Ankara'ya da bayağı güzel kar yağdı bu sene kar 25-30 cm'yi buldu. Köpeği yürüyüşe çıkarayım dedim kara batmaktan yürüyemedi. Köpeğin boyu zaten 40cm sadece kafası kalıyordu karın dışında sırılsıklam oldu.. |
| Sistemin nimetlerinden faydalanmak için sistemin kahrını çekmek zorundayız. |
| legal aut illegal in.. |
Bir memur sistemin nimetlerinden nasıl faydalanabilir? Sistemin nimetlerinden sadece aç gözlüler faydalanabiliyor, biz ise eziliyoruz. Yok özgürlük, yok hak bilmem ne bir sürü safsatalar uyduruluyor. Into the Wild, Fight Club gibi filmlere özeniyoruz. Özeniyoruz çünkü içinde bulunduğumuz sistemden hoşnut değiliz. İş adamları, otomobil tasarımcıları büyük ihaleler alarak ya da gözde otomobiller yaparak kime hizmet ediyor. Filmlerde görüyoruz rutin işlere sahip her gün masanın başında, bilgisayar karşısında işe sahip olan adamları. Hep hayatlarında değişiklik oluyor ya da değişime uğramak istiyorlar. Mesela Matrix.. Anderson neden Matrix'i bulmak için çaba sarf ediyor.. Bu hayatı seçmediğimiz gibi, istediğimiz tarafa yönlendiremiyoruz da.. Benzin istasyonunda çalışan bir işçinin o hayattan beklentisi ne, yaşayış amacı ne? Arabalara benzin pompalayarak neyi hedefliyor, geleceğini nasıl yönlendiriyor.. |
| Güzel yazı olmuş fakat götümüzü de yırtsak yüzyıllar önce oturmuş bir düzeni bozamayız. Hayat bu yapacak birşey yok sen teknolojik aletlerden usanırsın mesela c.telefonu 300-400 yıl önce yaşayan insan telefon olmamasından yani haberleşememekten yakınır insanoğlu böyle. |
Özet: İşsizlik kötü bir şey.. cıs, eee, kaka.. |
Yazınızı okudum. Gerçekten çok doğru şeyler demişsiniz. Mesela ben de bugün okula gitmedim evde yattım. Berbat bir gündü benim için. Hem canım sıkıldı, hem halsizdim, konuşacak kimse yoktu. Çok kötü bir şey insanın boş durmaması gerekli bana göre. Sistem kısmına değinmişsiniz. Kesinlikle katılıyorum size fakat bunun tartışmasını yapmak uzun sürer |
Sistemin nimetleri araba, telefon, bilgisayar vs. Bunlara sahip olmak istemiyorsan çalışmana da gerek yok. Evet o filmlere özeniyoruz çünkü uzaktan güzel geliyor onlar bize. Ama gerçekte öyle değil. Örneğin into the wild filmi. Burda çoğu kişi o adamın yaptığını yapmak istiyor ama eminim o hayata 1 gün bile dayanamazlar. İnsanlar köyden kente neden göç ediyor çünkü kent hayatı daha kolay geliyor. Malesef doğada farmvillede olduğu gibi mausela ürün ekilip toplanamıyor. O pompacının neyi amaçladığını biz bilemeyiz. Bir ferrariye benzin dolduran adam o ferrarinin sahibinden daha mutlu olabilir. |
| kapitalist sistemin en altında yaşayan kesimiz.bizden sadece günlük işlerimizi yapmamızı istiyorlar.vergi verelim,çalışalım peki ne için?ilerde çoçuklarımız olucak,aile kurucaz,bizler yaşlanıcaz,çocuklarımızda bu sistemin içine girip devam ettiricekler.sadece zengin kısım hayatlarını özgür yaşayabilicek.figt club filmde güzel deginmişlerdi bu konuya |
Aynen öyle anlatmak istediklerimi görmüşsünüz. Gerçi konu nereden nereye gelmiş |
Valla çok doğru yazmışsınız bu kısma da değinmek gerekti zaten..
Aynen öyle keşke bu sistemin zıttı olsa da onu savunabilsek.. |
| peki bizim istediğimiz sistem ne? |
Taksimin delisi gibi yazmışsın |
|
Haklisin dostum ayni fikirdeyim. Insanlar dogalarindan cok uzaklastilar. Dogal bir sekilde mutlu olmak yerine iphone denen alete bakarak mutlu oluyoruz. Kapitalist duzene gectikte ne oldu. Dusunsene eski savasci halklar bu halimizi gorse yuzumuze tukururdu resmen Okuyacaksinda buyuk adam olacaksin. Mantiga bak. Okudukta ne oldu. Zamaninda Cengiz Han butun asyayi fethetmek icin universiteye mi gitmis kredili fetih derslerinde notlari A mi gelmis yani Eskiden ne icin yasardik, ulke icin, onur icin, kadinlar icin yasardik. Simdi basimizi sokacak bi ev bulalim yaslanip emekli olunca rahatca geberelim diye yasiyoruz |
| başlığa : aynen öyle yaşam olmaz ya 150 kilo olur çıkarsın çok yaşamazsın zaten gecen gündüzün birbirine karışır ben de 1 haftadır evdeyim sadece bakkala çıkıyorum 2-3 günde fazla boş gezmemek lazım sevmediğimiz okul iyi ki var dedirtiyor insana |
Tamamen özgür düşünceye ve özgür iradeye bağlı bir sistem.. Ama gel gelelim bu sistem kapitalistlerin çıkarına tamamen aykırı..Yoksa onlara kim hizmet edecek değil mi ? 15 yaşımdan beri her gün bu kapitalist sisteme lanet ve beddua ediyorum..insanların hayatını mahvetmenin vebalini tadacaklardır.Beter olurlar inşallah |
| geçenlerde izmirdeki evime tadilat yaptırdım, bak kimler çalıştı 1. boyacı 2. fayansçı 3. pvc ci 4. laminat parkeci 5. tesisatçı 6. elektrikçi 6. amerikan panel kapıcı 7. mutfak için mobilyacı ... bunlar olmasaydı ben bu işleri yapamazdım, onlarda benim yaptığım işi yapamazlar, demekki hayat böyle, hepimiz birilerinin işini yapıyoruz... ama yazdıklarının bir kısmına katılmıyorum, çalışmak güzel ve özenilesi bişey değil, çalışmak insan doğasına aykırı, ispat istiyorsan sana cennette iş vaat ediliyormu? insan doğası yiyip,içip,sevişip yatmak ister, eğer imkanım olsa kesinlikle çalışmazdım... |
|
Gerçekten dünyada sevmediği işi yapmak zorunda olan ailesine bakmak zorunda olan hergün ona dayatılan şeylerle kendini yoran ve düşündüğü tek şey akşam önüne konacak yemek olan insanlarda var. yaşamak bundan ibaret olmamalı bu kadar basit olmamalı.sabah 8 akşam 5-6 artık ne zaman paydos ediyorsanız peki sonra bir dizi saçmalıkla geçiyor gerçekten ömür. 30 yılını bir masanın başında mühür basarak geçirmiş olan Bay Watanabe 1 yıldan az ömrü kaldığını öğrenince, o güne dek hiç yaşamamış olduğunu hisseder. Ancak yaşama duygusunu kolay kaybetmeye niyetli değildir bir akira kurosawa filmi izlemenizi tavsiye ederim.aklıma geldi paylaşayım dedim konumuzla alakası olduğu için. http://www.sinegoz.com/japon/yasamak-ikiru-1952/ |
- Son 3 gündür boştum ve uykudan uyandığımda kendimi bitkin, halsiz ve yorgun hissediyorum. Halbuki yapacak bir işim olduğunda günde 4 saat bile uyusam çok dinç bir şekilde alarm çalmasa bile ayağa kalkabiliyorum. Üstelik kendimi yorgun, halsiz ve bitkin de hissetmiyorum (3'ü de aynı anlama çıkıyor olabilir sözlükte araştırmaya bile üşendim) Dün evden çıkayım dedim çıktık gece 3'e kadar dolaştık arkadaşlarla ertesi sabah bir kalktım yine aynı his. Bugün de çıkacağım dışarı dedim ama hiç içimden gelmedi. Telefonum çalıyor canım açıp konuşmak bile istemiyor. Kim konuşacak şimdi yarım saat diyorum kendi kendime.
- Geçmişteki insanlara bazen acayip özeniyorum yani öyle böyle değil. O çağlarda yaşamak istiyorum. O çağlarda adrenalin, yaşama sevinci ve yaşama korkusu vardı. Bir şeyi kaybetmekten korktuğunuzda ona daha tutkuyla kapılırsınız. Yaşama sevinci de böyle bir şey aslında. Yaşam koşulları zor olsa yani vergi, borç gibi ilkel şeylerden bahsetmiyorum o çağlardan bahsediyorum. Yaşamayı daha çok severdik yaşama sıkı sıkı sarılırdık. Böyle depresyon, psikolojik sıkıntılar ortaya çıkmazdı. Kendimizi neden bir hücreye kapalı tutuyoruz? Evleri artık barınmadan çok bir yaşam alanı gibi görüyoruz ve eve bağlanmamız için ise türlü türlü teknolojik aletler mevcut.
- Bir mağara adamı bir gün boyunca mağarasından hiç çıkmasa kafayı yerdi değil mi? Biz de her gün ilgilenmediğimiz işleri yaparak, bize zorla dayatılan emirleri uygulayarak mağara adamının mağarasında öylece durduğu anı yaşamaktayız. Öyle bir hale geldik ki içinde bulunduğumuz durumu anlatanları ağzımızı açarak dinler olduk. Vurgulamak istediğim çok fazla yer var ama boş boş yazdığım için onlarda bu yazıların arasında kaybolup gidecekler. Artık çoğumuzun işi belli saatlerde belli yerlerde durarak bizden istenileni yapmak oldu. Geçimimizi masa başında oturup kağıt zımbalamakla, benzin pompalamakla geçiriyoruz. Peki ne için? Başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak için.. Eski çağlarda insanlar barınağını, gıdasını sağlamak için geçirirdi. Ancak biz bunları sağlamak için dolaylı yollardan başkalarının işlerini yaparak sağlıyoruz.
- Başkalarının işlerini yapmaktan kendimize vakit ayıramıyoruz. Son model telefonu almak, halktan kopmamak için gündemi takip etmek, modayla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Hepsi başkaları için.. Her gün saat 8'de evinden çıkıp benzin istasyonuna gidip benzin pompalayarak kendimize ne kazandırıyoruz? Kendimizi geliştirmek için neden uğraşmıyoruz? Okumak dışında yapabileceğimiz tonlarca şey var ancak toplum bizi bunlardan uzaklaştırarak bizi okuyup bir iş sahibi olmak zorunda bırakıyor. Aslında bunları yaparak kendimize zarar veriyoruz. Kendimizi bu basitleştirilmiş sistemde hapsediyoruz.
- Bu yüzeyselleşmiş sistemde farklı fikirleri olanlara ise deli gözüyle bakıyoruz. Dünyayı dolaşmak isteyen insanlar bize neden garip geliyor? Her gün aynı saatlerde kalkıp kağıt zımbalamaktan, masa başında oturmak zorunda kalmak bize neden normal geliyor? Bu yüzeyselleşmiş sistem yüzünden yeteneklerimiz ve tecrübelerimiz değersiz oluyor ve gittikçe köreliyor. Mesela tıbbı neden gözümüzde bu kadar büyütüyoruz? Pratisyen olmak için 7-8 senemizi neden stres altında yaşayarak geçiriyoruz. Hepsi sadece günde 15 saat çalışıp, gece nöbetlerine kalıp, başkalarının derdiyle uğraşmak için.. Bir insan doktor olmayı neden isteyebilir ki?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi F5 -- 4 Mayıs 2012; 23:30:52 >