arkadaşlar sevgilim 2 gün evvel şutladı beni, tabi dolayısıyla 2 gündür ömrümün en rezalet günlerini geçiriorm, tarif edilemicek bi şekilde kötü durumdayım, neden olarak da beni yeterince sevemediini söledi, ama benden tamamiyle kopmuo, yani arkadaş olalım yanımda olmandan mutlu olurum fln dio, biliorm belki daha da kötü olcam ama ben her yolu denemeden vazgeçmek istemiorm, ben de ona dedimki ilk tanıştıımız günkü gibi olalım, ii arkadaş olalım, ama ben bu kızı deliler gibi seviorm ve kendime bi şekilde aşık etmem lazım, işte sorun bu, ben bu kızı kendime nasıl aşık edebilirim??? bu konuda her türlü yardıma ihtiyacım var, lütfen her türlü fikre açığım
durummlarımız yakın saylır tek fark sen kızla çıkmışsın ben ise hiç çıkmadım beni reddetti arkadaşız şimdi eskisi gibi ama ben onu 2 senedir seviyorum hala .... LÜTFEN BİZE YARDIM EDİN ! ! !
biraz tarzınızı değiştirebilirsiniz. mesela giyim tarzınız olabilir veya konuşma şekliniz. ama en önemlisi üzerlerine fazla düşmeyin. sanki hayatınızda başka bir kız varmış gibi davranın. buluşma günlerinde başka bir arkadaşa sözüm var veya misafirim gelicek ona zaman ayırdım falan gibi...UNUTMAYIN UMUTSUZLUK YOK KAÇAN. KAÇAN KOVALANIR. hepinize kolay gelsin
size en ii bu gider heralde aslında thebig e daa cok gidio ama olsun hepsi aynı diilmi sonucta ahhh su kızlar ahh
Biz En İyisi...
"arkadaş kalalım."
İşte yine o! O klasik, söyledikçe tükenmeyen, yazdıkça bitmeyen, konuştukça sonlanmayan söz; "arkadaş kalmak". Biten bir ilişki için değil, başlamamış bir ilişki için söyleniyor bu kez. Ama, sonuçları açısından farklı olduğu söylenemez. Her durumda, "Hayır" kelimesinin kibar bir karşılığı oluyor. Hayır! Seninle olmaz! Artık olmaz! Hiç olmaz!
"Lütfen üzülme! Niye üzüldün ki şimdi?"
Niye mi üzüldüm? Hiiç, bakır üretimimiz azalmış bu yıl, aklıma geldi birden ona üzüldüm. Başka neye üzülebilirim ki?
Senin bir başkası için güleceğine, bir başkası için üzüleceğine üzülüyorum. Benimle bunları hiç yapmayacak olmana üzülüyorum. Beni, gelecekte hayatına girecek adama tercih etmemiş olmana üzülüyorum. Bir başkasını, kendin için daha iyi bulmuş olmana üzülüyorum.
Sana hiç sarılamayacak olmama üzülüyorum. Seninle yaşayamadıklarımız beni üzen. Yaşayabileceklerimiz. Yapabileceklerimiz. Ve tüm bunları, yani hayalini benim kurduğum şeyleri şu an senden haberdar bile olmayan biriyle gelecekte yapacağını bilmek. O birinin gelip benim kurduğum hayalleri sahipleneceğini, yaşayacağını bilmek. Bir süre sonra senin için arada bir hatırlanıp aranacak kişi haline geleceğimi, en mutlu anlarında beni aklına bile getirmeyeceğini bilmek. O anlarında yanında olamayacağımı, sana sarılıp saçlarını okşayamayacağımı, en önemlisi o mutlu anları yaşatan kişinin ben olamayacağımı bilmek.
Daha ne dememi istiyorsun? Neye üzülüyor olabilirim?
"... ama bir de şöyle düşün, dost olarak da pek çok şeyi paylaşabiliriz."
Doğru! Paylaşabiliriz elbette, ama sadece "pek çok şeyi". Her şeyi değil. Oysa ki ben her şeyi paylaşmak istiyorum seninle, hiçbir şey eksik kalmasın istiyorum, yaşanacak ne varsa yaşamak istiyorum, çünkü sen buna değecek birisin. Tüm bunları yaşamak için seçtiğim çok özel birisin sen. Dostum değil, sevgilim, eşim, hayatımı paylaşacağım kişi olmalıydın. Canım sıkkın olduğunda kucağına kıvrılabileceğim, beni avutmasını isteyebileceğim, neşeli olduğumda keyifle sarılacağım ve uzun uzun öpeceğim, elinden tutup başka kimse yokmuş gibi şehirde sonsuza dek dolanacağım kişi olmalıydın!
Dostunla yapamazsın bunları.
Dostunla ne yaparsın biliyor musun? Uzun uzun konuşursun. Bazen sevgiline bile anlatmayacağın şeyleri anlatırsın. Canın sıkkın olduğu zaman şımartılmayı da istersin, hafif iltifatlar almayı da, hatta belki arkadaşça flört etmeyi dahi, ama hepsi o kadar.
Tüm bunlar, diğeriyle karşılaştırıldığında çok zavallı bir teselli oluyor.
Dostunla konuşursun. Arkadaşlarını anlatırsın. Hayatındaki diğer erkekleri anlatırsın. Seni nasıl üzdüklerini, nasıl sevindirdiklerini... Ve o dostun, arkadaş kalamamışsa seninle, yani yüreğinin derinliklerinde bir yerde hala seviyorsa seni, tarif edilemez bir acıyla dinler sadece. Diyecek bir şey de bulamaz. Senin nasıl ciğeri beş para etmez serserilerle birlikte olduğunu, niye o kişiyi sana tercih ettiğini, seni nasıl mutlu edebileceğini düşünür durur. O yüzden ileride sevgililerinle, yani gelip hayallerimi çalacak hırsızlarla yaşayacağın problemleri anlatırken bana, gözlerimde sessiz bir isyan görürsen şaşırma. Ve bil ki, hala dostum değilsin sen benim. Hala sevgilimsin. Öpemediğim, sarılamadığım ve dokunamadığım sevgilim. Hala içimde bir yerde yaşıyorsun demek ki. Ve hep orada kalacak bir kısmın... Yaşanamayanlar listesinde ömrümün sonuna dek duracaksın. Liste çok kabarık... Ama sen en üstte olacaksın, ta ki senden sonra biri çıkıp aynı acıları yaşatana kadar.
"... seninle konuşmak çok hoş, üstelik eğlencelisin de, ama..."
Ama bir şekilde olmuyor işte. Bir şekilde sana uygun değilim. Seni güldürebilirim, şımartabilirim, kendini iyi hissetmeni sağlayabilirim, hatta "fazla ileri gitmeden" flört bile edebilirim, ama sana asla dokunamam. Buna izin vermezsin. Sana bir şekilde daha uygun ve seni illa ki daha çok üzebilecek birini bekliyorsun, biliyorum. Erkekler de kadınlar da hiçbir zaman kendilerine uygun birileriyle beraber olmaz çünkü. Mutlu olabileceğini hissettiği ilişkiden kaçar. Kendisini daha fazla üzebilecek birini bekliyordur çünkü. Ona daha fazla acı yaşatacak, kaprislerini çekmeyecek, ağlatacak birini. Biliyorum, çünkü ben de öyleyim. Şimdiye kadar bana uygun ilişkilerden kaçıp beni daha çok üzeceklere yönelmedim mi sanıyorsun. Şu nefret ettiğim, "arkadaş kalalım" lafını benim bile söylediğim oldu. O yüzden anlıyorum seni. Bu üzülmemi engellemiyor. Bir yanımın senden nefret etmesini de. Ama anlıyorum işte. Allah kahretsin ki, anlıyorum.
Anlamasam belki daha kolay olacaktı. "...yani..."
Arkadaş kalalım.
Biliyorum, ama biz en iyisi arkadaş kalmayalım. Sen arkadaşım olarak kal istersen, ama ben bir yönümle hep seveceğim seni. Seninle yaşanamamış bir sürü şeyim var çünkü. O şeyleri yaşamadan seni unutmam mümkün değil işte. İşin komiği ne biliyor musun? Tüm bunları yaşamış olsaydık, belki de "Evet." diyecektim sana ve bunda samimi olacaktım. Çünkü hayallerimi tüketmiş, çoğunun sadece hayal olduğunu anlamış olacaktım. Ama bunları yaşayamadan "Evet" dememi bekleme benden. Hiç aklımdan çıkmayacaklar çünkü. Hep içimde yaşayacaklar. Gerçeğinden daha güzel olarak hem de. Onları tüketmeden seninle arkadaş olamam ki...
Yine de "Evet." diyorum sana. Seni tamamen kaybetmeyi göze alamıyorum çünkü. Sonunda daha kötü olacak, biliyorum. Seni sevmiyormuş gibi yapmak rollerin en zoru, ama deneyeceğim. En azından gittiği yere kadar. Hayatımdan çıkmanı istemiyorum çünkü. Bir gün "Evet" diyebileceğinin umudunu yitirmek istemiyorum. Bu yüzden, ben daha fazla rol yapamaz olduğumda, beni çok suçlama. Seni sonsuza dek yitirmek istemiyordum çünkü. Bir şekilde yanımda olmanı istiyordum. O zavallı teselliyi kabullenmeye çalışmak, senin başka kişilere yaşayacağın acılara, sevinçlere katlanmak ve seni umarsızca sevmek...
Kızma bana. Birgün daha fazla rol yapamayacağım çünkü, biliyorum. O gün geldiğinde, suçlama beni yeter. Elimden geleni yaptım çünkü...
arkadaşlar sevgilim 2 gün evvel şutladı beni, tabi dolayısıyla 2 gündür ömrümün en rezalet günlerini geçiriorm, tarif edilemicek bi şekilde kötü durumdayım, neden olarak da beni yeterince sevemediini söledi, ama benden tamamiyle kopmuo, yani arkadaş olalım yanımda olmandan mutlu olurum fln dio, biliorm belki daha da kötü olcam ama ben her yolu denemeden vazgeçmek istemiorm, ben de ona dedimki ilk tanıştıımız günkü gibi olalım, ii arkadaş olalım, ama ben bu kızı deliler gibi seviorm ve kendime bi şekilde aşık etmem lazım, işte sorun bu, ben bu kızı kendime nasıl aşık edebilirim??? bu konuda her türlü yardıma ihtiyacım var, lütfen her türlü fikre açığım
daha bunu söyleyeli iki gün olmuş bi kız olarak sana şu aralar fasla üstüne gitmemeni söyleyebilirim... Sensisliin nası olduunu bi görsü eer hala bişi yoksa o zaman arkadaş olmayı deneyin ööle bası şeyleri kafada bitirmeyince kolay kolay vasgeçemio kıslar
valla kızı kendime aşık etmek için napayım gibi bi lafı kabul etmemen gerekir. sen nasılsan öyle davran bence. üstüne fazla düşmemeye çalış. ha ben çok başarılı mıyım kız konusunda.. deilim
Bu mesaja 2 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
aslında thebig e daa cok gidio ama olsun hepsi aynı diilmi sonucta
ahhh su kızlar ahh
Biz En İyisi...
"arkadaş kalalım."
İşte yine o! O klasik, söyledikçe tükenmeyen, yazdıkça bitmeyen,
konuştukça sonlanmayan söz; "arkadaş kalmak". Biten bir ilişki için değil,
başlamamış bir ilişki için söyleniyor bu kez. Ama, sonuçları açısından
farklı olduğu söylenemez.
Her durumda, "Hayır" kelimesinin kibar bir karşılığı oluyor. Hayır!
Seninle olmaz! Artık olmaz! Hiç olmaz!
"Lütfen üzülme! Niye üzüldün ki şimdi?"
Niye mi üzüldüm? Hiiç, bakır üretimimiz azalmış bu yıl, aklıma geldi
birden ona üzüldüm. Başka neye üzülebilirim ki?
Senin bir başkası için güleceğine, bir başkası için üzüleceğine üzülüyorum.
Benimle bunları hiç yapmayacak olmana üzülüyorum.
Beni, gelecekte hayatına girecek adama tercih etmemiş olmana üzülüyorum.
Bir başkasını, kendin için daha iyi bulmuş olmana üzülüyorum.
Sana hiç sarılamayacak olmama üzülüyorum. Seninle yaşayamadıklarımız beni
üzen. Yaşayabileceklerimiz. Yapabileceklerimiz. Ve tüm bunları, yani
hayalini benim kurduğum şeyleri şu an senden haberdar bile olmayan biriyle
gelecekte yapacağını bilmek. O birinin gelip benim kurduğum hayalleri
sahipleneceğini, yaşayacağını bilmek. Bir süre sonra senin için arada bir
hatırlanıp aranacak kişi haline geleceğimi, en mutlu anlarında beni aklına
bile getirmeyeceğini bilmek. O anlarında yanında olamayacağımı, sana
sarılıp saçlarını okşayamayacağımı, en önemlisi o mutlu anları yaşatan
kişinin ben olamayacağımı bilmek.
Daha ne dememi istiyorsun? Neye üzülüyor olabilirim?
"... ama bir de şöyle düşün, dost olarak da pek çok şeyi paylaşabiliriz."
Doğru! Paylaşabiliriz elbette, ama sadece "pek çok şeyi". Her şeyi değil.
Oysa ki ben her şeyi paylaşmak istiyorum seninle, hiçbir şey eksik
kalmasın istiyorum, yaşanacak ne varsa yaşamak istiyorum, çünkü sen buna
değecek birisin.
Tüm bunları yaşamak için seçtiğim çok özel birisin sen. Dostum değil,
sevgilim,
eşim, hayatımı paylaşacağım kişi olmalıydın. Canım sıkkın olduğunda
kucağına kıvrılabileceğim, beni avutmasını isteyebileceğim, neşeli
olduğumda keyifle sarılacağım ve uzun uzun öpeceğim, elinden tutup başka
kimse yokmuş gibi şehirde sonsuza dek dolanacağım
kişi olmalıydın!
Dostunla yapamazsın bunları.
Dostunla ne yaparsın biliyor musun? Uzun uzun konuşursun. Bazen sevgiline
bile anlatmayacağın şeyleri anlatırsın. Canın sıkkın olduğu zaman
şımartılmayı
da istersin, hafif iltifatlar almayı da, hatta belki arkadaşça flört
etmeyi dahi,
ama hepsi o kadar.
Tüm bunlar, diğeriyle karşılaştırıldığında çok zavallı bir teselli oluyor.
Dostunla konuşursun. Arkadaşlarını anlatırsın. Hayatındaki diğer erkekleri
anlatırsın. Seni nasıl üzdüklerini, nasıl sevindirdiklerini... Ve o
dostun, arkadaş kalamamışsa seninle, yani yüreğinin derinliklerinde bir
yerde hala seviyorsa seni, tarif edilemez bir acıyla dinler sadece.
Diyecek bir şey de bulamaz. Senin nasıl ciğeri beş para etmez
serserilerle birlikte olduğunu, niye o kişiyi sana
tercih ettiğini, seni nasıl mutlu edebileceğini düşünür durur. O yüzden
ileride
sevgililerinle, yani gelip hayallerimi çalacak hırsızlarla yaşayacağın
problemleri
anlatırken bana, gözlerimde sessiz bir isyan görürsen şaşırma. Ve bil ki,
hala
dostum değilsin sen benim. Hala sevgilimsin. Öpemediğim, sarılamadığım ve
dokunamadığım sevgilim. Hala içimde bir yerde yaşıyorsun demek ki. Ve hep
orada kalacak bir kısmın... Yaşanamayanlar listesinde ömrümün sonuna dek
duracaksın. Liste çok kabarık... Ama sen en üstte olacaksın, ta ki senden
sonra biri çıkıp aynı acıları yaşatana kadar.
"... seninle konuşmak çok hoş, üstelik eğlencelisin de, ama..."
Ama bir şekilde olmuyor işte. Bir şekilde sana uygun değilim. Seni
güldürebilirim,
şımartabilirim, kendini iyi hissetmeni sağlayabilirim, hatta "fazla ileri
gitmeden" flört bile edebilirim, ama sana asla dokunamam. Buna izin
vermezsin. Sana bir şekilde daha uygun ve seni illa ki daha çok üzebilecek
birini bekliyorsun, biliyorum. Erkekler de kadınlar da hiçbir zaman
kendilerine uygun birileriyle beraber olmaz çünkü. Mutlu olabileceğini
hissettiği ilişkiden kaçar. Kendisini daha fazla üzebilecek birini
bekliyordur çünkü. Ona daha fazla acı yaşatacak, kaprislerini çekmeyecek,
ağlatacak birini. Biliyorum, çünkü ben de öyleyim. Şimdiye kadar bana
uygun ilişkilerden kaçıp beni daha çok üzeceklere yönelmedim mi
sanıyorsun. Şu nefret ettiğim, "arkadaş kalalım" lafını benim bile
söylediğim oldu. O yüzden anlıyorum seni. Bu üzülmemi engellemiyor. Bir
yanımın senden nefret etmesini de. Ama anlıyorum işte. Allah kahretsin
ki, anlıyorum.
Anlamasam belki daha kolay olacaktı.
"...yani..."
Arkadaş kalalım.
Biliyorum, ama biz en iyisi arkadaş kalmayalım. Sen arkadaşım olarak kal
istersen,
ama ben bir yönümle hep seveceğim seni. Seninle yaşanamamış bir sürü şeyim
var çünkü. O şeyleri yaşamadan seni unutmam mümkün değil işte.
İşin komiği ne biliyor musun? Tüm bunları yaşamış olsaydık, belki de
"Evet." diyecektim sana ve bunda samimi olacaktım. Çünkü hayallerimi
tüketmiş, çoğunun sadece hayal olduğunu anlamış olacaktım. Ama bunları
yaşayamadan "Evet" dememi bekleme benden. Hiç aklımdan çıkmayacaklar
çünkü. Hep içimde yaşayacaklar. Gerçeğinden daha güzel olarak hem de.
Onları tüketmeden seninle arkadaş olamam ki...
Yine de "Evet." diyorum sana. Seni tamamen kaybetmeyi göze alamıyorum
çünkü. Sonunda daha kötü olacak, biliyorum. Seni sevmiyormuş gibi yapmak
rollerin en zoru, ama deneyeceğim. En azından gittiği yere kadar.
Hayatımdan çıkmanı istemiyorum çünkü. Bir gün "Evet" diyebileceğinin
umudunu yitirmek istemiyorum. Bu yüzden, ben daha fazla rol yapamaz
olduğumda, beni çok suçlama. Seni sonsuza dek yitirmek istemiyordum
çünkü. Bir şekilde yanımda olmanı istiyordum. O zavallı teselliyi
kabullenmeye çalışmak, senin başka kişilere yaşayacağın acılara,
sevinçlere katlanmak ve seni umarsızca sevmek...
Kızma bana. Birgün daha fazla rol yapamayacağım çünkü, biliyorum. O gün
geldiğinde, suçlama beni yeter. Elimden geleni yaptım çünkü...
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
daha bunu söyleyeli iki gün olmuş bi kız olarak sana şu aralar fasla üstüne gitmemeni söyleyebilirim... Sensisliin nası olduunu bi görsü eer hala bişi yoksa o zaman arkadaş olmayı deneyin ööle bası şeyleri kafada bitirmeyince kolay kolay vasgeçemio kıslar
içini rahat tut herşey düselir umarım
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle