almancayı konuşarak kalıpları benimseyerek öğrenirsin, ingilizceyi ise kağıt üzerinden daha çabuk öğrenirsin. almancanın grammer'i ingilizceye göre daha karışık ve mantıksızdır, bu nedenle iletişim kurarak hafızaya alıyorsun o kalıpları, ve bir zaman sonra doğru şekilde konuşmak refleks haline geliyor. ingilizce'de ise her şeyin kağıt üzerinde mantıklı bir açıklaması vardır. |
Das,der,dir nerelerde kullanılır onları tam olarak oturtmam 1 sene sürdü nerdeyse sen düşün ingilizce biliyorum almancayı öğrenmeye çalışıyorum |
İkinci anadilim Almanca, zorluk açısından Almanca daha zordur diyorum |
|
|
mesela hepimiz türkçe konuşuyoruz, ama 100 kişiyi (ben de dahil olmak üzere) türkçe sınavına soksan full çekemeyiz. ama bilince yerleşmiş kalıplar sayesinde sorunsuz iletişim kurabiliyoruz. gündelik hayatta kullana kullana veya duya duya alışıyorsun, ama mesela x kalıbını neden orada kullanıyorsun diye sorduğun zaman bir açıklama yapamıyorum/yapamıyoruz. aynı şekilde almanya'da doğmuş bir türk şakır şakır almanca konuşuyorken, ona neden burada das yerine die kullandın diye sorduğunda çoğunun verebileceği bir cevabı ve açıklaması olmaz. |
|
Köken olarak Türkçeyle aynı olduğu için daha rahat öğrenilebilecek bir dil ama oldukçada zor |
Ingilizce ogrenmeden once baska yabanci dil ogrenmek sacmaliktan baska bir sey degil. |
. |
Gurbetçilerin en büyük hatasi ise kendi milleti ile Türkce konusmasidir . Genelde Türk komşu , Türk market va muhabbeti oluyor . Öğrenemiyirlar çoğunlukla. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >