Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
7560
Cevap
624018
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (223. sayfa)
F
12 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: nekropsi

quote:

Orijinalden alıntı: fsnn

arkadaşlar ben aldım diye demiyorum 70 bin tl ye 1.6 2011 volvo s80 var sıfırı 115 bin tl bu fırsat kaçarmı kaçmaz dedim aldım alın bir s80 10 sene binin
hele ylv arkadaşımın otomtik isteğide yok 1.6 d alırım onun yerinde olsam.

yeni s60 larda varmı bilmiyorum aracı isteğinize göre programlayabiliyrsunuz. örneğin koltuk ısıtma otomatik açılsınmı cam resistansı otomatik açılsınmı klima hızlımı üflesin yavaşmı aynalar kapılar kapanınca katlansınmı önkapı açılmadan diğer kapılar açılsınmı araç içerdeki havayı kontrol etsin hava kirlenince temizlesinmi vs vs yok böyle bişey.

araç almayı düşünenler bir bakın derim. bahsettiğiniz araçlarla 2 segment farkı var biri c biri e segmenti fiyatmı sıfırına göre çok uygun allahta volvo tr de çok tutulan bir araç değil yoksa bu araçlara bu fiyata binebilirmiydik

saygılar.

hocam kanıma girme, çok fena canım çekiyor. hazır param da varken :D

inanılmaz çekici bir araç s80,
ayrıca volkan bey'e katılıyorum, bu ülkede sıfır araba alınmaz, vergi soygunu almış başını gidiyor. c sınıfı araba da 3 çocuklu bir aileye olmaz. arkadaşımın 3 çocuğu var ve chrsler voyager bile düşünüyor sığabilmek için. scenic sahibi ama şu anda 2 yaşındaki çocuklarla içine sığamıyor. büyük araba daha evla gibi.

Hocam gireyim kanına yok böyle birşey al başka aeabaya dönüp bakmazsın sıfırı 115 bin tl 2 yaşında 70 bin tl varmı böyle birşey
sloganım şu 70 bin tl ye 150 bin tl lik konfor yaşamak isteyen varsa s80 diyorum

Daha buraya yzmdığım kişiselleştirilebiken o kadar özellk varki koltuklar soğuyunca açayımmı müzik sistemindeki çerdeki sese göre otomatik artma eksilme yapayımmı usb ve iphone bağlantısı aklıma gelmiyor şu an o kadar bependmki aracıma 4 bin tl kar verdiler vermedim 60 bn tl ye c sınıfı almzdım ama tercih meselesi kanına iyce gireyim:)))))





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fsnn -- 16 Nisan 2013; 16:02:35 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Y
12 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: HiGHWAYMOUSE

Uzunca yazmıştım, bağlantıda kopukluk oldu. Özet geçeyim artık...

Hocam Golf'te 1.2 ve 1.4 tsi motorlar dışına çıkarsan bir de üzerine dsg eklersen mantık dışına çıkıyor. Yani 54-55 bin tl bandını geçmeyeceksin. Geçersen diğer seçeneklere yönelmek daha iyi olabilir. Sonuçta Golf'ü tercih ederken ana etmen nispeten uygun fiyata ortalama bir kaliteyi alabilmek. Dizel dsg li golf alıp bir iki opsiyon da ekletip 80 bin küsurlar veren var. Bu bence C sınıfı bir araç için gereksiz olur.

Yani Golf alacaksan düz vites seçeneğine de sıcak baktığını düşündüğümden 1.4 tsi 122 bg düz vites comfortline+ sürüş paketi (içinde cruise ve park sensörleri var) ekletip 50-51'e bitirmelisin. Yoksa highline olsun dsg olsun 140 ps olsun dersen git v40 al derim...

