ben hayvan olan versiyonunu almıstım hayvan besliyodum 2-3 gün sonra sıkılıp attım bi kenara |
vardı bende ama annem kızmısın deyip almıstı elimden |
Sanmıyorum ama nette daha güzel, erkeksi bir resim bulamadım :) |
Oy oy , çok eskittim onlardan. Harikalardı |
İlk aldığımda hiç kimse kız oyuncağı kızmısın falan diye dalga geçmemişti o zamanlar bu günkü gibi ufak birşeyde yumuşakmısın vs diye dalga geçen yoktu sonradan fazlalaştı |
Benim yoktu bunlardan. :( |
aynen aynen ben ablamın diyodum |
Bozulsa ne olur be kardeşim, bir dahaki bayramı beklerdik, tek derdimiz bu değil miydi :) Şimdi de bekle bakalım bir sonraki bayramı... Ahh ah. |
İlk İstanbul'dan gelen bi akrabamızda görmüştüm..Giderken bana bırakmıştı..Bozulunca Adana'da bir türlü bulamamıştım.. Adana'yı bilenler bilir Mısır Çarşısı denilen yerde bulamayacağımız şey yoktur , ama o zamanlar ordaki hiç bir oyuncakçıda yoktu bundan..Sonra zaten her yere yayıldı , her yerde bulunur oldu.. |
bana da almışlardı ama hiç oynayamadım sürekli resetleniyor muydu neydi evden kaçıyordu habire |
eskıden bnde oynardım en sonunda buyutup hamıle bıraktım ve 9 ay sonra alet otmeye basladı bı baktım yenı bebek dogmus sonrada anası baksın umrumda degıl dedım ve bıraktım oynamayı |
İlkokulda hep arkadaşlarla düşünürdük bebeği büyütelim falan akşam babamızla gidip alalım sanal bebeği derdik hey gidi günler hey.. :) |
Ben aldım ama eve getirene kadar sıkıldım. Bir dükkana uğrayıp Medal of Honor aldım onu oynadım (: Kaç sene önceydi net hatırlamıyorum. |
Şimdi ise daha bu yaşımızda/yaşımda (18) boğuştuğumuz dertlere bakın. Yine bir sanal bebek alsak geçer mi ki bu dertler...
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >
İnternette de böyle güzel bir makale buldum, buyrun :)
''Sanal bebek avuç içi kadar bir aletin içinde bulunan canlının bizler tarafından sorumluluk alınarak büyütülmesi için dizayn edilmiş eğlenceli oyuncaktır.Oyuncak olmasına rağmen gencinin yaşlısının bu uğurda gönül vermiş olması enteresandır.90 lı yıllarda meşhur olmuştur.okul yıllarında haberlerde ilk kez karşılaştığım bu aletin heyacanı tüm okulu sarmıştı.Yurt dışından erkenden bulup getiren ailelerin çocuklarının ne kadar şanslı olduklarını düşünür iç geçirirdik.Bizlere de sırayla izletip (dikkatinizi çekiyorum oynatıp demiyorum) çok mutlu ederlerdi sağ olsunlar.Ne yapıyor diye iyice incelediğimde Yavru bir hayvanın doğduğu ve onu besleyip büyüttüğünü fark edebilmiştim.İlk önce bebek eğitimi amaçlı yapılmış olduklarını düşündüm.Fark etmez istiyordum 1 tane.Sonralarda gazetelerde kupon karşılığı verilen sanal bebekler ellerde çoğalmaya başlayınca kırtasiyelere kadar düşmüşlerdi.Sonralarda kırtasiyelerin kalem ,kitaptan çok gelirlerini oluşturmaya başlamışlardır.Neyse bir adette ben sahip olabilmiştim.Tabi ki de zor oldu annem refleksif olarak itiraz etti(her şeyin zararlı olduğu mantığına sahip olan tüm aneler gibi) .Babam pahalı diye tutturdu.Rüyalarıma giriyordu resmen.Kırtasiyeleri dolaşıyordum rüyamda yok! Yok! Yok! hiçbir yer de yok delirecektim.Sıçrayıp kalkmışım.Ama ben allem ettim kalem ettim sonunda bir tane aldırdım.
Paketini açarken kalbim durabilirdi resmen.tuşuna basıp ilk kez açıldığında dinazor yavrusuna sahip olmanın verdiği sevinçle babalar gibi sevindim.Yukarıdaki seçeneklerde yemek yedirmek,altını temizlemek,su içirmek,dövmek ,bağırmak,okşamak vardı.Her erkeğin kalbine giden yolun midesinden gittiği klişense yürekten inanarak erkek dinazorumu beslemeye karar verdim.Aynı zamanda mutluda edebilecektim.İlk acemilikle hemen öldürdüm bebeğimi.Çok besledim altını temizlemedim öldü.Sonra yeni bir bebek ,sonra bir yenisi ,yenisi yenisi derken profesyonel bir sanal bebek bakıcısıydım.
Çok sıkıldığım bebeğimden Altına sokulan anahtarı ile reset atarak kurtulurdum.Kimi arkadaşlarımda hayvanlıları,kimilerinde gerçek bebeklileri vardı sanal bebeklerin.Herkes okula getirir teneffüs aralarında besler,altını temizlerdi.İşin heyecanına çok kaptırmışdık kendimizi.Çok sinirlendiğim bir gün dövüp ceza verdim kendisine, aç bıraktım, tripler attım.Arkadaşlarımla seninki güzel ,benimki şöyle, o seninkini döver, bu onu yutar kavgaları yapardık.Birbirlerimizinkilere reset atardık kıskançlığımızdan.Rengarenk bir çok sanal bebek etrafımızda çocukların elindeydi.Saklanbaç,Kovalanbaç,Kör ebe eski popülerliğini kaybetmişlerdi,oynanmıyordu pek fazla artık.Tenefüslerde bahçeler boş sınıflar doluydu.
Aldığım duyumlara göre yurtdışında bu çılgınlık daha şiddetliymiş.Ölen bebeklere törenler düzenleyip, sanal bebeklere ait mezarlıklara gömüyorlarmış.Duyduğumda çok şaşırımıştım.Ya sanal bebeklerinde reset tuşu yoktu yada çözemediğim bir bağ ile bağlanıyorlardı birbirlerine.''
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F1SECO -- 29 Mayıs 2011; 11:59:36 >