Konu aslında ikinci el satış değil ama firmadan aldığınız ürünlerde iade konusunda çok mesaj yazılmış o nedenle ikinci el parça satış kısmına yazdım. Umarım konuyu doğru yere açmışımdır. Şimdi gelelim dilekçe örneğine ve ilgili mevzuata: Kendi yazdığım dilekçe örneği. Ben dilekçeyi vs hazırladım ama gerek kalmaksızın bana ödediğim paranın tamamı iade edildi.
TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ BAŞKANLIĞINA / ANKARA
Şikayet Edilen: Firma Adı ve Adresi
Şikayet Konusu: Acer AS 5024 WLMI marka dizüstü bilgisayarın arızasının azami tamir süresi içinde giderilmemesi. Olay: Firma adı adresi ‘nden 24/12/2005 tarihinde xxx marka dizüstü bilgisayar satın aldım. (Ek-1: Fatura fotokopisi) Bilgisayarın menteşe kısmında zaman içerisinde çatlaklar meydana geldi. Firma yetkilileri aynı sorunun Acer marka bilgisayarlarda sıkça yaşandığını ve söz konusu parçayı değiştirebileceklerini şifahi olarak beyan ettiler. Arızalı parçanını değiştirilmesi için 15/01/2007 tarihinde bilgisayarı satın aldığım mağazaya teslim ettim. (Ek-2 :Arıza Formu) Bilgisayarı mağazaya teslim ettiğim 15/01/2007 tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra benzer özelliklere sahip başka bir bilgisayarın tarafıma verilmesi talebimi reddettiler. Ayrıca 30 iş günlük azami tamir süresi 01/03/2007 tarihinde dolmasına rağmen bilgisayarı tamir edilmiş olarak tarafıma teslim etmediler.
Yasal Dayanak: 4822 sayılı Kanun İle değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. Maddesinde, “Satıcı garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür.”
Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Netice ve Talep : xxx firmasından satın almış olduğum Acer AS 5024 WLMI marka dizüstü bilgisayarın arızasının 30 iş günlük azami tamir süresi içinde tamir edilmemesi üzerine anılan bilgisayarın satın alma ücretinin tarafıma ödenmesi talebinden ibarettir.
Fatura ve cihazı verdiginizde size verilen belgelerin fotokopisini eklemeyi unutmayınız.
quote:
//burası yorum kısmı . 4. Madde içeriginde ilgili kısım: İKİNCİ KISIM Tüketicinin Korunması ve aydınlatılması Ayıplı Mal Madde 4- (Değişik: 6/3/2003-4822/4 md.) Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
İade de KDV Konusunda yaklaşım dergisinden bir makale :
quote:
MALLARIN İADE EDİLMESİ İŞLEMİNDE KDV
Lokman YILDIZHAN *
A— GENEL AÇIKLAMA
Vergi mükellefi olan veya olmayan gerçek veya tüzel kişilerin satın aldıkları malları satıcıya iade etmeleri gerçek hayatta her zaman söz konusu olabilmektedir. Satıcılara iade;
Satın alınan malların çeşitli nedenlerle satıcılarına iade edilmesi işleminde alıcı tarafından fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ve yeniden KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda uygulamada sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu konuda vergi idaresince yayımlanmış bir Genel Tebliğ yada genelgenin de bulunmaması mükelleflerin sorunlarını artırmaktadır. Aşağıda, satın alınan malların satıcılarına iade edilmesi konusu,
—Satıcı Alıcının vergi mükellefi olması,
—Satıcının vergi mükellefi Alıcının vergi mükellefi olmaması durumlarına göre ayrı ayrı incelenmeye çalışılacaktır.
B— ALICI VE SATICININ GERÇEK USULDE KDV MÜKELLEFİ OLDUĞU DURUMLARDA DÜZELTME İŞLEMLERİ
1) Yasal Düzenleme
KDV K.nın 35. madde hükmü, malların iade edilmesi ile ilgilidir. Madde hükmünde "Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi,bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltir. Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtlan ile beyannamede gösterilmesi şarttır." denilmektedir. Satılan malların kısmen veya tamamen iade edilmesi faturanın teslimden önce düzenlenmesi halinde teslimden vazgeçilmesi veya teslimin gerçekleşmemesi vb. sebeplerle daha önce ortaya çıkmış bulunan KDV'nin mesnedinin kalmadığı durumlarda, düzeltme ihtiyacının ortaya çıktığı dönemde satıcı yönünden hesaplanan KDV'nin, alıcı yönünden ise indirim KDV'nin düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak, yukarıdaki şekilde düzeltme yapılabilmesi için, iade olunan malın;
—İşletmeye fiilen girmiş olması,
—Bu girişin defter kayıtları ve beyannameye yansımış olması gerekmektedir.
Düzeltme işlemi yapılırken, satıcılar daha önce hesapladıkları KDV'yi bu defa indirilecek KDV olarak beyannamenin 53. satırında, alıcılar ise indirim konusu yaptıkları vergiyi bu defa hesaplanan KDV olarak beyannamenin 46. satırında göstereceklerdir.
2) Malların İade Edilmesi İşleminde Fatura Düzenlenip Düzenlenmeyeceği Yukarıda yapılan açıklamalardan da farkedileceği üzere KDV K.nın 35. madde hükmünün amacı, esas olarak VUK.un düzeltme hükümlerine göre vergi dairesince düzeltilmesi gereken hesaplanan ve indirilen KDV miktarlarının, bizzat mükellef tarafından yapılmasına izin verilmek suretiyle kolaylık ve pratiklik sağlamaktır. Ancak uygulama, madde hükmünde olduğu kadar kolay, pratik ve basit değildir. İşletme kayıtlarına girmiş bir malın sonraki tarihlerde faturasız çıkışının yapılması mümkün değildir (vergisi henüz beyan edilmeyenler hariç). Mal iade işlemlerinin mutlak suretle fatura ile yapılması şarttır. Nitekim vergi idaresince verilen bir özelgede "Düzeltme işleminin fatura ile yapılacağı ve fatura bedeli üzerinden KDV hesaplanacağı tabiidir."şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
Vergi idaresi, satın alınan malların satıcıya iade edilmesini, yeni bir teslim olarak kabul etmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da, iadelerin fatura ile yapılmasını öngörmektedir. Satın alınan malların iadesi için normal faturanın düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak faturada malların iade edildiğini belirten bir açıklamaya yer verilmesi uygun olacaktır.
3) Mal İadelerinde Uygulanacak KDV Oranı
KDV K.nın 35. maddesinde belirtildiği şekilde, malların satıcıya iade edilmesi halinde, satıcının daha önce hesapladığı KDV'yi indirilecek KDV, alıcının indirdiği KDV'yi ise hesaplanan KDV olarak beyan etmeleri gerekmektedir.
Buna göre, mal iadeleri ile ilgili olarak alıcılar tarafından düzenlenecek faturada satış bedeli olarak alış bedelinin, KDV oranı olarak ise malın alındığı tarihteki oranın gösterilmesi gerekmektedir. Düzeltmenin yapıldığı tarihte geçerli olan KDV oranı malın alındığı tarihteki KDV oranından yüksek veya düşük olsa bile, düzeltmeye ilişkin olarak düzenlenen faturada, malın alındığı tarihte yürürlükte bulunan ve alımlara uygulanan KDV oranı gösterilecektir.
4)Düzeltme İşleminin KDV Beyannamesinde Gösterilmesi:Malların satıcıya iade edilmesi nedeniyle alıcılar tarafından düzenlenen düzeltme faturasında gösterilen hesaplanan verginin, KDV beyannamesinin 46. satırında gösterilerek 44. satırda yer alan "Hesaplanan KDV'ye" ilave edilmesi gerekmektedir.
Sattığı malları iade olan satıcı mükelleflerin ise alıcının düzenlediği düzeltme faturasında yer alan KDV'yi, düzeltmenin yapıldığı dönem beyannamesinin 53. satırında göstererek indirmeleri gerekmektedir.
5)Malların KDV Beyanname Verme Süresi İçinde İade Edilmesi Halinde Düzeltme İşlemleriVergi idaresi görüşüne göre, KDV mükellefleri arasındaki mal iadesi olaylarında fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak, iade olaylarının aynı KDV vergilendirme döneminde gerçekleşmesi halinde, satıcı ve alıcının ayrı ayrı fatura düzenlemeleri pek uygun olmayacaktır. Çünkü ayrı ayrı fatura düzenlemesi halinde, alıcı ve satıcının beyannamelerinde hem hesaplanan hem de indirilecek KDV tutarları yer alacak. Bu ise, çeşitli karışıklıklara yol açabilecektir.
