Daha düşük emisyonlu hatta sıfır emisyonlu yakıtlar ve bataryalı gemiler bir seçenek olarak araştırılıyor. Bunun yanında mevcut gemilerin emisyonlarını azaltmaya yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Bu kapsamda, Clipper Eris isimli tankere yenilikçi bir sistem eklenerek karbon emisyonları düşürüldü.

Şirket ayrıca bir karbon yakalama ve depolama (CCS) sistemi geliştirdi ve 2021'de yıkayıcı üreticisi Wärtsilä ile 1,2 MW'lık bir sistemi çalıştırmaya başladı. Şimdi teknoloji, Wärtsilä, MAN Energy Solutions ve araştırma enstitüsü SINTEF ile ortaklaşa yürütülen bir pilot proje için etilen taşıyıcısı Clipper Eris'e kuruldu.

Egzoz'dan çıkan CO2'nin %70'si yakalanıyor

CCS sisteminin 7 MW gücündeki ana motordan çıkan egzoz gazındaki CO2'nin yaklaşık %70'ini geri kazanması bekleniyor. Teknoloji, mevcut yıkama ve egzoz gazı temizleme sistemleriyle birlikte çalışacak ve ortaya çıkan CO2 sıvılaşana kadar soğutulduktan sonra güvertedeki tanklarda depolanacak.

Ayrıca Bkz.İspanya ve Fas, elektrikli feribotlarla birbirine bağlanacak

CCS sistemiyle donatılmış Clipper Eris'in Şubat ayı başında iki yıllık test görevi için Singapur'dan ayrılması bekleniyor. Solvang, pilot proje başarılı olursa, Onboard CCS teknolojisinin kurulumu için hazır hale getirilen 7 yeni geminin inşa edileceğini söylüyor.

Solvang filo müdürü Tor-Øyvind Ask, CCS teknolojisinin kısa sürede kurulabildiğini ve yeterli yeşil enerjinin olması durumunda yakalanan karbondioksitin e-yakıta çevrilebileceğini belirtiyor. Ayrıca karbondioksitin gıda işleme endüstrisinde ve karbonatlı içeceklerde kullanılmasının da mümkün olduğu belirtiliyor.