Bir eski Rallicinin Golf 7 ile ilgili bir yazısı( Bu yazıda benim bu düşüncemi destekler nitelikte):

http://ismailterzi.com/tag/golf-7-inceleme/

dostum;

şimdi vw.den geliyorum.

araç 1.4 tsi comfortline + sunroof + trafik sigortası = 53 bin Tl. ediyor. 15 mayıs teslim.

ben ise bunu yine yukarıdaki gibi 50.700 tl.ye anahtar teslimi alabiliyorum. sunrooflu bu güne kadar hiç araç kullanmadım böyle içimde bir derttir gidiyor, bu özlemimi gidermek istiyorum aslında. nasıl bir şeyse. müthiş derecede beni etkiliyor, çok ama çok hoşuma gidiyor, yararı zararı hiç düşünmüyorum bile. nedendir tamda ifade edemiyorum.

bu yukarıdaki araç aslında tam istediğim gibi değil, tam istediğim araç 1.4 tsi highline olacak, sunrooftan bile vazgeçebilirim o zaman.

comfortline modelind6e sürüş paketi maalesef olmuyor dostum, yani ağustos başını beklersen belki olur. sipariş geçmek lazım. diğer illerde varmıdır bilemiyorum,

önümüzdeki pazartesi saat:17:00 araç bana ayrıldı.

diğer bayilerde bulabilirsem 1.4 tsi hihgline + sunroof işte beni istediğim araç, fiyatıda 55 alırım.

o zaman işte zevkle binerim aracıma.

dsg teknolojisini iyileştirmiş. müthiş oldu abi diyor satıcı. dsg ye girdiğin anda dostum fiyat artıyor.

sen benim içimi okuyorsun resmen.

maksimum 55 bin olmalı alacağım araç.

bayilerde çalışan bir dostumuzda yokki halledelim ama türkiyedeki bütün bayileri araştıracağım, tsi highline+sunroof olan varsa manuel tabiki hemen alırım. işte budur derim.

ama bulamazsamda 1.4 tsi comfortline + sunrooflu araca devam.

dostlar sağolasınız, allah razı olsun.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

fikrini beyan eden, yorumlarını esirgemeyen tüm dostlarıma sevgi ve selamlarımı iletiyorum. en çokta buradaki dostlukları, arkadaşlıkları özleyeceğim. bir yere gitmem inşallah. golf aldım diye beni kovana kadar. siz beni kovun ben ancak o zaman giderim, ha bu arada bir kaç kezde bacadan girerim.

ismail terzinin ve sevgili dostum hight üstadımın dediğine aynen katılıyorum. 55 maksimum fiyat olmalı.

benimkiside 50.700 gayet güzel rakam bence. 2.300 tl.lik indirim bilmiyorumda türkiyede zor. heleki böyle sıra vs. varken.

otokoç mu? vw mi?

vw tek geçerim, arkadaş beni dinledi, heyacanlıyım sözümü kesmeden dinledi, fikirlerini beyan etti, ne bileyim sağolsun benle sonuna kadar ilgilendi, bir sürü telefon geldi hep reddetti, sözümü kesmedi, kahve ısmarladı, 2.300 tl. liste fiyatından indirdi. daha ne diyeyim bilemiyorum abi.

çıkarken ağlamaklı oldum, ben duygusal bir insanım. biri bana candan, kandan ve içten böyle özden samimice gelince duygusallaşıyorum, (şu an gözümden yaş geliyor) o kişiye karşı bütün saf duygularım kabarıyor. birde meslek gereği insanları fazlaca tanıyınca, beden dillerini ve gözlerini süzünce ne olduklarını böyle okuyunca anlıyor insan, böyle sahte davranışlar bana itici geliyor.

satıcı kardeşimden allah razı olsun, mert, saf, harbi delikanlı, aracın maliyetini gösterdi, abi istersen verme ne verirsen ver dedi. abi ne diyeyim ben bu insana şimdi.

işte budur abicim.

neyse yaşadığım duygusal anları sizlere aktardım.

not: aynı firmanın diğer şubesinde o samimiyeti yakalayamamıştım.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ylv77 -- 16 Nisan 2013; 16:48:53 >

F
12 yıl
Binbaşı

Hayırlı uğurlu olsun



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

sağolasın dostum, allah razı olsun.

1.4 tsi highline+sunroof lu model olursa bana haber verecek, yoksa comfortline+sunroof devam.

çok teşekkür ederim dostum,


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
12 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: ylv77

sağolasın dostum, allah razı olsun.

1.4 tsi highline+sunroof lu model olursa bana haber verecek, yoksa comfortline+sunroof devam.

çok teşekkür ederim dostum,

üstadım hayırlı uğurlu olsun... senin adına sevindim. umarım highline da olur muradına erersin. ama buraları terketmenide istemem.... tekrar hayırlı olsun....saygılar


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

sağolasın dostum, teşekkür ederim.

en güzellerini, yüreğinin gittiği yere sizi taşıyacak metaların ve ötesi dünyanın rüzgarında savrulmadan dimdik ayakta dosdoğru sağa sola yalpalamadan gitmeyi nasip etmesini yüce mevlamdan dilerim.

içimden gelen bir dua.

saygılarımla.



