Arkadaşlar selam, 1 sene fitness antrenörlüğü yaptım asıl işim de antrenörlük zaten ama kazandığım para çok azdı asgariden bile az ve patronumun bana ettiği küfür de bardağı taşıran son damlaydı bıraktım işi. Sorun şu ki yaşadığım yerde spor salonlarının hemen hemen hepsi aynı paraları veriyor kendi işimi maalesef yapamıyorum, 1 tane özel ders öğrencim var tek para kaynağım o, deli gibi reklam veriyorum yok kimse gelmiyor. Bir sürü borcum ve Eylül ayı için ödemem gereken başka şeyler de var, günlerdir kız arkadaşımda kahvaltı yapıyorum yemek yiyecek 5 kuruş param kalmadı ve maalesef çevreme asla yapmam aç kalırım da yine yapmam dediğim işe garsonluğa giriyorum bugün. En son liseyi bitirdiğim yaz yapmıştım ve patronla kavga edip bir daha tövbe diyerek bırakmıştım. Şimdi asla yapmam dediğim şeyi yapıcak olmak çok koyuyor bana kendime olan saygımı zedelemişim gibi hissediyorum. Sizce fazla mı abartıyorum ?
Şu an paraya çok sıkışık durumdayım 1 ay çalışır bırakırım bir yandan okuyorum hala zaten, statü olarak düştüğüm hissi çok koyuyor insanlar bana hocam diyordu benim lafım geçiyordu spor salonunda şimdi masa silip boş toplayacağım hayatın ne getireceği hiç belli olmuyor cidden. Okul döneminde sadece özel ders vererek bir şekilde idare ederim kendimi, asıl işim dediğim gibi antrenörlük.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Beyaz Atlı Playboy -- 30 Ağustos 2024; 12:38:25 >
bak sen üni öğrencisisin garsonluk yapmayı statü düşmesi olarak görüyorsun. ben beyaz yakalıyken kovulduğum için garsonluk yapacaktım. ben 3 ay önce işsizlikten bunaldığım için birkaç haftalığına baristalık yapacağımı sevgilime söylemiştim, geçen sene beni kovan şirket kovmasaydı şu an 60 70k maaş alacaktım, sinirlerim gerilip o şirkete bir daha sövünce takıntılısın deyip terk edildim. insanlık bitmiş.
Endüstri mühendisiyim ben, üzerine lojistik alanında yüksek lisansım var. Fakat işimi hiç yapmadım, basın sektöründeydim hep. Tepem atınca en son varımı yoğumu sattım, aldım valizimi, üç kuruş birikimimle yurt dışına taşındım, 26 yaşında.
Taşındıktan sonra evrak işleri beklediğimden uzun sürdü, hemen de istediğim gibi bir iş bulamadım. Freelance yaptığım yazarlık işlerinden ve instagram'daki influencer anlaşmalarından üç kuruş para geliyordu, kalan için kenardaki hazır parayı yiyordum. Baktım sürdüremeyeceğim, girdim bir restoranda mutfakta çalışmaya başladım. Müdürüm benden 5 yaş küçük üniversite öğrencisiydi, bütün iş arkadaşlarım üniversitede okuyorlardı. İş bulana kadar mutfakta ızgarada hamburger çevirdim servis ettim.
Bu süreçte kendimi bazen çok yorgun ve çaresiz hissettim, ama aklıma hep şu vardı: İşin ne olduğu önemli değil, önemli olan onurla çalışmak, nsanların ne düşündüğüne takılmadan, kendi yolunu çizebilmektir.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >