Nükleer enerji mümkün değil gibi bir ifadem olmadı. Sadece "duvardaki prize elektrik Fransa, Ukrayna, İngiltere, Çin gibi nükleer santral çalıştıran ülkelerde de, nükleer santralden gelmiyor dedim.
Nükleer enerji ifadesinden önce maddesel enerjiyi bilmek gerek. Nükleer ifadesi maddenin içinde bir çekirdek olduğunu varsayar, bir varsayımdır ve bu varsayım 1900'lü yıllarda ortaya atılmıştır, o varsayımın gerçekliği ispatlanmamıştır.
Maddesel enerji dediğimizde örneğin havanın içinde enerji vardır. Ona maddesel enerji diyebiliriz.
Lityum kimyasal maddedir, yüksek güçte elektrik yükü tutabildiği için Lityumun tuttuğu enerjiye kimyasal enerji diyebiliriz.
Nükleer enerji = maddesel enerji olabilir. Hidrojenin enerjisi maddesel enerji kategorisinde değerlendirilebilir.
Nükleer Bomba 'dan sonra Hidrojen Bombası çıkmıştır. O ikisi arasındaki bağlantıyı araştırmak gerek. Bilinmezliklerle dolu bir alan, hem de bu bilgi çağında.
2. sorunuza gelirsek:
Nükleer (ya da maddesel) santrallerde elektrik üretmeye engel birşey yok. İstenirse o buhar kazanlarındaki basınçla dev türbin ile ona bağlı jeneratörden elektrik pekala üretilebilir fakat bu verimsiz, güvensiz, istikrarsız, meşakkatli olur. Sehirlerin an be an milyonlarca kW düzenli elektrik gereksinimini karşılayamaz. Sürdürülebilir olmaz.
150 yıldır bu şehirlerin elektriği bir yerlerden düzenli, kesintisiz geliyor. Bu elektriğin buhar kazanlı türbinli jeneratörlü bir nükleer santral veya termik santralden 150 yıldır sessizce sorunsuzca kesintisizce gelmesi mümkün değil. Bize bahsedilmeyen başka bir kaynağı olmalı. O da ancak atmosferik elektrik olabilir. Atmosferik elektrik diye bir gerçek var. Atmosferin üst katmanlarında , yere göre milyonlarca Volt potansiyel elektrik var. Şehirlerin dışında sıkça gördüğümüz bazen şehirlerin içinde de rastladığımız yüksek pilonlara asılı kilometrelerce uzunluktaki çıplak aluminyum kablolar atmosferdeki işte o elektrik potansiyelini çekmekte, şalt sahalarında bu elektrik güvenilir bir akım formatına sokularak şehirlere iletilmekte sehirlerde belli başlı mahallelerde trafolarda 220V AC akıma dönüştürülerek ev ve işyerlerine dağıtılmaktadır. Sistem böyle işlemektedir. Fabrikaların elektrik ihtiyacı 10'lar, 100'ler hatta 1000'lerce kW larla ifade edildiği için onlar kendi trafolarını kurmaktadır.
Yukardaki açıklama bize okulda, medyada gösterilen açıklama değil, gerçek durumu gözlemleyerek bilgi ve mantık ile açıklamasıdır.
Bize gösterilene inanmak zorunda değiliz. Kendimiz de bilebiliriz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Ferrari