Genel Bilgiler Chrysler, orta üst sınıfta 1995 yılında Stratus'la başlattığı Avrupa atağında çok parlak sonuçlar yakalayamamıştı. Firma şansını şimdi bir kez de Sebring'le deniyor. Amerika iç pazarında 1994'ten beri satılan Sebring'in o dönem sadece coupe ve convertible versiyonları bulunuyordu. Sedan versiyonun adıysa dış pazarlarda bütün karoser versiyonlarında kullanılan tek isim olan Stratus'tu. Chrysler, Stratus'la orta üst sınıfta hedeflenen başarıyı yakalayamadı ama pes etmedi. Ve otomobil geliştirilerek bütün karoser seçeneklerinde Sebring adıyla Avrupa'ya yeni bir çıkartma yaptı. İlk kez 2000 yılı mart ayındaki Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılan Sebring, sonbaharda satış startı aldı. Amerika ve Avrupa'da 2.4 litre 150 HP ve 2.7 litre 203 HP'lik motorlarla satılan Sebring'in sedan, convertible ve coupe karoser seçenekleri bulunuyor. Chrysler Sebring, ülkemizeyse sadece sedan karoser ve 2.7 litrelik motorla ithal ediliyor. Karoser, iç mekan Uzunluğu 4856 mm olan Chrysler Sebring, Amerika pazarındaki ölçülere göre orta sınıf bir otomobil olarak kabul ediliyor. Avrupa pazarındaki orta sınıf otomobillerse genellikle 4500 mm civarında. Chrysler yetkilileri Sebring'in hem Alfa Romeo 156, Peugeot 406 ve VW Passat gibi orta sınıf otomobillere hem de bir üst sınıftaki Alfa 166, Peugeot 607, Rover 75 ve Opel Omega'ya rakip olduğunu belirtiyorlar. Yerini aldığı Stratus'tan (4750 mm) 106 mm daha uzun olmasına karşın Sebring'in 2743 mm'lik aks mesafesi selefinden farklı değil. Tıpkı Stratus gibi Chrysler'in cab-forward tasarım anlayışıyla şekillendirilen Sebring'de ön tekerlekler aracın köşelerine yakınlaştırılmış. Bu tasarım, özellikle iç mekanda öndeki yolculara daha geniş ayak mesafesi sağlıyor. Chrysler'in yeni dönem çizgilerinin hakim olduğu Sebring, önde kromaj çerçeveli büyük bir hava girişinin üzerinde keskin bakışlı ama güler yüzlü bir ifadeye sahip. Profildeyse uzun bir yay çizen alçak tavan dikkat çekiyor. Sebring'in dış görünümündeki elit hava, iç mekanda da sürüyor. Geniş açılan büyük kapılardan girilen iç mekanda, deri ve ahşabın uyumlu kullanımı etkileyici bir ambians yaratmış. İç mekanda ilk dikkat çeken bölüm gösterge tablosu. Beyaz zemin üzerine siyah rakamlardan oluşan büyük göstergeler, yeşil ışıkla aydınlatılıyor. Yalın hatlardan oluşan kokpitin orta konsolunda gösterge tablosu seviyesinde, havalandırma ızgaraları ve yol bilgisayarı yer alıyor. Yol bilgisayarını Amerikan ya da Avrupa normlarına göre kullanmak mümkün. Orta konsolun tamamı ahşap kaplı Otomobili saran Infinty marka yüksek kaliteli müzik sisteminin merkezi olan CD çalarlı radyo, dairesel havalandırma kumandalarının altında yer alıyor. İç mekanda belki de hayal kırıklığı yaratan tek unsur, elektronik yerine manuel havalandırma kumandalarının kullanılması. Orta konsolun altında kokpitten daha içte kalan bölüme isteğe bağlı olarak sunulan 4'lü CD değiştirici yerleştiriliyor. Direksiyon simidi biraz büyük ama kullanımı kolay. Direksiyon üzerinde sadece hız sabitleme sisteminin düğmeleri bulunuyor. Birçok Amerikan otomobilinde olduğu gibi Sebring' de de müzik sistemine