DonanımHaber Mini sürüm 2 Ocak 2026 tarihi itibariyle kullanımdan kalkacaktır. Bunun yerine daha hızlı bir deneyim için DH Android veya DH iOS uygulamalarını kullanabilirsiniz.
Ogur Türkleri aynı zamanda iyi çiftçi idiler. Kendilerini Doğu Türkeri’nden (Hunlar, Gök-Turkler, Uygurlar, Oğuzlar) ayıran başlıca vasıf da, tacirlikleri yanında, bu yaygın ziraat kültürüne bağlı oluşlarıdır (bk. yk. Tarih). Bununla beraber, Doğu Türkeri’nin de elverişli bölgelerde ziraatla de meşgul oldukları goruluyor. Bozkırlar sahasının çoğunluğunu otlaklar teşkil etmekte ise de, tarıma elverişli yerleri de vardı. Mesela Çin kaynaklarına göre Hunlar buğday, darı ekip biciyorlardı. Bir Çin yıllığı, şiddetli soğuk yüzünden bir sene Hun topraklarında ekin ermediğini yazar. Yine aynı kaynaklar bir Hun buğday cinsi ile bir Hun fasulyesinden bahsederler. Altay ve Sayan dağlarında hububat ziraatının en az 3 bin yıldan beri yapıldığı, arkeolojik kazılara dayanılarak ileri surulmuştur. Göktürklerde her ailenin ekip biçtiği, suladığı arazisi vardı. Kapgan Kağan’ın Çin ile yaptığı 696 tarihli antlaşmanın bir maddesi Çin'in Gök-Türklere 3 bin ziraat aleti ile 100 bin "hu" (aş. yk. 1250 ton) tohumluk darı teslim etmesi hükmünü taşıyordu. Bu tarihi bilgiyi arkeolojik kazılar desteklemektedir. Altay bölgesinde Hunlar zamanında açılmış sulama kanallarına tesadüf edilmiştir. Tötü ırmağından acılan kanal ve bu bölgeye yakın Ak-tura kanalı Altaylar'daki tarımın işaretleridir. Selenga-Baykal gölü arasındaki, İvolgi ve İlmova adlı yerlerde çeşitli saban demirleri (Cin'den ithal), oraklar, değirmen taşları bulunmuş, ayrıca hububatı muhafaza etmeğe yarar çukurlar gorulmuştur. Selenga bölgesinde Gök-Türklere ait kurganlarda, kürek ve pulluklara rastlanmıştır. Bu cağda da birçok muntazam sulama kanalları açılmıştı. Gök-Turkler zamanında kullanıldığı anlaşılan Tötü kanalının boyu 10 kilometreye yakındı ve o kadar yüksek teknik bilgiye dayanmakta idi ki, Ruslar 1935'te bu kanalı aynen kullanmağa karar vermişlerdi. Bazı Karluk ve Oğuz iskân yerleri de aynı şekilde sulanmakta idi.(Prof.Dr. İbrahim Kafesoğlu- Türk Milli Kültürü)
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.