İnsanlık kavramı, diğer insanların önemsenmesiyle oluşmuştur zaten hocam. Ki bu hayvanlarda da görülmekte. Kaplumbağalar ters dönen kaplumbağalara yardım eder. Çok sevimli keratalar. |
İyilik yaptığımızı kim söyledi |
İyilik yaptıklarını kim söyledi ? Ayrıca iyilik sadece kendi aralarındadır. Mesela başka biri ölmüş gebermiş umurunda olmaz. Çok azdır dürüst ve doğruları söyleyen. Şu zamanda modern batı dedikleri devletler sadece kendilerine işliyor. Menfaat uğruna sırf kendileri için başka ülkeleri sömürüyorlar. Yetmiyor ülkeleri parçalara bölüyorlar sırf kendi ülkeleri huzura kavuşsun diye. |
ateistlerin büyük bir çoğunluğunun ateist olma sebebi zaten dindeki kötülükler. sırf bir fikri yeterince kanıt yok diye kabul etmediği için sonsuz işkence görme fikrini vicdanı kaldırmayan birine sonsuz işkence taraftarlarının sende vicdan yok neden iyilik yaparsın demesi ayrı bir komik. |
Ama hic bir aslan ceylanı yakalayında. Dur olm yeme iyilik yap demiyor. Yada grup lideri yaşlanınca digeri. Ulan yaşlı başlı aslan. Saygı gostereyim Demiyor. Doga boyle. Guclu olanın yenmesi uzerine kurulu iken. Etiklik. Ahlaklilik. İnsanin kendini bastırma yôntemi. |
Bıkmadınız şu lafı söylemekten. Sonsuz cehennem olmasaydı ne yapacaktın, iman mı edecektin ? |
Hırsızlık neye göre yasak? Kanunlara gore mi? Kanunları koyan yine insanlar. Din kavramında ki yadaklara isyan ederken kendi koydugum yasaklara uyuyorum. Ne kadar sacma. Hırsızlık servest olmalı. Dogada çalma diye bir şey yok. Yılanlar kuşların yumurtalarını yerken üzülmuyor. Sırtlanlar baskaların yemeklerine çökerken ahlak demiyor. Doga acımasız ve gücün varken akla gelen her yol ile en güçlüsü olmaya çalısacaksin. Bu bazen para bazen silah bazen akıl ile olur. Ama bunları durdurmak icin kurallar koymak sacmalık. |
İnsanlar da doğada diğer canlılarla birlikte yaşıyor. O yüzden insanlarla hayvanları karşılaştırmak için doğada yok demek saçma olur. İnsanda varsa, doğada da vardır. İyilik, merhamet duygusuyla doğru orantılıdır. Merhamet olmasaydı annelik güdüsü olmaz, canlılar üreyemez, ürese bile yavrularını ölüme terk ederdi. Merhamet duygusunun ilk canlıdan itibaren var olduğunu anladığımıza göre, merhametin de evrimsel süreçle gelişim gösterip, canlıların bazılarında daha yüksek seviyelere ulaştığını öngörebiliriz. Yani iyilik yapma dürtüsü doğada vardır. |
"Din kavramında ki yadaklara isyan ederken kendi koydugum yasaklara uyuyorum. Ne kadar sacma. " o ateiste göre 1500 yıl önce birinin uydurduğu kurallar allah var kurallarını ret ediyorum demiyor adam. ilk olarak ayetler var ayetler kafasından kurtulun. görebileceğin üzere insan o canlılardan çok daha gelişmiş bir beyne sahip. gelişmiş beynimizde empati var hayvanlarda bu yok. bütün iyiliğin kaynağı empatidir. |
World of tanks adlı oyunu oynuyorum. Hafif tanklar hızları sayesinde bazen kaza yapıp ters dönebiliyor. Vurulmayı göze alarak gidip yardım ediyorum. Ters dönmüş bir tanktan gelen "help, help" çağırılarına sessiz kalamıyorum. "Thank you bro" demeleri yetiyor benim için. Herhangi bir sevap beklentim yok. Yine oyundan örnek vereyim. 2 seviye farkla takım kuruyor oyun. 5. Seviye ile 3. Seviye karşı karşıya geldiğinde 3.seviyelerin pek şansı yok, casusluk dışında takımada hiçbir faydaları yok. Fakat yinede eğer güçlü bir tank varsa altımda böyle tankların önüne geçerek vurulmalarına engel olmaya çalışıyorum. Sadece çocuk mutlu olsun diye yani, hemen ölmesin biraz oynasın diye, yoksa takıma bana bi faydası yok. Buradada herhangi bir sevap beklentim yok. Sadece oyundan örnek verdim, yani oyunda bile bu hassasiyet gösterilebilir. Eminim ateistlerinde reel hayatta buna benzer karşılıksız iyilikleri vardır. Bunun sebebi din değil. Bu her insanda kök salmış birşeydir. Bir canlıya yardım etmek, ona acımak, mutlu olduğunda mutlu olabilmek, üzüldüğünde üzülebilmek insani birşeydir. Siz aciz kalmış bir insana yardım ettiğinizde burada dini bir menfaat gözetmezsiniz. Kişinin dinine milliyetine bakmazsınız. Bu tamamen hayatta kalma içgüdüsünün tezahürüdür. Kendiniz gibi onlarında hayatta kalmasını istersiniz. Bu yüzden iyilik yapar ve bundanda mutlu olursunuz. Mesela benim bahçeme bir kedi yavrulamış haberim yok tabi. Bahçeyi sulamaya gittim birde ne göreyim sevimli sevimli yavrular bahçemde geziyor. Hatta çiçeklerimin sebzeleriminde ufaktan içine etmişler. Bahçeden atmadım tabi, bir kaba süt döktüm ve önlerine koydum. Kullanmadığım bir yastığı bahçenin köşesine koydum, orada yatıyorlar. Annelerinide göremedim kaç gündür, kim bilir ne geldi başına. Sahiplenmiş olduk kedileri. Bunu yaparken herhangi bir sevap beklentim yoktu, tamamen doğal gelişen birşey bu. Hatta şu ilginç bulduğum örneği verip mesajımı sonlandırayım. Hollandada bulunduğum süre içerisinde 2. Dünya savaşına katılmış biriyle konuştum. Bana maziyi anlattı. Bunlar Alman bombardımanlarının altında ölümü beklerken, bir Alman askerinin bunları güvenli bir yere götürüp onlara yemek ve su verdiğini anlattı. "Ekmeğinin yarısını bana verdi" dedi. Bunu anlatırken adamın gözünden yaşlar geliyordu. Savaşta bile düşman iyilik yapabiliyor sonuçta. |
Bu arkadaşın önce doğada güçlünün değil uyum sağlayanın hayatta kaldığını öğrenmesi gerek. |
Ateist olarak ben yapmıyorum uzun süredir ama yapmama sebebim insanların yaptığım iyiliği enayilik olarak görmeleri bir kendilerinden ezik biri olarak görüyorlar.Bunu o kadar çok tecrübe ettimki artık kimseye acıyamıyorum peki bu durum beni kötü biri yapar mı ? |
Olumsuz tecrübelerden yola çıkarak tüm insanlığa cephe alma sendromu. Kolay yakalanılır. Kısa sürede etkisinden kurtulmak gerekir. Herkesin böyle olmadığını bilmek gerekir. |
Merhamet duygusunun hayvanlarda bile olduğunu defalarca kere örneklerle görmüşüzdür. İnternette kedi yavrusunu sahiplenen köpekleri, domuzlara sarılan maymunları vs çok görmüşsünüzdür. İnsanda da bu böyledir. Bir insanın sevgi, saygı, hoşgörü, vicdan gibi değerlere sahip olması veya erdemli olması için, tanrı inancı şart değildir. Bu konu bu forumda yüzlerce kere açılmıştır, her defasında yazdık çizdik, bu inançlılar okuma bilmiyor mu, sadece yazmayı mı biliyorlar, ben de bunu anlamıyorum. İslamın olmadığı çoktanrılı dönemlerde de aynı şekilde, her ne kadar farklı kültürel bir ortam yaşanmışsa da, gene aile, ata, kadına saygı gibi konular ön plandaydı. Kaldı ki, İzlanda gibi nüfusunun %80'inden fazlası ateist olan bir ülkede, suç oranının dünyadaki en düşük seviyede olması, insanları diğerlerini öldürmekten, tecavüz etmekten, çalmaktan alıkoyan şeyin, bir Tanrı inancı ve korkusu olmadığını açıkça gösteriyor. İnançsız insanların karanlık tarafta, inançlıların aydınlık tarafta olduğu Star Wars tarzı hayat felsefenizi bir kenara atın artık, ve gerçeklerle yüzleşin. Allah'ın yarattığını iddia ettiğiniz, ancak ona ve sözüm ona kurallarına biat etmeyen toplumlar, ister barış, ister kültür, ister teknoloji ve ister toplumsal açıdan, kendilerini Allah'ın yarattığına inanan ve bütün hayatını bu temelde yönlendiren toplumların belki yüz yıl ilerisinde yaşıyorlar. İnançlı ülkelerde nereye baksanız, hangi taşı kaldırsanız altından bir sapıklık çıkıyor, bizdeki Ensar vakfındaki erkek çocuklarına tecavüz olayı gibi. Bu olay patlak vermese, şimdi belki bu forumda bile birileri bize Ensar Vakfının ne kadar iyi ve örnek bir müslüman topluluğu olduğunu anlatıyor olacaktı. Bugün henüz patlak vermeyen diğer vakıflar, imam hatipler, sosyal kuruluşlarda şu an biz bunları konuşuyorken kim bilir ne derece pislikler dönüyordur, o muhteşem müslümanlardan oluşan vakıf görevlileri, o örnek gösterilen müdürler günde kim bilir kaç küçük çocuğun ırzına geçiyor, aynı günün akşamı vekillerden bakanlardan ödüller alıyorlardır. Bakara suresinin 7. ayetinde şöyle der: "Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de bir perde vardır. En büyük azap onlaradır." Tabi ömründe Kur'an okumadan müslüman geçinen süslümanlar bilmezler bunu, ama eğer bir tanrı var ise, en büyük azabı onun ismi üzerinden siyaset yapanlara, kazanç sağlayanlara, can yakanlara, haksızlık yapanlara, nifak tohumu ekenlere vereceğine şüphem yok. |
aileden ve çevreden aldığı tecrübeler neticesinde |
Insanlarin davranislarini belirleyen sosyal kurallar belirlemesi dogaya aykiri davrandiklarini gostermiyor. Insan gibi sosyal canlilarin da ayni insanlarda oldugu gibi kurallari var. Sirtlanlarin gucten dusmus yasli bireylerle yemeklerini paylasmasi gibi ornegin. Her bireyin kendi malini mulkunu korumaya calismasi yerine bunu herkes icin yapan bir teskilat kurulmasi ve bunun "yasak" ilan edilmesi daha verimli bir sosyal yasama yol aciyor. Mesele bu yalnizca. Olayin ateistle olan ilgisi de su, ateist zaten kural tanimaz, hic bir seye inanmayan pis kaka insan degil. Ateiste gore yasalar, akil ile, dusunulerek ve sebebi tartisilarak olusturulmalidir. Çöl bedevilerinin gördüğü rüyalara göre değil. |
Asıl iyiliği ateistler yapıyor, Iyilik karşılıksız yapılır, Cennette karşılığını alacağım umuduyla değil. Iyiligı sadece müslümanlara has zannetmen,ahlak felsefesınde ne kadar geri olduğunu ortaya koyuyor. |
Kendine yapılmasını ıstemedıgın şeyi başkasına yapma... Empathy kavramı Ahlak felsefesînin temelîdir. |
Mantık saygıyı degil güclü olmayı savunur. Aile kavramı sacmalık. Dogdum buyudum ve onları sömürdüm. Daha fazla sömürebiliyorsam devam ederim yapamıyorsam ayrılırım. |
Sonuçta bir evrilmenin ve doğanın başkalaşması sonucu ortaya cıktıgına inan bir bireyin iyilik yapması, hele ki etik kurallar ahlak içinde yaşaması çok saçma.
Doga da hic bir örneği yok iken etik ahlak sergileyen insan neden bunu yapıyor ki?
Güclü isen yazıfı ezmeli, elinde fırsat var iken yok etmelisin.
Hırsızlık ve diger seyler normal olmalı doga bunu söyler.
En güclüler hayatta kalacak ve evrilmeye onlar devam edecek.