direksiyondan kumanda edilemiyor. Sebring'in kapı içindeki cam kumandaları, alışılagelmiş şekilde kolçağa konumlandırılmış. Ancak düğmelere verilen küçük açıyla kullanım benzerlerine göre daha kolaylaştırılmış. Kromajlı kapı kolunun önüne yerleştirilen merkezi kilit düğmesi de kolay kullanılıyor. Zaten Sebring'te merkezi kilit, araç 25 km/s hıza ulaştığında kendiliğinden devreye giriyor. Kapı içlerindeki harita cepleri, otomobilin büyük boyutlarına oranla biraz küçük kalıyor. Sebring'in vites konsolunun en önünde iki bardaklık yerleştirilmiş. Sigara içenler, bardaklıklardan birini içine portatif kapaklı küllüğü koyarak kullanabiliyor. AutoStick vitesin arkasındaki kapaklı kol dayanağının içi hayli geniş. Burada, diz üstü bilgisayar veya mini buzdolabı çalıştırmak için 12 voltluk bir de soket bulunuyor. Kapağın iç yüzü de, küçük bölümlerle kullanışlı hale getirilmiş. Sebring'in sürücü koltuğu sekiz ayrı yöne elektrik kumandalı olarak ayarlanıyor. Yolcu koltuğundaysa kapı tarafındaki kolla manuel yükseklik ayarı yapılabiliyor. Koltukların oturma alanları geniş, konforuysa yolculara kendilerini evde hissettirecek kadar yüksek. Özellikle ön kısımda cab-forward tasarımı sayesinde sürücü ve yolcuya sunulan ayak mesafesi oldukça fazla. Ancak genişliğin örneğin Mondeo'ya göre kısıtlı olduğu görülüyor. Arkadaysa diz mesafesi oldukça geniş. Sebring'in 453 litrelik küçük bagajı, dar yükleme ağzı nedeniyle biraz zor kullanılıyor. Arka koltuk sırtlıklarının 60:40 oranında katlanabilmesi hacmin artırılabilmesini sağlıyor. Bagaj kapağı içinde izolasyon malzemesi olmaması, Sebring gibi bir araçta biraz sırıtıyor. Motor, performans Sebring'in şık kaputunun altında güçlü ve modern bir makine bulunuyor. Alüminyum bloklu, 6 silindirli, 2736 cc hacimli, silindir sırası başına üstten çift eksantrikli, 24 supaplı ve elektronik çok nokta enjeksiyonlu V6 motor, 5900 d/d'de 203 HP güç ve 4300 d/d'de 265 Nm maksimum tork üretiyor. Chrysler'in üst sınıftaki modeli 300M'de de kullanılan motor, aktif emme manifoldu ayar valfiyle alt devrilerde başlayan güç üretimini, orta ve üst devirlerde coşkulu bir performansa dönüştürüyor. Ağırlığı 1475 kg olan Sebring'e yeterli performansı kazandırmakta zorlanmayan motor, Amerikan otomobillerinin tipik homurtusuyla da yüksek sürüş keyfi veriyor. Sebring, motorun ürettiği gücü tekerleklere AutoStick adlı şanzımanla aktarıyor. AutoStick, Chrysler' in tiptronik yani hem otomatik hem de manuel olarak kullanılabilen şanzımana verdiği isim. P (park), R (geri), N (boş) ve D (sürüş) pozisyonlarında otomatik olarak çalışan şanzıman, vites kolunun bir basamak daha geriye çekilmesiyle manuel kimliğe bürünüyor. Bundan sonra vites değiştirmek için yapılması gereken kolu sağa sola ittirmekten ibaret. Manuel kullanımda motor devri 6464 d/d'ye uyaşıncaya kadar vites değiştirmeyen AutoStick, böylece performanslı kullanımlara da imkan veriyor. Ve eğer sürücü vitesi yükseltmezse bu devirde kendiliğinden büyütüyor. Ama gaz pedalına tamamen basıldığındaysa vitesi küçültmüyor. Chrysler Sebring 2.7, yaptığımız hızlanma ölçümlerinde bir performans otomobili değil, konfor otomobili olduğunu gösterdi. 0-100 km/s hızlanmasını 10 saniyede gerçekleştiren Sebring’ in motor hacmi ve ağırlığına göre BMW ve Mercedes'teki benzerleri de düşünüldüğünde bu hızlanmayı 9 saniye civarında başarması beklenirdi. Otomobil 400 metrelik mesafeyi de 17.1 saniyede geride bıraktı. Yüksek torkun getirdiği avantajla ara hızlanmalarda elde ettiğimiz verilerse başarılıydı. 60-100 km/s hızlanmasını 6.5 saniyede tamamlayan Sebring, 90-120 km/s hızlanmasıysa sürücüye zevk veren homurtular eşliğinde 6.4 saniyede gerçekleştirdi. Bu rakamlara AutoStick şanzıman otomatik kullanım modundayken vites kolu D pozisyonunda ulaştık. Ancak manuel kullanımda yaptığımız ölçümlerde de kayda değer bir farklılık elde edemedik. Sebring'in yüksek performansına ve otomatik şanzımanına karşılık yakıt tüketimi çok da yüksek gerçekleşmedi. Test süresince 100 km'de ortalama 11.5 litre yakıt tüketen otomobil, sahip olduğu 60 litrelik yakıt deposu sayesinde bu ortalamayla 521 km'lik menzile ulaşabileceğini gösterdi. Sebring'in test koşullarındaki 11.5 litrelik ortalama tüketimini uzun yol kullanımında 10 litre civarına düşürmek mümkün. Kullanım, konfor
Herhangi bir elektronik destek sistemi olmamasına karşın Sebring' in yol tutuş özellikleri oldukça başarılı. Düz gidişte kararlı bir denge gösteren otomobil, virajlarda da çizgisinden kolay ayrılmıyor. Cab-forward tasarımı sayesinde önde köşelere yakın konumlu tekerlekler önde dengeyi iyi sağlıyor ve önden kaymaları önlüyor. Hızlı dönülen sert virajlarda aracın arkası, kolay kontrol edilebilir şekilde kayıyor. Süspansiyon sistemi, darbe emişte oldukça başarılı, yoldaki bozuklukları iç mekana hissettirmiyor. Sebring'in iç mekanındaki en önemli sorun, aerodinamik kaygılarla çok eğimli tasarlanan A sütunu nedeniyle ortaya çıkan basık tavan ve dar ön kısım olarak dikkat çekiyor. Otomobilin oturma alanları ve diz mesafeleriyse başarılı. Kokpitte, far yükseklik ayarı, çakmak ve CD değiştiricinin kullanımı zor. Sebring'e yakışmayan manuel klimanın büyük dairesel kumandalarının kullanımı kolay. Diğer otomobillerden farklı olarak Sebring'de yan hava yastığı ön koltuk sırtlığının yanına değil B sütunlarına yerleştirilmiş. Hava yastığı açıldığında hem ön, hem de arka kapı camlarını kaplayan bir perde halini alıyor. Sebring'in dikkat çekici özelliklerinden biri de ABS Plus adlı fren sistemi. Bu sistem, sadece tekerleklerin kilitlenmesini değil, sensörler aracılığıyla frenaj anında tüm tekerleklerin aynı hızda dönüp dönmediğini de denetliyor. Tekerleklerden birinin diğerlerinden daha hızlı dönmesi halinde bu tekerleğe farklı fren basıncı uyguluyor. Böylece panik frenlerde otomobilin çizgisini bozmaması sağlanıyor. Sebring'le yaptığımız fren testlerinde orta sınıfa yakışır duruş mesafeleri elde ettik. 100 km/s hızda yaptığımız panik frende 39 metrede güvenle duran otomobil, 120 km/s hızda 59 metrede durdu. Ses düzeyi ölçümlerinde özellikle rölantide Sebring'in çalışıp çalışmadığını anlamak epey zor oldu. Rölantide elde ettiğimiz 39 dB(A)'lık veri yanında 100 km/s hızda ölçtüğümüz 62 dB(A)'lık değer de Sebring'in sınıfının en sessizlerinden biri olduğunu gösterdi.
1. sayfa
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Chrysler, orta üst sınıfta 1995 yılında Stratus'la başlattığı Avrupa atağında çok parlak sonuçlar yakalayamamıştı. Firma şansını şimdi bir kez de Sebring'le deniyor. Amerika iç pazarında 1994'ten beri satılan Sebring'in o dönem sadece coupe ve convertible versiyonları bulunuyordu. Sedan versiyonun adıysa dış pazarlarda bütün karoser versiyonlarında kullanılan tek isim olan Stratus'tu. Chrysler, Stratus'la orta üst sınıfta hedeflenen başarıyı yakalayamadı ama pes etmedi. Ve otomobil geliştirilerek bütün karoser seçeneklerinde Sebring adıyla Avrupa'ya yeni bir çıkartma yaptı. İlk kez 2000 yılı mart ayındaki Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılan Sebring, sonbaharda satış startı aldı. Amerika ve Avrupa'da 2.4 litre 150 HP ve 2.7 litre 203 HP'lik motorlarla satılan Sebring'in sedan, convertible ve coupe karoser seçenekleri bulunuyor. Chrysler Sebring, ülkemizeyse sadece sedan karoser ve 2.7 litrelik motorla ithal ediliyor.
Karoser, iç mekan
Uzunluğu 4856 mm olan Chrysler Sebring, Amerika pazarındaki ölçülere göre orta sınıf bir otomobil olarak kabul ediliyor. Avrupa pazarındaki orta sınıf otomobillerse genellikle 4500 mm civarında. Chrysler yetkilileri Sebring'in hem Alfa Romeo 156, Peugeot 406 ve VW Passat gibi orta sınıf otomobillere hem de bir üst sınıftaki Alfa 166, Peugeot 607, Rover 75 ve Opel Omega'ya rakip olduğunu belirtiyorlar. Yerini aldığı Stratus'tan (4750 mm) 106 mm daha uzun olmasına karşın Sebring'in 2743 mm'lik aks mesafesi selefinden farklı değil. Tıpkı Stratus gibi Chrysler'in cab-forward tasarım anlayışıyla şekillendirilen Sebring'de ön tekerlekler aracın köşelerine yakınlaştırılmış. Bu tasarım, özellikle iç mekanda öndeki yolculara daha geniş ayak mesafesi sağlıyor. Chrysler'in yeni dönem çizgilerinin hakim olduğu Sebring, önde kromaj çerçeveli büyük bir hava girişinin üzerinde keskin bakışlı ama güler yüzlü bir ifadeye sahip. Profildeyse uzun bir yay çizen alçak tavan dikkat çekiyor. Sebring'in dış görünümündeki elit hava, iç mekanda da sürüyor. Geniş açılan büyük kapılardan girilen iç mekanda, deri ve ahşabın uyumlu kullanımı etkileyici bir ambians yaratmış. İç mekanda ilk dikkat çeken bölüm gösterge tablosu. Beyaz zemin üzerine siyah rakamlardan oluşan büyük göstergeler, yeşil ışıkla aydınlatılıyor. Yalın hatlardan oluşan kokpitin orta konsolunda gösterge tablosu seviyesinde, havalandırma ızgaraları ve yol bilgisayarı yer alıyor. Yol bilgisayarını Amerikan ya da Avrupa normlarına göre kullanmak mümkün. Orta konsolun tamamı ahşap kaplı Otomobili saran Infinty marka yüksek kaliteli müzik sisteminin merkezi olan CD çalarlı radyo, dairesel havalandırma kumandalarının altında yer alıyor. İç mekanda belki de hayal kırıklığı yaratan tek unsur, elektronik yerine manuel havalandırma kumandalarının kullanılması. Orta konsolun altında kokpitten daha içte kalan bölüme isteğe bağlı olarak sunulan 4'lü CD değiştirici yerleştiriliyor. Direksiyon simidi biraz büyük ama kullanımı kolay. Direksiyon üzerinde sadece hız sabitleme sisteminin düğmeleri bulunuyor. Birçok Amerikan otomobilinde olduğu gibi