Dersler çok zor ve curve dediğimiz çan eğrisi sistemi olduğu için daha da zor oluyor çünkü bu bölüme gelenler gerçekten çok çalışkan insanlar. Zorlanmadan günde 5-6 saat çalışabiliyorlar ki en büyük korkuları da başarısız olmak. Böyle olunca senin de çalışmama ya da hafif tembellik yapma lüksün olmuyor. Bunun yanında okul cidden çok imkan sağlıyor. Diğer okullardan farklı olarak iki midterm, bir final, lab, quiz ve bol bol proje var. Bunların hepsiyle beraber kümülatif bir not ortaya çıkıyor. Tek soruyu yapamadım ve dersten kaldım olayı yok. Her ders proje yönetir gibi yönetilmesi lazım.
Syllabus diye bir olay var Batı tarzlı eğitim yapan okullarda. Örneğini aşağıda paylaştım. Bu resmen sözleşme gibi. Dönem boyunca nelerden, nasıl ve ne zaman sorumlu olacağın sana dersin ilk günü iletiliyor. İtiraz edersen orta yol bulunuyor yoksa herkes kabul etmiş sayılıyor. Bu da kendimizi planlamamız açısından önemli oluyor. Bu hafta ne anlatacak gibi derdimiz olmuyor. Her şey tıkır tıkır belli. Zaten incelersen sorumlu asistan, ofis saatleri ve PS saatlerini görürsün.
Problem Session dediğimiz bir olay var. Bu da o hafta işlenen sorulardan akşam saatlerinde asistan örnek sorular çözüyor. Ders saatinden ayrı bu. Zorunlu değil. Etüt gibi. Ancak katılım çok fazla oluyor. Hatta derse gelmeyip sadece buna gelenler var. Burada her akşam 10-20 soru çözülüyor. Asistanlar Türkçe anlatıyor ve insanlar daha rahat soru sorabiliyor. Bu da yine çok önemli öğrenme aracı. Ofis saatlerinde hoca bildiğin tüm işlerini iptal edip seni bekliyor ama gelen maillerden aldığım kadarıyla pek kişi gitmiyormuş. Hoca da isyan ediyor. Boğaziçi'nde hocalar sanki öğrencilerden daha çalışkan gibi. Çoğu dersin önceki çıkmış soruları mevcut.
Dersler tamamen İngilizce. Hocalar kesinlikle zamanında geliyor. Çoğu hoca geç gelmeyi önemsemiyor. Telefonuna baktın bakmadın gibi tripleri de yok. Güzelce dersi anlatıyor. İstersen Türkçe soru da sorabiliyorsun ama hoca İngilizce cevaplıyor. Her şey bu kadar sistematik olunca taviz diye bir şey kesinlikle yok. Kurallara uymadığın an istersen hocanın gözdesi olan direkt F alırsın. Kimseye acımazlar. Mezun olamıyorsan bile umursamazlar. O kadar katı ki bence iyi bir şey.
Tabii çok zor beğeniyor hocalar. Genel olarak böyle. Kullandığımız kitaplar çok mainstream zaten. Özel bir yanı yok. Hocalar pek slayt kullanmıyor. Daha çok tahta kullanıyor. Çok zeki insanlar. Soru sorarken kırk kez düşünüyorum.
Üniversite ve diploma konusunda rakamlarla bir yorum:
Almanya Avrupa'nın referans ülkesi. 2000'lerde €1 trilyon ihracat ile Çin'in de önünde dünyanın en yüksek ihracatlarını gerçekleştiren, Avrupa'nın üretim üssü. Dolayısıyla bu ülkedeki rakamları inceleyelim:
Almanya'da freelance IT işlerini yayınlayan Freelancemap'te 3-24 ay süreli 6142 adet IT/programcılık ilanı var ve 5190'ında diploma şartı yok. Bu işlerin 500 kadarı remote-job ve onların ise hiçbirinde diploma şartı yok. Yani freelance ilanların kabaca %5'inde Bilg Müh diploması şartı var diyebiliriz.
Almanya'da kariyer iş ilanlarını yayınlayan en büyük site Monster.de 'de 19810 IT/programcılık ilanı var. Bunlar içinden Bilg Müh diplomasını kesin şart olanları filtrelemek için "Abgeschlossenes Studium Informatik oder vergleichbares Studium" ifadesini kullandığımızda rakam 4448'e iniyor. Geriye kalan ilanların coğu "oder vergleichbarer Qualifikation" yani "Bilg Müh diploması veya karşılaştırılabilir nitelikler" diyen yani diploma kesin şart olmayan ilanlar. Bu durumda Kariyer ilanlarının kabaca %25 'inde Bilg Müh diplması şart var diyebiliriz.
Hal böyleyken "Boğaziçi Üni'de cok iyi eğitim sistemi var , 2 midterm 1 final var, vs " şeklinde yorumlar cok anlamlı değil; fakat Avrupa ölçeğinde bakıldığında anlamlı değil. Türkiye 'de bu tür şeyler anlamlı olabilir fakat Türkiye ne ekonomi ne eğitim açısından referans alınacak durumda değil. Şu anda Anadolu'da bir yazılım firmasında asgari ücretle çalışıyorum, tek avantajım ctsi mesaisi olmaması bir de karışan kimsenin olmaması. Fakat Almanya'da ctsi mesaisi yok ve işini iyi yapana karışan kimse yok.
Algoritma konusunda: Algoritma Yapay Zeka ve Makina Öğrenmesinin temel şartlarından biri. Ben o alanlarda çalışmayı şu anda düşünmüyorum fakat boş vakitlerde egzersiz amaçlı algoritma soruları çözüyorum. Şehirler arası en kısa mesafe / traveling salesman problem en cok ilgilendiğim algoritmalardan biri. ve o ders olarak geçmez, ileri konudur. Temel algoritmaları öğrendikten sonra uğraşılabilecek bir zihin egzersizi gibidir.
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye Ol Şimdi DeğilÜye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >