quote:

Orijinalden alıntı: aknasmub

Start stop aküsünde sorun olabilir. Mutlaka kontrol ettirin.

quote:

Orijinalden alıntı: Kurzweil

Daha önce yaptığım S60 incelememde bagaj havuzunun kullanışsızlığını belirtmiştim. Şimdi ise bu durumu detaylı olarak açıklayacağım çünkü bagaj havuzunun kullanışsızlığını yaşayarak öğrendim. Aşağıda S60'ın orijinal bagaj havuzunun resmini görüyorsunuz:
< Resime gitmek için tıklayın >
Bu bagaj havuzuyla ilgili iki çok önemli sıkıntı var. Resim üzerinden gidersek eğer 1. sıkıntı, bagaj havuzunun bagaj tabanını tamamen kapatmaması. Resimde maviyle gösterdiğim alan, bagajın açıkta kalan kısımları. 2. sıkıntı ise, resimde kırmızı oklarla gösterdiğim yerlerde, bagaj havuzunun sızdırmazlık kanallarının kesintiye uğramaları. Bunun da yakın çekim görüntüsü şöyle:
< Resime gitmek için tıklayın >
"Peki bu tasarımın sebebi nedir?" derseniz, her şeyin sorumlusu olarak, bagaj tabanındaki alışveriş tutucusu ortaya çıkıyor. Alışveriş tutucusu bagajın tabanından elle kaldırıldığı için, bagaj havuzunun tasarımını da buna ayak uyduracak şekilde yapmışlar. Bu da, bagaj havuzunun, alışveriş tutucusunun katlandığı yerden katlanabiliyor olmasını gerektiriyor. Bagaj havuzu, resimde gördüğünüz alttaki okların bulunduğu şeritten yukarı doğru katlanıyor. Ve bu katlanma yüzünden sızdırmazlık kanalları da kesintiye uğruyor(1. resimde üstteki okların olduğu kısımdaki katlanmanın sebebi ise, bagajın bu kısmının eğimli olması yüzünden bagaj havuzunu bu eğime uydurmak). Bagaj havuzunun, maviyle gösterdiğim bagaj tabanını kaplamıyor oluşunun sebebi ise, bagaj havuzu yukarı doğru katlandığı zaman havuzun, (olsaydı)mavi renkli kısımlarının, yukarıda bulunan bagaj açma-kapama mekanizmasına denk gelmesi(görüyor musunuz İsveçli'deki üstün zekayı).

>> Bu iki çok büyük sıkıntı, adeta bagaj havuzunun varlığıyla çelişiyor. Çünkü bagaj havuzunun amacı bagaj tabanını, akışkan olsun olmasın, kirleticilerden korumaktır. Sen ürettiğin bagaj havuzuyla hem bagajın bir kısmını açıkta bırak, hem de sıvı geçirmesin diye yaptığın kanalları dört yerden kesintiye uğrat(sıvı geçirmemesi için yaptığın kanalı, geçirgen hale çevir) sonra da bagaj tabanını korumasını bekle. Korumadı da zaten.

Bagajımda sık sık meyve sebze taşırım ve dün domatesler suyunu bagaj havuzuna bırakmış. Sonra da havuzun katlandığı yerdeki kanalın kesintisinden(2. resimdeki yerlerden) bagaj tabanına geçmiş. Bagaj tabanına ulaşan domates suyu çok az ve belli belirsizdi neyse ki. Yine de organik kalıntı kalmasın diye sabunlu suyla temizledim bu kısımları. Yani zaten olacağını bildiğim şey başıma geldi. Sızdırmazlık kanallarındaki bu kesintileri silikonla kapatmayı deneyeceğim. Bakalım işe yarayacak mı? Daha iyi fikri olan varsa buyursun.

>> Bagaj havuzunu aslında görmeden aldım ve aracımı teslim alırken gördüm. Bagaj havuzunu gördüğümdeki hayal kırıklığımı gören bayi, "isterseniz almayabilirsiniz" bile demişti. Fakat kullanışsız dahi olsa, bir bagaj havuzuna ihtiyacım vardı ve yeni S60'ın yan sanayi bagaj havuzu bulunmazdı. Aslında yerli bir üretici, yeni S60'a uygun bir bagaj havuzu yapmalıdır. S60 yüksek satış rakamlarına ulaşacaktır ve talep olacaktır.