Y
12 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: volkan.d

ylv77 dostum,

YAzacaklarım tamamen kendi tercihlerimi yaparken ki kriterlerimdir. Sizin kafanız bu kadar karışıkken, ben ne diyebilirim sizin adınıza tam bilmiyorum ama; ben sizin yerinizde olsam o paralara ne V40 alırdım ne de Golf.

HİGHWAYMOUSE'a katılıyorum, golf alınacaksa veya herhangi bir C segmenti araç, 50,000 TL'li fiyatlar geçilmemeli. Sonuçta C segmenti benim için şehir içi kullanımı ön planda olan, pratik araç olmalı. Çok kaliteli olmasının (Volvo, Audi, Merc. ve BMW. hatta bu son üçünü yarı fiyatına da verseler almam) önemi yok, çünkü kesinlikle benim 2. aracım olurdu. Uzun yolda beni kesmez anca kısa mesafe pratik kullanım için olur. Zaten sizin gibi 3 çocukla küçücük bagajlı C segmenti hatchback bir araba uzun yolda zaten zulüm olur.

Ben hayatta T.C.'de sıfır araba da almam. Devlet zaten brüt maaşımın %40 civarını vergi diye, kalanının çoğunu da ÖTV gibi ahlak dışı bir vergi ile sömürüyorken, bir de araca araçtan çok vergi veremem. O zaman hep yaptığım gibi makul km'li 2. el araçlar ilgimi çeker. Bu noktada sn. fsnn'nin teklifi çok akıllıca. Zaten ben de size S80'in SW'si olan V70 önermiştim. Zaten siz de 2. el değer kaybını önemsediğinizi yazmışsınız, o zaman zaten değerini kaybetmiş bir 2. el de iyi bir yaklaşım olabilir.

Eğer bu araç çok büyük derseniz, mesela neden SW Opel Astra veya benzerlerini düşünmüyorsunuz. Bunlar da kalitesiz araçlar değil ki.

Kusura bakmayın çok yoğunum, ancak bu kadar yazabildim. O da karmakarışık oldu galiba.

Şimdiden sizin için hayırlısı olur inşallah.



yaşım 42 abimi desem kardeş mi desem bilemiyorum ama ben yinede hürmeten abiciğim diyeyim;

sizin sıfır araç hakkındaki tüm dediklerinize katılıyorum, golf gibi küçük araç seçmemin nedeni; yıllık 10 bin km yapamıyorum bile. bunun 9 bin km.si tek kullanımlık ve ben kullanıyorum. yazın gidebilirsem piknik vs. eşim istanbullu (karadenizli) olduğu için belki araçla gidebiliyorum, 2004 yılından beri bir kez gittim. hep uçakla gönderdim onları, istanbuldada kayının aracı olunca gerek yok. yani hep şehiriçinde kullanıyorum, adanadan memleketim andırın ilçesine gidersem gidiyorum, annemlerin ellerinden öpmeye, gönüllerini almaya, geneldede yalnız gittiğim için pek öyle kalabalık yani ailecek kullanma şansım olmuyor.

v70 araç bence gerçekten güzel ama mtv si ve kaskosu beni yorar. büyük kasa ve geneldede tek kişilik kullanım için büyük, ağır olan kasayı büyük hacimli araçla şehiriçinde gezdirmiş olacağım ve benzinide yakacağım resmen. onun için cazip gelmedi.

v40 araca gelince ikinci elinde çok korkuyorum, yani değer kaybı durumunda maddi gelirim bu açığı kapatacak veya beni manen mutlu edecek belirsizlikleri bünyesinde barındırdığı için ve şahsımında manevi mi, yoksa mantık mı? sorusunda mantık hakim geldiği için bu golf aracı tercih ettim.

ama ben sizin duygularınıza ve yüreğinize canı gönülden inanıyorum, benim iyiliğimi istediğinizide biliyorum. sağolasın. ama benim mantık süzgecim şimdilik böyle işliyor. 2-3 yıl mevcut aracıma binerim. 2+2 yıl garanti yaptırıyorum ayrıca, 50.700 fiyata +2 yıllık garanti bedeli (1.300 tl.) dahil. 4 yıl bitiminde golfün ikinci el değeri belli zaten, v40 türkiyede rayına oturur, ikinci elde değerini ve yerini bulur, kaymağı alınmış yoğurt gibi olursa yeriz. yoksa kaymaklı yoğurt şimdilik bize fazla geliyor diyorum ve zaman zaman heyacanlı, aktif sorularıma dostane yaklaşımlarla katkı sunduğunuz için ayrıca canı gönülden teşekkür ediyorum. allah razı olsun.

adanaya gelince mutlaka beklerim, evim otogara giderken bölge trafik noktasına çok yakın. hasanusta+mado sözüm var size. veya gönlünüzden geçen başka bir şey.....

saygılarımla.



V
12 yıl
Yüzbaşı

ylv77 dostum,

İçtenlikle söylenmiş her türlü hitap bence değerlidir. Ben de 43'ü bitirip 44 yaşımdan gün aldım, aramızda fark var sayılmaz.

Daha önce de yazdığım gibi, birbirimizin yaşam tarzlarını ancak burada aktardıklarımız kadar bilebildiğimiz için, vereceğimiz her türlü fikir bizim doğrularımıza göre olacaktır.

Ama herkes için doğru veya mantıklı olan bazı hususlar var ki, siz çoktan onları biliyorsunuz.

Mesela 2. el ve değer kaybı sizin için önemliyse, o paraya piyasaya yeni girmiş bir C segment araç olan V40 kesinlikle alınmaz.

C segmenti herhangi bir arabaya da 50,000 TL'den çok verilmez. Esasında o bile çok ama yapacak da bir şey yok. Siz zaten o paralardasınız.

Bagaj, uzun yol vs, bunlar tamamen kişisel ihtiyaç ve bakış açısıdır. Hiç bir yorum yapma niyetim yoktur.

Sunroof olabilirse sizin adınıza sevinirim, çünkü benim için fark yaratan bir donanım. Yağış olmadığı sürece her koşulda sunroof açık gidebilirim. Keyif aksesuarı.

Bence kendiniz için en doğru kararı veriyorsunuz. Çok da irdelememek lazım, sonuçta bir araç. İnsan evlenirken bile bu kadar sık eleyip sık dokumuyordur. Gerçi orada da alternatifler arasından seçim yapılmıyor şüphesiz ama olsun.

Sizin içiniz rahatsa gerisi teferruattır. Bize de hayırlı olsun demek düşer.

Adana'ya geldiğimde mutlaka arayacağım. Görüşmek üzere.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @ylv77
Y
12 yıl
Binbaşı

sağolasın teşekkür ederim iyi dilek ve temenniniz için.

beklerim, ağırlamaktan onur duyarım.

saygılarımla.

edit: 50.700 rakamı anahtar teslim trafik sigortası dahil değerdir.

aracım tam olarak : 1.4 TSİ comfortline 122 ps + SUNROOF var.

zevkle bineceğime inanıyorum.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ylv77 -- 16 Nisan 2013; 20:18:49 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

sevgili, eas722, berk doğan, nekropsi, fsnn, tutankamon80, hight, volkand arkadaşlarımada teşekkür ediyorum,

ilgi gösterip yorum ve fikirlerini paylaştıkları için.

sağlıcakla,



H
12 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

Tekrar hayırlı olsun Ylv hocam. Aldığın indirim doğuş'da görülmüş birşey değil. Golf konusuna yazsan herkes o Adana bayiinden almanın yollarını araştırır; o kadar diyeyim...

Şahsen şimdi araba alacak olsam ben de golf alırdım. Belki 1.2 TSİ olurdu. Dsg de tercih ederdim muhtemelen.

Ama s60'ımı da seviyorum. Şu an şanzıman dahil bir sorunu da yok. Muayenesi yeni kaskosu yeni tr sigortası yeni. Bir süre daha bineyim ben s60 a diyorum.

Bu arada mr sonucunu aldım. Kırık çatlak yok ama kemik içinde ödem oluşmuş; nasıl oluyorsa. İlik ödemi denirmiş. Bir fıs fıs verdi. Tedavi de amaçlıymış. Yoksa yıllar sonra bile örneğin soğuk havada bacağım sızlıyor dersin diye konuştu doktor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
O
12 yıl
Teğmen

YLV hocam öncelikle hayırlı olsun, gercekten güzel indirim almışsınız, gecen sene jetta için 6-7 bayi ile görüştüm bin liradan fazla indirim yapmadılar. Güle güle , kazasız belasız, ailece binmeniz dileklerimle. Umarım forumdan bir ayrılık olmaz, gerçi ister istemez wv forumuna kayma olacaktır diye düşünüyorum ama bizi de unutmayın.
Hocam ayrıca ben gelirsem adana da bir ciğerinizi yerim, İstanbul'a gelirseniz de yemek sözü benden olsun. Kendimi asker uğurluyormuş gibi hissettim bir an :) (YLV gidecekkk, geri gelecek !!! (sloganları ile))

High hocam geçmiş olsun bu arada ödemi şiringa ile cektiler mi ?

Benim araç yarın akşam ya da perşembe sabah cıkıyormuş, bakalım keratayı düzgün tamir ettiler mi?

Saygılar


Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

sağolun dostlar teşekkür ederim.

beklerim özgür hocam,

genelde dostlarım burada olduğu için forum ortamında pek vw.ye takılmam gibime geliyor. çünkü seviye düşük diye biliyorum. giripte öyle yazışmalar, yorumlar olmadı bu güne kadar, bir dönem girmiştim kısa bir süre, bayağı bir kapışmışlardı üyeler. bakalım zaman neyi gösterecek. ör/b-kurt kayıp oldu, yorum yazmaz oldu, merso kaptı arkadaşı, zamazingo77 yide kaptı.

hayırlısı olsun.

sevgili hihgt hocam;

oluşan ödem için en güzeli bence, (futbol maçında sağ diz kapağım kırılmıştı) sıcak suda sabunlu lif ile ovalamak, iyice yumuşadıktan sonra ise halis zeytinyağı ile ovalamak gayet iyi geleceği düşüncesindeyim şahsen. ben öyle yapmıştım. çok yararını görmüştüm. inşallah iyi olursunuz üstadım, ödemin üzerinede fazla yüklenmemek lazım. işe kendinizi kaptırıp zorlamamanızı önereceğim üstadım.

allah sabır versin, günahlara kefarettir inşallah.

sağlıcakla.



H
12 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

Özgür hocam,

İnşallah S60'ın eskisinden de güzel olmuştur. Biraz ara verince ilk aldığın günlerdeki heyecanı tekrar yaşarsın şimdi.

Ödeme gelince görünürde, ilk anlardan beri şişlik veya Morarma yoktu. Bu ödem bildiğin kemik dokusunun içindeymiş. Dışardan elimle yokluyordum bir acı duymuyordum. Doktor sağa sola yukarı aşağı oynattı gene yok. Fakat yürürken hele zemin bozuksa ve açılı basmışsam birden kırılıyormuş gibi oluyordu.

Dolayısıyla sorun kemik iç dokusunda olduğundan öyle ödem çekme gibi bir durum olmadı. Kemikten de çekiliyor mu, onu bilmiyorum tabi.

Neyse şimdilerde iyice azaldı ağrısı. Fıs fısı da kullanırsam birşey kalmaz inşallah...

Ayrıca yıllardır egzama, ürtiker gibi cilt hastalıklarım vardı. Ayak üstü ve bacaklarımda egzamamsı birşeyler çıktı. Egzama kremlerini sürüyorum fayda etmiyor. Gitmişken ciddiyeye de uğradım. Onlar sedefin bir çeşidi dedi.

Yaşım 39. Dökülmeye başladım anlayacağınız.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
O
12 yıl
Teğmen

Bu kadar güzel insanın arasında kalmak ne mutlu bugün okuduğum bir yazıyı göndermek istiyorum. Ne alaka derseniz sadece paylaşmak istedim.

Arasıra Ziya paşanın lafları aklıma gelir. Devrinde nükte ile hiciv etmiş, yer yer toplum ve siyasi görüşü eleştirmiştir.

Nihat Gülle isminde bir vatandaşımız yazmış.

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez
Ziya PAŞA

İdrak-i maali:Kelime anlamı yüksek fikirleri,derin hikmetleri kavramaktır.
Akıl mecaz aleminde olup bitenleri kavramak ve beden ülkesini yönetmekle görevli bir melekedir.
Akıl Cebraile benzer onun sınırı,sidretül münteha (maddi alemle-mana
aleminin sınırı) ’ya kadardır.Fizik alemin sultanı akılsa,fizik ötesi alemin sultanı Kalptir,Ruhtur.
O derin hikmetleri kavramak aklın karı değildir.Fizik ötesi alemde nakil ilimleri,yani ilm-i ledün geçerlidir.İlm-i ledün ise ilim ve fen öğreten akılla yol alınan zahiri okullarda öğretilmez,onu tahsil edinmek için manevi bir ilim-irfan okuluna kaydolmak,ehli olan üstad’tan ders alınmalı,sadakat
ve teslimiyetle yıllar yılı insan-ı kamilin manevi tornasında halden hale geçip kemale erişinceye kadar hizmet etmeli ve ikrarla o sonsuzluk kapısını çalmaya devam etmelidir.Bir dilenci bir sarayın kapısını çalar,kimse içeri
olmaz ama bir gün sesini padişaha duyurursa o saraya dilenci gibi değil,seçkin,müstesna bir misafir olarak davet edilebilir.Madde aleminin bineği Burak’tır.Burak ise insanın yaptığı hayır-hasenat,ibadet,taat karşılığında kulu kanatlandıran manevi bir binektir.Ata benzer çünkü at adeta kanatlı bir melek gibi uçar,doludizgin hedefe koşar,eşeğe benzer çünkü,onun yükü çok ağırdır,yük çeker ve buna daima sabreder.İşte insanın belini büken bu yük ancak tevhidi anlamak ve zevk edip yaşamakla ortadan kalkar.Mana aleminin bineği ise Refreftir.Refref; kuşun kanatlarını açıp yayması,kanat çırpması,yaygı,açıp yayma anlamlarına gelir.Refref’ tasavvuf ilminde erbabınca İlahi şevk ve muhabbet manası verilmiştir..Elbette her alemin bir bineği vardır.İnsan nasıl ki karada ayrı,denizde,havada ayrı taşıtla yol alabiliyorsa mülk ve melekut
aleminin sırlarını çözebilen akılla,ceberut ve lahut aleminin sırlarını çözemez.Bu iş hassas bir altın terazisinde yüz tonluk kamyonu tartmaya benzer ki o terazinin düzeni bozulur.
Böylesine bir yükü akıl terazisi çekmez.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozgurgunay -- 16 Nisan 2013; 23:31:11 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

bol oksijenli, çam ağaçlarının arasında aralık-mart döneminde bizim memlekette şöyle bir av yapsanız üstadım, ne kemik içerisindeki iliklerdeki ödem, nede dökülmeler başlar, resmen yenilenirsiniz.

istanbulun havası, yaşam koşulları resmen insanı bitiriyor, bizim birader istanbulda 12 yıldır çalışıyor, bir türlü bu taraflara getirip hayata döndüremedik keratayı.

istanbul yaşam koşullarında yine iyisiniz maşallah üstadım, kısa sürede sağlığınıza kavuşmanızı temenni ediyorum.

1995 de ben koptum, ara ara ziyaret ediyorum, 7 yıllık gençliğimin en güzel yıllarını bitirmiş resmen istanbul. ama işte ne yapacaksın, hayat rüzgarı nereye savurursa insan oraya gidiyor, rüzgara karşı gelinemiyor.

çok il gezmişimdir, istanbul yoğun vs ama alıştığınız zamanda güzeldir.

2 yıl önce geldiğimde istanbula otobandan çıktım, çamlıca taraflarına gideceğim, resmen araç trafiğinden kafam dönüyor,

benim s40 hayatında o kadar acı cekmemiştir, dur kalk dur kalk

boludan ötesi trafiği beni yoruyor. alışıncaya kadar bayağı bir zaman geçiyor.

imkan olacak sık sık yalovaya kaçacaksınız iyi olur, termalde bir kaç gün gezinti, doğa ile başbaşa kalmalar vs. iyi olur.

apart pansiyonlar var, gayet güzel olur. tavsiyede ederim.

karşıdan gelecekler için ise yenikapıdan hızlı arabalı idolar ile ulaşım mümkün.

gezi rehberi gibi oldu ama:))))

sağlıcakla iyi geceler.



H
12 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: ozgurgunay

Bu kadar güzel insanın arasında kalmak ne mutlu bugün okuduğum bir yazıyı göndermek istiyorum. Ne alaka derseniz sadece paylaşmak istedim.

Arasıra Ziya paşanın lafları aklıma gelir. Devrinde nükte ile hiciv etmiş, yer yer toplum ve siyasi görüşü eleştirmiştir.

Nihat Gülle isminde bir vatandaşımız yazmış.

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez
Ziya PAŞA

İdrak-i maali:Kelime anlamı yüksek fikirleri,derin hikmetleri kavramaktır.
Akıl mecaz aleminde olup bitenleri kavramak ve beden ülkesini yönetmekle görevli bir melekedir.
Akıl Cebraile benzer onun sınırı,sidretül münteha (maddi alemle-mana
aleminin sınırı) ’ya kadardır.Fizik alemin sultanı akılsa,fizik ötesi alemin sultanı Kalptir,Ruhtur.
O derin hikmetleri kavramak aklın karı değildir.Fizik ötesi alemde nakil ilimleri,yani ilm-i ledün geçerlidir.İlm-i ledün ise ilim ve fen öğreten akılla yol alınan zahiri okullarda öğretilmez,onu tahsil edinmek için manevi bir ilim-irfan okuluna kaydolmak,ehli olan üstad’tan ders alınmalı,sadakat
ve teslimiyetle yıllar yılı insan-ı kamilin manevi tornasında halden hale geçip kemale erişinceye kadar hizmet etmeli ve ikrarla o sonsuzluk kapısını çalmaya devam etmelidir.Bir dilenci bir sarayın kapısını çalar,kimse içeri
olmaz ama bir gün sesini padişaha duyurursa o saraya dilenci gibi değil,seçkin,müstesna bir misafir olarak davet edilebilir.Madde aleminin bineği Burak’tır.Burak ise insanın yaptığı hayır-hasenat,ibadet,taat karşılığında kulu kanatlandıran manevi bir binektir.Ata benzer çünkü at adeta kanatlı bir melek gibi uçar,doludizgin hedefe koşar,eşeğe benzer çünkü,onun yükü çok ağırdır,yük çeker ve buna daima sabreder.İşte insanın belini büken bu yük ancak tevhidi anlamak ve zevk edip yaşamakla ortadan kalkar.Mana aleminin bineği ise Refreftir.Refref; kuşun kanatlarını açıp yayması,kanat çırpması,yaygı,açıp yayma anlamlarına gelir.Refref’ tasavvuf ilminde erbabınca İlahi şevk ve muhabbet manası verilmiştir..Elbette her alemin bir bineği vardır.İnsan nasıl ki karada ayrı,denizde,havada ayrı taşıtla yol alabiliyorsa mülk ve melekut
aleminin sırlarını çözebilen akılla,ceberut ve lahut aleminin sırlarını çözemez.Bu iş hassas bir altın terazisinde yüz tonluk kamyonu tartmaya benzer ki o terazinin düzeni bozulur.
Böylesine bir yükü akıl terazisi çekmez.











Teşekkürler özgür hocam güzel yazı.

Yaş mevzusu geçince benim de aklıma 40 yaşına girmek üzere olduğum geldi. Sonra düşündüm 40 yaş peygamberimize peygamberlik verildiği yaş. Demekki olgunluk yaşı. Kendime şöyle bir çeki düzen vermenin zamanı gelmiş demekki dedim. Ben de çok sevdipim bir şiir ekliyeyim madem. Mehmet Akif'den...
--------------
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi! Lâkin, o ne hüsrandı ki: hissetmedi gözler; Halbuki kaç bin senedir, bekleşmedelerdi! Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî’î: Bir kere, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kere de, ma'mûre-i dünyâ o zamanlar, Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi! Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin, Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz, Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada kurtardı insanlığı o ma’sûm,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi; Zulmün ki, zevâl akılına gelmezdi, geberdi! Âlemlere, rahmetti, evet, Şer’-i mübîni, Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi. Dünyâ neye sâhipse, onun vergisidir hep; Medyûn O'na cem’iyyeti, medyûn O'na ferdi. Medyûndur o ma’sûma bütün bir beşeriyet... Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
Y
12 yıl
Binbaşı

edebi derinliklerde anlam bulan, felsefi ve tasavvufi iklimde yeşeren lale kokulu çiçekler gibi insan beyninin en ince kılcal damarlarında dahi yaşam alanı bulan, insan gezninde dahi hapşırırkan yaratıcıya olan hamd-ü senanın dışa vurumu olarak yansıyan bir ırmak gibi çağlamış resmen ifadeler. bir dönemin bu gün dahi insan hafızasında yaşam alanı bulan bu güzel eserleri hatırlattığınız için ellerinize ve yüreğinize sağlık dostlar.

anadolunun toprak kokan temiz insanları batıya gidince koltuklarında bazen zulüm ediyorlar, geldiği yeri unutup canavarlaşıyorlar, bunlar eğitimcide olsa....

yönetici düzleminde öğretmen sıfatıyla acı çektirenlere atfen bir dönem yazdığım 4 kıta şiirin bir kıtasını bende paylaşayım.

sesim geliyor mu?

sesim geliyor mu ankaraya ey anadolulum,
geliyor mu dersin yoksa duyuluyor mu?
yok yok duyuluyordur eminim gardaşım,
anadolu insanını aldatmak olur mu?

....





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ylv77 -- 17 Nisan 2013; 0:50:16 >

B
12 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: ozgurgunay

Bu kadar güzel insanın arasında kalmak ne mutlu bugün okuduğum bir yazıyı göndermek istiyorum. Ne alaka derseniz sadece paylaşmak istedim.

Arasıra Ziya paşanın lafları aklıma gelir. Devrinde nükte ile hiciv etmiş, yer yer toplum ve siyasi görüşü eleştirmiştir.

Nihat Gülle isminde bir vatandaşımız yazmış.

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez
Ziya PAŞA

İdrak-i maali:Kelime anlamı yüksek fikirleri,derin hikmetleri kavramaktır.
Akıl mecaz aleminde olup bitenleri kavramak ve beden ülkesini yönetmekle görevli bir melekedir.
Akıl Cebraile benzer onun sınırı,sidretül münteha (maddi alemle-mana
aleminin sınırı) ’ya kadardır.Fizik alemin sultanı akılsa,fizik ötesi alemin sultanı Kalptir,Ruhtur.
O derin hikmetleri kavramak aklın karı değildir.Fizik ötesi alemde nakil ilimleri,yani ilm-i ledün geçerlidir.İlm-i ledün ise ilim ve fen öğreten akılla yol alınan zahiri okullarda öğretilmez,onu tahsil edinmek için manevi bir ilim-irfan okuluna kaydolmak,ehli olan üstad’tan ders alınmalı,sadakat
ve teslimiyetle yıllar yılı insan-ı kamilin manevi tornasında halden hale geçip kemale erişinceye kadar hizmet etmeli ve ikrarla o sonsuzluk kapısını çalmaya devam etmelidir.Bir dilenci bir sarayın kapısını çalar,kimse içeri
olmaz ama bir gün sesini padişaha duyurursa o saraya dilenci gibi değil,seçkin,müstesna bir misafir olarak davet edilebilir.Madde aleminin bineği Burak’tır.Burak ise insanın yaptığı hayır-hasenat,ibadet,taat karşılığında kulu kanatlandıran manevi bir binektir.Ata benzer çünkü at adeta kanatlı bir melek gibi uçar,doludizgin hedefe koşar,eşeğe benzer çünkü,onun yükü çok ağırdır,yük çeker ve buna daima sabreder.İşte insanın belini büken bu yük ancak tevhidi anlamak ve zevk edip yaşamakla ortadan kalkar.Mana aleminin bineği ise Refreftir.Refref; kuşun kanatlarını açıp yayması,kanat çırpması,yaygı,açıp yayma anlamlarına gelir.Refref’ tasavvuf ilminde erbabınca İlahi şevk ve muhabbet manası verilmiştir..Elbette her alemin bir bineği vardır.İnsan nasıl ki karada ayrı,denizde,havada ayrı taşıtla yol alabiliyorsa mülk ve melekut
aleminin sırlarını çözebilen akılla,ceberut ve lahut aleminin sırlarını çözemez.Bu iş hassas bir altın terazisinde yüz tonluk kamyonu tartmaya benzer ki o terazinin düzeni bozulur.
Böylesine bir yükü akıl terazisi çekmez.











cok güzeldi hocam saol ziya paşayı.da anmış olduk.