Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
7
Cevap
654
Tıklama
4
Öne Çıkarma
Antinatalizme karşı gerçek bazı argümanlar
G
3 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

Celal Şengör hocam bu konu özellikle sizin içindir. Dhdeki temelsiz, bilgisiz yıkıklıklarına mal eden antinatalistler pas geçebilir.

Bu konuda da temel alacağımız şey varlık ve yokluk. Varoluşla yokluğun karşılaştırılamayacağını belli bir seviyede bilgisi olan herkes bilir. İlkinde zevke ve acıya tanık olacak bir gözlemci vardır. ikincisinde ise kimse yoktur ve bu nedenle acı ve zevk kavramlarından bahsetmek bile anlamsızdır.
Yapabileceğimiz en iyi şey varoluş açısından buna sessiz kalmaktır. Bu bağlamda varlığı yoklukla karşılaştırmak, elma ile armudu karşılaştırmaktır.

Ve bir antinatalist bu karşılaştırmayı yapabilir çünkü varoluş ona izin verir. Antinatalizm argümanını öne sürerken, en başından bu argümanı yapmasını mümkün kılan şeye karşı çıkmak ironiktir. Bu tür konuları ve tartışmaları "hayatın amacı" gibi konuşmayı mümkün kılan şey hayattır.
O zaman amaç, anlam, acı gibi nitelikleri yaşamın kendisine uygulamak sorunludur. Yaşam sadece yaşam içindeki varlıklar için geçerli olması
gereken bu insani fikirler üzerinde durur. "hayat kendisine olan özleminden dolayı vardır."

Rıza konusu anlamsızdır çünkü kişi doğmadan önce doğum için rıza alınacak kimse yoktur. Aynı sebepten kantın bu argümanı savunmak için kullandıkları sözü olan "insan hiçbir zaman bir amaca araç olarak kullanılmamalı, her zaman kendi içinde bir amaç olmalıdır." şeklindeki sözü
doğumdan önce kişi var olmadığı için bu konuda çürütülebilir ve bunu kullanmak anlamsızdır. Bu söz yaşam için geçerlidir. Bu sadece
gerçekliğin doğasıdır, şeylerin yapılandırılma şeklidir.

bebek var olmadığı için be bebeği zevkten mahrum etmemek söz konusu değilse, o zaman bebek var olmadığı için bebeği acıdan kurtarmak da söz konusu değildir. yokluk durumunda bebek yoktur. tüm acı ve zevk değerlendirmeleri, yaşamın ve kimliğin önceden var olmasına bağlı olarak yapılmalıdır.
Ayrıca acı ve zevk algıları özneldir. bu nedenle bu argümanın yapılabileceği ölçüde acının kötü olduğu öncülüne dayandırmak saçmadır. yani kime göre ne kadar acı ya da değil.

Bu durumun kendine özgü özelliği göz önüne alındığında, bir çıkış yolu olan tek şey, yaşamın varlığını aksiyomatik şekilde almak ve sorunun kaynağı olan yaşamın kendisini ortadan kaldırmak değil, içindeki riski mümkün olduğunca yönetmek ve azaltmak için çalışmaktır. Tabi ki bazı sebeplerden ve düşüncelerden dünyaya çocuk getirilip getirilmeyeceği mantıklı olabilir ya da olmayabilir. Ama yukarıdaki sebeplerden felsefi bir argüman olarak saçmalıktır.

< Resime gitmek için tıklayın >



Bence forumdakilerinki kendi kötü hayatlarını genele mal etme değil dogmatik ve romantik unsurlardan arınmış yaşama karşı gerçekçi bir bakış açısı.Dünya nin yarısindan &#...
Yoruma Git
Yorumun Devamı Guest-C9F4BCB80 - 3 yıl +7
Dostum öncelikle antinatalizm'in alt kollarının var olma zorunluluğundan, bu kolların neler olabileceğinden ve birine dahil olmanın antinatalizm'den ayrılamayacağından başlayayım.

...
Yoruma Git
Yorumun Devamı Prof.Celal Şengör - 3 yıl +6
G
3 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

@Prof.Celal Şengör




Bu mesajda bahsedilenler: @Prof.Celal Şengör
G
3 yıl
Yüzbaşı

Bence forumdakilerinki kendi kötü hayatlarını genele mal etme değil dogmatik ve romantik unsurlardan arınmış yaşama karşı gerçekçi bir bakış açısı.Dünya nin yarısindan çoğu aç,en tepedeki 5-10 zenginin serveti 8 milyar insanınkine denk.Doğal kaynaklar fütursuzca harcanıyor,insanlar benliğine, topluma yabancılaşmış,bir iş için üretilmiş robotlara dönmüş.Turkiye için konuşursak insanların %90i ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor,işsizlik tavan seviyede.Boyle bir dünyaya,ülkeye çocuk getirmek en bencilce harekettir.
Bunların dışında da hayat boş ve anlamsız bir çaba sadece,doğmamış olmak her şekilde daha iyidir



< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
3 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

acı da mutluluk da var oluşun içindedir. bunların birine iyi diğerine öcü gibi bakmak komiktir, ikisi de gayet normaldir ve amaçsız da değildir. öyleyse bunlar varoluşumuzu olumlamalıdır. doğamızda olan bu şeylerin var oluşumuzu sürdürmemize yaramak yerine yok etmesi gerektiği fikirleri zihinsel gelişim sürecinin yetersizliğindendir.
bir sonraki konumuz da bu olabilir.



P
3 yıl
Yüzbaşı

Dostum öncelikle antinatalizm'in alt kollarının var olma zorunluluğundan, bu kolların neler olabileceğinden ve birine dahil olmanın antinatalizm'den ayrılamayacağından başlayayım.

1- eğer bir görüşün içinde, o görüşü destekleyen ama bazı noktalarda farklılaşmış fikirler varsa, bunları temsil etmek için farklı kavramlarda var olmak zorundadır.
mesela ateizm; pozitif ateizm, negatif ateizm, de facto ateizm veya agnostik ateizm gibi kendi içinde kollara ayrılır. bu fikirler tanrının olmadığı konusunda hem fikirdirler ama farklı düzeylerde. tüm kollar bu görüş zemini üzerine inşa edilmiştir ve birine dahil olmak sizi bu zeminden koparmaz, ister de facto ister negatif ateist olun, sonuçta siz aynı zemin üzerindesinizdir ve yine de ateistsinizdir.

2- dolayısıyla aynı şey antinatalizm içinde geçerlidir. antinatalizm de kendi içinde güçlü antinatalizm(tamamen ürememeyi savunan), zayıf antinatalizm(bazı şartları ve koşulları sağlayamayanların ürememesini savunan), childfree(pragmatik çocuksuzluğu savunan) veya denatalist(genetik rahatsızlıkların ürememesini savunan) gibi çeşitli kollara sahiptir. tüm kollar aynı görüş zemini üzerine inşa edilmiştir ve birine dahil olsanızda siz yine de antinatalistsinizdir. bu bir kaç kişinin keyfi söylemleriyle belirlenemez.

3- güçlü antinatalizm kolu bazı sorunlu felsefik temellere sahiptir ve gerçeklikten beslenmez. kısaca açıklamak gerekirse,
BİRİNCİSİ; insanı, yani özneyi ortadan kaldırarak sorunun ortadan kalkacağı gibi hatalı bir kavramsal temelin üzerinde durur.
çünkü; bir sorunu ortadan kaldırmak demek, o sorunla birlikte o sorunu fark eden özneninde birlikte ortadan kaldırılması demek değildir! sorun dediğimiz şeyde bir özne vardır ve sorun karşısında durur. sorunun kaldırılması için öznenin var olması ve karşıdaki sorunun çözülmesi/yok edilmesi gerekir.
fakat güçlü antinatalizm, insanı, yani özneyi de ortadan kaldırarak sorunu çözeceğini düşünür ama bu hatalı bir fikirdir, çünkü ortada artık sorunsuzluğu ortaya çıkaran bir özne yoktur.
İKİNCİSİ; @Michael Haneke nin de konuda bahsettiği gibi, güçlü antinatalizm var olmayan şeylerden sonuçlar çıkararak temelsiz fikirleri referans gösterir:
quote:

İlkinde zevke ve acıya tanık olacak bir gözlemci vardır. ikincisinde ise kimse yoktur ve bu nedenle acı ve zevk kavramlarından bahsetmek bile anlamsızdır.

quote:

Rıza konusu anlamsızdır çünkü kişi doğmadan önce doğum için rıza alınacak kimse yoktur.

quote:

Bu durumun kendine özgü özelliği göz önüne alındığında, bir çıkış yolu olan tek şey, yaşamın varlığını aksiyomatik şekilde almak ve sorunun kaynağı olan yaşamın kendisini ortadan kaldırmak değil, içindeki riski mümkün olduğunca yönetmek ve azaltmak için çalışmaktır.

ÜÇÜNCÜSÜ; güçlü antinatalizm, dünyayı tarafsız bir bakış açısıyla değil, kendi duygusal problemleri çerçevesinden yorumlamaya çalışır. güçlü antinatalistler her şey kötüdür, her şey anlamsızdır diyerek diğer insanların dünyaya bakış açısına bir genelleme sunar. halbuki gerçek olan sadece kendilerinin bunları hissettiğidir. olgusal düzeyde hayatından mutlu ve memnun olan bir çok insan vardır.
DÖRDÜNCÜSÜ; güçlü antinatalizm, bu çarpık temeller üstünde insanın biyolojik ve psikolojik yapısını görmezden gelir. dolayısıyla uygulanabilirlik alanı gerçeklikten beslenmez ve ütoptiktir.

peki kısaca zayıf antinatalizm nedir?
zayıf antinatalizm, sadece nüfusu belli bir dengede tutmak ve üremeyi belli koşullar ve metotlarla gerçekleştirmeyi savunan antinatalizmin bir koludur.
zayıf antinatalizm, nüfus artışının denetlenmesi ve kontrol edilmesi, çocuk yapmak için belli koşulların yerine getirilmesi(ebeveynlerin belli ekononomik, sağlık ve psikolojik testlerden geçirilmesi, ebeveyn adaylarına hem kendini tanımaları için psikoloji eğitimi hemde çocuk için çocuk eğitimi bilgisi verilmesi, doğan çocukların yaşama süresince belli dönemlerce psikolojik denetlenmesi, her çocuğun ebeveynlerin ölüm riskine karşı başka aile veya kurumlarca teminat altına alınması) gibi metotlarla bu soruna çözüm bulmaya çalışır.
bu açıdan bakıldığında zayıf antinatalizmin, güçlü antinatalizm gibi üremeyi tamamen engellemek gibi çarpık temellere dayanmadığı, felsefi temellerini bilimden ve olgusal gerçeklikten alması, daha çözüm odaklı olması, insan biyolojini ve psikolojisini yadsımayan bir görüş olması ve uygulanabilirlik alanının daha olası olması sebebiyle daha tutarlı ve mantıklıdır. çünkü sorun biz ortadan kalktığında değil, biz var iken sorunun ortadan kalmasıyla çözülür.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Prof.Celal Şengör -- 11 Aralık 2021; 21:43:59 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Michael Haneke
P
3 yıl
Yüzbaşı

+1. 6 cümlede konu kilit, üye ban. ​Felsefe yapmış bi de bomboş onca paragraf



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Psikolojik Deli
G
3 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

Konunun seninle alakasi yok. Biz ciddi seyler konuşuyoruz kenarı çekil



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @hamza5806
G
2 yıl
Yüzbaşı
Konu Sahibi

DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.