![]() |
Hedefim yurtdışı tabiki ama ailem ankaraya sıcak bakmıyor pek o yüzden sabancı bilkent ikilemindeyim,sabancıda çok güzel. Ankaraya ikna etsem yazıcam |
Hocam kusura bakmayın, henüz vakit bulabildim cevap yazabilmek için. Bahsettiğiniz bütün şeyleri ve daha fazlasını geçtiğimiz dönem Makroiktisada giriş dersinde yaptık, o araçları kullandık. Özellikle malum ekonomik şartlar altında iktisat okumak sahiden inanılmaz keyifli, adım adım ufkunuzu genişletiyor, güncel hatalardan / doğrulardan dersler çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu yalnızca ülkelerin ekonomik durumunu değil, insanların beklentilerini, devlet&halk ilişkisini ; faiz, yatırım, risk, iktisadi politika uygulamaları gibi kavramları bir araç olarak kullanarak anlamanızı sağlıyor. Bir işletme mezunu da pekala bu alana yönelebilir ancak takdir edersiniz ki insan ömrü kısıtlı, ilgi alanlarınızla profesyonel kariyeriniz birebir örtüşmek mecburiyetinde olmadığı için de zaman yönetimini iyi yapmalısınız. Haliyle işletmenin yoğunlaştığı sorunları incelerken ekonomiyle ilgili ufkunuzu açmak inanılmaz faydalı olacak olsa da, bu bilimi bir iktisat öğrencisi gibi özümseyerek ve vakit ayırarak öğrenme şansınız pek bulunmamakta. Tabii ki yaşı ne olursa olsun insan bu konularda kendisine bir şeyler katabilir, öğrenmenin sınırı yok. Önceki bir mesajımda belirttiğim gibi okuduğunuz bölümle sınırlı kalmak zorunda da değil kimse. Ne var ki, böyle heyecan verici (şahsen) konuları derinden öğrenmek isteyen birinin başka bir bölüm okurken kendini adayabilme şansı daha az. İçinizde bu konulara dair bir merak ve üzerinde çalışabilecek motivasyon bulabiliyorsanız kendinizi yıpratmadan, yormadan direkt iktisat okumanız en mantıklısı. Kafanızdaki sorulara yanıt verebilecek, daha da önemlisi, ilerde "doğru soruları" sorabilmenizi sağlayacak bilim dalı iktisat, şüpheniz olmasın :) Davranışsal iktisat benim de ilgimi çeken ve okulda halihazırda birkaç hocanın üzerinde çalışmalar yaptığı bir alan. Özellikle geleceğe yönelik çıkarımlar yapabilmek, sosyoloji çerçevesinde incelemeler yapmak bir hayli ilginç geliyor bana. Mantıksal karar alma sürecinin psikoloji ile olan ilgisini incelemek de isterdim açıkçası. Kimbilir, belki ilerde bu alana yönelebilirim, dediğim gibi heyecan verici şeyler bunlar. |
Estağfirullah hocam,hiç problem değil. İlk tercihim Boğaziçi İktisat. İlgi alanlarımı ve mutlu olacağım yeri düşününce iktisat benim için en doğrusu... Ben tüm tavsiyeleriniz ve bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederim.Başarılar :) |
Rica ederim, ben de size başarılar ve mutluluklar diliyorum kariyerinizde :) |
Özellerin imkanlarına rağmen boğaziçi hocam![]() Umarım sınıf arkadaşı oluruz. |
Her ne kadar Bilkent ülkemizin en başarılı üniversitelerinden biri olsa da işletme bölümü için işletme okuyan bir öğrenci olarak sana tavsiyem İstanbul'daki üniversitelere yönelmen. İstanbul çerçevesinde düşündüğünde de gidebileceğin en iyi iki okul Boğaziçi ve Koç, bana kalırsa bu ikisi arasında bir tercih yapman daha doğru olur. Nedenlerine gelecek olursam, öncelikle tabii ki de sektöre yakınlık ve iş ağını genişletme imkanları(Özel sektör düşündüğünü varsayıyorum). Öğrenim hayatın boyunca, eğer akademisyen olmak gibi bir düşüncen yoksa, sürekli şirket etkinlikleri, okul etkinlikleri, vaka analiz ve çözümleri, konferanslar, sempozyumlar vs. gidip geleceksin. Ben de bu tarz etkinliklere sık sık katılım göstermeye ve aynı zamanda düzenlemeye çalışan bir insan olarak gerek Boğaziçi gerek Bilkent'te okuyan bir çok bölümdaşımla sohbet etme fırsatı buluyorum. Genel olarak Bilkent'lilerin en büyük sıkıntıları bu tarz etkinlikler için sürekli İstanbul'a gidip gelmek için verdikleri uğraş. Kendileri öğrenci kulüpleriyle Ankara'da bu tarz etkinlikler gerçekleştirmeye çalışıyolar ama tabii bir yere kadar. Bir diğer önemli etkense, işletme okuyan bir öğrencinin olmazsa olmazı staj meselesi. Çoğu büyük şirketin merkez ofisinin İstanbul'da bulunduğunu göze alarak Bilkent'te okursan stajını büyük ihtimalle İstanbul'da yapmak isteyeceksin. Staj sürecinde maalesef her şey online bir şekilde çözülemiyor, çözülse bile tam olarak efektif olamayabiliyor. Okul döneminde staj başvurun sürecinde birkaç kez şirkete gitmek zorunda kalabiliyosun. Ayrıca bu işler hiçbir zaman kesin olamadığı için boşuna bir çok şirkete gidip gelmiş olabiliyosun. Ankara'da staj yapamazsın ya da stajının başvuru sürecini tamamen online bir şekilde tamamlayamazsın diyemem ama aksi ihtimal daha yüksek. Son olarak da bu konu vesilesiyle bir konuya değinmek istiyorum. Bazı arkadaşlar en saygın danışmanlık şirketlerine girmeyi galiba üniversite sınavında güzel bir derece yapmakla aynı şey sanıyolar. Son günlerde işletmeyle ilgili başlıklarda sıkça görmeye başladım McKinsey'ler, Bain&Co'lar, BCG'lar, PWC'ler havalarda geziyor. Arkadaşlar, yönetim danışmanlığı evet bazı yönleriyle çok güzel bir iştir, çok şey kazandırır size maddiyatın yanında. Ancak buralara girmek maalesef sandığınız kadar kolay değil, hatta buralarda o hayalini kurduğunuz meblağları kazanacak kadar çalışabilmek buraya girmekten bile daha zordur. Hedeflerinizin yüksekte olması çok güzel bir şey ama konunun en çok beğeni alan yorumunu görünce en azından bir uyarmak istedim sizi çünkü bu sektörde realistlik gerçekten çok önemlidir. Son olarak eğer Boğaziçi ve Koç ikilisi arasında aklında bir soru işareti varsa cevaplamaya çalışırım. Tercihlerde bol şans :) |
bu arada profil fotoğrafınızı her gördüğümde gülüyorum ![]() |
![]() Hocam amacım yurtdışında özel sektörde çalışmak. Okul bitince direk 40 bin dolar kazanıyım demiyorum tabii ki, 3-4 bin neyime yetmez? ![]() Koçla Boun'u kıyaslayamıyorum çünkü sıralamam 1199 ve Koç yüzde 0.01 ihtimal gelir. Bilkent ve BOUN'u kıyaslarken genelde bu işin içindeki insanlar yurtdışı için bilkent bi tık önde diyorlar, akreditesinin olması ve olanakları boğaziçine göre çok iyiymiş dediklerine göre. Boğaziçi içinse çap yapma olayı(işletme okurken psikolojiyi çapla okumayı düşünüyorum ![]() Boğaziçi: Çap, istanbul, okuduğun kişilerin kalitesi Bilkent: Vakıf olanakları, akredite, hocaların yurtdışı bağlantısı Yurtdışı için konuştuklarım dediğim gibi bi tık önde diyor bilkente ama bu çap olayı ve istanbulda okumak aklımı karıştırıyor cidden kararsızım. Ne dersiniz hocam? ![]() |
Akredite ve hocaların yurt dışı bağlantılarına gelirsek, tabii ki iki bölümün de hocaları hangi üniversiteden mezun nerelerle kontağı var ezbere bilmiyorum ama sana büyük bir avantaj sağlayacak kadar büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bu konuda Bilkent'in avantajı akademisyenlerle çok daha rahat iletişim kurabilecek olman. İkisinde de elinden tutup seni yurt dışına götürmüyolar o yüzden her türlü çaba göstermek zorunda kalacaksın. O yüzden Boğaziçi'nde yeterince çaba gösterdiğin zaman da yurt dışının kapıları sana açılacaktır bir şekilde. Ancak burda asıl soru senin nasıl bir yurt dışına açılma planın var? Eğer ben lisansı bitirip ardından hemen yurt dışında yüksek lisans yapmak istiyorum diyorsan evet senin için üniversite biraz daha ön plana çıkabilir ama eğer burda bir uluslararası şirkette işe başlayıp ordan yurt dışına transfer olmayı düşünüyorsan yurt içindeki konumun daha çok değer kazanacaktır. O yüzden eğer kafanda bu yaşta zor ama bir yol patikası varsa yurt dışında özel sektörde çalışma amacınla ilgili, onu söylersen daha kolay yardımcı olabiliriz bence. |
İllaki işletme mi olmalı staj yapıp danışmanlık şirketlerine girebilmek için? Analitik düşünen ve ekonomi okuyarak işin temelini alanlar da bu yolda ilerleyebilir. Üstelik bu tür şirketlerin çoğunluğunu mühendisler oluşturuyor, demek ki adamlar zorlanan ve başaran insan arıyorlar. Ya da kendini geliştirmek esas. Ayrıca bu tür şirketlerdeki ağır çalışma şartları, mesai anlayışının olmaması vs de diğer bir sıkıntı :) 3 yıl durup daha iyi maaşlı bir yere kaçmak için genelde bu tür şirketlere girildiği söyleniyor, doğru mudur hocam? |
|
Ekşide yazılanları görünce önce bir şaşırdım, daha sonra ilk hedefimin bu şirketlere kapak atmak olmaması gerektiğini idrak ettim. Sizin teyit etmeniz de gönlümü ferahlattı. Önemli olan kendimizi geliştirmemiz. İşte bu sebeple ekonomiyi seçtim. Hayırlısı olsun. |
Bu arada hocam Bilkentte yan dal varmış. Bilkente gidersem de psikolojiyi yan dalla alacağım. Boun işletmeye gidersem hedefim Çap+Yüksek+Erasmus+ingilizce+fransızca Bilkentte hedefimde tek fark çap yerine yan dal olacak. Hazırlığın yazından 2.sınıfın başına kadar fransızcayı halledeceğim. 2. sınıfta erasmus düşünüyorum. BOUN Bilkente göre hedefimle daha mı uyuşuyor hocam? ![]() |
Bu arada öğrenci misiniz siz hocam? |
Evet Koç'ta işletme okuyorum ben de hocam. |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle