Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
2
Cevap
583
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Ben Türkiye olsam/Ayşe önal
C
19 yıl
Teğmen
Konu Sahibi

Star gazatesi/ Ayşe önal

Ben Türkiye olsam, İstanbul’da tam özgür, tam bağımsız bir İslam Araştırmaları Enstitüsü açardım. Dünyanın önde gelen İslam uzmanlarını buraya toplardım. ‘İşte size mekan, işte size imkan’ deyip, önümüzdeki yüzyılda kaçınılmaz olan İslam reformunu tartışmalarının liderliğini üstlenirdim. Hiçbir müdahalede bulunmadan, bilimin adabını bozmadan, hiçbir ulusal fobi ile berbat etmeden, batı dünyasını kıskandıracak, doğu dünyasını imrendirecek ve herkes için kısa sürede İslamiyet biliminin Kabe’si haline gelecek bir merkez. İslam Cambridge’inden söz ediyorum. Bunun getireceği saygınlığı ve yeryüzüne katacağı faydayı hayal edebiliyor musunuz? Ancak bunu yapmak için kuşkusuz temiz bir akıl ve gerçek bir vatan sevgisi gerekiyor. İkbale tedavül edilmiş ‘vatan sevgisi’ bunu sağlayamaz.

Neden Türkiye bu kadar önemli? İslami şiddetle, kadın üstünden, metro bombaları üstünden, kelle uçurma üstünden karşılaşan dünyaya Müslümanlar ‘İslam bu değil!’ diyorlar. O zaman Müslüman olmayan dünya, bize çok ciddi bir soru yöneltiyor. ‘O halde İslam ne!’ Cevabını verebilme yetkisinde saygın bir merkez yok. Türkiye dünyanın odaklandığı bu soruya cevap veren (veya arayan) bir merkezin sahibi olmayı başardığı anda yeryüzüne istikamet vermek gibi görkemli bir gücün de sahibi olacak.

Bu hafta Londra’da bulunan İslam düşünürü Ahmed Hulusi’nin sohbet toplantısına katıldım. Müslüman olmayan dünyanın büyük bir korku ve merakla sorduğu soruların tamamına cevap olabilecek bir aydınlığı vardı. İnanılmaz şeyler söylüyordu; ‘Bir şeyi anlamak için ortadaki sisteme bakmak lazım. Eğer ortadaki uygulama verilen bilgi ile uyuşmuyorsa durumda bir yanlışlık var demektir...

Sünnet içinde bulunduğun toplumun kurallarına saygılı olmaktır. İçinde bulunduğun toplum gibi giyinmek, içinde bulunduğun topluma katılabilmektir...

Bir durumu duygusallıkla değil, mantıksal bütünlükle algılamak, akıl ve sistem içinde algılamak gerekir. Bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanır. Duygusallık evren anayasasına terstir.

Herkes Allah’a yakınlaşmak ister. Sen aklınla Allah’a yakın ol.’

Ahmed Hulusi’nin bunları İstanbul Bağımsız İslam Araştırmaları Merkezi’nde yeryüzünün en saygın düşünürlerine anlattığını hayal edebiliyor musunuz? Yaratacağı etkiyi...

Ben Türkiye olsam, dünyanın bir derdine ışık tutar, bedelini de ekonomi dahil, Kürt meselesi dahil, vasıfsız genç nüfus dahil her derdimin nakit çözümü olarak tahsil ederdim.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengiz571 -- 12 Ekim 2005, 14:26:13 >

É
19 yıl
Binbaşı

yıllarca ne türk birliği ne de islam birliği kuralabildi

müsade etmediler cengizim

bundan sonrada olmaz sanırım



İ
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: cengiz571

Bir durumu duygusallıkla değil, mantıksal bütünlükle algılamak, akıl ve sistem içinde algılamak gerekir. Bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanır. Duygusallık evren anayasasına terstir.

Herkes Allah�a yakınlaşmak ister. Sen aklınla Allah�a yakın ol.�



şuraya takıldım

bütün yanlışlıklar duygusallığa dayanırmışmış. duygusallık evren anayasasına tersmişmiş

asıl tüm sorunları üreten zihindir.eğer kalpten bakarsan dünyaya tüm sorunlar çelişkiler yok olur.

aklı yüceltiyorsun peki niye duyguları bastırıyor onları küçümsüyorsun ?

Herkes Allaha yakın olmak ister. peki niye aklımla yakın olmak isteyeyim.kim sadece akılla yakın olmuş?

isteyen zihninde isteyen kalbinde bulur.

her şeyi akıla rasyonaliteye vurmak tam bir delirme reçetesi.


yazı için sağol cengiz



DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.