DonanımHaber Mini sürüm 2 Ocak 2026 tarihi itibariyle kullanımdan kalkacaktır. Bunun yerine daha hızlı bir deneyim için DH Android veya DH iOS uygulamalarını kullanabilirsiniz.
Tabii ki doğrudur. Hatırlamasa dahi bu suçu o işledi. Bu gerçeği değiştirmez. Bunun haricinde Locke kişiliği hafıza işe özdeşleştiriyor. Mesela Locke’un kuramına göre biz bebekliğimizi hatırlamadığımı için bebekliğimizdeki kişi biz değiliz. Ancak bu savunulursa o kişi suç almaktan kurtulur. Psikolojik devamlılık görüşü çağdaş analitik felsefede savunulanı yaygın ama Locke’un kuramının aynısı değil.
Aklıma takıldı sadece sorayım dedim. Birini öldürdükten sonra kaçarken bir şekilde yaralanıp hafızasını kalıcı olarak silinen birinin, hafızasının silinmeden önce işlediği suçtan dolayı ceza çekmesi doğru mudur?
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
Ama vicdanen o kişi o anki haline göre hiç bir şey yapmadığı halde içeri giriyor fakat suçu işleyen o haldeki versiyonu değil. Sanki başkasının işlediği bir suç için hapise girmiş olmuyor mu? Çünkü öyle bir olay yaşamış olsam ,empati kuruyorum, bana haksızlık yapılmış gibi hissederim
Öyle hissetmesi bir gerçeği değiştirmez diyorum ben de. Kişisel özdeşlik problemi ile alakalı bir konu bu. Dediğim gibi Locke’un görüşünü savunmadan senin dediğini savunamayız. Eğer hafıza ile kişilik arasında bir bağ yoksa o kişiye ceza verilmelidir.
Biraz duygusal açıdan yaklaşıyorsun konuya. Ama ahlaken yanlış bir şey yapmıyoruz o kişiye ceza verdiğimizde.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ATEİST CO -- 21 Kasım 2019; 20:48:29 >
mutlak suretle ceza alması gerekir, bunun tartışması bile olmaz. ortada öldürülen bir kişi var, bunun hesabını kim verecek? adam durup dururken ölmedi, öldüren kişi hafızasını kaybetse bile hafızası yerindeyken suç işlediği için hiçbirşey farketmez yine ceza alır.
Black miror'ün 1 bölümü'nde benzer konu işlenmişti, 1 bebek katili kadınn hafızasını silip salıyolar dı ortaya ve peşine katiller takılıyodu fln, sonunda bebek katili olduğunu söylediler, hatırlamıyo ama yapacak 1 şey yok cezasını alıyodu fln.
Aslında buna bir çok açıdan yaklaşılabilir. Ama sorudan anladığım verili hukuk sisteminde işlenmiş bir cinayetten bahsediyoruz. O halde elbette suçun işlendiği anda bilinç yerindeyse, bilinci bağlayan bir durum yoksa, suç kesin bir biçimde sübut bulduysa sonrası pek de bir şeyi değiştirmez. Sadece mahkeme sürecinde iyi halle vs ilgili şeylere etki edebilir. Ama bu soru temelde şunu sorar; kişilik ne zaman başlar ne zaman biter? Yasamıza göre tam ve sağ doğan kişi kişiliğe sahiptir, fiil ehliyetine sahip olduğu sürece de işlediği her şeyden sorumlu tutulabilir. Ama dediğiniz hafıza kaybı işlemden önce olsaydı ve bu şekilde işlenseydi iş değişirdi. Sorunuzun cevabı net elbette bununla ilgili bir yaptırım yapılmalıdır.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle