Mesut da ne yapsa yaranamıyor. Cevap veriyor adam işte eleştirilerinize profesyonellik ile ne alakası var. 10 senedir bu işin içinde olan adamın profesyonelliğinide sorgulamayın bir zahmet. Edwarda gelince sempatik biri ancak ya sev ya terketcilerin hışmına uğramış fakat ilk dk dan bu kadar çok eleştiri antipatik durmuş sanki fırsatını kolluyormuş gibi ne varsa yoksa söylemiş. Son olarak yıllardır dile getirilen şeyleri abd kökenli biri söyleyince neden değere biniyor anlamış değilim. Yabancı hayranlığını bırakıp kendi insanımıza kulak vermemiz lazım. Çünkü yaşadığımız koşullar farklı. Dolar 3 TL iken Edwardın tuzu kuru gelsin 900 lirayla geçinsinde göreyim korsan mı kullanıyor yoksa orjinal mi. |
Uzun zamandır kullandığınız mekanı değiştirmeniz iyi olmuş. Sanırım yeni BSC ofisinden yaptınız çekimi. Umarım bundan sonrada oradan devam eder. Her ne kadar Gökhan reyizi görmek istesem de, Edward reyizi de severim gelmesi iyi olmuş. ![]() |
Denizcim hos geldin. Ama isin mi yok ne isin var burda. Sahsen imkanim olsa senin gibi buraya sadece gezmeye gelirdim :) |
çok korkmuştum 2si1 bitti diye :) |
bizim insanımız kadar cahil insan yoktur! adam sırf amerikalı diye yapılan su yorumlara bak. Deniz beyi ben sevdim, kendini geliştirmiş akıllı biri. |
bana yorum sildirdin şu yorumundan sonra. bir anda sempatimi kazandınız. seni yanlış yorumlamışım, ben kendi adıma özür dilerim. |
Takma kafana Edo, you are the best ! Ben ingiliz dili ve edebiyatı mezunu olduğum için biz de ünide ingilizce-türkçe karışık konuşurduk, bu yüzden arada gramer kayması yaşardık ve bu kaçınılmaz birşeydi. Ben sende de aynı ikilemi görüyorum, bazen ingilizce düşünüp ingilizcenin gramer yapısına doğru kayıyorsun, yoksa türkçen gayet iyi ve akıcı. Asla canını sıkma, Talha senpai işe başladığı zaman millet ona bu ne ya bu adam torpilli falan diyordu. Ayrıca elin amerikalısı ülkemiz hakkında böyle konuşamaz diyen arkadaş da aşırı milliyetçi bir arkadaş, onun kusuruna bakma, seni seviyoruz Edo. |
Mesut Çevik eksilendiğine göre derin DH iş başında. |
talha 2si1 e gelmeyecek heralde. alkan askerde. ersin askerden sonra bir daha gelmedi 2si1 e. gökhan çok konuşkan değil benim gözlemlerime göre. berilin oyun bilgisi iyi ama teknik bilgisi pek yok galiba. tunahanın yaşı küçük. geriye edward kalmış ![]() ilk program zamanla daha iyi olur |
Deniz kardeşim sen bakma milletin lafına çoluk çocuk onlar ya da algısı zayıf demek ki arkadaşların, annenin Türk olduğunu duymadılar anlaşılan ki aslında Türkiye'de anne ya da baba tarafı gürcü,çerkez,kürt,boşnak,azeri vs vs olan milyonlarca insan var onlar da mı Türk değil nasıl bir mantık bu, hem olmasa ne fark eder TV de elin oğlu programını bayıla bayıla izlemeyi bilirler neyse takma yani. ilk program kamera karşısındasın normal tabi acemilik bide bizim millet çok fazla mimik kullanmadığı için tuhaf geldi sanırım hareketlerin, nacizane tavsiyem arkadaşınla muhabbet eder gibi rahat ol abi kasma. Yeri gelmişken abi kelimesini bol bol kullan millet benimser o zaman seni :) çok fazla uzatmayayım Hoşgeldin hayırlı olsun... |
Kıral değil kral olacak |
Edward "Edonarus" BSC'nin en nitelikli personeli durumunda. Yayınları da belli bir seviyenin üzerinde. Hatta bir çok YouTube yayını yapan gençleri üslübuyla ve popüler bilgisiyle ve sunum kalitesiyle cebinden çıkartacak potansiyelde. Kolay gelsin retro platform oyunlara devam :) Edit: Farkettiyseniz Mesut Çevik ve Erdi Özüağ kadar profesyonel kendisi. Yayında bunu hissediyorsunuz. Diğer 2si1'lerde Mesut, oyun haberlerinde bile yorumlarıyla olaya daha hakim olduğunu hissetirirdi nitekim Erdi'de öyle. 2si1'de oyun haberlerinde olaya daha hakim olan bir editör var artık. Adamı tanımıyorum etmiyorum yanlış anlaşılmasın anlatmaya çalıştığım oyunların kültürüne, yapımcıların deneyimlerine kadar ayrıntılı bilgeleri bize sunabilme yetisinden bahsediyorum. YouTube'da Oyunefendi adında bir kanal var o ekip de bahsettiğim kalitede. ![]() |
o kadar acımasızsınız ki sanki her biriniz pegi yönetmeni her biriniz editör , yahu adamın ilk programı ilk ! o bir yana Edward beyin de açıklamasını daha doğrusu bir açıklama yapma gereği duymasına anlam vermiş değilim , sayın edward lütfen yanlış anlamayın ama türkiyede yapmaya çalışıyorsanız bu işi, yorumları sindirip yorum yapmamalısınız ideolojik görüşleriniz bu çevrede her insanın hoşuna gitmeyebilir,karma bir toplumuz taşlanırsınız ,programı beğendim ve konuşmanız da akıcı ilk programa göre , size bir önerim sarcasm yapmayın ;) burası türkiye sizi de çok sevdim. |
Kendini değiştirme fikrine katılmıyorum. Herkes farklıdır sonuçta herkesin kendi fikri duruşu hareketleri kafası şivesi konuşması vs.. vardır. Bizi biz yapan zaten bunlardır. Ben şimdiye kadar izlediğim tüm ikisi birlerden zevk aldım. Emeğinize sağlık. |
mesut cevik gun gectikce daha kotu programlar yapmaya basladi. |
Hoşgeldin Edward ![]() ![]() |
Ya saçma sapan konuşacağınıza önce ben bir erkek olarak akşam parkta koşmaya çıktığımda neden affedersiniz öküz gibi baktıklarını açıklayın. Ben bu ülkede doğdum ve 25 yıldır da dışarı adımımı atmadım (birkaç haftaya kaçacağım kısmetse) ben bu adamdan 1500 kat fazla Türkiye'yi eleştiriyorum. Edward Deniz Hooper gayet pozitif ve samimi bir insan gibi programı sunmuş. Sadece 1-2 oyuna yorumunu biraz uzattığını düşünüyorum, o da zevkler tutmayabilir olabilir sevdiğim bir oyun olsaydı bayılarak dinleyebilirdim ama onun dışında iyi niyetinden şüphe etmeye gerek olacak en ufak şey görmedim. Ben Talha'yı daha iyi buluyorum ama bu Edward'ı kötü bulduğum anlamına gelmiyor. Ancak bana soracak olursanız ben şahsen Gökhan'ı tercih ederim. Ama 3'ünü de severim/sevdim. Gökhan'ın "easter egg"ini geçtim, adam espri makinesi ve sempatiklik kutusu. BSC ve DH ekibi arasında en sevdiğim insandır. Ama tabii 2si1'de olmuyorsa da diğerlerini kötülememe gerek yok. Ayrıca oyun konusunda da her ne kadar değerlendirmek için acele etmemek gerekse de Edward daha bilgili görünüyor. Ama hani hayal ediyorum Edward+Gökhan+Mesut şeklinde bir program süper olabilirdi, Talha'nın 2si1 istemediğini varsayarak söylüyorum. Ancak ben Edward'ın hikaye odaklı oyunlara yorumlarını da merak ediyorum, gerek çıkacak oyunlara gerek geçen yılların klasiklerine ve bilhassa Mass Effect'e tabii. :) Hatta bu yorumu okuyorsan bir kuple Mass Effect yorumu alalım be. :) Umarım bu yorumları okuyup Edward kendi isteğiyle veya başka şekilde bırakmaz. Çünkü buradaki yorumlar performansını ve insanlığını kesinlikle yansıtmıyor. Buradaki yorumları hiç ciddiye almayın. Bazı dikkate alınabilecek yorumlar var ancak genelde saçma yorumlar yapılmış. Çok kabaca olarak son 5-10 dakikada biraz sıkıntılar olduğunu söyleyebilirim, ama onun dışında gayet başarılıydınız. Bir has Türk olduğumu söyledim ama İngilizcem yurtdışında yaşayacak kadar iyidir ve bazen benim de sizin yaşadığınız sıkıntıları yaşadığım olabiliyor. Ancak siz benden daha kendiyle barışık bir insansınız ve yapılan yer yer ağıra kayan yorumlara moralinizi bozmadan ve seviyeli şekilde cevap yazmışsınız, tebrik ederim, hatta sırrınızı merak da etmedim değil. :) Bu durumdan tek bir pozitif var ki Mesut sizin karşınızda hiç bu yorumlardaki gibi davranmamış, tek endişem oydu ancak sizi çok iyi bir şekilde ağırladı, ona da buradan saygılar. Ancak yorumlardaki berber mesajına tepkinizi pek anlayamadım Mesut bey. :) Öyle Türkler de var. O konuda tabii Edward ile aranızda önceden özel bir konuşma geçtiyse bilemem ama babam gibi konuşmuşsunuz biraz. *** Türkiye konusunda eleştirilenlere ayrı bir parantez açayım, katılmadığım tek nokta korsan konusu, ben de korsan kullanıyorum, ama -hala- öğrenciyim ve düzgün bir gelirim olduğunda kullanmayacağım. Maalesef bu ülke öyle rezil bir hale getirildi ki 600 liralık harddisk 1100 liraya, 900 liralık ekran kartı 1250 liraya, 1500 liralık telefon 3000 liraya, 250 liralık kulaklık 750 liraya, ve oyunlar da 2 katına satılıyor. Şahsen kendi PC'm 7 yıllık, 1 sene evvel RAM yükseltmesi yaptım ki o cüzi bir rakamdı ve 3 yıl önce ekran kartımı orta seviye bir ekran kartı alarak yeniledim ve artık o ekran kartı da yetersiz geliyor, Witcher 3'ü insani bir kalite ayarında tam sınırda bir şekilde kaldırıyor (son denediğimde oynanacak akıcılık yoktu, güncellemelerden sonra akıcılığa kavuştuğunu umuyorum). 3-5 tane oyun alsam yeni ekran kartı alacak kadar para eder, haydi diyelim ki aldım, eh o ekran kartı daha ne kadar süre oyun oynatacak? Aylardır 970 keyfi süren o insan grubu içinde değilim. Evet benim de bir 970 alma planım var evet lüks bu ama kime göre neye göre? Siz mesela benim ne işle ilgilendiğimi biliyor musunuz? Bir oyun ne anlam ifade edebilir fikriniz var mı? Oyun, film, dizi bilmem ne benim için yemek içmek gibidir, çünkü ben bir hikaye anlatıcısı olmaya çalışmayla mücadele ediyorum ve hayal gücünü sokakta bedavaya satmıyorlar. Çok net söylüyorum eğer şu ana kadar korsan olarak izlediğim filmler, oyunlar, diziler olmasaydı şu an olduğum adamın yarısı olamazdım. Zaten bu konuyu bu kadar uzatmaya da gerek yok. O filmleri oyunları yapan sanatçıların kendisi zaten bundan çok daha rahat koşullar için bile rızalarını kişisel olarak gösterdiklerini ifade ediyorlar. Çünkü sanatla ilgilenen sanatçı olan hiçbir insan daha fazla sanatın üretilmesini engellemek için bir müdahelede bulunmaz. Çünkü sanatçı sanatın temsil ettiklerini, gücünü anlar ve daha da güzel şeylerin yapılmasını destekler. O yüzden CD Projekt RED gibi firmaların ya da ünlü yönetmenlerin korsan kullananlara iyimser veya tarafsız yaklaşıyor. Benim zaten beğendiğim oyunları sonradan satın alma planım daima var, ve bazı oyunları da bitirmeme rağmen sırf saygıdan satın aldım. Tabii bir oyunu yıllar sonra 5$'dan satın almak pek bir anlam ifade etmeyebilir, ama aynı şekilde oyunları takasla veya ortaklaşa almak da pek bir anlam ifade etmiyor. Zaten bir firmaya 1 oyun alarak da destek olamazsınız eğer o firma gerçekten büyük destekleri hak ediyorsa. Mesela eğer ileride bir gün hala yerinde duruyorsa Quantic Dream adlı o deha yuvasına, o tapılacak insanlar grubuna yüklü bir bağış yapmayı düşünüyorum, tabii kabul ederlerse. Etmezlerse de artık oyunlarından birkaç bin tane orijinal kopya alır oynamayanlara dağıtırım. Maalesef şu an elimden gelen bu, bu beni kötü bir insan yapıyorsa kabul ediyorum kötüyüm. |
2si1'in bu bölümünde Amerika'nın sıcak çöllerinden gelen Deniz'i tanıyor ve yine Oyun ve Teknoloji dünyasını toza dumana katıyoruz. Nvidia GTX 950 duyuruldu Nvidia GeForce GTX 990M yıl sonunda geliyor http://www.donanimhaber.com/ekran-karti/haberleri/Nvidia-GeForce-GTX-990M-yil-sonunda-geliyor.htm Nvidia GeForce GTX 990M yerine göre 100W-185W ısıl tasarım gücü değerleri arasında değişebilecek. Dizüstü üreticisi soğutma çözümüne göre bir ısıl tasarım gücü seçimi yapabilecek. Nvidia GeForce GTX 990M kartının diğer bir özelliği ise MXM olarak gelmeyecek olması yani kart dizüstü bilgisayarın anakartına lehimli olarak satılacak. GeForce GTX 990M modelinin performansı söylenenlere göre SLI modunda iki adet GTX 980M grafik kartına yakın olacak. Böyle bir SLI sistemde ki adet GTX 980M grafik kartı, 3DMark 13 Firestrike testlerine göre masaüstü GeForce GTX 980'den yüzde 25 daha iyi skorlar elde edebiliyordu. Bu bakımdan GeForce GTX 990M kartı kağıt üzerinde GeForce GTX 980'den daha iyi performans sunacak gibi görünüyor. Elbette bu gelişme fiyata da yansıyor ki kartın fiyatının GTX 980M modelinin yaklaşık iki kartı olacak. Ancak Nvidia tarafında henüz resmi bir açıklama ve detaylar olmadığı için kartın neler sunacağı net olarak bilinmiyor. Kaspersky hakkında inanılmaz iddia http://www.donanimhaber.com/anti-virus/haberleri/Kaspersky-hakkinda-inanilmaz-iddia.htm Birçok rakip firmanın kendi anti-virüs yazılımlarını geliştirmek yerine kendisinin geliştirdiği sistemi çaldığını düşünen Eugene Kaspersky'nin bu yüzden sahte yazılımlar geliştirmeye karar verdiği ve bu yazılımları geliştirmeleri için Kaspersky Lab içerisinde gizli bir departman kurdurduğu iddia ediliyor.
Kaspersky çalışanları tarafından geliştirilen bu sahte kötü amaçlı yazılımların yine çalışanlar tarafından isimsiz olarak VirusTotal'a bildirildiği ve rakip anti-virüs firmalarının da buradan yola çıkarak bu yazılımları kötü amaçlı olarak işaretlediği belirtiliyor. Kaspersky tarafından üretilen bu sahte yazılımları işaretleyen rakip firmaların, bu kandırma sonrası kullanıcılarının herhangi bir şekilde virüslü olmayan önemli dosyalarını virüslü olarak tanımlayarak karantina altına aldıkları söyleniyor. Reuters'e göre bu kandırmacının hedefindeki asıl firmalar Microsoft, AVG ve Avast'tan oluşuyor. 2010 yılında da benzer bir iddia gündeme gelmiş ve Kaspersky'nin herhangi bir şekilde virüslü olmayan 20 dosyayı kötü amaçlı yazılım olarak VirusTotal'a bildirdiği ortaya çıkmıştı. O dönemde bunun bir deney olduğunu savunan Kaspersky, bu sayede kopyacı anti-virüs firmalarının ortaya çıkarıldığını söylemiş ve Kaspersky tarafından kötü amaçlı olarak tanımlanan dosyaları birçok firmanın kontrol etmeden kötü amaçlı olarak kabul ettiğini açıklamıştı. Microsoft korsan yazılımı takip etmeyi planlıyor Firmanın, Hizmetler kullanıcı lisans sözleşmesinde yapılan bazı güncellemeler ile bilgisayarlarda çalışan korsan yazılımı denetlemeyi ve gerekirse bunları engellemeyi amaçladığı ortaya çıktı. Başlangıçta Microsoft'un Windows 10 üzerinde çalışan tüm korsan içeriği tespit edebileceği sanılmış ve gelişme büyük yankı uyandırmıştı. Ancak bu sözleşmenin sadece Xbox Live ve Windows mağazasını kapsadığı, Windows 10 işletim sistemini kapsayan sözleşmede ise böyle bir güncellemenin olmadığı anlaşıldı. Microsoft şimdilik bu iki platformda yazılım korsanlığını tespit etmeyi amaçlıyor. Ancak bu sistem nasıl işleyecek belli değil zira sözleşmede onaylanmamış donanım çevrebirimlerinin de engellenmesi yer alıyor. Bu bakımdan Microsoft'un ilerleyen günlerde daha detaylı açıklama yapması bekleniyor.
Alana girecek şanslı kişiler ünlü Rus tenisçi Maria Sharapova'nın 160 km/saate ulaşan servislerini karşılamaya çalışacak. California VR stüdyolarında 9 saatte hazırlanan bu demo ilerleyen günlerde teknolojinin bize neler sağlayabileceği hakkında da ipucu veriyor. Konserleri en önden takip etmek, futbol maçlarını sahanın içerisinden izlemek veya basketbol maçlarını yedek klübesinde oturarak takip etmek sanal gerçeklik ile birlikte hayal olmaktan çıkmış durumda. Avusturalya'da dünyanın ilk "Sanal gerçeklik oyun merkezi" açıldı 400 metre karelik bir alana sahip bu merkezde oyun oynarken gerçekten hareket etmeniz gerekiyor. Alanda bulunan 129 PlayStation Eye kamerası hareketlerinizi izlerken sırt çantanızda Alienware Alpha PC ve gözünüzde Oculus Rift DK2 sanal gerçeklik gözlüğü yer alıyor. Bu ekipmanlarla alanda gezdiğiniz sırada içinde bulunduğunuz sanal dünyada da gezerek zombilerle çatışmaya girebiliyorsunuz. Elinizdeki silah da oyun içindeki silahınızla senkronize hareket ettiği için sanal dünyanın içerisine adapte olmak kolaylaşıyor. Şimdilik bir göreve 6 kişilik ekipler birlikte girebiliyor. Zero Latency
Oyun merkezi şimdilik dünyanın ilk VR eğlence merkezi ünvanına sahip. Ancak benzer şekilde bazı projelerin geliştirildiğini ve yeni alanların kurulduğunu biliyoruz. Belkide ilerleyen dönemlerde bugünkü internet kafeler gibi çeşitli alanlarda VR eğlence merkezlerini görebileceğiz. Nasa, bir sonraki Mars uçuşunda adınızı kızıl gezegene taşımak istiyor 2016 yılında InSight isimli yeni robotunu kızıl gezegenin yüzeyine konduracak kurum bu robot ile birlikte Mars'ın merkezine doğru kazı yaparak veri toplamaya çalışacak. Ayrıca yeni robot üzerinde yer alan sismograf sayesinde gezegenindeki depremleri de ölçebilecek.
Nasa ise InSight robotu ile birlikte topladığı isimleri de bir mikroçip içerisine yüklenerek Mars'a gönderecek. Adının Mars'a gitmesini isteyen kişiler aşağıda yer alan bağlantıda yer alan "New Flyers" altındaki formu doldurarak kayıt yapabilirler. Kayıtın ardından adınız için sanal bir biniş kartı da basılıyor. Haberin hazırlandığı tarih itibariyle dünyadan yaklaşık 90 bin kişi adını marsa göndermek için kayıt yaptırırken ülkemizden kayıt yaptıranların sayısı 440 civarında.
http://www.donanimhaber.com/diger-bilim-ve-teknoloji/haberleri/Cin-kendi-GPS-sistemi-icin-calismalari-hizlandiriyor.htm
Beidou(Kuzey Yıldızı) adı verilen yeni sistem için geçtiğimiz aylarda iki uydu daha fırlatılmış ve toplam uydu sayısı 19'a yükseltilmişti. Bu kez ise sistemin 2 yıl sonra Çin civarında akıllı telefon ve taşıma sistemlerinde yaygın olarak kullanılabileceği belirtildi. Asya-Pasifik bölgesi dışında global kullanım için ise 2020 yılı hedefleniyor.
Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR) eski bir planını yeniden canlandırarak sesten daha hızlı ulaşım için kolları sıvıyor. En erken testlerin 2030 yılında yapması beklenen SpaceLiner lakaplı uçak aslında roket destekli bir uzay aracı. Bu da 50 kişi kapasiteye sahip olacak uçağın Avrupa'dan Avusturalya'ya 90 dakikada gidebileceği anlamına geliyor. Günümüzde ülkemizden Avusturalya'ya ortalama 20 saatte uçulduğunu düşünürsek SpaceLiner bu konuda çok önemli bir ilerleme sunabilir.
Almanya'nın projesi de daha önce benzer konuda ortaya atılan projeler ile benzerlik gösteriyor. Uçağın önce roket yardımıyla havalanması öngörülürken belirli bir irtifa ve hıza ulaşıldığında roket parçası gövdeden ayrılacak ve uçuşa bu şekilde devam edilecek. Roket motorlarının da daha sonra yeniden kullanılabilir şekilde geri kazanılması da projenin hedefleri içerisinde. 33 Milyar Dolar bütçe Stephen Hawking'in konuşmasına yardımcı olan yazılımın kaynak kodları yayımlandı
Yazılımın kontrol edilebilmesi için yüzü izleyen bir kamera kullanılıyor. Kamerada yakalanan göz hareketleri ve ufak mimikler kontrol için yeterli veriyi sağlıyor. Bu özel teknolojinin ilerleyen dönemlerde farklı hastalara da uygun hale getirilebilecek olması sevindirici bir gelişme. Beyin kontrollü dış iskelet büyük potansiyel vaat ediyor
Elektroensefalografi ya da EEG adı verilen (Beyin dalga aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesi sistemi) giyilebilir sensör birimiyle beyin dalgalarını okuyan ve bunları kablosuz olarak merkezi işlem ünitesine gönderen dış iskelet, komut başlatma işlemini ise iskeleti giyen kişinin beş adet LED birimine bakmasıyla gerçekleştiriyor. Bu LED'lerin her biri farklı frekanslarda (Örneğin sola dönme 11 Hz, ileri gitme 9 Hz, sağa dönme 15 Hz, ayağa kalkma 13 Hz, oturma 17Hz) yanıp sönüyor ve böylece beyne 3 saniye gecikmeli de olsa yürüme ya da sağa dönme gibi komutlar verilebiliyor. Bu komutlar da işlenerek iskeletin hareket etmesini sağlıyor.
Kontrol etmesinin oldukça basit olduğu ve gönüllülerin sadece bir kaç dakika içerisinde kullanmaya başlayabildiği iskelet modeli, özellikle ileri derece fiziksel sorunu bulunan kişilere hitap ediyor. Faydalı donanımın tek olumsuz yanı ise epilepsi hastaları için uygun olmaması. Yanıp sönen LED ışıkların epilepsi hastalarında nöbete neden olabileceği belirtiliyor. Intel, Thunderbolt 3 teknolojisinin potansiyelini IDF 2015'te sergiledi Haziran ayı başında Thunderbolt 3 teknolojisini tanıtan Intel, devam eden IDF 2015 fuarında yeni teknolojinin kullanılabileceği konseptleri de ziyaretçilere sergiledi. Üst seviye kablo çözümleri ile 40Gbps veri aktarım hızlarına olanak tanıyan Thunderbolt 3 ayrıca Mini DisplayPort bağlantısı yerine USB Type-C bağlantısını kullanıyor. Thunderbolt ile ilgili en önemli yenilik olarak bağlantı arabiriminin değişmesi olarak görülüyor. Henüz yaygınlaşmaya başlayan USB Type-C ile birlikte Thunderbolt da kendisine biraz daha geniş kullanım alanı bulabilecek. Kullanıcılar standart bir USB-C kablosu üzerinden Thunderbolt 3 cihazları arasında 20Gbps veri aktarım hızına kavuşabilecek. Ancak aktif bakır USB-C kablosuz olursa bu hız 40Gbps'e kadar çıkabilecek. USB-C ve USB 3.1 standardı teorik olarak 10Gbps hızlarına çıkabiliyordu. Bu USB 3.1 için de önemli bir aşama olacak.
Masaüstü sistemler yanında sanal gerçeklik başlıkları (Özellik detaylarına burada yer verdiğimiz Razer'ın OSVR modülü) için de faydalı bir seçenek oluşturan donanım, sanal gerçeklik başlıklarının kontrolcü ihtiyacını ortadan kaldırabiliyor ve 2016'nın ilk çeyreğinde raflardaki yerini almaya hazırlanıyor. Robotik masa lambası sıra dışı görünümüyle dikkat çekiyor http://www.donanimhaber.com/diger-bilim-ve-teknoloji/haberleri/Robotik-masa-lambasi-sira-disi-gorunumuyle-dikkat-cekiyor.htm
LED panele sahip lambayı sıra dışı yapan şey 6 kameraya, ekstra sensörlere ve hareket edebilen bir gövdeye sahip olması. Kameralar sayesinde çevreyi izleyebilen lamba uygun ışığı verebiliyorken sensörler ve hareketli gövde ise pozisyonunu ayarlamasına yardımcı oluyor.
Bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen ancak bir o kadar da sevimli duran bu lambanın hangi bölgelerde satışa çıkacağı ve fiyatı henüz açıklanmadı. Üreticinin yayınladığı videoya aşağıdan ulaşabilirsiniz. Siz böyle bir masa lambasına sahip olmak ister miydiniz? Yandan gelen darbelere dayanarak dengesini çok iyi bir şekilde koruyabiliyor olmasıyla dikkatleri üzerine çeken ATLAS, belirli yüksekliklere rahatlıkla tırmanabiliyor ve atlayarak iniş yapabiliyor. 1.88 metre boyunda ve 150 kg ağrılığında geliştirilen ATLAS, yayınlanan yeni videosuyla ise ilk defa aktif arazi şartlarında görünüyor. Halen güç için kablo bağlantısına ihtiyaç duyan robot, buna rağmen arazide etkili bir şekilde yoluna devam edebiliyor ve hatta koşarak yol alabiliyor. Asus, monitörlerinde düşük mavi ışık teknolojisi için TÜV sertifikası aldı http://donanimhaber.com/asus/NewsDetail.aspx?id=77705 Son dönemde monitör markaları mavi ışığın yayılımını azaltarak gözleri daha az yoran teknolojiler üzerinde çalışıyor. TÜV Rheinland da düşük mavi ışık konusunda üreticilere sertifika veriyor. TÜV'den sertifika alan son firma Asus oldu. Asus, Eye Care adındaki teknoloji ile monitörlerde mavi ışık yayımını yüzde 70'e kadar azaltan 4 adet filtre ayarı kullanıyor. Bu filtreler ekrandaki işlemlere göre belirleniyor. İlk seviyede web gezintisi gibi işlemler için mavi ışık yayımı yüze 20 azaltılıyor. İkinci seviyede fotoğraf ve video görüntüleme gibi işlemler için ışık yayımı yüzde 30 azaltılıyor. Üçüncü ve dördüncü seviyelerde ise loş ortamlarda içerik okuma ve görüntüleme için ışık yayımı yüzde 50-70 arasında azaltılıyor. Bu modlara monitörün kendi menüsü altından ulaşılabiliyor. Asus'un sertifika aldığı monitörler; oyunculara yönelik PG ve MG serileri, ev eğlencesi için Designo serisi, günlük kullanım için Essential serisi şeklinde sıralanıyor. Asus, Eye Care teknolojisinin diğer üreticilerden daha fazla mavi ışık yayımını engellediğini belirtiyor. Sony, sıradaki büyük PS4 güncellemesi için test kullanıcıları arıyor
Henüz güncellemenin ne gibi yenilikler getireceği açıklanmadı fakat beta sürecine katılanlar sorun yaşamaları halinde v2.57'ye geri dönüş yapabilecekler. Beta sürümün yayınlanmasıyla birlikte geliştirmeler de gün yüzüne çıkacaktır. Playstation 4 kullanıcıları da başvurularını yaparak yeni sürümü erkenden test etme şansına erişebilirler.
Son dönemlerde bir çok şirket yazılımda büyük değişiklikler yapmadan önce beta sürecini daha da ön plana çıkarmaya başladı. Son olarak Microsoft hem Windows 10, hem de Xbox ailesine vereceği güncellemede benzer bir sistemle bir çok beta kullanıcısından geri dönüşler toplamıştı. |
DH forumlarında vakit geçirmekten keyif alıyor gibisin ancak giriş yapmadığını görüyoruz.
Üye olduğunda özel mesaj gönderebilir, beğendiğin konuları favorilerine ekleyip takibe alabilir ve daha önce gezdiğin konulara hızlıca erişebilirsin.
63.57 Gökhan Yılmaz Troll detected
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WiiSmash -- 21 Ağustos 2015; 23:04:12 >