quote:

Orijinalden alıntı: amashe

Derdin, şu ana değin eline bir kadın eli değmemiş olması mı? henüz bir kadın ile cinsel ilişkide bulunmamış olman mı? yoksa şu yaşına dek kimseyi gönül bağı ile sevememiş, bağlanmamış olman, yada kimsenin seni aynı bağ ile sevip bağlanmamış olması mı?

Eğer cevabın ilki ise, çok iddialı olacaktır kabul ediyorum fakat bir o kadar da gerçektir; merak etme ''kadın ve erkek'' iki mıknatısın zıt kutupları gibidir ve elbet karşına iyi kötü biri çıkacaktır, çok secici değilsen, çere çöpe dikkat etmem, kör topal eli elime değsin yeter diyorsan muhtemelen karşına biri çıkacaktır ve eli eline değmiş olacaktır,

Cevabın ikincisi ise; emin ol cinsel ilişkiye bakir olmak; her ay yada daha gerçekçisi, her 6 ayda bir farklı kadınlar ile düzenli ilişki içerisinde bulunup, artık cinselliği bir ''ihtiyaç'' olarak görmekten çok daha iyidir. Yanlış anlama, cinsel tabulardan bahsetmiyorum, elbette iki bireyin, birbirlerinden o enerjiyi almaları koşulu ile birleşmeleri oldukça normal bir şeydir, fakat bunu her ay yada her 6 ayda bir ''farklı'' bir partner ile ''ihtiyaç'' adı altında gerçekleştirmek, bizi bu işi yalnızca üremek için yapan hayvanlara oldukça yakın tutmakta. Bu yüzden bunu da dert etme. Bir şeyden mahrum kaldığın yahut bir şeyi kaçırdığın yok. Karşı cinse dokunmak her ne kadar bu yaşlarda yalnızca tatmin amacı içerse de, belli bir raddeye ulaştıktan sonra artık duygusal boyutu daha ağır basmaya başlıyor. Aynı zamanda ihtiyaçların farklılaşıp bakış açın değişmeye başlıyor.

Fakat sorunun üçüncüsü ise, sana vereceğim cevabım biraz daha farklı olacaktır. Biz erkekler çok kolay aşık olabiliyoruz, bir kadını gördüğümüz anda ona bağlanabiliyoruz. Bu aslında ciddi bir sorun... Neden ciddi bir sorun? çünkü sevgi öyle anlık şeylerin patlaması ile oluşmaz, ve kaldı ki öyle anlık şeylerin boşalması ile de bitmez. Sevgi bir süreçtir, beklentisiz yapılan bir dizi eylemin sonucudur. Ve unutmamalısın sevgi karşılıklıdır. Tek taraflı sevgi yoktur, olsa olsa hoşlantı olur, takıntı olur, değersiz olur, ve zamanla geçip gider zaten. Başka bir hal alır çünkü. Zorla birinin seni sevmesini sağlayamayacağın gibi sen de birini zorla sevemezsin. Doğru zamanda doğru yerde ve doğru anda yaptığın bir takım eylemler seni sevmeye ve sevilmeye itecek olan eylemlerdir. Plansız ve aniden gelişirler. Ne zaman ve nerede olacağını bilemezsin. İyi insanlar bu yüzden sevilirler, çünkü iyilik yapmak adına bir ''ana'' yada ''zamana'' ihtiyaçları yoktur. Aslına bakarsan zamanın şeceresini tutmazlar ve her zaman için doğru olanı yaparlar ve o anın getirileri ile ödüllendirilirler. Bu mistik bir güç tarafından değil, bizzat eylemin muhattapları tarafından verilen bir ödüldür. ''Sevgi''... Demem o ki, iyi bir insan ol, iyi şeyler düşün, iyi şeyler eyle, sonra etrafına bir bak, senin kurduğun dünya nasıl da iyilikler üzerinden gidiyor. Sevmenin ve Sevilmenin tek kuralı ''iyi biri olmak''tan geçiyor.

Demem o ki, her ne kadar sokağa çıkıp:''biri de beni sevsin'' diye bağırmak geçse de içinden, korkma yada ümitsizliğe kapılma, bu her ne kadar işin gülünç tarafı da olsa hepimiz zaman zaman bu duyguyu tatmışızdır. Bu oldukça normal bir duygu. İyi şeyler yap ve hayatın sana getirilerine bizzat tanık ol. Umarım çok ütopik yada saçma bulmamışsındır. ---Diyeceklerim bu kadar.

quote:

Orijinalden alıntı: amashe

Derdin, şu ana değin eline bir kadın eli değmemiş olması mı? henüz bir kadın ile cinsel ilişkide bulunmamış olman mı? yoksa şu yaşına dek kimseyi gönül bağı ile sevememiş, bağlanmamış olman, yada kimsenin seni aynı bağ ile sevip bağlanmamış olması mı?

Eğer cevabın ilki ise, çok iddialı olacaktır kabul ediyorum fakat bir o kadar da gerçektir; merak etme ''kadın ve erkek'' iki mıknatısın zıt kutupları gibidir ve elbet karşına iyi kötü biri çıkacaktır, çok secici değilsen, çere çöpe dikkat etmem, kör topal eli elime değsin yeter diyorsan muhtemelen karşına biri çıkacaktır ve eli eline değmiş olacaktır,

Cevabın ikincisi ise; emin ol cinsel ilişkiye bakir olmak; her ay yada daha gerçekçisi, her 6 ayda bir farklı kadınlar ile düzenli ilişki içerisinde bulunup, artık cinselliği bir ''ihtiyaç'' olarak görmekten çok daha iyidir. Yanlış anlama, cinsel tabulardan bahsetmiyorum, elbette iki bireyin, birbirlerinden o enerjiyi almaları koşulu ile birleşmeleri oldukça normal bir şeydir, fakat bunu her ay yada her 6 ayda bir ''farklı'' bir partner ile ''ihtiyaç'' adı altında gerçekleştirmek, bizi bu işi yalnızca üremek için yapan hayvanlara oldukça yakın tutmakta. Bu yüzden bunu da dert etme. Bir şeyden mahrum kaldığın yahut bir şeyi kaçırdığın yok. Karşı cinse dokunmak her ne kadar bu yaşlarda yalnızca tatmin amacı içerse de, belli bir raddeye ulaştıktan sonra artık duygusal boyutu daha ağır basmaya başlıyor. Aynı zamanda ihtiyaçların farklılaşıp bakış açın değişmeye başlıyor.

Fakat sorunun üçüncüsü ise, sana vereceğim cevabım biraz daha farklı olacaktır. Biz erkekler çok kolay aşık olabiliyoruz, bir kadını gördüğümüz anda ona bağlanabiliyoruz. Bu aslında ciddi bir sorun... Neden ciddi bir sorun? çünkü sevgi öyle anlık şeylerin patlaması ile oluşmaz, ve kaldı ki öyle anlık şeylerin boşalması ile de bitmez. Sevgi bir süreçtir, beklentisiz yapılan bir dizi eylemin sonucudur. Ve unutmamalısın sevgi karşılıklıdır. Tek taraflı sevgi yoktur, olsa olsa hoşlantı olur, takıntı olur, değersiz olur, ve zamanla geçip gider zaten. Başka bir hal alır çünkü. Zorla birinin seni sevmesini sağlayamayacağın gibi sen de birini zorla sevemezsin. Doğru zamanda doğru yerde ve doğru anda yaptığın bir takım eylemler seni sevmeye ve sevilmeye itecek olan eylemlerdir. Plansız ve aniden gelişirler. Ne zaman ve nerede olacağını bilemezsin. İyi insanlar bu yüzden sevilirler, çünkü iyilik yapmak adına bir ''ana'' yada ''zamana'' ihtiyaçları yoktur. Aslına bakarsan zamanın şeceresini tutmazlar ve her zaman için doğru olanı yaparlar ve o anın getirileri ile ödüllendirilirler. Bu mistik bir güç tarafından değil, bizzat eylemin muhattapları tarafından verilen bir ödüldür. ''Sevgi''... Demem o ki, iyi bir insan ol, iyi şeyler düşün, iyi şeyler eyle, sonra etrafına bir bak, senin kurduğun dünya nasıl da iyilikler üzerinden gidiyor. Sevmenin ve Sevilmenin tek kuralı ''iyi biri olmak''tan geçiyor.

Demem o ki, her ne kadar sokağa çıkıp:''biri de beni sevsin'' diye bağırmak geçse de içinden, korkma yada ümitsizliğe kapılma, bu her ne kadar işin gülünç tarafı da olsa hepimiz zaman zaman bu duyguyu tatmışızdır. Bu oldukça normal bir duygu. İyi şeyler yap ve hayatın sana getirilerine bizzat tanık ol. Umarım çok ütopik yada saçma bulmamışsındır. ---Diyeceklerim bu kadar.

quote:

Orijinalden alıntı: mikroplu.sabun

Daha önce hiç sevgilin olmasıysa ilk ilişkinden fazla bir şey bekleme. Yazacak bir sürü şey var ama şu an hepsini kısa kesmek zorundayım, işin en özünü söylemeye çalışacağım

Öncelikle kızları kafanda çok büyütme. Şöyle düşün; gördüğün o çoğu güzel kızların yanında hödük tipli biri oluyor genelde. Bunun altında yatan en önemli şeylerden birisi de o hödüklerin kaybedecek bir şeyleri olmadığından dolayı doğan cesaret ve özgüvenleri.

Hoşlandığın bir kız için "Bu bana bakmaz" dersen zaten çabalamana gerek yok bundan sonra. Ne olursa olsun kızları en fazla kendine eşit gör, senden üstün görme. Sen onlara acı, sana acımasınlar. Kız ne kadar bilgili ya da kültürlü olursa olsun, onun bilmediği konularda kendini öne çıkarıp ondan üstün olduğunu hissettir.

Zincirlerini kırıp kantinde ya da otobüste gördüğün bir kızla tanışmaya çalış. Başlarda zor geliyorsa sadece ufaktan iletişim kur. Yol tarifi sor, sonrasında 2-3 cümle muhabbet edip ayrıl yanından. Böyle böyle geliştir kendini.

Bir ilişkiye başladığında ipler kızda değil, senin elinde olsun. Eğer cinsellik işin içine girerse de başlarda kendini değil, partnerini düşün. İlk cinsel ilişkinde tabii ki çok fazla bir şey bekleme. Mümkünse bir kızla düzenli cinsel hayatın olsun. Bu seni diğer kızlar için hazırlayacak.

Bugün sevgilimi aldattım, kafam çok bulanık. Daha yazamayacağım maalesef.

quote:

Orijinalden alıntı: affiliation

I KEEP MY MIND ON MONEY, MONEY ON MY MIND

ÜSTAD TUPACIN BU SÖZDE 2 KERE KULLANDIĞI 1KAÇ KELİME VAR. O KELİMELERDEN BİRİ SENİN SORUNUNA ÇÖZÜM.