayında ve zarûri hallerde, sabah namazlarını fecr-i sâdıkın; ikinci fecrin doğmasıyla birlikte (imsaktan 20 dk. sonra) kılabilirler.

Güneşin doğuşu, öğle vaktinden ne kadar önce ise, batışı da o kadar sonradır. Yani güneşin doğuş ve batış vakitleri öğle vaktine (güneşin en yüksek noktada olduğu vakte) göre mütenâzır (simetrik)dır.

Takvimimizde yer alan namaz vakitleri hakkında, uzun bir ilmî tetkik neticesinde hazırladığımız bu açıklamada, göremediğimiz bazı hatalarımızdan dolayı Cenâb-ı Hakk'ın afvına ve okuyucularımızın derin müsâmahalarına sığınırız. Muvaffakiyet Allahü Teâlâ'dandır.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alimakgrav -- 9 Haziran 2016; 9:05:32 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
8 yıl
Yarbay

https://www.youtube.com/watch?v=m1kbkJq_e2w

Çok güzel bir Kur'an tilaveti, tavsiye ederim.



W
8 yıl
Teğmen

Pideyi gider gitmez aldım, mutluyum.

< Resime gitmek için tıklayın >





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wüste -- 8 Haziran 2016; 20:28:40 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >