BAŞLIYORUM ( 20 YAŞ ÜSTÜ ARKADAŞLAR DÜN GİBİ ANIMSAYACAKDIR EMİNİM )
SOKAKDA YOLDA YADA BOŞ ALANDA OYNANAN MAÇLARDAKİ DİYALOGLARDIR...
ELİN AVANTAJI OLMAZ: Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat pozisyon devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım el var diye mızırdar. Karşı takım, "Avantaj olm." der. Hemen akabinde kaleci "Ulan elin avantajı olmaz." diye haykırır. Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.
ADAMIN GOL DİYOR: Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan." diye anırmaktadırlar. Fakat içlerinden biri, "Gol abi." der. Karşı takımdan bunu duyan biri direk atlar ve, "Ulan adamın gol diyor." diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dövülür.
ABANMA YOK: Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı "Lan karı mısınız." dese de abanma olmaz.
GÖNÜL ALMA: Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük bir çocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa olsun. Küçük çocuk sevilen bi simadır ve faulü yapan abidir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük çocuktur.
KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI: Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri gecmek ister çünkü o her mevkide iyidir.Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.
3 KERE SEKTİRME: Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve, "Açılsana ulan üç kere sektirdim iste." der, rakip açılır. Ne keyiflerdi bunlar be. Bak gözlerim dolu dolu oldu.
1'E 1 ATIŞ: Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala çözebilmiş değilim.
SAĞLIK ÖNLEMLERİ : Bazen top insanin pek münasip olmayan bi tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynidir: "işe işe!."
Uygun araziye çiş edildikten sonra maça devam edilir. Mahalle maçlarında her zaman saçı ince telli ve uzun olan kişiler vardır. Bunlar geriden topu alip butun gucleriyle ileri kosarken kafalarini ileri dogru atarlar. Amac gol atmak ya da rakibi çalimlamak degil, saclarin ruzgarda ahenkle dans etmesini saglamaktir. Bu kisiler buyuyunce Ümit Davala gibi olurlar.
TOP KURTARMA OPERASYONU: Top zirt pirt araba altina kacar. Boyle durumlarda, sahadaki en celimsiz ve en hop-zip kisi, en iri iri kisi tarafindan topu almaya gonderilir. Arabanin altina kacan toplar tam ortasinda durur bazen, kimse yetisemez oraya.
Bu sefer tas atma ve sopayla itekleme fasli baslar. Arabanin egzosuna vurulan birkac darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana cikar bir taraftan; artik kosarak maca geri donme zamanidir.
AT BAKIIM AABININ KILLI GOGSUNE... Ya ne iirenc bisiiydi bu. Sen takimini kurmussun, pasa pasa macini yapiyosun. Muhtemelen yasca ve boyutca senden buyuk olan eleman damlar, bu gereksiz cumleyi sarfederek maca dahil olur, tadimizi tuzumuzu kacirir.
ELDEN GOL OLMAZ : Pasa pasa oynuyoruzdur, adamin tekinin eline carpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle maci oyun kurallari uzmani portler oradan bi yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasin hasta misin sen? El karari verilmisse, bunun sonucu frikiktir.
Herkes de kabullenmistir elden gol olmayacagini, hatta baraj bile kurulmazdi bazen. Ben de buyuyunce ogrendim elden direk kaleye cekilip gol atilabilecegini. Ogrendim de ne oldu, o caanim frikikler geri mi geldi?
UC ADIM ACILMAK: "uc adim acilmak" denen olayi atlamak senelerini betonda top oynayarak, dizinde o cok derin olmayan ama surekli yanan yaralarla dekore eden bicok mahalle topcusunu uzecektir. Top frikik noktasina dikilir ve rakip barajin ustune dogru adeta 'onnar orda diilmiscesine yurunur'.
Kocaman uc adim atilir ve baraj gogusle itmek suretiyle uzaklastirilir. Adimlarin buyuklugunden sikayet edenler iki kere "o-ha" der.
TEKNIK VURMAK: Penalti vuruslarinda en bickin forvet oyuncusu sahne alacagindan kalecinin gozu korkar. Hemen ici rahatlatilir: "korkma olm, teknik vurcam".
KALECI DUZENI: Mahalle maclarinda rastlanan pekcok tatsiz durumdan sadece biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri yagmur edip yagdirmak İstediginden kimse kaleye gecmeyecektir.
Adil duzen ilk "kalede son" diye bagirani kayirmaktadir. Hemen arkasindan gelen "son bir", "son iki".. gibi cigliklarin sonunda artik son kac oldugunun bir onemi kalmayan agir kanli arkadas kaleye gecer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakka ayriyla eldivenleri bir sonraki arkadasina teslim edebilir. Nizam boyle emreder.
Arkadasin biri iyi orta gol getirir diye bagirir o da iyi bi orta yapmaya calisir ve ortasini yaptiktan sonra duser. Arkadasin dizi kaniyodur ama farkinda değildir birisi ordan "olm dizin kaniyo" der ve olan olmustur dizi kaniyan cocuk aglamaya baslar.
ha bide her zaman bağırılarak söylenen sözler vardır; - Avut be oglum avut - Kasti faul yapma lann - direk abi direk - valla gol diil - Abi siz cok guclu oldunuz ya
Mithat'i bize verin, Mete'yi siz alin - Ahh bacagim - annem anneeem - Top benim oolum istedigimi oynatirim - Beste devre onda biter - Santra yapin lan santraaa - Sahsi oynama oglum pas ver - Abanma beee - Yuhhh o da kacar mi
- Hakeme gozluuuk - Ortani goriyim
BU DA MI DEĞİL Penaltı çekilir. Direk vazifesindeki taşa çarpar. Biraz devrilir o muazzam yapı. Kaleci: Gol yok... Şutu çeken: Direğe çarpıp içeri girdi! Direkten içeri girdi. Gol olum gol.
Epey bi tartışmadan sonra tekrar penaltı kullanılır. Her halukarda sayılmaz. İki taraftan biri muhakkak bende bunu saymıyom der. Sonra : " Bunu saymayan ipne.. " Üçüncü şut veeee ; golse şutu çeken; " Bu da mı deil ha bu da mı deil ! " Gol olmazsa , kaleci ; " Bu da mı gol lan bu da mı gol !"
ÇOK ÖZLÜYORUM O GÜNLERİ
1. sayfa
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız. Fazlası için veri politikamıza göz atın.
BAŞLIYORUM ( 20 YAŞ ÜSTÜ ARKADAŞLAR DÜN GİBİ ANIMSAYACAKDIR EMİNİM )
SOKAKDA YOLDA YADA BOŞ ALANDA OYNANAN MAÇLARDAKİ DİYALOGLARDIR...
ELİN AVANTAJI OLMAZ:
Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat
pozisyon devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım el var diye
mızırdar. Karşı takım, "Avantaj olm." der. Hemen akabinde kaleci
"Ulan elin avantajı olmaz." diye haykırır.
Bir yere varılamaz. Kısır döngüdür.
ADAMIN GOL DİYOR:
Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan "Direk ulan."
diye anırmaktadırlar. Fakat içlerinden biri, "Gol abi." der. Karşı
takımdan bunu duyan biri direk atlar ve, "Ulan adamın gol diyor."
diye serzenişte bulunur. Gol sayılır, adam dövülür.
ABANMA YOK:
Genelde küçük çocuklar arasında yaygındır. Kaleciler abanma yok derler. Aralarından yaşça büyük olanı "Lan karı mısınız." dese de abanma olmaz.
GÖNÜL ALMA:
Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza
gelip küçük bir çocuğa sert girince direk penaltı olur. Nerede olursa
olsun. Küçük çocuk sevilen bi simadır ve faulü yapan abidir.
Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kalede bir ayı vardır ve penaltıyı atan küçük çocuktur.
KALECİ DEĞİŞTİN 2 PENALTI:
Herhangi bir penaltı pozisyonunda kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri gecmek ister çünkü o her mevkide iyidir.Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir. 1+1=2.
3 KERE SEKTİRME:
Kaleci degaj kullanırken eğer yanında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve, "Açılsana ulan üç kere sektirdim iste." der,
rakip açılır. Ne keyiflerdi bunlar be. Bak gözlerim dolu dolu oldu.
1'E 1 ATIŞ:
Çift penaltı sisteminde eğer birinci penaltı kaçarsa ikinci şans vardır ama gol olursa ikinci şans kullanılamaz. Bunun mantığını hala
çözebilmiş değilim.
SAĞLIK ÖNLEMLERİ :
Bazen top insanin pek münasip olmayan bi tarafına gelir, herkesin reaksiyonu aynidir: "işe işe!."
Uygun araziye çiş edildikten sonra maça devam edilir.
Mahalle maçlarında her zaman saçı ince telli ve uzun olan kişiler
vardır. Bunlar geriden topu alip butun gucleriyle ileri kosarken kafalarini ileri dogru atarlar. Amac gol atmak ya da rakibi
çalimlamak degil, saclarin ruzgarda ahenkle dans etmesini
saglamaktir. Bu kisiler buyuyunce Ümit Davala gibi olurlar.
