Evet, son hızla devam ediyor. Antenleşme çalışmaları "Tevsii" harcamaları olarak anılmakta olup, geçici ortakların katkı payı yoktur. Geçici ortakların altyapı yatırımları kapsamında; 10 yıllık lisans hakkının kullanılacağı teknolojik ekipman bedeline katılımı vardır sadece... Daha açık ifadesi ile; antenleşme, güç takat sistemleri, enerji nakil hatları, bina baraka ihtiyacı gibi yatırımlar, tevsii harcamaları içerisinde yapılırken, yayınlarda kullanılacak cihaz, yansıtıcı v.s harcamalar kullanılacak teknolojik ekipman harcamalarıdır. Birde işletme giderleri ile ilgili konular vardır. Henüz yayınlar başlamadığı için, işletmecilik faaliyeti başlamamıştır. Bu yazdığım üç paragrafı daha da detaylandırabilirim. Ancak bu gibi teknik ayrıntı içeren detaylar, halkı ilgilendirmemektedir. Halkın beklentisi, yayınların bir an önce başlayıp, ucuz ve kaliteli görüntü sunan yayın sistemine kavuşmaktır. Saygılar, sevgiler. |
Tevsii yatırımları kamu yayıncısı olan TRT tarafından karşılanmaktadır. Anten A.Ş. işletmeci firma oluyor. Yani ortaklık kısmı, kullanılacak teknolojik ekipman + işletmecilik faaliyeti olarak çerçevelenmiştir. |
Bahsettiğiniz gibi DVB-T yayınlarını alabilen mobil cihazlar var ve kullanılmaktadır. 2015 'ten itibaren tüm dünyada yaygın kullanıma girecektir. |
Test yayınları, test uydusu 39E'den yapılmaktaydı... Karasaldaki test yayınları mahkeme sürecinin tamamlanması için durdurulmuştur. Dolayısı ile test uydusundaki yayınlarda durdurulmuştur. Ancak, test yayın çalışmasının durdurulmasından, karasal yayın çalışmalarının durdurulduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Antenleşme çalışmaları son hızla devam etmektedir. |
Mahkeme süreci en fazla 5 - 6 ay içinde sonuçlanacaktır. Birde unutmadan, DVB-T yayınlarının uydusu, TÜRKSAT 4B uydusu olacaktır. TÜRKSAT 4B uydusu, 50E yörüngesine oturtulacaktır. Mayıs 2014 'te uzaya gönderilmesi planlanmıştır. Uydunun devreye alınması için 1 aylık zamanı da göz önüne aldığımızda, 2014 Haziran ayından itibaren, Digital Karasal Yayın ( DVB - T )'ların uydusu TÜRKSAT 4B uydusu olacaktır. Kısaca; DVB-T yayınları Türkiye'de 2015 'de başlayacaktır. 2015'ten önceki tarihlerde çeşitli şehrlerde başlayacak yayınlar 3 - 5 kanalla sınırlı olacak ve test amaçlı yayınlar olacaktır. 50 kanallı karasal yayınları ancak 2015'te görebileceğiz. Bu nedenlerle, 3 - 5 kanalı test olarak izleyeceğiz diye acele etmek gereksizdir. |
arkadaşlar konuda birçok kez açıklandı kasım ayı içerisinde de bursada başlayacaktı ama mahkeme süreci olaya dahil oldu ve başlamadı ,ama altyapı çalışmaları devam ediyor ,serkan abinin dediği gibi 2015 diye bakmak gerek artık |
Mevcut analog yayınların, DVB-T antenleşme çalışmaları ilgisi yoktur. Çünkü DVB-T yapısı gereği, analog yayından çok farklı olup, bölgelere göre sinyal kafesi oluşturulması çalışmaları kapsamında, farklı noktalara antenler kurulacaktır. Antenleşmenin aynı noktalara denk gelen yerler de vardır. Ancak digital test yayın frekansları, analog yayın sahasının dışında bir saha olduğu için mevcut analog yayınları bozması mümkün değildir. DVB-T anten sahaları ile 4G yayın nokta yada sahaları ile ilgisi yoktur. İhalesi yapılmadan 4G mobil haberleşme şebekesi kurulamaz. Belki ihaleye hazırlık kapsamında, 4G test çalışması başlayacak olabilir. Yapılan test çalışması belirli örneklem gurupları ile yürütüleceği için, halkın kullanımına sunulması mümkün değildir. Son olarakta; DVB-T şebekesinin kullanacağı frekans sahası ile 4G şebekesinin kullanacağı frekans sahası farklı sahalardır. Dolayısı ile DVB-T şebekesinde yayına başlanılması ile 4G şebekesinin kullanılmaya başlanılması birbirini etkileyecek/tetikleyecek teknik süreç içermez. Bu kadar ilgisiz konuları bir biri ile nasıl ilintilendirdiniz, anlam veremedin doğrusu !? Cek - cak, mış - muş ile evin yolu bile bulunmaz. |
Haber doğru mu? Ortada bir mahkeme kararı var mı? Onu bir anlayabilsek... ![]() Haber, Yeni Yafak 'ın internet haberleri dışında başka bir hiç bir kaynakta yer almadı. Hal böyle olunca, haberin orijinini araştırmaya karar verdim. Haberin orijini yani mahkeme kararını görmeden yorum yapmak, havada konuşmak gibi olur. |
Bilgi için teşekkür ederim. Ne biçim basın var anlamadım. Basın sektörü yaptığı haber ile kendisine rant sağlayıp para kazandıracağını anladı mı, yalan haber yapmaktan bile geri durmazken, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir projeye ait konu, ancak bir gazetenin internet haberine konu oluyor. Bir başka medya organında haber bile yapılmıyor. En azından TRT 'den haber olarak verilmesini beklerdim. Herneyse... Mahkeme kararı RTÜK 'e ulaştığına göre, RTÜK 'ün ne yapacağını bilmek gerekir. Temyize gönderecek mi? Yoksa, mahkeme kararına uyacak mı? Sessiz kalındığına göre, RTÜK mahkeme kararına uyacak gibi görünüyor. Sanırım RTÜK zaman kazanmak için mahkeme kararına uyacağını tahmin ediyorum. İnşallah ikinci ihale sürecinde, yeni hatalar yapılmaz. Saygılar, sevgiler. |
RTUK yetkililerin konuşmalarına bakılırsa bir temyiz süreci olmayacak. Çünkü RTUK'e bu ihaleler için açılmış olan 3 davadan birinde iptal kararı diğer ikisinde ise yürütmeyi durdurma kararı çıktı.Yürütme durdurma kararı çıkanlar hala Danıştay'da. Bu durumda işi daha fazla sürümcemede bırakmakyıp, yasada değişiklik yapılıp ihaleyi yenileme çabası içerisinde olacaklar. Zaten yasada değişiklikte şart bu durumda, çünkü hali hazırdaki 6112 sayılı yasada Mart 2011 ten başlayarak iki yıl içerisinde RTUK ihaleleri yapar ifadesi bulunmaktadır. Gerçi bu maddeye yaptıkları ihalede de uymamışlardı ama o ayrı bir mesele... Birde bürokrasinin hızı düşünülünce yasada değişikliğin ne kadar zaman alacağı sorusu var, orası da tam bir muamba... |
Sürecin neden mahkemelik olduğunun asıl nedenleri üzerine görüş bildirmenin sanırım zamanıdır. Bana göre sürecin mahkeme taşınmasının asıl nedeni; medya sektörü içerisinde yer alan sermaye guruplarının, beklediği rantı elde edebilecek sayıda tv kanalı ile temsil edilememesidir. Daha açık bir ifade ile, karasalda yer alacak ve ulusal yayın yapma niteliğine haiz olacak kanallara ait medya patronlarının halkın gözünden kaçırdıkları şey; % 70'te var olmanın getireceği izlenme ve reklam pastasının büyüklüğünden dolayıdır. İşte bu konu hiç bir zaman kamuoyunun göndemine gelmedi. Daha pratik olarak şöyle düşünebiliriz ! Bir Tv kanalını ele aldığımızda; uydu, kablo ve karasalda var ise, vatandaş hangi sistem üzerinden izleme seçeneğini seçerse seçsin, kanala ulaşım mümkün olacaktır. Karasal yayında izlemelerin, diğer sistemlere göre ucuz ve zahmetsiz olacağını da hesaba kattığımızda, karasal üzerinden izlemelerin hızla artacağını tahmin etmek güç olmayacaktır. Yani karasal yayına ulaşımın kolaylığından dolayı, halkın ilk tercih ettiği izleme sistemi haline gelecektir. Karasalın izleme oranlarının yüksekliği nedeniyle de, reklam tarifeleri yeniden şekillenecektir. Karasalda yer alan kanalların dakika başına reklam tarifeleri daha yüksek olacaktır. İşte karasal gerekli mi, gereksiz mi diye tartışma başlatanların gerçek niyeti, karasalda yeterli kanal sayısına ulaşamamış olmaları nedeniyledir. Yeterli kanal sayısına ulaşamadıkları içinde, hukuki süreç başlatarak, uygulmanın hayata geçmesini engellemişlerdir. Bu tespitten hareketle, süreç içinde bundan sonra yaşanabileceklere değinmem gerekirse; eski 5'li inisiyatifin arkasında olduğu medya kanalları yeterli sayıda karasalda yer almadığı dürümda, süreç yeniden hukuki zemine taşınmak süretiyle, mahkemeye dökülecektir. Bu yazdıklarımdan, nodullular umarım kendileri için gerekli dersi çıkarırlar. Neden oyuncular ve figüranlar demedimde, nodullular dedim. Çünkü nodullular politize edilmiş ideolojik takıntısı olan guruplardır. Oyuncular ve figüranlar para almadan iş yapmazlar. Nodulluların saf duygularını kullanmaktan da geri kalmazlar. Saygılar, sevgiler. |
Selam, Görüşlerinizin gerçeği yansıtma olasılığı yüksek ama bu üç şartla bağlı,; 1.Türksat yayınları için üyelik ücreti talep etmeye başlarsa, yani Türksat özelleşirse. 2.Sayısal karasal yayın için Set Top Box lar ücretsiz dağıtılırsa. 3. Halk bu yayın için bilgilendirilir ise. Türksat için böyle bir çalışmanın var olduğunu hiç duymadım? Set Top Box ların ücretsiz verilmesi isi şimdilik! gerçekleşme ihtimali zayıf olan bir durum. Aksi taktirde %70 kapsama alanı ile başlayan karasal yayının, kapsama alanı genişletilmezse %30 bandını zorlamasının pekte mümkün olmayacağı görüşündeyim. Ancak sayısal karasal yayın desteklenir, devlet eli ile tanıtımları, kamu spotları oluşturulur, halk bu konuda bilgilendirilir ve bilinçlendirilir ise bu pek tabi artabilir. Yukarıda sıraladığım üç şarttan ilki gerçekleşmezse bile ikinci ve üçüncünün gerçekleşmesi karasal yayının başarısı için yeterli olacaktır. Şuanda bu yönde bir adımın atılmaması lisansı alacak olan yayıncıların belli olmamasından dolayı, hükümetin kime destek vermiş olacağını bilmemesinden kaynaklıdır. Lisanslar öngörülen sahiplerine verilirse bu proje devlet eli ile desteklenecek, aksi taktirde desteklenmeyip %10-30 bandına mahkum edilecektir. Bu kadar kavga ve gürültünün çıkma sebebi budur. RTUK'e dava açan yayıncı kuruluşların görünen ve görünmeyen kimlikleri incelendiğinde, ülkemizdeki güncel yaşanan duruma paralel bir durumu orada da görmek mümkün. |
Tam tersi, bu durum kavgayı dahada büyütür. Tematik türde yayın yapan kanallar, genel türde yayın yapan kanalların reklam geliri daha fazla, onlarla aynı kulvarda yarışmamıza sebebiyet vererek RTUK rekabete aykırı ihale düzenledi derler ve ihale bir daha iptal olur. Misal Samanyolu Haber ve Yumurcak TV bunu kesin yapar... |
Bir söz vardır, "ya sayı saymayı bilmiyorsun yada dayak yememişsin" derler. Siz bu şekilde yanlı ve hangi amaca hizmet ettiği belli mesajlar atarsanız, şikayet ettiğiniz olayların başınıza gelme sıklığı daha da artacaktır. Çünkü burada işkembeden sallayanlara pabuç bırakılmıyor. Hiçbir şey bilmiyorsanız, bari merak edin ve girin TÜİK'in sayfasına, %70 nufus oranını kapsamak için kaç ilin tamamını kapsamak gerekli olduğuna bir bakın. Ben vereyim cevabını nufusu en fazla olan ilk 23 ilin tamamı kapsanırsa %70'e ulaşılır. İkinci husus RTUK ve ANTEN A.Ş. nin hesabı zaten bu değil, ANTEN A.Ş. Türkiye'deki her il merkezi ve en az iki ilçesine giderek DVB-T2 yayınlarını başlangıçta 376 civarı emisyon noktası ile başlatacak. Buda özel kanallar için kanunda belirtilen sınırında üstünde, çünkü %70 kapsama alanı 280 civarı emisyon noktası ile sağlanabiliyor. Hala anlamadıysanız daha net söyleyeyim. DVB-T2 bu ülkede özel tvler için 376 emisyon noktası ve %80 civarı bir kapsama alanı ile başlayacak TRT %100'e yayın yapacak. |
Sorunuzun tam yanıtı, DVB-T yayın sinyalini algılayabilecek tuner ( biz buna USB'den çalışan DVB-T tv kartı da diyebiliriz ) gereklidir. Navigasyon cihazının, üzerine takılan USB'den görüntü alma almak gibi bir yeteneği var ise, o tip mobil cihazlardan da izleme yapılabilir. Tabi navigasyon cihazında yüklü işletim sistemi, USB tuner'in sürücüsünü tanıması lazım. Pratikte çok zor olacağını söyleyebilirim. |
bizim haricinde cogu ulke dvb-t2 yayına gecti kırk veya otuz sene onceki yayın sistemini kullanıyoruz, cogu yayınlar ust uste yayın yapıyor herkes kafasına gore takılıyor, iste rtuk bu yayıncı kuruluslara frekans tahsisi yaparak duzgunce yayın saglamaya calısacak tabi bunu avrupa birligi zorunlu tuttu 2015 yılında karasal yayın sona erecek ve digital karasal yayın gelecek buradaki amac bolgesel ve ulusal kanalları net ve hd yayın olarak eve ulastırmak ve ucretsiz olarak evin her kosesinde antensiz olarak yayını almak tv anten girisine elli cm lik bir kablo ile yayını net alabileceksin hatta bazı tv.lerde hem dvb-t2 ve anteni icinde olacak ayrıca cep tablet pc yani butun bilgisayarlardan dvb-t2 yayını alabilecegiz ornegin arabınızda yayınları izleyebilecegiz hemde hd olarak biliyorsun gecen hafta 4a uydusu yayına girdi cogu kanal hd yayın vermeye basladı dikkat edersen millet yeni yayınlara gecerken cok zorluk yasadı aslinda bilmiyor bu dvb-t2 ilk adımları yayınlar dvb-s2 vermeye baslayınca millet taratmada bulamadı bulsa bile takılmalar olacak yayınlar gidecek buradaki amac dvb-t2 in temelini olusturmak uydu hazır olunca ihaleye cıkılacak kanallar hazır olunca anten a.s hemen antenleri kurup yayına gececek eski vericiler operatorlere verilip 4g gecilecek zaman herseyi gosterecek uyduda bazı kanallar sifrenebilir parasını veren hd kanalı seyrede ilir dedigim gibi zamanla hersey belli olacak ayrıca ihalede para veren yayıncı kuruluslar dvb-t2 yayını verebilecek vermeyen uydudan yayın verecek daha sonra radyo yayınlarıda ihaleli olacak benden bu kadar ![]() |
Anladım hocam eyvallah. Yani daha az meşakkatli yayın alabileceğiz üstelik tunerli yayın yani uydusuz. Üstüne geri kalan eski analog yayınlarda 4G altyapısına kurulacak. Bari şu 4G ile internet hızlarımız adam akıllı olup ucuzlasa :) |
Daha 8mbps alamıyoruz hocam hızı kotasız :D 100 verirlermi hiç |
Son sayfadaki açıklamaları okumadan mesaj yazdığınız anlaşılıyor.
Lütfen okuyunuz !
Yayınların resmi başlama tarihi 2015 yılıdır. 2015 yılında önce yayın yapılacak illerin tamamında, yapılan yayının statüsü test niteliğindedir.
Dolayısı, her kafadan bir ses çıktığı yokta, keyfiyet had safhada olduğu için, millet gelişmeleri kaba kulakla dinliyor.
Saygılar, sevgiler.