1. sayfa
NAS suresinde cinlerle ilgili kısım var ama cinlere karşı etkilimi onu bilmiyorum. en güncel haberler için; www.haberlervegazeteler.com |
Senin çözümün bende evine güzel bir sinema sistemi alıp bu şarkıyı çaldıracaksın Yallah Cinler Yallah Kış kış Cinler kış http://www.youtube.com/watch?v=-Dn2jh5IgXE |
Arkadaşım anlattı. Üniversitede bir arkadaşı işte Allah ve hatta Tanrı ya inanmıyormuş. Facebook ta falan yazmış ta kaldırılmış yazdıkları. İşte arkadaşın bir lafı. Efendime söyleyeyim. Ölçüp tartamadığı, ispat edemediği, bilimsel bir geçerliliği olmayan şeye nasıl inanacakmış. Aslında cevap çok basit. Şimdi sen var mısın? - Varım abi. --Nasıl bu kadar eminsin. Varlığının kaynağı ne. Var ise bunu ispatlaya bilmen, nereden geldiğini bilmen lazım. Nasıl varoldun, sen eğer bir yaratıcı yok ise; Vereceği cevap kaçınılmaz. Başka bilimsel bir inanış yok nerede ise zaten. - Ya işte evrimdi. Dünya işte çarpışmalar oldu. Sular git gel yaptı. Kimyasallar bibirine karıştı. İşte basit virüsler oluştu. Sonra onlar bazı kimyasalları yiyip işte suyu temizledi. Oksijendi vb oradan yosundu bakteriydi onlar oluştu. Denizden karaya geçtiler. Sonra maymundu da insandı işte. Verilecek cevap ise önemlidir. -- Nereden biliyorsun. - Nasıl yani abi okudum işte. -- Nasıl okudun. -Kitaplardan işte. -- Kuran da kitap değil mi? - Ya öyle şey mi var abi. Biri bilimsel öbürü dogmatik. -- Hımm dogmatik. Peki evrim akkındaki bilimsel veriler neler? Görmüş mü bilim adamları. Ellerinde yüzbinlerce fosil örneği var, bir tanesinde bile ara bir türe, canlıların yavaş yavaş şekil değiştirdiğine dair bir kanıt var mı? - Nasıl yani. -- Yani misalen maymun ile insan arasında fark az gibi ama o kadar değişimin yavaş yavaş gözlemlendiği bir fosil var mı? - Yok -- Yani o zaman sen de aslında yoksun. -Nasıl yani abi ya. -- Sen varlığını ispatlayamadığın şeylere inanmıyorsun. Ve kendi varlığını da bir bilimsel veriye dayandırmıyor. Yani kendi varlığını açıklayamıyorsun. Yani yoksun. Olmayan birinin de zaten inanıp inanmaması önemli değil. Yaradan da en az senin varlığın kadar vardır. Yani Yaradanı inkar etmek kendi varlığını inkar etmektir. Bir de diğer nokta Adem ile Havva var. - Ya abi lafı nereye bağladın ya. Ben bilimsel kitap diyorum sen kuran diyorsun ya. -- O kuran ı kerim içinde sizin sadece birkaç on yıl önce keşfettiğiniz şeyler bin küsür yıl önce yazılı idi. - Abi yapma ya. Mesela Adem ile Havva olayı. Saçmalık. Adem ile Havva nın iki oğlu vardı. Böyle şeyleri mi sunuyorsun bana. -- Olmadı ama şimdi. 1 i yaradan 1000 i yaratamaz mı sence? - Olsa olur tabi abi de yoksa ne olacak. Yani aklın alıyor mu? Seni beni evrendeki milyarlarca galaksiyi tek bir varlık yaratıyor. -- He yani senin aklın hepsinin kendi kendine olduğunu alıyor da. Tüm bunların ancak üstün bir gücün varlığı ile mümkün olduğuna inanamıyorsun. Yahu 3 tane taş kendi kendine üst üste gelip te bir taş duvar yapamıyor yahu. Kaldı ki tüm evren. Sence mantıklı mı? - Ya abi big bang diye bir şey var. -- O ne? - İşte evren eskiden akıl almaz bir yoğunlukta ve sıcaklıkta tek bir nokta idi. Sonra patladı ve belirli aşamalar ile bu hali aldı. -- Heh Allahın kelamı bu işte. - Abi ne kelamı ya. -- Söylediklerin. Kuran da da bu şekilde geçer. O her şeyi insan aklının alamayacağı kadar küçük bir noktadan bir anda yarattı. Bu bilim kitaplarında da böyle. Evrenin tüm temelinin oturması aslında bir andı sadece. - Abi yapma ya. Öyle şeyleri insanlar uydurur. Uydurmasa da uzaylılar falan işte söylemiştir. -- Peki sence uzaylılar düşman mı? - Yani bence değil. Biz taş yontarken onlar galaksiler arası geziyorlardı. İsteseler yok ederlerdi onları durduracak bir şeyimiz yokken. Kaynaklar daha fazla iken. -- Peki bizden bu kadar zekiler ise niye inatla aynı şeyi söylüyorlar. Allah a iman diye. Çıkarları ne. Demekki onlar bu teknoloji ilim ve irfana bu şekilde ulaştı ki bize tavsiye veriyorlar. Nereden bakarsan bak. Kuranın üstün bir ilimden çıktığı kesin. Bu ha uzaylı olmuş ha Allah. Ne kaybedersin. - Nasıl ne kaybederim abi. -- Yahu kuran sana kardeşini doğra. Çal, çırp mı diyor. İyilik güzellik emrediyor. İlimi irfanı emrediyor. İnsan hayatı kurtarmayı sevap sayıyor. Ne kaybın var. Eğer günah işler ve kabul edersen bu günahtır. Cennete gene de gidebilirsin. Ama bu günah değil dersen Tanrı yok demene gerek yok zaten dinden çıkarsın. Kaybın ne yani. - Ya abi ben somut şeyler dedikçe sen soyuta giriyorsun olmaz ki? -- Anlıyorum. O zaman evrendeki tek canlılar bizleriz. - Abi o nereden çıktı şimdi. -- Çünki güneş sistemimizdekilerden başka gezegen göremiyoruz. Gördüklerimizde de canlı yok. - Abi olur mu evrende sayılamayacak kadar yıldız var. Hepsinin en az 2 gezegeni var. -- Nereden biliyorsun. - E işte bilim adamları yazmış ahanda bak. -- Şimdi 1 saniye sonrasından haber veremeyecek birine güveniyorsun ama 1 yıl sonrasından şaşmaz biçimde haber verene inanmıyorsun. Neyse bunu geçelim zaten tartıştık. O bilim adamları teleskop ile göremiyor. Olduğuna inanıyorlar. Yani inanç gerekli bilimde de. Eğer inanç olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Biri uçabileceğimize inandı ve oldu. - Nasıl yani inanıyorlar. -- Basit, bakıyorlar yıldızda sağa sola kayma var. Arada ışığı azalıp çoğalıyor. Tamam bunun çevresinde gezegen vardır diyorlar. - Yani olay inançta bitiyor. -- Ya madem var Allah, bir mucize göndersin o zaman. - Kuranda senden de bahsediyor. -- Benden mi? - Evet. Onlar kendilerine türlü türlü mucizeler de gönderilse iman etmezler. Bu büyüdür derler. diye bahsediyor sizden. Ben yaradanım desem inanmazsın ağustosta kar yağdırsam Tanrı mı olurum? -- Abi ne saçmalıyorsun. Ya. Ben somut dedikçe sen inanç diyorsun olmaz ki böyle. - Yaşamın kendisi bir mucize değil midir ki zaten. Evrim evrim diye saçmalıyorsun. Geko gibi bir kertenkele bile evrimi çürütüyor. Eğer ayakları yavaş yavaş değişim geçirse idi yaşayamazdı geko. Çünki o ayakları hayatta kalma mekanizması. Sen şu an 3 boyutlu bir dünyadasın. Senden çok daha fazla boyutta görebilen egemen bir gücü kavrayamazsın. Kavrayabilmek için onun seviyesine çıkman lazım. Yani Tanrı nın gücünü anlayabilmek için Tanrı olman gerekir. Ve diğer insanlara anlatabilmen için onları da tanrı yapman gerekir. Aklının mantığının almadığı güçleri sorgulamaya çalışıyorsun. Tüm maddelere egemen bir gücü. Her şey yaradan bir gücü, yüzlerce boyutta varolan bir gücü sen nasıl olur da 3 boyutla kavrayabilirsin ki? Sen sadece görmene izin verilenleri görürsün. Hatta bilim adamları bile bu gerçeği tartışıyor. Adı da farkındalık. http://www.youtube.com/watch?v=X6EbIlxn_rE Yani sadece bildiğimiz şeyler ile gözlem yapabilirken ötesini nasıl görebiliriz ki? Peygamberlere işte o sınırın ötesinden haber verilir. Yaradan Tüm boyutlardan muaf ve hepsinin üzerindedir. Böyle uzar giderdi yani. :D |
![]() |
Keyifle okudum..Görüldüğü gibi bilim ve aslında Allah'ın kitabı birbirini tamamlamalı..Bilimsel yaklaşımın Allah'ı reddetmesinin ne kadar gereksiz olduğunu çok güzel özetlemiş bu yazı..Bilim keşfettikçe, Allah'a olan inancım daha da kuvvetleniyor..Bugün Cern'de büyük patlamanın başlangıcında ortaya çıkan atom altı madde olduğu bile belirsiz bir şeyi arıyorlar ve verdikleri isim şu: Tanrı Parçacığı..Burada olduğu gibi din ile bilim içiçe olmalıdır, benim görüşüm bu.. |
Yahu öyle tabiki. Eğer izlemedi iseniz tavsiye ederim contact filmi olması lazım harikadır. Kadın tanrıya inanmıyor. Bir uzay araştırmacısı. Sonunda bir gün gerçek bir sinyal geliyor. Bir sürü olay falan. En sonunda uzaylıların sinyalindeki bir makine ile bunların gezegenine gidiyor. Gördükleri ile hayran kalıyor her şeye. Hiç aklımdan bile geçmezdi vb. Ve kadın geri döndüğünde onun için günler süren gezinin bizim dünyamızda aslında sadece bir saniyeden kısa bir sinyal kesintisi olduğunu öğreniyor ve tanrıya inanmaya başlamış oluyor. İnsanlar dediğim gibi hep maddi bir kanıt istiyor. Mesela Karbon atomunun nasıl oluştuğunu keşfeden adam bir materyalisttir. Ama o muazzam imkansızlığı görünce şu cümleyi kurmuştur; "Doğa Üstü Bir Bilinç Fiziğe Müdahale Etmiştir." Çünkü bu özel atom belirli bir seri reaksiyondan sonra oluşmakta. Ama bu imkansızlık dahilinde karbon evrende bol miktarda bulunmaktadır. Oluşma olasılığı sudan daha az ama miktarı daha fazla. Periyodik tablodaki elementlerin hepsi kullanılsa bile yapılacak bileşik sayısı fazla değildir. Oysa karbon tek başına daha fazla bileşiğe zemin hazırlamaktadır. |
1. sayfa
Musallat filmini İzledm Ve Cinden çok korkuyorum
Sanki karşima Çikacakmiş Gibi Hissediyorum.
Lambalari Açmadan Odaya giremiyorum yardim lütfen
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.