Kişisel görüşümüze göre, aynı vergilendirme dönemi içinde gerçekleştirilen malların iade işlemlerinde (diğer bir anlatımla satılan ancak vergisi henüz beyan edilmeyen malların iade edilmesi) satış faturasının iptal edilmesi suretiyle işlem yapılması uygun olacaktır. Bu durumda, iade konusu mal ile birlikte, malın faturası veya yazarkasa fişi geri alınmalı ve bu belgeler iptal edilmelidir.
Alıcıların KDV mükellefi olmadığı durumlarda satın alınan malların satıcılarına iade edilmesi işleminde bugün itibariyle iki yöntem uygulanmaktadır.
1) Birinci Yöntem: KDV Hariç Bedel Üzerinden Gider Pusulası Düzenlenmesi, KDV'nin Vergi Dairesinden Alınması
KDV mükellefi olmayanlara satılan malların iadesi halinde, iade işlemlerinin fatura ile belgelendirilmesi mümkün olmamaktadır. Bu durumda mal iadelerinin gider pusulası ile belgelendirilmesi esastır.
Gider pusulasının KDV hariç bedel üzerinden düzenlenmesi gerekmektedir. KDV mükellefi olmayan alıcıların ödedikleri KDV'yi ise aşağıdaki açıklamalara göre geri almaları mümkündür.
3065 Sayılı KDV K.nın 8/2. maddesine göre vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı halde vergi uygulanması veya yanlışlıkla olması gerekenden daha fazla vergi hesaplanması halinde yersiz olarak uygulanan bu vergilerin indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Konu hakkında yayımlanan 23 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'nin (B) bölümünde yapılan açıklamalara göre, yersiz ve fazla olarak uygulanan vergilerin indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi mümkün bulunmaktadır. Yersiz veya fazla olarak uygulanan vergilerin iadesi için vergi mükellefi olmayan alıcılar ile satıcı mükellefin birlikte vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir. Vergi dairesi, alıcının ödediği verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespiti şartıyla, fazla ödenen vergiyi alıcıya verilmek üzere satıcıya iade etmektedir.
Vergi mükellefi olmayan alıcıların satın aldıkları malları iade etmeleri işleminde de ödenen KDV yukarıda yapılan açıklamalara göre iade edilmelidir. Çünkü, alıcıların malları satıcıya iade etmeleri satışın iptali anlamına geldiğinden alıcının ödediği KDV "fazla ve yersiz hesaplanan KDV" haline dönüşmektedir.
2) İkinci Yöntem: KDV'li Bedel Üzerinden Gider Pusulası Düzenlenmek suretiyle KDV'nin Satıcı Tarafından İade Edilmesi
KDV mükellefiyeti bulunmayan alıcıların satın aldıkları malların satıcılarına iade edilmesi işleminde satıcı tarafından, satış faturasında yeralan KDV'li satış bedeli (tek tutar olarak) üzerinden gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir. Diğer bir ifade ile, gider pusulasında KDV'li satış fiyatına yer verilmektedir.
Bu şekilde, satıcı tarafından alıcıya, alış bedeli ile birlikte KDV'de iade edilmektedir. Burada normal olarak birinci uygulamada olduğu şekilde vergi dairesince alıcıya VUK düzeltme hükümlerine göre iade edilecek KDV, satıcı tarafından geri verilmektedir. Dolayısıyla satıcı, vergi dairesince iade edilmesi gereken KDV'yi alıcıya geri vermektedir. Alıcıya iade edilen vergi, satıcı tarafından yüklenilen vergi hüviyetinde bulunmaktadır. Satıcıların ise gider pusulasında gösterilen bedel içerisinde yeralan KVD'yi iç yüzde oranıyla ayırarak indirmeleri ve alıcıya iade ettikleri KDV'yi indirim yoluyla telafi etmeleri gerekmektedir.
3)Değerlendirme
Her iki uygulamada kendi içerisinde tutarlı ve doğrudur. Ayrıca, KDV mükellefiyeti bulunmayan alıcıların satın aldıkları malları satıcılara iade etmeleri halinde KDV yönünden yapılacak olan ve yukarıda belirtilen her iki düzeltme yöntemleri (uygulamaları) doğrultusunda Vergi idaresince verilmiş özelgeler de mevcut bulunmaktadır.
Ancak incelenmesinde de farkedileceği üzere birinci düzeltme yöntemi gerek alıcılar gerekse satıcılar açısından karmaşık ve çeşitli bürokratik işlemleri gerektirmektedir. Bizim görüşümüze göre birinci uygulamanın gerçekleştirilmesinde gerek vergi idaresi gerekse alıcısatıcı açısından çeşitli zorluklar ve problemlerle karşılaşılacağından vergi idaresinin bu uygulamadan vazgeçmesi uygun olacaktır. Kaldı ki; bu uygulamanın pek pratiği de bulunmamaktadır. Kişisel görüşümüze göre sorunun en uygun çözüm yolu, yukarıda belirtilen ikinci düzeltme yöntemidir. Bu yöntem vergi idaresine bir iş yükü getirmeyeceği gibi alıcısatıcı yönünden de kolaylıklar sağlayacaktır. Nitekim vergi idaresince verilen bir özelgede, "Satışı yapılan kitapların Lise Müdürlüğü'nce satıcıya iade edilmesi işleminde okul müdürlüğünün KDV mükellefiyeti bulunmaması nedeniyle iade işlemi için gider pusulası düzenlenmesi ve kitaplara ait KDV'nin gider pusulasında gösterilen bedele iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle bulunarak indirilmesi gerekir." şeklinde idari görüş bildirilmiştir (1)
Vergi idaresinin bu görüşüne aynen katılıyoruz.
Öte yandan malların satışı ile iadesinin aynı vergilendirme döneminde yapılması halinde, yukarıda belirtilen işlemlerin yerine satış faturası yada yazarkasa fişinin iptali yoluna gidilmeli, alıcının ödediği bedel ve KDV iade edilmelidir.
D— SONUÇ
Satın alınan malların satıcılarına iade edilmesi işlemleri alıcı ve satıcının KDV mükellefi olması halinde mutlak suretle fatura ile belgelendirilmelidir. Ancak satış ve iade işlemlerinin aynı dönemde gerçekleştiği ve satışa ait verginin henüz beyan edilmediği durumlarda, düzeltme faturası düzenlenmesi yerine, satış faturasının iptali yoluna gidilmesi mükelleflere kolaylık ve basitlik sağlayacaktır. Alıcının vergi mükellefi olmadığı durumlarda malların iadesi sırasında satıcılarca KDV dahil bedel üzerinden gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde satıcı tarafından alıcıya iade edilen KDV, gider pusulasında gösterilen bedele iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanarak satıcı tarafından indirilebilecektir. Ancak, iade işleminin satışın yapıldığı vergilendirme dönemi içerisinde gerçekleşmesi halinde, gider pusulası düzenlenmesi yerine satış belgelerinin iptal edilerek işlem yapılması en uygun yol olacaktır.
(*) Maliye Bakanlığı, Eski Baş Hesap Uzmanı, Yeminli Mali Müşavir. (1) MB.mn 25. l. 1990 Tarih ve 7345 Sayılı Özelgesi.
Neticede size iade edilmesi gereken tutar ödediğiniz bedel yani KDV dahil toplamdır. Firma kendi istediği gibi yok şu kadar kullanım kestim, vergiyi kestim filan diyemez. Edit: Alttaki kısmı sildim. Sayfa çok uzamıştı.Sistem Notu : Bu ilan her türlü yoruma açıktır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi infinity000 -- 21 Aralık 2009; 11:17:41 >
Kendi yazdığım dilekçe örneği. Ben dilekçeyi vs hazırladım ama gerek kalmaksızın bana ödediğim paranın tamamı iade edildi.
Tüketici hakem heyetine başvurunuzda yazacağınız dilekçe örneği:
İade de KDV Konusunda yaklaşım dergisinden bir makale :
Neticede size iade edilmesi gereken tutar ödediğiniz bedel yani KDV dahil toplamdır. Firma kendi istediği gibi yok şu kadar kullanım kestim, vergiyi kestim filan diyemez. Edit: Alttaki kısmı sildim. Sayfa çok uzamıştı.
Sistem Notu : Bu ilan her türlü yoruma açıktır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi infinity000 -- 21 Aralık 2009; 11:17:41 >