Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
115
Cevap
9607
Tıklama
2
Öne Çıkarma
BOUN İŞLETME VS BİLKENT İŞLETME
Y
7 yıl
Er

"Hedefleriniz nedir?" diye sormak lazım. Kısaca anlatmak gerekirse yurtiçinde ailemin yanında kalırım, devlete veya ülke şartlarına göre iyi bir maaş alırım diyorsanız ikisine de gidebilirsiniz.

Ama ben yurtdışında master, doktora yapacağım, akademik olarak kendimi geliştireceğim veya yüksek statüden referanslarla aylık en az 10.000 dolar gibi ücretler ödeyen danışmanlık şirketlerinde çalışmak istiyorum diyorsanız, tartışmasız Bilkent.

Bilkent'e gelirseniz tanış oluruz



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
"Hedefleriniz nedir?" diye sormak lazım. Kısaca anlatmak gerekirse yurtiçinde ailemin yanında kalırım, devlete veya ülke şartlarına göre iyi bir maaş alırım diyorsanız ikisine de gidebilirsiniz.

Ama ben yurtdışında master, doktora yapacağım, akademik olarak kendimi geliştireceğim veya yüksek statüden referanslarla aylık en az 10.000 dolar gibi ücretler ödeyen danışmanlık şirketlerinde çalışmak istiyorum diyorsanız, tartışmasız Bilkent.

Bilkent'e gelirseniz tanış oluruz
Yoruma Git
Yorumun Devamı YumurtaDayandi - 7 yıl +15
Detaylı yoruma gerek yok, İİBF bölümlerinde Boğaziçi ile herhangi bir üniversite kıyaslanıyorsa kazananı bellidir.
Yoruma Git
Dikten inen dikme - 7 yıl +11
Genel bir çerçeveden bakıp "Kesinlikle şurası" demek bu iki güzide üniversiteye de haksızlık olur. CV'sine bakıldığında ağzı açık bırakan insanlar çıkıyor i...
Yoruma Git
Yorumun Devamı bekotor - 7 yıl +11
D
7 yıl
Binbaşı

Detaylı yoruma gerek yok, İİBF bölümlerinde Boğaziçi ile herhangi bir üniversite kıyaslanıyorsa kazananı bellidir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
7 yıl
Teğmen

Genel bir çerçeveden bakıp "Kesinlikle şurası" demek bu iki güzide üniversiteye de haksızlık olur. CV'sine bakıldığında ağzı açık bırakan insanlar çıkıyor iki üniversiteden de. Bu altyapıyı verebildiklerine göre kestirip atılmadan incelenmelerinde fayda var.

Öncelikle iki üniversite arasında neredeyse yüz senelik bir fark var, haliyle yurt içinde ve yurt dışında tanınırlık, piyasada adı geçme gibi faktörler açısından Boğaziçi'nin doğal bir üstünlüğü var. Bu fark, Bilkent'in vakıf üniversitesi olması dolayısıyla sahip olduğu imkanların geniş olması sebebiyle hızlıca kapanıyor ancak yine de insanların kafasındaki Boğaziçi algısına yetişilmesi, herhangi bir üniversite için fiziksel olarak pek mümkün değil.

Eğitim anlamından kıyaslandığında da Bilkent'in akademik kariyere verdiği önem göz önünde bulundurulduğunda akademisyen niteliği de niceliği de gittikçe yükseliyor, aynı sürede ise Boğaziçi, çoğu devlet üniversitesinde olduğu gibi, maddi kaygılar sebebiyle özel üniversitelere geçen hocaların kaybını yaşıyor. Bu anlamda mevcut ve geleceğe yönelik kadro mukayesesinde Bilkent avantajlı denilebilir.

Şehir açısından bakılırsa İstanbul, kurumsal anlamda ülkenin her şeyi. Haliyle orada yakinen bulunmak bir avantaj denebilir Boğaziçi için. Gelgelelim, bu sene üniversiteye girecek kitlenin en erken 2022'de mezun olacağı düşünülürse, 2022 gibi bir senede ulaşımda/iletişimde eskiden olduğu kadar sıkıntı çekilmeyeceği aşikar. (Eskiden kastım bu şehir farkının bariz bir fark yarattığı 70-80'lere hatta 90'lara kıyasla) Nereden mezun olursanız olun, adınızı duyurabildiğiniz sürece şehir sınırı kalmadı artık. Ha, sesinizi bulunduğunuz şehirde daha kolay duyurabilirsiniz belki, o ayrı.


Öğrenci kitlesi kıyası için konuşmak gerekirse ; hayatında üniversitede bulunmamış insanların, YGS/LYS (veya YKS) sıralamalarını bir insanlık vasfı, toplumsal bir statü gibi düşünmelerini anlayışla karşılayabilsem de (vaktinde benim gözümde de öyleydi zira) üniversiteye başladıktan 1-2 sene sonra anlayacaksınız ki üniversite sıralaması dediğiniz olay kesinlikle sandığınız kadar etkili bir faktör değil. Tabii ki bu, 150 bininci sıradan gelen birisinin ilk 2 binden giren bir öğrenci ile hemen Eylül ayında aynı seviyeye geleceği anlamına gelmez, ortada bir disiplin farkı var belli ki. Ancak üniversite bambaşka bir ortam. Çalışma disiplinini oturtmak, kampüs hayatı, çevre oluşturma çabası içerisinde buna vakit ayırmak çok başka bir kabiliyet. Haliyle bu, doğrudan üniversite sınavı sıralamasına bakarak değerlendirilecek bir şey değil. İnsanlar gelişebilir, durulabilir, kendine bir şeyler ekleyemeyip zamana uyum sağlayamayabilir. Bunu idrak etmeniz için üniversite sıralarında iki kitleden insanlarla da dirsek çürütmeniz gerek, bunu benden veya başkasından duyarak kabul etmenizi de beklemiyorum haliyle, yaşamanız lazım. Sadece ön yargınızı biraz esnetmeye çalışın, tek tavsiyem bu. Objektif olarak bakarsak da Boğaziçi'ne giren öğrencilerin Bilkent'tekilere kıyasla daha bilinçli ve çalışkan öğrenciler olarak girmeleri tartışılmaz olsa da, o okullardan diploma aldıkları gün de aynı farkın zuhur edeceğini varsaymak açık ve net bir tabirle ahmaklıktır.


Bir de şu var ; an itibariyle bu tartışmalar Boğaziçi İstanbul'da, manzarası ve sektörel olarak uygun konumunda iken ve Bilkent Ankara'da, bozkırın ortasında ( :D ) iken yapılıyor. Fiziksel imkan farkı böylesine barizken bile tartışmaya sokulan iki üniversite var, bazı konularda atbaşı gidiyorlar bile denebilir. Şöyle bir durup, Bilkent'in İstanbul'da kurulduğunu veya Boğaziçi'nin Ankara'da olduğunu ( İsmini hesaba katmadan :) ) bir düşünün derim. Hala hangi üniversite daha iyi tartışması yapılır mıydı? Eğer yapılmazdı diyorsanız Bilkent'i, yapılırdı ve ne olursa olsun yine Boğaziçi önde olurdu diyorsanız da Boğaziçi'ni seçin derim. Şahsi fikrim, İstanbul'da kurulmuş bir Bilkent, akademik kadrosu ve sağladığı imkanlarla ülkedeki en iyi üniversite tartışmasını bitirirdi, yine de yorum sizin tabii.

Son olarak bir üniversiteyi öbüründen üstün görmek makul, gönlünüz yatıyordur, orada okuyorsunuzdur vs. Ben de Bilkent'te okuyan bir öğrenci olarak %100 objektif olabileceğimi iddia edemem, nitekim olduğumu da düşünmüyorum yazı boyunca. Sonuçta rekabet, her zaman iyidir. Gelişimi sağlar. Ancak bu karşılaştırmaları yaparken sizden ricam ülke adına böylesine önemli kurumları tartışırken birisi kutsal bir mabet iken öbürü alelade bir kıraathaneymiş gibi seviyesiz ve fanatikliğe varan yorumlardan kaçınınınız. Tamamen sebepsiz bir şekilde polemik yaratmakla kalmaz, daha birkaç ay önce lise/dersane sıralarında ders dinleyen vasıfsız bir ergen görünümünden de kurtulamamış olur, komik duruma düşersiniz. Bilginiz ve tecrübeleriniz dahilinde yazın lütfen.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bekotor -- 24 Haziran 2019; 17:18:41 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
T
7 yıl
Er

Arkadaşım sertifika, yurtdışına gidiceğinin falan garantisini vermiyor. Sadece eğitimin kaliteli olduğunu gösteriyor. Ayrıca soruna gelicek olursak tabiki Boğaziçi. Yurtiçi için de Boğaziçi, yurt dışı için de Boğaziçi. Emin ol Boğaziçi Bilkentten daha fazla öğrenci gönderiyor yurtdışına. Bi kere arkadaşların bile aynı kalitede olmayacak. Bu okul yaklaşık 100 kişi alıyor ve bu 100 kişinin en kötüsü 1.5k, öyle düşün. Ayrıca işletme istiyorsan Ankara senin için ikinci planda olmalı. Ekonominin kalbi İstanbul. Uluslararası neredeyse bütün şirketler İstanbul'da. Bu şirketler tabiki şehirdeki üniversitelere bakıyorlar ilk önce ve İstanbul'un en iyisi Boğaziçi. Birisi de Bilkent'in hocalarının yurt dışında çok bağlantısı var demiş ondan yurt dışına çıkıcağını zannediyor fakat Boğaziçi'nin eğitim kadrosuna bakarsan bütün öğretmenler doktorasını ABD'de yapmış. Bilkentteki eğitim kadrosundan eksiği yok fazlası var. Tabiki Bilkent iyidir güzeldir fakat işletme söz konusu olunca tabiki Boğaziçi emin ol yurtdışı imkanları daha fazla. Zaten mezunlarına bakman bile yeterli senin için. Eğer geleceğini düşünüyorsan kesinlikle Boğaziçi.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tlow123 -- 9 Ağustos 2018; 15:23:8 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
7 yıl
Er

Kesinlikle katılıyorum. Ben de Boğaziçi işletme ya da ekonomi yazacağım. Koç'taki Harvard doktoralı hocalar nereden mezun? Boğaziçi...

Özellerden benim de aklımı karıştırdı ama Boğaziçi'nin o manzarası, o rekabet, birbirine yakın sıralama yapan kişiler arasında kendini geliştirme imkanı... Boğaziçi başka ya!



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Tlow123
A
7 yıl
Er
Konu Sahibi

Üniversitenin bana sunacağı olanaklar ve yurtdışı özel sektör imkanı olarak hangisi daha iyi?7
Detaylı yorum yaparsanız benim gibi kafası karışıkları bilgilendirebilirsiniz

DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.

Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.

Üye Ol Şimdi Değil



K
7 yıl
Yüzbaşı

Bilkent çok iyi bir üniversite bence. Tabi ki karşısına Boğaziçi'ni koyunca bilemedim.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
L
7 yıl
Onbaşı

TR 1.sine soralım




Bu mesajda bahsedilenler: @YumurtaDayandi
L
7 yıl
Onbaşı

Özel üniversite artık daha fazla imkan sunar şehir faktörünü de baz alırsak ben

koç>bilkent>boun derdim

devlet fakirleşiyor vakıflara dayamalı sırtı ona göre

B İ L K E N T candır can


Bu mesaja 2 cevap geldi.
L
7 yıl
Onbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Guest-AD7E61D87

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır dostum.
devlet elden gidiyor demedim fakirleşiyor dedim


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
7 yıl
Teğmen

O zaman Boğaziçi'nde başarılar diliyorum size hocam :)

Ben Bilkent'te iktisat okuyorum. Matematiği kullanarak bir şeyler anlatmak, önüme gelen şeyleri yorumlayıp çıkarımlar yapmak sevdiğim ve bana uygun olduğunu düşündüğüm şeylerdi, haliyle iktisat/işletme ayrımında çok zorlanmadım. İki bölüm arasında siyahla beyaz gibi bir fark olmamakla birlikte iktisatta bir bilim dalını öğrendiğinizi, işletmede o bilim dalının farklı disiplinlerle etkileşimiyle kurumsal hayata hazırladığını bilmekte fayda var. Bu fark, akademik kariyer yaparken de iktisata kolaylık sağlıyor ve bu kariyer de planlarımın arasında olduğu için iktisat benim için tek alternatifti.

Fark ettiğiniz üzere her cümlemde "benim için" cümlesini kullandım çünkü bu iki bölümden biri diğerinden "dar" veya "zayıf" değil. Tamamen sizin yönelmeyi düşündüğünüz alan doğrultusunda, size sunduğu yardıma bakarak seçim yapmalısınız. Bu alan, kafanızda net bir şekilde belli olmayabilir, bırakın üniversiteye gelmeyi, geldikten sonra 2.sınıfta bile hala kafanızda oturmamış olabilir. Gayet normal. Ben 1.sınıfı bitirdim, henüz " X alanında Z hakkında çalışmalar yapmak istiyorum" diyemem mesela. Yapmanız gereken, bölümün müfredatlarını karşılaştırarak "Bu dersleri kullanır mıyım? Bunu öğrenmek bana fayda sağlar mı?" sorularına kaba cevaplar vermeniz. Üniversitenin amacı da bu olmalı : Size, ulaşmak istediğiniz noktaya giderken yardımcı olmak. "Şuraya girdim, şu dersler veriliyor. Mecburen şu mesleği yapıcam" demek çok yanlış, burası ustanın çırakları eğittiği bir atölye değil. Yolunuzu siz çiziyorsunuz (gerek lisans eğitiminizde gerek sonrasında) Haliyle, şu anki eğiliminiz ne ise o doğrultuda tercih yapmanızı tavsiye ederim, yeteneklerinizle uyuşmadığı halde "İlerde belki şuna kayarım" diyerek kendinizi şimdiden strese sokmanıza gerek yok. Vakti geldiğinde o alana kaymak için hazır olacaksınız zaten, lisansı bitirdikten sonra da yolunuzu değiştirebilirsiniz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @friendlessist
A
7 yıl
Er
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: bekotor

Genel bir çerçeveden bakıp "Kesinlikle şurası" demek bu iki güzide üniversiteye de haksızlık olur. CV'sine bakıldığında ağzı açık bırakan insanlar çıkıyor iki üniversiteden de. Bu altyapıyı verebildiklerine göre kestirip atılmadan incelenmelerinde fayda var.

Öncelikle iki üniversite arasında neredeyse yüz senelik bir fark var, haliyle yurt içinde ve yurt dışında tanınırlık, piyasada adı geçme gibi faktörler açısından Boğaziçi'nin doğal bir üstünlüğü var. Bu fark, Bilkent'in vakıf üniversitesi olması dolayısıyla sahip olduğu imkanların geniş olması sebebiyle hızlıca kapanıyor ancak yine de insanların kafasındaki Boğaziçi algısına yetişilmesi, herhangi bir üniversite için fiziksel olarak pek mümkün değil.

Eğitim anlamından kıyaslandığında da Bilkent'in akademik kariyere verdiği önem göz önünde bulundurulduğunda akademisyen niteliği de niceliği de gittikçe yükseliyor, aynı sürede ise Boğaziçi, çoğu devlet üniversitesinde olduğu gibi, maddi kaygılar sebebiyle özel üniversitelere geçen hocaların kaybını yaşıyor. Bu anlamda mevcut ve geleceğe yönelik kadro mukayesesinde Bilkent avantajlı denilebilir.

Şehir açısından bakılırsa İstanbul, kurumsal anlamda ülkenin her şeyi. Haliyle orada yakinen bulunmak bir avantaj denebilir Boğaziçi için. Gelgelelim, bu sene üniversiteye girecek kitlenin en erken 2022'de mezun olacağı düşünülürse, 2022 gibi bir senede ulaşımda/iletişimde eskiden olduğu kadar sıkıntı çekilmeyeceği aşikar. (Eskiden kastım bu şehir farkının bariz bir fark yarattığı 70-80'lere hatta 90'lara kıyasla) Nereden mezun olursanız olun, adınızı duyurabildiğiniz sürece şehir sınırı kalmadı artık. Ha, sesinizi bulunduğunuz şehirde daha kolay duyurabilirsiniz belki, o ayrı.


Öğrenci kitlesi kıyası için konuşmak gerekirse ; hayatında üniversitede bulunmamış insanların, YGS/LYS (veya YKS) sıralamalarını bir insanlık vasfı, toplumsal bir statü gibi düşünmelerini anlayışla karşılayabilsem de (vaktinde benim gözümde de öyleydi zira) üniversiteye başladıktan 1-2 sene sonra anlayacaksınız ki üniversite sıralaması dediğiniz olay kesinlikle sandığınız kadar etkili bir faktör değil. Tabii ki bu, 150 bininci sıradan gelen birisinin ilk 2 binden giren bir öğrenci ile hemen Eylül ayında aynı seviyeye geleceği anlamına gelmez, ortada bir disiplin farkı var belli ki. Ancak üniversite bambaşka bir ortam. Çalışma disiplinini oturtmak, kampüs hayatı, çevre oluşturma çabası içerisinde buna vakit ayırmak çok başka bir kabiliyet. Haliyle bu, doğrudan üniversite sınavı sıralamasına bakarak değerlendirilecek bir şey değil. İnsanlar gelişebilir, durulabilir, kendine bir şeyler ekleyemeyip zamana uyum sağlayamayabilir. Bunu idrak etmeniz için üniversite sıralarında iki kitleden insanlarla da dirsek çürütmeniz gerek, bunu benden veya başkasından duyarak kabul etmenizi de beklemiyorum haliyle, yaşamanız lazım. Sadece ön yargınızı biraz esnetmeye çalışın, tek tavsiyem bu. Objektif olarak bakarsak da Boğaziçi'ne giren öğrencilerin Bilkent'tekilere kıyasla daha bilinçli ve çalışkan öğrenciler olarak girmeleri tartışılmaz olsa da, o okullardan diploma aldıkları gün de aynı farkın zuhur edeceğini varsaymak açık ve net bir tabirle ahmaklıktır.


Bir de şu var ; an itibariyle bu tartışmalar Boğaziçi İstanbul'da, manzarası ve sektörel olarak uygun konumunda iken ve Bilkent Ankara'da, bozkırın ortasında ( :D ) iken yapılıyor. Fiziksel imkan farkı böylesine barizken bile tartışmaya sokulan iki üniversite var, bazı konularda atbaşı gidiyorlar bile denebilir. Şöyle bir durup, Bilkent'in İstanbul'da kurulduğunu veya Boğaziçi'nin Ankara'da olduğunu ( İsmini hesaba katmadan :) ) bir düşünün derim. Hala hangi üniversite daha iyi tartışması yapılır mıydı? Eğer yapılmazdı diyorsanız Bilkent'i, yapılırdı ve ne olursa olsun yine Boğaziçi önde olurdu diyorsanız da Boğaziçi'ni seçin derim. Şahsi fikrim, İstanbul'da kurulmuş bir Bilkent, akademik kadrosu ve sağladığı imkanlarla ülkedeki en iyi üniversite tartışmasını bitirirdi, yine de yorum sizin tabii.

Son olarak bir üniversiteyi öbüründen üstün görmek makul, gönlünüz yatıyordur, orada okuyorsunuzdur vs. Ben de Bilkent'te okuyan bir öğrenci olarak %100 objektif olabileceğimi iddia edemem, nitekim olduğumu da düşünmüyorum yazı boyunca. Sonuçta rekabet, her zaman iyidir. Gelişimi sağlar. Ancak bu karşılaştırmaları yaparken sizden ricam ülke adına böylesine önemli kurumları tartışırken birisi kutsal bir mabet iken öbürü alelade bir kıraathaneymiş gibi seviyesiz ve fanatikliğe varan yorumlardan kaçınınınız. Tamamen sebepsiz bir şekilde polemik yaratmakla kalmaz, daha birkaç ay önce lise/dersane sıralarında ders dinleyen vasıfsız bir ergen görünümünden de kurtulamamış olur, komik duruma düşersiniz. Bilginiz ve tecrübeleriniz dahilinde yazın lütfen.
Gerçekten çok güzel bir yazı yazmışsınız. Elinize sağlık.



A
7 yıl
Er
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: IAbuzerI

Hedefim yurtdışı tabiki ama ailem ankaraya sıcak bakmıyor pek o yüzden sabancı bilkent ikilemindeyim,sabancıda çok güzel.

Ankaraya ikna etsem yazıcam
Yurtdışı isteyen birisi için İstanbuldaki networkün kat be katını verebilir bilkent, hocaları ve olanakları ile. Ayrıca yukarıda da yazmışlar. Boun istanbulda, bilkent ankarada iken ikilemde kalıp bilkent istanbulda, boun ankarada olsa Kesinlikle bilkent diyiyorsan, fazla söze gerek yok.



K
7 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Mary Hanım

Hocam sen urap'ı ciddiye alırım Boğaziçi 8.demiştin hatta

Alıntıları Göster
URAP'ı hala ciddiye alıyorum. Boğaziçi URAP'ta 8.sırada. Ancak Boğaziçi kötü bir okul demek değildir ki bu. Ben ilk 10 okul arasında ciddi bir fark olmadığını düşünüyorum.



G
7 yıl
Çavuş

Boun bas gec



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

Y
7 yıl
Er

Bu sene mezun olan biri de mckinsey'e girmiş, minimum maaş 55.000 lira:) Dediğim gibi mesele olanaklardan olabildiğince faydalanmak.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @tytfizik
N
7 yıl
Onbaşı

Saçmalamayın ya bilkent işletme ne ?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Y
7 yıl
Er

hayir:) aylik



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Tlow123
G
7 yıl
Er

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır dostum.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @LaktozSuzSüt
G
7 yıl
Er

Cumhuriyet öncesinde temelleri atılan bir okul Boğaziçi ve bu okulun şu anki networkü ve vakfı düşünüldüğünde Boğaziçi'ni diğer devlet ünileriyle karıştırmamak gerek. Fakirleşme sadece devleti değil özel kurumları da etkileyecek. Koç, Sabancı vs de böyle bir durumda fazla beklemez, sermayesini kaçırır yurtdışına...



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @LaktozSuzSüt