TOP KURTARMA OPERASYONU:
Top zirt pirt araba altina kacar. Boyle durumlarda, sahadaki en celimsiz ve en hop-zip kisi, en iri iri kisi tarafindan topu almaya gonderilir. Arabanin altina kacan toplar tam ortasinda durur bazen, kimse yetisemez oraya.
Bu sefer tas atma ve sopayla itekleme fasli baslar. Arabanin egzosuna vurulan birkac darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana cikar bir taraftan; artik kosarak maca geri donme zamanidir.
AT BAKIIM AABININ KILLI GOGSUNE...
Ya ne iirenc bisiiydi bu. Sen takimini kurmussun, pasa pasa macini
yapiyosun. Muhtemelen yasca ve boyutca senden buyuk olan eleman
damlar, bu gereksiz cumleyi sarfederek maca dahil olur, tadimizi tuzumuzu kacirir.
ELDEN GOL OLMAZ :
Pasa pasa oynuyoruzdur, adamin tekinin eline carpar top, biz dikeriz topu, hemen bi mahalle maci oyun kurallari uzmani portler oradan bi yerden ve der ki, "Elden gol olmaz"! Ulan niye olmasin hasta misin sen? El karari verilmisse, bunun sonucu frikiktir.
Herkes de kabullenmistir elden gol olmayacagini, hatta baraj bile kurulmazdi bazen. Ben de buyuyunce ogrendim elden direk kaleye cekilip gol atilabilecegini. Ogrendim de ne oldu, o caanim frikikler
geri mi geldi?
UC ADIM ACILMAK:
"uc adim acilmak" denen olayi atlamak senelerini betonda top oynayarak, dizinde o cok derin olmayan ama surekli yanan yaralarla dekore eden bicok mahalle topcusunu uzecektir. Top frikik noktasina dikilir ve rakip barajin ustune dogru adeta 'onnar orda diilmiscesine yurunur'.
Kocaman uc adim atilir ve baraj gogusle itmek suretiyle uzaklastirilir. Adimlarin buyuklugunden sikayet edenler iki kere "o-ha" der.
TEKNIK VURMAK:
Penalti vuruslarinda en bickin forvet oyuncusu sahne alacagindan kalecinin gozu korkar. Hemen ici rahatlatilir: "korkma olm, teknik vurcam".
KALECI DUZENI:
Mahalle maclarinda rastlanan pekcok tatsiz durumdan sadece
biridir kalecisizlik. Herkes kendisini ispatlamak ve golleri
yagmur edip yagdirmak İstediginden kimse kaleye gecmeyecektir.
Adil duzen ilk "kalede son" diye bagirani kayirmaktadir. Hemen arkasindan gelen "son bir", "son iki".. gibi cigliklarin sonunda
artik son kac oldugunun bir onemi kalmayan agir kanli arkadas
kaleye gecer. Kaleci gerek iki golde bir, gerekse dakka ayriyla
eldivenleri bir sonraki arkadasina teslim edebilir.
Nizam boyle emreder.
Arkadasin biri iyi orta gol getirir diye bagirir o da iyi bi orta
yapmaya calisir ve ortasini yaptiktan sonra duser. Arkadasin
dizi kaniyodur ama farkinda değildir birisi ordan "olm dizin
kaniyo" der ve olan olmustur dizi kaniyan cocuk aglamaya baslar.
ha bide her zaman bağırılarak söylenen sözler vardır;
- Avut be oglum avut
- Kasti faul yapma lann
- direk abi direk
- valla gol diil
- Abi siz cok guclu oldunuz ya
Mithat'i bize verin, Mete'yi siz alin
- Ahh bacagim
- annem anneeem
- Top benim oolum istedigimi oynatirim
- Beste devre onda biter
- Santra yapin lan santraaa
- Sahsi oynama oglum pas ver
- Abanma beee
- Yuhhh o da kacar mi
- Hakeme gozluuuk
- Ortani goriyim
BU DA MI DEĞİL
Penaltı çekilir. Direk vazifesindeki taşa çarpar. Biraz devrilir o muazzam yapı.
Kaleci: Gol yok...
Şutu çeken: Direğe çarpıp içeri girdi! Direkten içeri girdi. Gol olum gol.
Epey bi tartışmadan sonra tekrar penaltı kullanılır. Her halukarda sayılmaz. İki taraftan biri muhakkak bende bunu saymıyom der. Sonra :
" Bunu saymayan ipne.. "
Üçüncü şut veeee ; golse şutu çeken; " Bu da mı deil ha bu da mı deil ! "
Gol olmazsa , kaleci ; " Bu da mı gol lan bu da mı gol !"
ÇOK ÖZLÜYORUM O GÜNLERİ