Abd evet vatandaşlarına sahip çıkar ama bu kadar hır gür çıkarmazdı. demek ki bu pastör denilen kişi cia veya abd içindeki başka bir istihbarat birimi için önemli bir mevkide. sadece evanjelik camia içinde olması bu kadar olayı peşi sıra beraberinde getirmez bana göre.
casusları elde tutmanın avantajlı olmadığı durumlarda var. bu tip durumlarda takas yapılması en mantıklı çözüm olur.
fakat işin diğer tarafında abd'nin Türk ekonomisi ile oynadığına dair görüşlerde var. bu pastör denilen casusu versek dahi ekonomi düzelmeyebilir de veya abd verdiği sözleri tutmayabilirde.
abd özelinde ise Türkiye'de darbe yapan, başka ülkelerde ki ajanlarını açığa çıkartan bir casuslar topluluğunu elinde tutuyor. ayrıca Türkiye'nin terörist saydığı kesimleri el üstünde tutuyor, silahlandırıyor.
Bu tarz bir devlete karşı pek bir yaptırım gücümüz yok. karşımızdakiler ise ekonomik düzeni ellerinde tutuyorlar.
abd ile ilşkilerimizde hangi yolu izlemeliyiz? size göre casuslar için en iyi çözüm nedir? takas mı, salıverme mi, adaletin uygulanması mı(hapiste tutulması mı)
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Yucel'le baslamadi bu mevzu. Alikonulan 2 fransiz gazeteci vardi, ve RTE Fransa'ya gidince Macron'la bunun pazarligi yapildi. Sonrasinda serbest kaldi bu insanlar.
Macron Fransiz basinina cikti, yetmedi Elyses'deki basin toplantisinda, "gazetecilerimizi turkiye'ye baski kurarak serbest biraktirdik, teslim aldik" dedi.
Turk basininda cikmadi bu.
Fransizlar tavuktu.
Deniz Yucel'i Almanya ambargoyla tehdit edince verdik, ozel ucakla gelip aldilar.
Yucel ise atti.
Tavugu caldiklarinda ses cikarmadigimiz icin Almanya ati caldi. Yine ses cikarmadik. Simdi deve icin geldiler.
Deve de gidecek elden, sonra kiza gelecek sira.
Turkiye'deki yonetim degismedikce, bundan sonra bizi boyle kaale alacaklar. Isin duserse salla sopayi, turkler bu dilden anliyor denilecek.
Brunson'in disinda, Turkiye'de cifte vatandas olup tutuklu olan, gozaltinda olan yabancilar var. Bunlardan 8'i de isvicreli. Ufak ufak isitiliyor bu konu, yakinda isvicre'den de bir ayar yiyebilirsiniz.
casusları elde tutmanın avantajlı olmadığı durumlarda var. bu tip durumlarda takas yapılması en mantıklı çözüm olur.
fakat işin diğer tarafında abd'nin Türk ekonomisi ile oynadığına dair görüşlerde var. bu pastör denilen casusu versek dahi ekonomi düzelmeyebilir de veya abd verdiği sözleri tutmayabilirde.
abd özelinde ise Türkiye'de darbe yapan, başka ülkelerde ki ajanlarını açığa çıkartan bir casuslar topluluğunu elinde tutuyor. ayrıca Türkiye'nin terörist saydığı kesimleri el üstünde tutuyor, silahlandırıyor.
Bu tarz bir devlete karşı pek bir yaptırım gücümüz yok. karşımızdakiler ise ekonomik düzeni ellerinde tutuyorlar.
abd ile ilşkilerimizde hangi yolu izlemeliyiz? size göre casuslar için en iyi çözüm nedir? takas mı, salıverme mi, adaletin uygulanması mı(hapiste tutulması mı)
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.