Bagaj havuzunun tüm sıkıntıları bu kadar da değil. Kalitesi de fiyatına göre çok düşük. İkinci resme dikkat ederseniz, havuzun kalınlığı ince plastik kalınlığında. Ve fiyatı 450TL. Bu fiyata kalın kauçuk bir bagaj havuzu bekliyordum(paspaslar gibi), ama yan sanayisi olsa ondan bile daha kalitesiz olan bu ince plastik bagaj havuzuyla karşılaştım. Hem kalite, hem de tasarım olarak bu ürünün Volvo üretimi orijinal bir ürün olduğuna halen inanamıyorum. Özellikle de bir alışveriş tutucusu için, koca bagaj havuzunu feda etmelerine anlam veremiyorum. Ne kıymetli bir donanımmış bu "alış veriş tutucusu" da biz bilmiyormuşuz. İsveç'te onsuz alışverişe gidemiyorlar galiba. "Pire için yorgan yakmak" diye buna derim ben.

quote:

Orijinalden alıntı: aknasmub

Hocam merhaba.

İki yıl v40 d2 kullandım. Bebeğimiz olunca 3 kişilik ailemiz için hem bagaj hem de arka iç mekan açısından dar gelmeye başladı.

V40 ı satıp S60 T3 e geçtik. Size nacizane birkaç düşüncemi ve araç hakkındaki yorumlarımı paylaşmak isterim.



-8 senede 100.000 km yapmışsınız. Yılda ortalama 12.500 km yapıyor. Bu açıdan benzinli araç daha mantıklı sizin için.

-D2 nin tüketimi mutlaka T3 den düşük olacaktır. Kendimden örnek vereyim. D2 aracımın 35.000 km şehiriçi dışı karışık ortalaması 6,5 lt/100 km. T3 de iste daha çok yeni. Ortalama 8 lt/100 km yi bulabileceğini düşünüyorum. Çok agresif kullanan bir kişi değilim.

-D2 lerin bakımları 10.000 km/ya da senede bir, T3 lerin bakımları 30.000 km/ya da senede bir.

-S60 ın yol tutuşu ve manevra kabiliyeti V40 a göre çok daha iyi.

-S60 daha sessiz ve konforlu bir araç. V40 ların arka süspansiyonları biraz serttir. Benzinli olması sessizliğe büyük katkı sağlıyor. Dizelden sonra benzinli sessizmiş diyor insan.

-4 kişilik bir aile iseniz V40 size dar gelecektir.

-Çok trafiğe girmeden kullanacağım diyorsunuz. Bence dizel benzinli karşılaştırmasını yapacağınız km ye, yukarıda verdiğim tüketim değerleri,bakım masrafları ve diğer faktörleri hesaba katarak kendiniz kararınızı verin. Mutlaka test sürüşü yapın.

-Performans olarak T3 D2 ye göre farklı hissettiriyor doğal olarak. Yorulmak bilmeyen bir hızlanması var.

-Kısaca yorumlarım bu yönde. Kafanıza takılan olursa yanıtlamaya çalışırım.

quote:

Orijinalden alıntı: aknasmub

Hocam dizelden benzinliye geçince psikolojik olarak alışma süreci geçiriyor insan.

Ben kendi hesabımı paylaşayım size.

Ben ayda ortalama 1500 km yapıyorum. Dizel V40 ile ortalama 6 lt/100 km yaptığımı, benzinli s60 ile 8 lt/100 km yaptığımı hesaplarsak bana ayda ekstra yakıt maliyeti 150-200 tl arasında oluyor. Bu benim için tolere edilebilir bir değer. Sizde hesabınızı buna benzer yapabilirsiniz. Bütçenizi sıkıntıya sokmayacaksa T3 düşünebilirsiniz.

Bir de ben powershift şanzımanların kronik bazı sorunları yüzünden ikinci el D2 almayı pek düşünmedim. İkinci el almak beni strese sokuyor o yüzden bayinin elinde kalmış,plakası çıkmış 2016 model araçlardan bir tanesini tercih ettim.

Size tavsiyem ikinci el D2 alacaksanız servis bakımlı olmasına özellikle dikkat edin. Çünkü volvo powershift arızaları konusunda servis bakımlı araçlara özellikle 5 yıl süre ile daha olumlu yaklaşarak sorunları garanti dahilinde çözebiliyor.

İmzamda T3 aracımın kısa süreli de olsa tüketim değerlerini görebilirsiniz.