Sebring' de de müzik sistemine direksiyondan kumanda edilemiyor. Sebring'in kapı içindeki cam kumandaları, alışılagelmiş şekilde kolçağa konumlandırılmış. Ancak düğmelere verilen küçük açıyla kullanım benzerlerine göre daha kolaylaştırılmış. Kromajlı kapı kolunun önüne yerleştirilen merkezi kilit düğmesi de kolay kullanılıyor. Zaten Sebring'te merkezi kilit, araç 25 km/s hıza ulaştığında kendiliğinden devreye giriyor. Kapı içlerindeki harita cepleri, otomobilin büyük boyutlarına oranla biraz küçük kalıyor. Sebring'in vites konsolunun en önünde iki bardaklık yerleştirilmiş. Sigara içenler, bardaklıklardan birini içine portatif kapaklı küllüğü koyarak kullanabiliyor. AutoStick vitesin arkasındaki kapaklı kol dayanağının içi hayli geniş. Burada, diz üstü bilgisayar veya mini buzdolabı çalıştırmak için 12 voltluk bir de soket bulunuyor. Kapağın iç yüzü de, küçük bölümlerle kullanışlı hale getirilmiş. Sebring'in sürücü koltuğu sekiz ayrı yöne elektrik kumandalı olarak ayarlanıyor. Yolcu koltuğundaysa kapı tarafındaki kolla manuel yükseklik ayarı yapılabiliyor. Koltukların oturma alanları geniş, konforuysa yolculara kendilerini evde hissettirecek kadar yüksek. Özellikle ön kısımda cab-forward tasarımı sayesinde sürücü ve yolcuya sunulan ayak mesafesi oldukça fazla. Ancak genişliğin örneğin Mondeo'ya göre kısıtlı olduğu görülüyor. Arkadaysa diz mesafesi oldukça geniş. Sebring'in 453 litrelik küçük bagajı, dar yükleme ağzı nedeniyle biraz zor kullanılıyor. Arka koltuk sırtlıklarının 60:40 oranında katlanabilmesi hacmin artırılabilmesini sağlıyor. Bagaj kapağı içinde izolasyon malzemesi olmaması, Sebring gibi bir araçta biraz sırıtıyor.
Motor, performans
Sebring'in şık kaputunun altında güçlü ve modern bir makine bulunuyor. Alüminyum bloklu, 6 silindirli, 2736 cc hacimli, silindir sırası başına üstten çift eksantrikli, 24 supaplı ve elektronik çok nokta enjeksiyonlu V6 motor, 5900 d/d'de 203 HP güç ve 4300 d/d'de 265 Nm maksimum tork üretiyor. Chrysler'in üst sınıftaki modeli 300M'de de kullanılan motor, aktif emme manifoldu ayar valfiyle alt devrilerde başlayan güç üretimini, orta ve üst devirlerde coşkulu bir performansa dönüştürüyor. Ağırlığı 1475 kg olan Sebring'e yeterli performansı kazandırmakta zorlanmayan motor, Amerikan otomobillerinin tipik homurtusuyla da yüksek sürüş keyfi veriyor. Sebring, motorun ürettiği gücü tekerleklere AutoStick adlı şanzımanla aktarıyor. AutoStick, Chrysler' in tiptronik yani hem otomatik hem de manuel olarak kullanılabilen şanzımana verdiği isim. P (park), R (geri), N (boş) ve D (sürüş) pozisyonlarında otomatik olarak çalışan şanzıman, vites kolunun bir basamak daha geriye çekilmesiyle manuel kimliğe bürünüyor. Bundan sonra vites değiştirmek için yapılması gereken kolu sağa sola ittirmekten ibaret. Manuel kullanımda motor devri 6464 d/d'ye uyaşıncaya kadar vites değiştirmeyen AutoStick, böylece performanslı kullanımlara da imkan veriyor. Ve eğer sürücü vitesi yükseltmezse bu devirde kendiliğinden büyütüyor. Ama gaz pedalına tamamen basıldığındaysa vitesi küçültmüyor. Chrysler Sebring 2.7, yaptığımız hızlanma ölçümlerinde bir performans otomobili değil, konfor otomobili olduğunu gösterdi. 0-100 km/s hızlanmasını 10 saniyede gerçekleştiren Sebring’ in motor hacmi ve ağırlığına göre BMW ve Mercedes'teki benzerleri de düşünüldüğünde bu hızlanmayı 9 saniye civarında başarması beklenirdi. Otomobil 400 metrelik mesafeyi de 17.1 saniyede geride bıraktı. Yüksek torkun getirdiği avantajla ara hızlanmalarda elde ettiğimiz verilerse başarılıydı. 60-100 km/s hızlanmasını 6.5 saniyede tamamlayan Sebring, 90-120 km/s hızlanmasıysa sürücüye zevk veren homurtular eşliğinde 6.4 saniyede gerçekleştirdi. Bu rakamlara AutoStick şanzıman otomatik kullanım modundayken vites kolu D pozisyonunda ulaştık. Ancak manuel kullanımda yaptığımız ölçümlerde de kayda değer bir farklılık elde edemedik. Sebring'in yüksek performansına ve otomatik şanzımanına karşılık yakıt tüketimi çok da yüksek gerçekleşmedi. Test süresince 100 km'de ortalama 11.5 litre yakıt tüketen otomobil, sahip olduğu 60 litrelik yakıt deposu sayesinde bu ortalamayla 521 km'lik menzile ulaşabileceğini gösterdi. Sebring'in test koşullarındaki 11.5 litrelik ortalama tüketimini uzun yol kullanımında 10 litre civarına düşürmek mümkün.
Kullanım, konfor
Herhangi bir elektronik destek sistemi olmamasına karşın Sebring' in yol tutuş özellikleri oldukça başarılı. Düz gidişte kararlı bir denge gösteren otomobil, virajlarda da çizgisinden kolay ayrılmıyor. Cab-forward tasarımı sayesinde önde köşelere yakın konumlu tekerlekler önde dengeyi iyi sağlıyor ve önden kaymaları önlüyor. Hızlı dönülen sert virajlarda aracın arkası, kolay kontrol edilebilir şekilde kayıyor. Süspansiyon sistemi, darbe emişte oldukça başarılı, yoldaki bozuklukları iç mekana hissettirmiyor. Sebring'in iç mekanındaki en önemli sorun, aerodinamik kaygılarla çok eğimli tasarlanan A sütunu nedeniyle ortaya çıkan basık tavan ve dar ön kısım olarak dikkat çekiyor. Otomobilin oturma alanları ve diz mesafeleriyse başarılı. Kokpitte, far yükseklik ayarı, çakmak ve CD değiştiricinin kullanımı zor. Sebring'e yakışmayan manuel klimanın büyük dairesel kumandalarının kullanımı kolay. Diğer otomobillerden farklı olarak Sebring'de yan hava yastığı ön koltuk sırtlığının yanına değil B sütunlarına yerleştirilmiş. Hava yastığı açıldığında hem ön, hem de arka kapı camlarını kaplayan bir perde halini alıyor. Sebring'in dikkat çekici özelliklerinden biri de ABS Plus adlı fren sistemi. Bu sistem, sadece tekerleklerin kilitlenmesini değil, sensörler aracılığıyla frenaj anında tüm tekerleklerin aynı hızda dönüp dönmediğini de denetliyor. Tekerleklerden birinin diğerlerinden daha hızlı dönmesi halinde bu tekerleğe farklı fren basıncı uyguluyor. Böylece panik frenlerde otomobilin çizgisini bozmaması sağlanıyor. Sebring'le yaptığımız fren testlerinde orta sınıfa yakışır duruş mesafeleri elde ettik. 100 km/s hızda yaptığımız panik frende 39 metrede güvenle duran otomobil, 120 km/s hızda 59 metrede durdu. Ses düzeyi ölçümlerinde özellikle rölantide Sebring'in çalışıp çalışmadığını anlamak epey zor oldu. Rölantide elde ettiğimiz 39 dB(A)'lık veri yanında 100 km/s hızda ölçtüğümüz 62 dB(A)'lık değer de Sebring'in sınıfının en sessizlerinden biri olduğunu gösterdi.